TÜRKİYE CUMHURİYETİ
ANAYASA MAHKEMESİ
İKİNCİ BÖLÜM
KARAR
MESUT GEÇER BAŞVURUSU
(Başvuru Numarası: 2019/40371)
Karar Tarihi: 19/10/2022
Başkan
:
Kadir ÖZKAYA
Üyeler
Engin YILDIRIM
M. Emin KUZ
Rıdvan GÜLEÇ
Kenan YAŞAR
Raportör
Hüseyin MECEK
Başvurucu
Mesut GEÇER
Vekili
Av. Hüseyin AYGÜN
I. BAŞVURUNUN ÖZETİ
1. Başvuru, telefonla görüşme gününün öğrenim gören çocuklarıyla ve çalışan eşiyle görüşmeyi sağlayacak şekilde belirlenmesi konusunda infaz hâkimliğine yaptığı şikâyetin reddi kararına karşı yaptığı itiraz konusunda karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesinin aile hayatına saygı hakkı ile bağlantılı olarak etkili başvuru hakkını ihlal ettiği iddiasına ilişkindir.
2. Silahlı terör örgütüne üye olma ve siyasal ve askerî casusluk suçlarından Sincan T Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda tutuklu bulunan başvurucu; çocuklarının hafta içi okula devam ettiğini, eşinin cumartesi günleri de çalıştığını belirterek çarşamba günü olarak belirlenen telefonla görüş gününün pazar gününe alınması için infaz hâkimliğine şikâyette bulunmuştur. İnfaz hâkimliği 21/10/2019 tarihinde Ceza İnfaz Kurumunun verdiği bilgilere istinaden şikâyetin reddine karar vermiştir. Ret kararının gerekçesinde kurumda çoğu terör suçu kapsamında çok fazla tutuklu olduğu, birçok tutuklu ve hükümlü yakınının çalıştığı, hepsinin benzer taleplerde bulunması durumunda kurumun işleyiş ve düzeninin bozulacağı, Ulusal Yargı Ağı Bilişim Sistemi'nde (UYAP) telefon görüşme günlerinin kaydedilmesinde birtakım sorunlar oluştuğu, ayrıca kurum kapasitesi, personel yetersizliğinin güvenlik zafiyetine yol açabileceği ifade edilmiştir.
3. Başvurucunun bu karara karşı yaptığı itiraz üzerine Ankara Batı 1. Ağır Ceza Mahkemesi (Ağır Ceza Mahkemesi) 11/11/2019 tarihinde telefon görüşme gün ve saatinin belirlenmesinde takdir yetkisinin idareye ait olduğu gerekçesiyle karar verilmesine yer olmadığına karar vermiştir.
4. Başvurucu nihai hükmü 13/11/2019 tarihinde öğrendikten sonra 6/12/2019 tarihinde bireysel başvuruda bulunmuştur
5. Komisyon tarafından başvurunun kabul edilebilirlik incelemesinin Bölüm tarafından yapılmasına karar verilmiştir.
II. DEĞERLENDİRME
6. Başvurucu; çarşamba günü olarak belirlenen telefonla görüş gün ve saatinin çocuklarının eğitim ve eşinin çalışma saatiyle çakıştığını, eşinin cumartesi günleri de çalıştığını belirterek telefonla görüş gününün pazar günü olarak belirlenmesini talep ettiğini, bu konuda infaz hâkimliğine yaptığı şikâyetin soyut gerekçelerle reddedildiğini, infaz hâkimliği kararına karşı yaptığı itiraz konusunda ise bir karar verilmediğini, çocuklarıyla kişisel iletişim kurmasının engellendiğini belirterek aile hayatına saygı ile haberleşme hürriyetinin ihlal edildiğini öne sürmüştür. Bakanlık görüşünde, süreçte verilen kararların gerekçelerine ve ilgili mevzuat ile içtihada yer verilmiştir. Başvurucu, Bakanlık görüşüne karşı beyanında başvuru formundaki bilgileri yinelemiştir.
7. Anayasa Mahkemesi benzer bir olayda telefonla görüşme gününün öğrenim gören çocuklarla görüşmeyi sağlayacak şekilde belirlenmesi talebinin reddedilmesini özel hayata saygı hakkı kapsamında inceleyerek ihlal kararı vermiştir (bkz. Yeliz Erten, B. No: 2020/99, 11/3/2021). Ancak somut başvuruda infaz hâkimliğinin bu konuda verdiği karara karşı yapılan itiraz üzerine ağır ceza mahkemesince karar verilmesinden imtina edildiği anlaşıldığından aile hayatına saygı hakkı ile bağlantılı olarak etkili başvuru hakkı kapsamında inceleme yapılması gerektiği değerlendirilmiştir.
8. Açıkça dayanaktan yoksun olmadığı ve kabul edilemezliğine karar verilmesini gerektirecek başka bir neden de bulunmadığı anlaşılan başvurunun kabul edilebilir olduğuna karar verilmesi gerekir.
