TÜRKİYE CUMHURİYETİ
ANAYASA MAHKEMESİ
İKİNCİ BÖLÜM
KARAR
Z.D. BAŞVURUSU
(Başvuru Numarası: 2019/36335)
Karar Tarihi: 2/11/2022
GİZLİLİK TALEBİ KABUL
Başkan
:
Kadir ÖZKAYA
Üyeler
Engin YILDIRIM
M. Emin KUZ
Basri BAĞCI
Kenan YAŞAR
Raportör
Mustafa Eyyub DEMİRBAŞ
Başvurucu
Z.D.
Vekili
Av. Raziye AKSOY
I. BAŞVURUNUN ÖZETİ
1. Başvuru, Yargıtay üyeliği görevinden çekilmeye davet disiplin cezasına yapılan itirazın reddi sonrasında Yargıtay Başkanlar Kurulu kararı nedeniyle adil yargılanma ve çalışma hakları ile ayrımcılık yasağının ihlal edildiği iddialarına ilişkindir.
2. Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun 17/7/2016 tarihli kararıyla başvurucunun da aralarında bulunduğu 133 Yargıtay üyesinin mevcut yetkilerinin kaldırılmasına, haklarında ceza soruşturması başlatılan -emekli olanlar da dâhil- 140 Yargıtay üyesinin fiillerinin soruşturulması için Yüksek Disiplin Kurulu oluşturulmasına karar verilmiştir. Başvurucu, hakkındaki nihai hükmü 24/9/2019 tarihinde öğrendikten sonra 23/10/2019 tarihinde bireysel başvuruda bulunmuştur. Başvuru, süresi içinde yapılmıştır.
3. Başvurunun kabul edilebilirlik incelemesinin Bölüm tarafından yapılmasına karar verilmiştir.
4. Başvurucu, haber konusu yapılmaması için isminin kamuya açık belgelerde gizlenmesi talebinde bulunmuştur.
5. Başvurucu, bireysel başvuru harç ve masraflarını karşılama imkânının bulunmadığını belirterek adli yardım talebinde bulunmuştur. Adli yardım talebinin kabulüne karar verilmesi gerekir.
II. DEĞERLENDİRME
6. Anayasa Mahkemesi, olay ve olguları somut başvuru ile benzer nitelikte olan Mustafa Kılıç ([GK], B. No: 2019/35236, 18/5/2022) kararında uygulanacak anayasal ilkeleri belirlemiştir. Kararda; Yargıtay Başkanlar Kurulunun disiplin cezasına itirazen verdiği kararların yargı kararı olması nedeniyle başvurucuya uygulanan disiplin cezasının medeni haklarıyla ilgili olduğu kabul edilmiş ve başvurucu hakkında uygulanan görevden çekilmeye davet cezasına ilişkin uyuşmazlığın -medeni hak ve yükümlülüklerle ilgili bir uyuşmazlık olarak- Anayasa'nın 36. maddesinde güvence altına alınan adil yargılanma hakkının kapsamında kaldığı değerlendirilmiştir (Mustafa Kılıç, § 78). Kararda, adil yargılanma hakkı kapsamında ileri sürülen iddialar açık bir ihlal bulunmadığından açıkça dayanaktan yoksun olması nedeniyle kabul edilemez bulunmuş; adil yargılanma hakkı ihlali iddiası dışında kalan iddialar yönünden ise şikâyetlerin karmaşık ve zorlama nitelikte olduğu değerlendirilerek yine açıkça dayanaktan yoksun olması nedeniyle kabul edilemezlik sonucuna ulaşılmıştır.
7. İlkesel nitelikteki Mustafa Kılıç kararı, başvurucu açısından da söz konusu olup süreç ve sonuçları itibarıyla aynıdır. Somut başvuruda, anılan kararda açıklanan ilkelerden ve ulaşılan sonuçtan ayrılmayı gerektiren bir durum bulunmamaktadır. Bu doğrultuda başvurunun açıkça dayanaktan yoksun olması nedeniyle kabul edilemez olduğuna karar verilmesi gerekir.
III. HÜKÜM
Açıklanan gerekçelerle;
A. Adli yardım talebinin KABULÜNE,
B. Kamuya açık belgelerde başvurucunun kimliğinin gizli tutulması talebinin KABULÜNE,
C. 1. Adil yargılanma hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddianın açıkça dayanaktan yoksun olması nedeniyle KABUL EDİLEMEZ OLDUĞUNA,
2. Diğer ihlal iddialarının açıkça dayanaktan yoksun olması nedeniyle KABUL EDİLEMEZ OLDUĞUNA,
D. 12/1/2011 tarihli ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 339. maddesinin (2) numaralı fıkrası uyarınca tahsil edilmesi mağduriyetine neden olacağından adli yardım talebi kabul edilen başvurucunun yargılama giderlerini ödemekten TAMAMEN MUAF TUTULMASINA 2/11/2022 tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.