logo
Bireysel Başvuru Kararları Kullanıcı Kılavuzu English

(Nevzat Turgut (2) [2.B.], B. No: 2019/41273, 10/7/2024, § …)
Kararlar Bilgi Bankasında yayınlanan karar metni
editöryal düzeltmelere tabi tutulmuş olabilir.
   


 

 

 

 

TÜRKİYE CUMHURİYETİ

ANAYASA MAHKEMESİ

 

 

İKİNCİ BÖLÜM

 

KARAR

 

NEVZAT TURGUT BAŞVURUSU (2)

(Başvuru Numarası: 2019/41273)

 

Karar Tarihi: 10/7/2024

 

İKİNCİ BÖLÜM

 

KARAR

 

 

Başkan

:

Basri BAĞCI

Üyeler

:

Rıdvan GÜLEÇ

 

 

Yıldız SEFERİNOĞLU

 

 

Kenan YAŞAR

 

 

Ömer ÇINAR

Raportör

:

Aydın AYGÜN

Başvurucu

:

Nevzat TURGUT

 

I. BAŞVURUNUN ÖZETİ

1. Başvuru, ceza infaz kurumunda hükümlü olarak bulunan başvurucunun bulundurduğu radyo nedeniyle disiplin cezası ile cezalandırılmasının ifade özgürlüğünü ihlal ettiği iddiasına ilişkindir.

2. Başvurucu, olayın yaşandığı tarihte Patnos L Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda (Ceza İnfaz Kurumu) hükümlü olarak barındırılmaktadır.

3. Ceza İnfaz Kurumunda yapılan genel aramada başvurucunun kemerinin alt kısmına gizlenmiş bir şekilde bulunan uzun dalgalı, markası belli olmayan radyo ele geçirilmiştir. Başvurucu hakkında disiplin soruşturması başlatılmıştır.

4. Ceza İnfaz Kurumu Disiplin Kurulu Başkanlığı (Disiplin Kurulu) başvurucu hakkında 13/12/2004 tarihli ve5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun'un 44. maddesinin (3) numaralı fıkrasının (g) bendi uyarınca "11 gün hücreye koyma" disiplin cezası vermiştir. Disiplin Kurulu kararında, gerek fotoğraf incelemesinde gerekse de başvurucunun savunmaları dikkate alındığında yasak olan uzun dalga hâline getirilmiş veya üzerinde oynama yapılmış radyoların mevcut olduğu, radyo üzerinde yapılan bu işlemin onu yasak hâle getirdiği belirtilmiştir. Radyo üzerinde yapılan işlemin radyoyu başka amaçlar için de kullanmaya elverişli hâle getirmesi nedeniyle eşyanın disiplin cezasına konu olduğu açıklanmıştır.

5. Başvurucu, Disiplin Kurulunun kararına karşı Patnos İnfaz Hâkimliğine (Hâkimlik) şikâyette bulunmuştur. Hâkimlik, Disiplin Kurulu Başkanlığının kararının usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle itirazın reddine karar vermiştir.

6. Başvurucu, Hâkimlik kararına karşı itiraz yoluna başvurmuştur. Patnos Ağır Ceza Mahkemesi (Mahkeme) İnfaz Hâkimliği kararının usul ve yasaya uygun olduğundan bahisle anılan itirazı 18/11/2019 tarihinde reddetmiştir. Başvurucu, anılan kararı tebliğ aldıktan sonra 9/12/2019 tarihinde süresi içinde bireysel başvuruda bulunmuştur.

7. Başvurucu hakkında Patnos Cumhuriyet Başsavcılığı (Cumhuriyet Başsavcılığı) infaz kurumuna yasak eşya sokma suçundan soruşturma başlatmıştır. Yürütülen soruşturma kapsamında alınan bilirkişi raporunda başvurucunun üzerinde ele geçirilen radyonun uzun frekans bandı özelliğine sahip olmadığı tespit edilmiştir. Bu kapsamda 20/10/2020 tarihinde başvurucu hakkında atılı suçtan kovuşturma yapılmasına yer olmadığına dair karar verilmiştir. Söz konusu kararın itiraz edilmeden kesinleştiği anlaşılmıştır.

