logo
Bireysel Başvuru Kararları Kullanıcı Kılavuzu English

(Fırat Sarı [2.B.], B. No: 2019/28865, 17/11/2022, § …)
Kararlar Bilgi Bankasında yayınlanan karar metni
editöryal düzeltmelere tabi tutulmuş olabilir.
   


 

 

 

 

TÜRKİYE CUMHURİYETİ

ANAYASA MAHKEMESİ

 

 

İKİNCİ BÖLÜM

 

KARAR

 

FIRAT SARI BAŞVURUSU

(Başvuru Numarası: 2019/28865)

 

Karar Tarihi: 17/11/2022

 

İKİNCİ BÖLÜM

 

KARAR

 

 

Başkan

:

Kadir ÖZKAYA

Üyeler

:

M. Emin KUZ

 

 

Yıldız SEFERİNOĞLU

 

 

Basri BAĞCI

 

 

Kenan YAŞAR

Raportör

:

Fatma Gülbin ÖZCÜRE

Başvurucu

:

Fırat SARI

Vekili

:

Av. Ayşenur DEMİRKALE

 

I. BAŞVURUNUN KONUSU

1. Başvuru, zorunlu askerlik görevine yedek subay adayı statüsünden çıkarılarak er statüsünde sevk edilmesine ilişkin işlemin iptali talebinin reddedilmesi sebebi ile anayasal hakların ihlal edildiği iddiasına ilişkindir.

II. BAŞVURU SÜRECİ

2. Başvuru 16/8/2019 tarihinde yapılmıştır.

3. Başvuru, başvuru formları ve eklerinin idari yönden yapılan ön incelemesinden sonra Komisyona sunulmuştur.

4. Komisyonca başvurunun kabul edilebilirlik incelemesinin Bölüm tarafından yapılmasına karar verilmiştir.

5. Başvuru belgelerinin bir örneği bilgi için Adalet Bakanlığına gönderilmiştir.

III. OLAY VE OLGULAR

6. Başvuru formu ve eklerinde ifade edildiği şekliyle ilgili olaylar özetle şöyledir:

7. Başvurucu uzman hekim olarak görev yapmakta olduğunu belirterek zorunlu askerlik hizmetini yedek subay olarak tamamlama talebinde bulunmuştur. Millî Savunma Bakanlığının (MSB) 3/11/2008 tarihli yazısı ile başvurucu hakkında yedek subay aday adaylığı kararı alınmıştır. 24/11/2008 tarihinde başvurucu hakkında subay olmaya engel suçlardan mahkûmiyet kararları bulunduğu gerekçesiyle yedek subay aday adaylığı kararının er olarak tadiline karar verilmiştir.

8. Başvurucu, yedek subay aday adayı olarak alınan askerlik kararının uzun dönem er olarak tadiline dair kararın iptali istemiyle Askeri Yüksek İdare Mahkemesinde (AYİM) iptal davası açmıştır. Yapılan yargılama sonucunda 2/2/2011 tarihinde davanın reddine karar verilmiştir.

9. Başvurucu 2/2/2011 tarihli karara karşı karar düzeltme isteminde bulunmuş, 25/5/2011 tarihli karar ile başvurucunun isteminin reddine karar verilmiştir.

10. Başvurucu karar düzeltme isteminin reddinin ardından Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine (AİHM) AYİM kararı sebebiyle hak ihlaline uğradığını, tarafsız ve bağımsız mahkemede yargılanma hakkının ihlal edildiğini belirterek müracaatta bulunmuştur.

11. AİHM başvurucunun müracaatı hakkında henüz bir karar tesis etmeden 21/3/2018 tarihli ve 7103 sayılı Kanun'un 23. maddesi ile 6/1/1982 tarihli 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'na geçici 9. madde eklenmiş ve başvurucu anılan düzenleme kapsamında Ankara İdare Mahkemesine yargılamanın yenilenmesi talebinde bulunmuştur.