9. 16/5/2001 tarihli ve 4675 sayılı İnfaz Hâkimliği Kanunu'nun 4. maddesine göre infaz hâkimlikleri; hükümlü ve tutukluların ceza infaz kurumları ve tutukevlerine kabul edilmeleri, yerleştirilmeleri, barındırılmaları, ısıtılmaları ve giydirilmeleri, beslenmeleri, temizliklerinin sağlanması, bedensel ve ruhsal sağlıklarının korunması amacıyla muayene ve tedavilerinin yaptırılması, dışarıyla ilişkileri, çalıştırılmaları gibi işlem veya faaliyetlere ilişkin şikâyetleri inceler ve karara bağlar. Hükümlü ve tutukluların bu konularda infaz hâkimliğine yaptığı şikâyetlerin esasa girilmeden reddedilmesi nedeniyle yapılan başvurularda Anayasa Mahkemesi özel hayata saygı hakkı ile bağlantılı olarak etkili başvuru hakkının ihlal edildiğine karar vermiştir (Meral Danış Beştaş (3), B. No: 2017/34087, 13/10/2020; Uğur Eldemir (2), B. No: 2018/26139, 15/3/2022). Bu ilkeler 4675 sayılı Kanun'un 6. maddesinin beşinci ve altıncı fıkralarına göre infaz hâkimliği kararına karşı yapılacak itirazlar üzerine karar verecek ağır ceza mahkemeleri açısından da geçerlidir.
10. Ceza infaz kurumlarındaki işlem, eylem ya da ihmallerin tutuklu ve hükümlülerin temel hak ve hürriyetlerine müdahale oluşturduğu iddiasıyla infaz hâkimliklerine yapılan şikâyet başvurularında yargı makamlarının yapacakları yorum temel hak ve özgürlüklerin korunmasını sağlayan etkili başvuru yolunun bulunup bulunmadığının saptanmasında kilit rol oynamaktadır (Meral Danış Beştaş (3), § 45). Dolayısıyla başvurucunun infaz kurumunda telefonla görüş günlerinin çocuklarının eğitim durumuna göre tespit edilmesiyle ilgili iddialarının da bu kapsamda ele alınması ve bir yargı merciince incelenmesi başvurucuya etkili bir başvuru yolunun sağlanması açısından önemlidir.
11. Somut olayda savunulabilir bir iddiası bulunan başvurucunun şikâyet konusunun 4675 sayılı Kanun'da düzenlenen infaz hâkimliklerinin görev alanına girmesine karşın ağır ceza mahkemesi tarafından talep konusunda karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir. Ağır ceza mahkemesinin bu yaklaşımı da başvurucunun savunulabilir nitelikteki iddialarının incelenmesine ve etkili bir hukuk yolunun işletilmesine engel olmuştur.
12. Açıklanan gerekçelerle aile hayatına saygı hakkı ile bağlantılı olarak etkili başvuru hakkının ihlal edildiğine karar verilmesi gerekir.
III. GİDERİM
13. Başvurucu; ihlalin tespiti, yeniden yargılama yapılması ve 10.000 TL manevi tazminat talebinde bulunmuştur.
14. Başvuruda tespit edilen hak ihlalinin sonuçlarının ortadan kaldırılması için yeniden yargılama yapılmasında hukuki yarar bulunmaktadır. Bu kapsamda kararın gönderildiği yargı mercilerince yapılması gereken iş, yeniden yargılama işlemlerini başlatmak ve Anayasa Mahkemesini ihlal sonucuna ulaştıran nedenleri gideren, ihlal kararında belirtilen ilkelere uygun yeni bir karar vermektir (Mehmet Doğan [GK], B. No: 2014/8875, 7/6/2018, §§ 54-60; Aligül Alkaya ve diğerleri (2), B. No: 2016/12506, 7/11/2019, §§ 53-60, 66; Kadri Enis Berberoğlu (3) [GK], B. No: 2020/32949, 21/1/2021, §§ 93-100).
15. Ayrıca başvurucuya manevi zararları karşılığında net 10.000 TL manevi tazminat ödenmesine karar verilmesi gerekir.
IV. HÜKÜM
Açıklanan gerekçelerle;
A. Adli yardım talebinin KABULÜNE,
B. Aile hayatına saygı hakkıyla bağlantılı olarak etkili başvuru hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddianın KABUL EDİLEBİLİR OLDUĞUNA,
C. Anayasa'nın 20. maddesinde güvence altına alınan aile hayatına saygı hakkıyla bağlantılı olarak Anayasanın 40. maddesinde düzenlenen etkili başvuru hakkının İHLAL EDİLDİĞİNE,
D. Kararın bir örneğinin aile hayatına saygı hakkıyla bağlantılı olarak etkili başvuru hakkının ihlalinin sonuçlarının ortadan kaldırılması için yeniden yargılama yapılmak üzere Ankara Batı 1. Ağır Ceza Mahkemesine (2019/3052 Değişik İş) GÖNDERİLMESİNE,
E. Başvurucuya net 10.000 TL manevi tazminat ÖDENMESİNE,
F. 9.900 TL vekâlet ücretinin başvurucuya ÖDENMESİNE,
G. Ödemenin kararın tebliğini takiben başvurucunun Hazine ve Maliye Bakanlığına başvuru tarihinden itibaren dört ay içinde yapılmasına, ödemede gecikme olması hâlinde bu sürenin sona erdiği tarihten ödeme tarihine kadar geçen süre için yasal FAİZ UYGULANMASINA,
H. Kararın bir örneğinin Adalet Bakanlığına GÖNDERİLMESİNE 19/10/2022 tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.