8. Başvurucu 17/11/2020 tarihinde Hâkimliğe başvurarak hakkında verilen ve infaz edilen disiplin cezasının Cumhuriyet Başsavcılığının vermiş olduğu takipsizlik kararı dikkate alınarak kaldırılması talebinde bulunmuştur.

9. Hâkimlik 23/10/2020 tarihli ek kararıyla başvurucu hakkında daha önceden verdiği şikâyetin reddine dair kararın ortadan kaldırılmasına karar vermiştir. Bu kararda da başvurucuya ait radyonun uzun frekans bandı özelliği bulunmadığından yasaklı olmadığı belirtilmiştir. İş bu karar başvurucuya 24/11/2020 tarihinde tebliğ edilmiş ve itiraz edilmeden 3/12/2020 tarihinde kesinleşmiştir.

10. Başvurucu, ek kararın kesinleşmesi üzerine 14/12/2020 tarihinde Anayasa Mahkemesine dilekçe yazmıştır. Bu kapsamda hücre cezasının etkilerinden bahsederek maruz kaldığı haksızlığın tazmini amacıyla maddi ve manevi tazminat talep etmiştir. Bu dilekçesinde başvurucu, hükümlü olmasına neden olan cezanın infazını etkilemediğini ancak hücre cezası nedeniyle iyi hâl süresinin bir yıl olması nedeniyle yaklaşık 11 ay boyunca çeşitli haklardan yararlanamadığını belirtmiştir.

II. DEĞERLENDİRME

11. Ödeme gücünden yoksun olduğu anlaşılan başvurucunun adli yardım talebinin kabulüne karar verilmesi gerekir.

12. Başvurucu; müzik dinlemek ya da haber almak için Ceza İnfaz Kurumunun kantininden radyo aldığını, bu radyoların uzun dalga bandı özelliğinin de bulunduğunu, radyosuna el konulmasının müzik dinleme ve haber alma hakkını ihlal ettiğini, radyonun yapısına bir müdahalede bulunmamasına rağmen itirazının mahkemelerce reddedildiğini ileri sürmüştür. Bakanlık, başvurucunun ifade hürriyetine bir müdahalenin bulunup bulunmadığı, varlığının kabulü hâlinde müdahalenin meşru amacının düzenin korunması ve suç işlenmesinin önlenmesi niteliğinde olup olmadığının ve yerel mahkemelerin konuya ilişkin kararlarının yeterli gerekçe içerip içermediği ile orantılılık bağlamında disiplin cezası uygulanmasına ilişkin kararın sonraki gelişmeler neticesinde kaldırılmasının dikkate alınıp alınmayacağının değerlendirilmesi gerektiğini belirtmiştir. Adil yargılanma hakkına yönelik şikâyetlerin ise yargılamanın sonucuna, delillerin değerlendirilmesine, hukuk kurallarının yorumuna ve uygulanmasına ilişkin olup olmadığı hususunun değerlendirilmesi gerektiğini ileri sürmüştür. Başvurucu, Bakanlık görüşüne cevabında haksız yere verilen disiplin hapsi nedeniyle temel hak ve hürriyetlerinin ihlal edildiğini belirterek başvuru formunda ileri sürdüğü şikâyetlerini genel olarak tekrarlamıştır.

13. Ceza İnfaz Kurumunda yapılan arama sırasında üzerinde ele geçirilen radyo nedeniyle başvurucu hakkında verilen disiplin cezasına yönelik şikâyetlerin bir bütün olarak ifade özgürlüğü kapsamında değerlendirilmesi gerektiği sonucuna varılmıştır (benzer yöndeki bir karar için bkz. Eşref Arslan, B. No: 2014/14655, 18/7/2018, § 33; Gıyasettin Aydın (2), B. No: 2017/17252, 1/7/2020, § 26).