12. Mahkeme, başvurucunun yeniden yargılama isteminin 2577 sayılı Kanun'a geçici 9. maddede öngörülen yeniden yargılama şartlarının somut olayda oluştuğunu belirterek istemin kabulüne karar vermiştir. Yeniden yapılan yargılama sonucunda iptal kararı verilmiştir. Mahkeme gerekçeli kararında; idare tarafından verilen yedek subay yapılmama kararının yerinde olduğunu belirtmekle birlikte başvurucu ile eğitim durumu yönünden aynı statüdeki kişilerin kısa dönem askerlik hizmeti yaptığını, bu durum dikkate alındığında başvurucunun uzun dönem er olarak görevlendirilmesinin cezalandırma niteliğinde olduğunu belirtmiş ve Anayasa Mahkemesinin Kenan Özteriş (B. No: 2012/989, 19/12/2013, §§ 41-65) kararında ortaya koyduğu ilkeler ışığında dava konusu işlemin hakkaniyete aykırılık teşkil ettiği sonucuna ulaşmıştır.

13. Karara karşı davalı MSB tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur. Bölge İdare Mahkemesi 20/6/2019 tarihli kararında oyçokluğu ile davalı idarenin istinaf talebinin kabulüne, 28/12/2018 tarihli idare mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın esastan reddine kesin olarak karar vermiştir. Bölge İdare Mahkemesi gerekçeli kararında; ilk derece mahkemesinin başvurucunun yeniden yargılama talebine yönelik olarak verdiği kabul kararının 2577 sayılı Kanun'un geçici 9. maddesi uyarınca usul ve hukuka uygun olduğunu belirtmekle birlikte işlemin iptaline yönelik kararının isabetli olmadığına işaret etmektedir. Başvurucu hakkında terör örgütü PKK'nın gençlik örgütlenmesi olan YCK'nın üyesi olmak, PKK-YCK terör örgütüne yardım ve yataklıkta bulunma suçlarından 12 yıl 6 ay hapis cezası verildiğine ve anılan cezanın 19/10/1998 tarihinde onanarak kesinleştiğine dikkat çeken Bölge İdare Mahkemesi, 2003 yılında yürürlüğe giren 29/7/2003 tarihli ve 4959 sayılı Topluma Kazandırma Kanunu kapsamında başvurucunun ceza dosyasının yeniden ele alındığını, ek karar tanzimi yoluyla cezasının 2 yıl 6 ay olarak tadil edildiğini, bu kararın da temyiz denetiminden geçerek kesinleştiğini belirtmiş; 26/9/2004 tarihli ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun yürürlüğe girmesinin ardından 9/2/2007 tarihinde lehe kanun uygulaması yapılarak başvurucunun 1 yıl 6 ay 22 gün hapis cezasına mahkûm edildiğine ve mahkûmiyet kararının 26/1/2010 tarihinde temyiz denetiminden geçerek kesinleştiğine ilişkin detaylı açıklamalarda bulunmuş; Anayasa Mahkemesinin Kenan Özteriş kararından farklı olarak başvurucu hakkında verilen cezaya yönelik erteleme kararı bulunmadığını ve başvurucuya memnu hakların iade tarihinin 6/10/2016 olduğunu, başvurucu hakkında tayin edilen cezanın subaylıkta çıkarma cezası gerektirdiğini, 6 aylık askerlik süresinden yedek subay ve yedek subaylık hakkına sahip yükümlülerin yararlanma hakkı olduğunu ifade etmiş ve başvurucunun 21/6/1927 tarihli ve 1111 sayılı Askerlik Kanunu'nun 5. maddesi gereği altı aylık kısa dönem er olarak görev yapmasının mümkün olmadığı sonucuna ulaşmıştır.

