logo
Bireysel Başvuru Kararları Kullanıcı Kılavuzu English

(Canım İnşaat Ticaret ve Sanayi A.Ş. [2.B.], B. No: 2019/27145, 7/3/2024, § …)
Kararlar Bilgi Bankasında yayınlanan karar metni
editöryal düzeltmelere tabi tutulmuş olabilir.
   


 

 

 

 

TÜRKİYE CUMHURİYETİ

ANAYASA MAHKEMESİ

 

 

İKİNCİ BÖLÜM

 

KARAR

 

CANIM İNŞAAT TİCARET VE SANAYİ A.Ş. BAŞVURUSU

(Başvuru Numarası: 2019/27145)

 

Karar Tarihi: 7/3/2024

 

İKİNCİ BÖLÜM

 

KARAR

 

 

Başkan

:

Kadir ÖZKAYA

Üyeler

:

Engin YILDIRIM

 

 

Rıdvan GÜLEÇ

 

 

Yıldız SEFERİNOĞLU

 

 

Kenan YAŞAR

Raportör

:

Olcay ÖZCAN

Başvurucu

:

Canım İnşaat Ticaret ve Sanayi Anonim Şirketi

Vekili

:

Av. Abdulkadir AKBAŞ

 

I. BAŞVURUNUN ÖZETİ

1. Başvuru, tapu iptali ve tescil davasının yargılaması sırasında taşınmaz üzerine konulan ihtiyati tedbirin kaldırılmasına ilişkin kararın uygulanmaması ve ihtiyati tedbirin uzun sürmesi nedeniyle mülkiyet hakkının, yargılamanın uzun sürmesi nedeniyle de makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiği iddialarına ilişkindir.

2. I.K., başvurucu Şirketin de aralarında bulunduğu davalılar aleyhine 23/8/1999 tarihinde Trabzon 1. Asliye Hukuk Mahkemesinde (Asliye Hukuk Mahkemesi) tapu iptali ve tescil talebiyle dava açmıştır. Asliye Hukuk Mahkemesi 6/5/2010 tarihinde davaya konu olan ve Trabzon'un Çarşı mahallesinde bulunan taşınmazın kişilere devir ve temlikinin önlenmesi için taşınmaza ihtiyati tedbir konulmasına karar vermiştir.

3. Başvurucu ve davalı A.C.nin vekilinin 19/9/2017 tarihli ihtiyati tedbirin güvence karşılığında kaldırılması talebi Asliye Hukuk Mahkemesinin aynı tarihli ara kararı ile reddedilmiştir. Başvurucu ara kararı aleyhine istinaf başvurusunda bulunmuştur. Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi (Bölge Adliye Mahkemesi) 23/11/2017 tarihinde, etkili deliller toplanmadan ve duruşma açılmadan karar verilmesi nedeniyle istinaf başvurusunun kabulüne, ara kararının kaldırılmasına, dosyanın davanın yeniden görülmesi için kararı veren Asliye Hukuk Mahkemesine iadesine karar vermiştir.

4. Başvurucu 26/12/2017 tarihli duruşmada Bölge Adliye Mahkemesinin ara kararının kaldırılmasına ilişkin kararının uygulanarak tedbirin kaldırılmasını talep etmiştir. Asliye Hukuk Mahkemesi bazı dava dosyalarının beklenmesine, bu dosyaların sonuçlanmasından sonra talebin değerlendirilmesine karar vermiştir. Başvurucu 9/1/2019 tarihinde Bölge Adliye Mahkemesine başvurmuş ve Asliye Hukuk Mahkemesince kararın uygulanmadığını belirterek Bölge Adliye Mahkemesi kararının ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasını gerektiren bir karar olup olmadığının tavzih yoluyla açıklanmasını talep etmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi 26/2/2019 tarihinde tavzih talebini, şartları oluşmadığı gerekçesiyle reddetmiştir.

5. Başvurucu, tavzih talebinin reddi kararına karşı temyiz kanun yoluna başvurmuştur. Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 11/6/2019 tarihinde, geçici hukuki koruma kararlarından olan ihtiyati tedbir hakkındaki kararın temyiz edilemeyen kararlardan olduğu gerekçesiyle temyiz dilekçesinin reddine karar vermiştir.

6. Başvurucu, temyiz dilekçesinin reddine ilişkin kararın 15/7/2019 tarihinde kendisine tebliğinden sonra 2/8/2019 tarihinde bireysel başvuruda bulunmuştur. Başvuru süresi içinde yapılmıştır.

7. Asliye Hukuk Mahkemesi 1/6/2023 tarihinde ihtiyati tedbirin kaldırılmasına karar vermiş, 10/10/2023 tarihinde de davayı usulden reddetmiştir. Kanun yolu açık olarak verilen kararın henüz taraflara tebliğ edilmediği anlaşılmıştır.