14. Ceza infaz kurumlarında hükümlü olarak bulunan başvurucunun üzerinde bulunan radyo nedeniyle başvurucuya verilen disiplin cezasının haber veya fikir alma özgürlüğüne, dolayısıyla ifade özgürlüğüne yönelik bir müdahale olduğu kabul edilmiştir. Anılan müdahale, Anayasa’nın 13. maddesinde belirtilen koşulları yerine getirmediği müddetçe Anayasa’nın 26. maddesinin ihlalini teşkil edecektir. Anayasa’nın 13. maddesinin ilgili kısmı şöyledir:

 “Temel hak ve hürriyetler, ... yalnızca Anayasanın ilgili maddelerinde belirtilen sebeplere bağlı olarak ve ancak kanunla sınırlanabilir. Bu sınırlamalar, ... demokratik toplum düzeninin ... gereklerine ve ölçülülük ilkesine aykırı olamaz.

15. Anayasa Mahkemesi Mehmet Reşit Arslan (4) kararında, radyo kullanımı yönünden benzer müdahalenin hukuki dayanağı olan 5275 sayılı Kanun'un 67. maddesinin kanunla sınırlama ölçütünü karşıladığına karar vermiştir (Mehmet Reşit Arslan (4), § 42).Öte yandan başvuruya konu radyonun ceza infaz kurumlarının düzeninin ve güvenliğinin sağlanması, suçun önlemesi ve mahkûmun ıslahı amaçlarıyla başvurucuya verilmemesi şeklindeki müdahalelerin Anayasa’nın 26. maddesinin ikinci fıkrasında öngörülen kamu düzeni ve kamu güvenliği kapsamında meşru bir amaç taşıdığı sonucuna varmıştır.

16. Bundan sonra yapılması gereken, müdahalenin demokratik toplum düzeninin gereklerine uygun olup olmadığını değerlendirmektir. Temel hak ve özgürlüklere yönelik bir müdahalenin demokratik toplum düzeninin gereklerine uygun kabul edilebilmesi için zorunlu bir toplumsal ihtiyacı karşılaması ve orantılı bir müdahale olması gerekir (Bekir Coşkun [GK], B. No: 2014/12151, 4/6/2015, §§ 53-55; Mehmet Ali Aydın [GK], B. No: 2013/9343, 4/6/2015, §§ 70-72; Ferhat Üstündağ, B. No: 2014/15428, 17/7/2018, § 45; Murat Karayel (5), B. No: 2013/6223, 7/1/2016, §§ 38-41; Cihat Özdemir, B. No: 2015/214, 9/5/2018, § 21; Eşref Arslan, B. No: 2014/14655, 18/7/2018, §§ 39-43).

17. Herkes gibi tutuklu ve hükümlüler de Anayasa ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin (Sözleşme) ortak alanı kapsamında kalan temel hak ve hürriyetlerin tamamına (Mehmet Reşit Arslan ve diğerleri, B. No: 2013/583, 10/12/2014, § 65) ve bu bağlamda ifade özgürlüğüne de sahiptir (Murat Karayel (5), § 27). Tutuklu ve hükümlülerin radyo imkanından yararlanması da bilgi ve kanaatlere ulaşma özgürlüğünün somut yansıması olarak ifade özgürlüğünün koruması altındadır (Kamuran Reşit Bekir [GK], B. No: 2013/3614, 8/4/2015, § 43; Hüseyin Sürensoy, B. No: 2013/749, 6/10/2015, § 44; İbrahim Bilmez, B. No: 2013/434, 26/2/2015, § 74; Ahmet Temiz (6), B. No: 2014/10213, 1/2/2017, § 34).

18. Bununla birlikte ifade özgürlüğü mutlak bir hak değildir ve Anayasa'nın 26. maddesinin ikinci maddesinde öngörülen sebeplerle sınırlanabilir. Bu bağlamda ceza infaz kurumunda bulunmanın kaçınılmaz sonucu olarak suçun önlenmesi ve disiplinin sağlanması gibi kurumda güvenliğin ve düzenin korunmasına yönelik kabul edilebilir gerekliliklerin olması durumunda mahpusların sahip olduğu haklara sınırlama getirilebilecektir (Murat Karayel (5), § 29).