14. 20/6/2019 tarihli nihai karar başvurucuya elektronik posta yolu ile 12/7/2019 tarihinde gönderilmiş olup başvurucu ilgili gönderiyi 12/7/2019 tarihinde açmıştır. Başvurucu 16/8/2019 tarihinde bireysel başvuruda bulunmuştur.

IV. İLGİLİ HUKUK

15. 11/2/1959 tarihli ve 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun "Elektronik tebligat" kenar başlıklı 7/a maddesinin ilgili kısmı şöyledir:

"...

Elektronik yolla tebligat, muhatabın elektronik adresine ulaştığı tarihi izleyen beşinci günün sonunda yapılmış sayılır.

...

Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar yönetmelikle belirlenir.”

16. 6/12/2018 tarihli ve 30617 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Elektronik Tebligat Yönetmeliği'nin "Elektronik tebligatın hazırlanması ve muhataba ulaştırılması" kenar başlıklı 9. maddesinin ilgili kısmı şöyledir:

"...

(6) Elektronik yolla tebligat, muhatabın elektronik tebligat adresine ulaştığı tarihi izleyen beşinci günün sonunda yapılmış sayılır."

V. İNCELEME VE GEREKÇE

17. Anayasa Mahkemesinin 17/11/2022 tarihinde yapmış olduğu toplantıda başvuru incelenip gereği düşünüldü:

A. Başvurucunun İddiaları

18. Başvurucu; kendisi ile aynı durumda olan kişilerin yedek subay olarak askerlik yapma hakkından yararlandığını, işlediği suç nazara alınarak yedek subay statüsünde askerlik hizmetini ifa etmesine müsaade edilmemesinin ayrımcılık yasağına, suçta ve cezada kanunilik ilkesine aykırılık teşkil ettiğini, kamu haklarından yasaklı olduğu bir dönemde askere alınmasının hukuki olmadığını, uzun dönem er olarak askerlik yapması sebebiyle maaş alamadığını, istinaf tarafından dosyanın kesin olarak karara bağlanmasının hukuka aykırı olduğunu, kararı temyiz edememesi dolayısıyla mahkemeye erişim hakkının elinden alındığını, makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiğini ileri sürmektedir.

B. Değerlendirme

19. 30/3/2011 tarihli ve 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun'un "Bireysel başvuru usulü" kenar başlıklı 47. maddesinin (5) numaralı fıkrası şöyledir:

"Bireysel başvurunun, başvuru yollannın tüketildiği tarihten; başvuru yolu öngörülmemişse ihlalin öğrenildiği tarihten itibaren otuz gün içinde yapılması gerekir. Haklı bir mazereti nedeniyle süresi içinde başvuramayan/ar, mazeretin kalktığı tarihten itibaren onbeş gün içinde ve mazeretlerini belgeleyen delillerle birlikte başvurabilirler ... "

20. Anayasa Mahkemesi İçtüzüğü'nün (İçtüzük) "Başvuru süresi ve mazeret" kenar başlıklı 64. maddesinin (1) numaralı fıkrası şöyledir:

"Bireysel başvurunun, başvuru yollannın tüketildiği tarihten, başvuru yolu öngörülmemişse ihlalin öğrenildiği tarihten itibaren otuz gün içinde yapılması gerekir."

21. Bireysel başvurunun ön şartlarından biri de başvuru süresidir. Süre, başvurunun her aşamasında dikkate alınması gereken bir usul hükmüdür (Deniz Baykal, B. No: 2013/7521, 4/12/2013, § 32).

22. 30/3/2011 tarihli ve 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun’un 47. maddesinin (5) numaralı fıkrası ile Anayasa Mahkemesi İçtüzüğü'nün 64. maddesinin (1) numaralı fıkrası gereği bireysel başvurunun başvuru yollarının tüketildiği, başvuru yolu öngörülmemiş ise ihlalin öğrenildiği tarihten itibaren otuz gün içinde yapılması gerekir.