8. Başvurunun kabul edilebilirlik ve esas incelemesinin Bölüm tarafından yapılmasına karar verilmiştir.

II. DEĞERLENDİRME

A. Mülkiyet Hakkının İhlal Edildiğine İlişkin İddia

1. İhtiyati Tedbir Kararının Kaldırılmasına İlişkin Bölge Adliye Mahkemesi Kararının Uygulanmaması Nedeniyle Mülkiyet Hakkının İhlal Edildine İlişkin İddia

9. 30/3/2011 tarihli ve 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun’un 46. maddesine göre Anayasa Mahkemesine bireysel başvuruda bulunulması için başvuruya konu edilen ve ihlale yol açtığı ileri sürülen kamusal eylem veya işlemden başvurucunun kişisel olarak ve doğrudan etkilenmiş olması gerekir (Onur Doğanay, B. No: 2013/1977, 9/1/2014, §§ 42-45).

10. Somut olayda başvurucunun bireysel başvuruda bulunduğu 2/8/2019 tarihinden sonra Asliye Hukuk Mahkemesi, taşınmaz üzerindeki ihtiyati tedbirin 1/6/2023 tarihinde kaldırılmasına karar vermiştir. Bu nedenle başvurucunun ihlale neden olduğunu ileri sürdüğü işlemin sonlandırılması nedeniyle mağdur sıfatının ortadan kalktığı sonucuna ulaşılmıştır. Somut olaydaki müdahalenin niteliği gözetildiğinde Anayasa'nın uygulanması, yorumlanması veya temel hakların kapsamının ve sınırlarının belirlenmesi ya da insan haklarına saygı yönünden başvurunun incelenmesini gerekli kılan bir nedenin de bulunmadığı değerlendirilmiştir.

11. Bu durumda İçtüzük’ün 80. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (c) bendine göre başvurunun bu kısmının ihlalin ve sonuçlarının ortadan kalkmış olduğu anlaşılmıştır.

12. Açıklanan gerekçelerle ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasına ilişkin kararın uygulanmaması nedeniyle mülkiyet hakkının ihlal edildiği iddiası yönünden başvurunun düşmesine karar verilmesi gerekir.

2. İhtiyati Tedbir Kararının Uzun Sürmesi Nedeniyle Mülkiyet Hakkının İhlal Edildiğine İlişkin İddia

13. Başvurucu, taşınmazı üzerindeki ihtiyati tedbirin uzun sürmesinden yakınmıştır.

14. Başvuru, mülkiyet hakkı kapsamında incelenmiştir.

15. Açıkça dayanaktan yoksun olmadığı ve kabul edilemezliğine karar verilmesini gerektirecek başka bir neden de bulunmadığı anlaşılan başvurunun kabul edilebilir olduğuna karar verilmesi gerekir.

16. Anayasa Mahkemesi, olay ve olguları somut başvuru ile benzer nitelikte olan Hesna Funda Baltalı ve Baltalı Gıda Hayvancılık San. ve Tic. Ltd. Şti. ([GK], B. No: 2014/17196, 25/10/2018), İhsan Metin (B. No: 2015/7044, 23/1/2019) ve Şeyhmus Terece ([GK], B. No: 2017/26532, 23/7/2020) kararlarında uygulanacak anayasal ilkeleri belirlemiştir. Bu çerçevede mülkiyet hakkını sınırlandıran bir tedbirin uygulanmasının ölçülü olabilmesi için kapsamı ve süresi itibarıyla orantılı olarak uygulanması gerektiği ve tedbirin makul olmayan bir süre devam etmesinin mülkiyet hakkının tanıdığı yetkilerin kullanılmasının belirsiz olacak şekilde ötelenmesi suretiyle mülk sahibine orantısız bir külfet yüklediği gerekçesiyle mülkiyet hakkının ihlal edildiği sonucuna ulaşmıştır. Somut başvuruda 6/5/2010 tarihinde konulan ihtiyati tedbirin 1/6/2023 tarihinde kaldırıldığı görülmüştür. Yaklaşık on üç yılı aşkın bir süredir devam eden ihtiyati tedbirin süresi itibarıyla orantılı olmadığı anlaşıldığından anılan kararlarda açıklanan ilkelerden ve ulaşılan sonuçtan ayrılmayı gerektiren bir durum bulunmamaktadır. Açıklanan gerekçelerle başvurunun bu kısmı hakkında Anayasa’nın 35. maddesinde güvence altına alınan mülkiyet hakkının ihlal edildiğine karar verilmesi gerekir.