19. Ceza infaz kurumlarında düzenin ve güvenliğin sağlanması için koğuş, oda ve eklentilerinde bulundurulacak eşyaya karşı daha hassas olunması gerektiğinde herhangi bir tereddüt bulunmamaktadır (Mehmet Reşit Arslan (4), §54). Somut olayda yapılan arama sırasında üzerinde ele geçirilen ve üzerinde teknik müdahale yapıldığı değerlendirilen bir radyo nedeniyle 11 gün disiplin hapsi cezasıyla cezalandırılmıştır. Bu disiplin cezasına karşı yapılan şikâyet ve itiraz başvurularının reddinden sonra disiplin cezası infaz edilmiştir. Başvurucu hakkında yürütülen adli soruşturmada ele geçirilen radyonun yasak nitelikte olmadığı bilirkişi raporuyla tespit edilmiş ve bu nedenle başvurucu hakkında kamu davasının açılmamasına karar verilmiştir. Bu karar üzerine başvurucunun Hâkimliğe yaptığı talep sonucunda bireysel başvuruya dayanak oluşturan Hâkimliğin ilk kararı bir ek karar ile ortadan kaldırılmıştır (bkz. § 9).

20. Somut olayda her ne kadar başvurucunun infaz hâkimliğine yaptığı ilk şikâyet reddedilmişse de daha sonra bu karar başvurucunun disiplin cezası almasına konu radyonun uzun bant frekans özelliği bulunmadığı gerekçesiyle aynı infaz hâkimliğince ek bir kararla kaldırılmıştır. Diğer bir ifadeyle başvurucuya verilen disiplin cezasının hukuka aykırı olduğunu tespit eden infaz hâkimliği, aynı zamanda başvurucunun ifade hürriyetinin ihlal edildiğini de kabul etmiştir. Bu durumda bireysel başvuruda çözümlenmesi gereken meselenin ihlalin giderimiyle sınırlı olduğu anlaşılmaktadır.

21. Başvurucu sunduğu ilk başvuru formunda söz konusu disiplin cezasının infaz edilmeye yeni başlandığını belirtmiş, hak ihlalinin tespiti ile yeniden yargılama talebinde bulunmuş ancak tazminat talebinde bulunmamıştır. Disiplin cezasının infazının ve bu infaza konu kararın hukuka aykırılığının tespitinin ardından ise gönderdiği bir dilekçe ile bu durumdan bahsederek -artık tek giderim aracı olan- tazminat talebinde bulunmuştur. Buna göre başvurucunun gönderdiği ek dilekçe ile başvuru formundaki taleplerini genişlettiği açık olmakla birlikte mevcut başvurunun kendine has koşulları dikkate alındığında başvuru anında infaz edilmeyen bir disiplin cezası için başvurucunun tazminat talep etmezken cezanın infazından ve bunun hukuka aykırı bir karara dayandığı ortaya çıktıktan sonra tazminat talebinde bulunması sürecin doğası gereği ortaya çıkan bir durumdur. Ayrıca başvurucunun infaz hâkimliğinin ek kararı sonrası gönderdiği dilekçenin -yeni bir başvuruya konu edilmesi tercih edildiği durumda- otuz günlük başvuru süresi içinde Anayasa Mahkemesine sunulduğu da belirtilmelidir. Dolayısıyla başvurucunun ifade hürriyetinin ihlalinin tam anlamıyla ortadan kaldırılabilmesi için ihlal tespitinin yanı sıra tazminata da hükmedilmesi gerektiği değerlendirilmiştir.

22. Açıklanan gerekçelerle Anayasa’nın 26. maddesinde güvence altına alınan ifade özgürlüğünün ihlal edildiğine karar verilmesi gerekir.

III. GİDERİM

23. Başvurucu ihlalin tespiti ile maddi ve manevi tazminat talebinde bulunmuştur.

24. Anayasa Mahkemesinin içtihadına göre bir temel hak ve hürriyetin ihlalinin bütün sonuçlarıyla ortadan kaldırılabilmesi için temel kural, mümkün olduğunca eski hâle getirmenin, yani ihlalden önceki duruma dönülmesinin sağlanmasıdır. Bunun için ise öncelikle devam eden ihlalin durdurulması, ihlale konu kararın veya işlemin ve bunların yol açtığı sonuçların ortadan kaldırılması, varsa ihlalin sebep olduğu maddi ve manevi zararların giderilmesi, ayrıca bu bağlamda uygun görülen diğer tedbirlerin alınması gerekmektedir (Mehmet Doğan [GK], B. No: 2014/8875, 7/6/2018, § 55).