23. Anayasa Mahkemesinin yerleşik içtihadına göre başvuruda bulunulabilmesi için hükmün kesinleşmesi şartı, başvuru yollarının tüketilmesi anlamında değerlendirilmelidir. Başvurucu, etkili yol olarak görmediği temyiz kanun yoluna başvurmamışsa ilk derece mahkemesi kararıyla başvuru yollarını tükettiği için başvurucunun ilk derece mahkemesi kararını öğrenmesinden itibaren otuz gün içinde bireysel başvuruda bulunması gerekir (Fikret Güney, B. No: 2013/1936, 18/9/2013, §§ 23, 24).

24. Anayasa Mahkemesi Mehmet Özcan (B. No: 2019/6266, 15/1/2020, § 27) kararında, tebligatın elektronik tebliğ yöntemiyle yapıldığı hâllerde elektronik tebligatın açıldığı tarihte başvurucuların bireysel başvuruya ilişkin gerekçeli nihai karardan haberdar olunduğunu kabul etmiş ve bireysel başvuru süresinin bu tarihten başlayacağını belirtmiştir.

25. Somut olayda bireysel başvuruya konu edilen gerekçeli nihai kararı içeren tebligat Ulusal Elektronik Tebligat Sistemi'nde 12/7/2019 tarihinde başvurucu vekili tarafından açılmıştır. Başvurucunun elektronik tebligatın yapıldığı 12/7/2019 tarihinden itibaren otuz gün içinde bireysel başvuruda bulunması gerekirken bu tarihi geçirdikten sonra 16/8/2019 tarihinde gerçekleştirdiği bireysel başvurunun süre aşımı nedeniyle kabul edilemez olduğuna karar verilmesi gerekir.

26. Açıklanan gerekçelerle başvurunun diğer kabul edilebilirlik koşulları yönünden incelenmeksizin süre aşımı nedeniyle kabul edilemez olduğuna karar verilmesi gerekir.

VI. HÜKÜM

Açıklanan gerekçelerle;

A. Başvurunun süre aşımı nedeniyle KABUL EDİLEMEZ OLDUĞUNA,

B. Yargılama giderlerinin başvurucu üzerinde BIRAKILMASINA 17/11/2022 tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.

I. KARAR KİMLİK BİLGİLERİ

Kararı Veren Birim İkinci Bölüm
Karar Türü (Başvuru Sonucu) Kabul Edilemezlik vd.
Künye
(Fırat Sarı [2.B.], B. No: 2019/28865, 17/11/2022, § …)
   
Başvuru Adı FIRAT SARI
Başvuru No 2019/28865
Başvuru Tarihi 16/8/2019
Karar Tarihi 17/11/2022

II. BAŞVURU KONUSU


Başvuru, zorunlu askerlik görevine yedek subay adayı statüsünden çıkarılarak er statüsünde sevk edilmesine ilişkin işlemin iptali talebinin reddedilmesi sebebi ile anayasal hakların ihlal edildiği iddiasına ilişkindir.

III. İNCELEME SONUÇLARI


Hak Müdahale İddiası Sonuç Giderim
Ayrımcılık yasağı Ayrımcılık Süre Aşımı
Suç ve cezaların kanuniliği ilkesi Suç ve cezada kanunilik Süre Aşımı
Adil yargılanma hakkı (Medeni Hak ve Yükümlülükler) Mahkemeye erişim hakkı (idare) Süre Aşımı
Makul sürede yargılanma hakkı (idare) Süre Aşımı

IV. İLGİLİ HUKUK



Mevzuat Türü Mevzuat Tarihi/Numarası - İsmi Madde Numarası
Kanun 7201 Tebligat Kanunu 7/a
Yönetmelik 6/12/2018 Elektronik Tebligat Yönetmeliği 9
  • pdf
  • udf
  • word
  • whatsapp
  • yazdir
T.C. Anayasa Mahkemesi