B. Makul Sürede Yargılanma Hakkının İhlal Edildiğine İlişkin İddia

17. Anayasa Mahkemesi, olay ve olguları somut başvuru ile benzer nitelikte olan Veysi Ado ([GK] B. No: 2022/100837, 27/4/2023) kararında uygulanacak anayasal ilkeleri belirlemiştir. Bu çerçevede Anayasa Mahkemesi 9/1/2013 tarihli ve 6384 sayılı Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine Yapılmış Bazı Başvuruların Tazminat Ödenmek Suretiyle Çözümüne Dair Kanun'un geçici 2. maddesinde 28/3/2023 tarihli ve 7445 sayılı Kanun'un 40. maddesi ile yapılan değişikliğe göre 9/3/2023 tarihi (bu tarih dâhil) itibarıyla derdest olan, yargılamaların makul sürede sonuçlandırılmadığı iddialarıyla yapılan başvurulara ilişkin olarak Tazminat Komisyonuna başvuru yolu tüketilmeden yapılan başvurunun incelenmesinin bireysel başvurunun ikincil niteliği ile bağdaşmayacağı neticesine varmıştır. Somut başvuru yönünden de söz konusu karardan ayrılmayı gerektiren bir durum bulunmamaktadır. Açıklanan gerekçelerle başvurunun bu kısmı hakkında diğer kabul edilebilirlik şartları yönünden incelenmeksizin başvuru yollarının tüketilmemesi nedeniyle kabul edilemez olduğuna karar verilmesi gerekir.

III. GİDERİM

18. Başvurucu; ihlalin tespiti, yargılamanın yenilenmesi ile 1.000.000 TL maddi ve1.000.000 TL manevi tazminat ödenmesi talebinde bulunmuştur. Eski hâle getirme kuralı çerçevesinde ihlalin sonuçlarının bütünüyle ortadan kaldırılabilmesi için başvurucuya manevi zararları karşılığında net100.000 TL manevi tazminat ödenmesine karar verilmesi gerekir. Başvurucu, uğradığını iddia ettiği maddi zarar ile ilgili olarak yeterli bilgi ve belge sunmadığından maddi tazminat talebinin reddine karar verilmesi gerekir.

IV. HÜKÜM

Açıklanan gerekçelerle;

A. 1. İhtiyati tedbir kararının kaldırılmasına ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının uygulanmaması nedeniyle mülkiyet hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddia yönünden başvurunun ihlalin ve sonuçlarının ortadan kalkmış olması nedeniyle DÜŞMESİNE,

2. İhtiyati tedbir kararının uzun sürmesi nedeniyle mülkiyet hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddianın KABUL EDİLEBİLİR OLDUĞUNA,

3. Makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddianın başvuru yollarının tüketilmemesi nedeniyle KABUL EDİLEMEZ OLDUĞUNA,

B. Anayasa'nın 35. maddesinde güvence altına alınan mülkiyet hakkının ihtiyati tedbir kararının uzun sürmesi nedeniyle İHLAL EDİLDİĞİNE,

C. Başvurucuya net 100.000 TL manevi tazminat ÖDENMESİNE, tazminata ilişkin diğer taleplerin REDDİNE,

D. 364,60 TL harç ve 18.800 TL vekâlet ücretinden oluşan toplam 19.164,60 TL yargılama giderinin başvurucuya ÖDENMESİNE,

E. Ödemenin kararın tebliğini takiben başvurucunun Hazine ve Maliye Bakanlığına başvuru tarihinden itibaren dört ay içinde yapılmasına, ödemede gecikme olması hâlinde bu sürenin sona erdiği tarihten ödeme tarihine kadar geçen süre için yasal faiz UYGULANMASINA,

F. Kararın bir örneğinin bilgi için Trabzon 1. Asliye Hukuk Mahkemesine (E.1999/281, K.2023/276) GÖNDERİLMESİNE,

G. Kararın bir örneğinin Adalet Bakanlığına GÖNDERİLMESİNE 7/3/2024 tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.

I. KARAR KİMLİK BİLGİLERİ

Kararı Veren Birim İkinci Bölüm
Karar Türü (Başvuru Sonucu) Esas (İhlal)
Künye
(Canım İnşaat Ticaret ve Sanayi A.Ş. [2.B.], B. No: 2019/27145, 7/3/2024, § …)
   
Başvuru Adı CANIM İNŞAAT TİCARET VE SANAYİ A.Ş.
Başvuru No 2019/27145
Başvuru Tarihi 2/8/2019
Karar Tarihi 7/3/2024

II. BAŞVURU KONUSU


Başvuru, tapu iptali ve tescil davasının yargılaması sırasında taşınmaz üzerine konulan ihtiyati tedbirin kaldırılmasına ilişkin kararın uygulanmaması ve ihtiyati tedbirin uzun sürmesi nedeniyle mülkiyet hakkının, yargılamanın uzun sürmesi nedeniyle de makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiği iddialarına ilişkindir.

III. İNCELEME SONUÇLARI


Hak Müdahale İddiası Sonuç Giderim
Mülkiyet hakkı Geçici hukuki koruma (İhtiyati tedbir, haciz, ihtiyati haciz) Düşme
Adil yargılanma hakkı (Medeni Hak ve Yükümlülükler) Makul sürede yargılanma hakkı (hukuk) Başvuru Yollarının Tüketilmemesi
Mülkiyet hakkı Geçici hukuki koruma (İhtiyati tedbir, haciz, ihtiyati haciz) İhlal Manevi tazminat
  • pdf
  • udf
  • word
  • whatsapp
  • yazdir
T.C. Anayasa Mahkemesi