25. Başvuruda ihlale yol açan kararın Hâkimlikçe ortadan kaldırıldığı dikkate alındığında yukarıdaki ilke uyarınca eski hâle getirme kuralı çerçevevesinde ihlalin sonuçlarının bütünüyle giderilebildiğinden söz edebilmek için hücreye koyma cezasının infaz edilmesi yüzünden uğranılan zararların da giderilmesi gerekir. Nitekim başvurucu da Bakanlık görüşüne karşı cevap dilekçesinde bu cezayı başvuru sırasında infaz etmiş olduğunu belirterek maddi ve manevi tazminat talebinde bulunmuştur.

26. Başvuruda, başvurucunun bulundurduğu radyo nedeniyle disiplin hapsine tabi tutulmasının ifade özgürlüğünü ihlal ettiğine karar verilmiştir. Başvurucu hakkında verilen disiplin hapsi inceleme tarihinden önce yerine getirilmiştir. Dolayısıyla ihlalin sonuçlarının ortadan kaldırılması için tazminat ödenmesi dışında yapılması gereken bir husus bulunamamaktadır.

27. İfade özgürlüğü hakkına yönelik müdahale nedeniyle yalnızca ihlal tespitiyle giderilemeyecek olan manevi zararları karşılığında başvurucuya net 30.000 TL manevi tazminat ödenmesine karar verilmesi gerekir. Başvurucu, maddi zarara ilişkin olarak bilgi ve belge sunmamıştır. Bu nedenle başvurucunun maddi tazminat talebinin reddine karar verilmesi gerekir.

IV. HÜKÜM

Açıklanan gerekçelerle;

A. Adli yardım talebinin KABULÜNE,

B. İfade özgürlüğünün ihlal edildiğine ilişkin iddianın KABUL EDİLEBİLİR OLDUĞUNA,

C. Anayasa’nın 26. maddesinde güvence altına alınan ifade özgürlüğünün İHLAL EDİLDİĞİNE,

D. Başvurucuya net 30.000 TL manevi tazminat ÖDENMESİNE, tazminata ilişkin diğer taleplerin REDDİNE,

E. Ödemenin kararın tebliğini takiben başvurucunun Hazine ve Maliye Bakanlığına başvuru tarihinden itibaren dört ay içinde yapılmasına, ödemede gecikme olması hâlinde bu sürenin sona erdiği tarihten ödeme tarihine kadar geçen süre için yasal FAİZ UYGULANMASINA,

F. Kararın bir örneğinin bilgi için Patnos İnfaz Hâkimliğine (E.2019/1780, K.2019/1814) GÖNDERİLMESİNE,

G. Kararın bir örneğinin Adalet Bakanlığına GÖNDERİLMESİNE 10/7/2024 tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.

I. KARAR KİMLİK BİLGİLERİ

Kararı Veren Birim İkinci Bölüm
Karar Türü (Başvuru Sonucu) Esas (İhlal)
Künye
(Nevzat Turgut (2) [2.B.], B. No: 2019/41273, 10/7/2024, § …)
   
Başvuru Adı NEVZAT TURGUT (2)
Başvuru No 2019/41273
Başvuru Tarihi 9/12/2019
Karar Tarihi 10/7/2024

II. BAŞVURU KONUSU


Başvuru, ceza infaz kurumunda hükümlü olarak bulunan başvurucunun bulundurduğu radyo nedeniyle disiplin cezası ile cezalandırılmasının ifade özgürlüğünü ihlal ettiği iddiasına ilişkindir.

III. İNCELEME SONUÇLARI


Hak Müdahale İddiası Sonuç Giderim
İfade özgürlüğü Ceza infaz kurumunda ifade İhlal Manevi tazminat
  • pdf
  • udf
  • word
  • whatsapp
  • yazdir
T.C. Anayasa Mahkemesi