TÜRKİYE CUMHURİYETİ
ANAYASA MAHKEMESİ
BİRİNCİ BÖLÜM
KARAR
M.A. BAŞVURUSU
(Başvuru Numarası: 2019/27515)
Karar Tarihi: 15/3/2022
GİZLİLİK TALEBİ KABUL
Başkan
:
Hasan Tahsin GÖKCAN
Üyeler
Muammer TOPAL
Recai AKYEL
Yusuf Şevki HAKYEMEZ
Selahaddin MENTEŞ
Raportör
Hüseyin MECEK
Başvurucu
M.A.
Vekili
Av. Melek TURGUT
I. BAŞVURUNUN KONUSU
1. Başvuru; sınır dışı kararı nedeniyle yaşam hakkı, kötü muamele yasağı ve aile hayatına saygı hakkının, sınır dışı kararına karşı şikâyet ileri sürülebilecek etkili bir başvuru mekanizmasının bulunmaması nedeniyle bu haklarla bağlantılı olarak etkili başvuru hakkının ihlal edildiği iddialarına ilişkindir.
II. BAŞVURU SÜRECİ
2. Başvuru 8/8/2019 tarihinde yapılmıştır. Komisyon, başvurunun kabul edilebilirlik incelemesinin Bölüm tarafından yapılmasına karar vermiştir.
3. Anayasa Mahkemesinin 28/8/2019 tarihli kararıyla sınır dışı kararının geçici olarak durdurulmasına karar verilmiştir.
III. OLAY VE OLGULAR
4. Başvuru formu ve ekleri, ilgili kurumlardan ve Ulusal Yargı Ağı Bilişim Sistemi’nden (UYAP) elde edilen bilgi ve belgelere göre olaylar özetle şöyledir:
5. 1992 doğumlu Suriye Arap Cumhuriyeti vatandaşı olan başvurucu, ülkesindeki iç karışıklıklardan kaçarak Türkiye’ye geldiğini ifade etmiştir.
6. Başvurucunun 4/4/2013 tarihli ve 6458 sayılı Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanunu’nun 54. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (d) uyarınca “kamu düzeni veya kamu güvenliği ya da kamu sağlığı açısından tehdit oluşturanlar” kapsamında olduğu değerlendirilerek İstanbul Valiliği İl Göç İdaresi Müdürlüğünün 7/8/2018 tarihli kararıyla sınır dışı edilmesine ve idari gözetim altına alınmasına karar verilmiştir. Başvurucunun kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma ve resmî belgenin düzenlenmesinde yalan beyanda bulunmak suçlarından hakkında soruşturma yapılmasından ötürü sınır dışı kararı verildiği anlaşılmaktadır.
7. Göç İdaresi Genel Müdürlüğünün yazısına göre başvurucu, gönüllü geri dönüş kapsamında 21/8/2019 tarihinde Hatay Cilvegözü Kara Hudut Kapısı'ndan ülkesine çıkış yapmıştır.
IV. İNCELEME VE GEREKÇE
8. Anayasa Mahkemesinin 15/3/2022 tarihinde yapmış olduğu toplantıda başvuru incelenip gereği düşünüldü:
A. Adli Yardım Talebi Yönünden
9. Anayasa Mahkemesinin Mehmet Şerif Ay (B. No: 2012/1181, 17/9/2013) kararında belirtilen ilkeler dikkate alınarak geçimini önemli ölçüde güçleştirmeksizin yargılama giderlerini ödeme gücünden yoksun olduğu anlaşılan başvurucunun açıkça dayanaktan yoksun olmayan adli yardım talebinin kabulüne karar verilmesi gerekir.
B. İhlal İddiaları Yönünden
10. Başvurucu vekili, Suriye’de iç savaş olduğunu, ülkesine iadesi hâlinde öldürülme, maddi ve manevi bütünlüğünün tehlikeye girme riski bulunduğunu, ailesinin parçalanacağını, 3/10/2016 tarihli ve 676 sayılı Olağanüstü Hâl Kapsamında Bazı Düzenlemeler Yapılması Hakkında Kanun Hükmünde Kararname (676 sayılı KHK) ile 6458 sayılı Kanun'da yapılan değişiklik sonrasında sınır dışı etme işlemi yönünden etkili bir iç hukuk yolu bulunmadığını belirterek kötü muamele yasağı, yaşam hakkı, aile hayatına saygı hakkı ve etkili başvuru hakkının ihlal edildiğini/edileceğini öne sürmüştür. Başvurucu, isminin kamuya açık belgelerde gizlenmesi talebinde bulunmuştur.
11. Anayasa Mahkemesi İçtüzüğü’nün “Düşme kararı” kenar başlıklı 80. maddesinin (1) ve (2) numaralı fıkraları şöyledir:
“(1) Bölümler ya da komisyonlarca yargılamanın her aşamasında aşağıdaki hallerde düşme kararı verilebilir:
...
ç) Bölümler ya da Komisyonlarca saptanan herhangi bir başka gerekçeden ötürü, başvurunun incelenmesinin sürdürülmesini haklı kılan bir neden görülmemesi.
…
(2) Bölümler ya da Komisyonlar; yukarıdaki fıkrada belirtilen nitelikteki bir başvuruyu, Anayasanın uygulanması ve yorumlanması veya temel hakların kapsamının ve sınırlarının belirlenmesi ya da insan haklarına saygının gerekli kıldığı hâllerde incelemeye devam edebilir.”
12. Kişinin yaşamının tehlikeye girebileceğine, işkence ya da kötü muameleye tabi tutulacağına dair risk bulunan bir ülkeye sınır dışı edilmesine veya geri verilmesine karar verilmiş olan durumlarda bu kapsamdaki ihlal iddialarının incelenebilmesi için sınır dışı etme kararının uygulanmış olması ya da uygulanmasının önünde bir engel bulunmaması gerekir. Somut olayda başvurucunun kendi rızasıyla Türkiye'den ayrılarak ülkesine gittiği görülmüştür. Dolayısıyla bireysel başvuruya konu edilen sınır dışı kararının uygulanma ihtimalinin ortadan kalktığı anlaşılmıştır.
13. Açıklanan gerekçelerle başvurucunun kendi isteğiyle Türkiye'den ayrıldığı, başvurunun incelenmesine devam edilmesini gerektiren bir hususun da bulunmadığı anlaşıldığından başvurunun düşmesine karar verilmesi gerekir.
V. HÜKÜM
A. Adli yardım talebinin KABULÜNE,
B. Kamuya açık belgelerde başvurucunun kimliğinin gizli tutulması talebinin KABULÜNE,
C. Başvurunun DÜŞMESİNE,
D. Sınır dışı işlemine ilişkin tedbir kararının SONLANDIRILMASINA,
E. 12/1/2011 tarihli ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 339. maddesinin (2) numaralı fıkrası uyarınca tahsil edilmesi mağduriyete neden olacağından adli yardım talebi kabul edilen başvurucunun yargılama giderlerini ödemekten TAMAMEN MUAF TUTULMASINA,
F. Kararın bir örneğinin gereği için İçişleri Bakanlığı Göç İdaresi Genel Müdürlüğüne GÖNDERİLMESİNE 15/3/2022 tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.