TÜRKİYE CUMHURİYETİ
ANAYASA MAHKEMESİ
BİRİNCİ BÖLÜM
KARAR
AMIN SHEIKH MURAD BAŞVURUSU
(Başvuru Numarası: 2019/5379)
Karar Tarihi: 15/3/2022
Başkan
:
Hasan Tahsin GÖKCAN
Üyeler
Muammer TOPAL
Recai AKYEL
Yusuf Şevki HAKYEMEZ
Selahaddin MENTEŞ
Raportör
Hüseyin MECEK
Başvurucu
Amın SHEIKH MURAD
Vekili
Av. Fikret DEMİREL
I. BAŞVURUNUN KONUSU
1. Başvuru, sınır dışı kararı verilmesi nedeniyle kötü muamele yasağının ihlal edildiği iddiasına ilişkindir.
II. BAŞVURU SÜRECİ
2. Başvuru 19/2/2019 tarihinde yapılmıştır. Komisyon, başvurunun kabul edilebilirlik incelemesinin Bölüm tarafından yapılmasına karar vermiştir.
3. Anayasa Mahkemesinin 29/3/2019 tarihli kararıyla ilgili bilgi ve belgeler toplandıktan sonra yeniden değerlendirilmek üzere başvurucunun ülkesine sınır dışı edilmesine dair işleminin geçici olarak durdurulmasına karar verilmiştir.
III. OLAY VE OLGULAR
4. Başvuru formu ve ekleri ile Ulusal Yargı Ağı Bilişim Sistemi (UYAP) aracılığıyla erişilen bilgi ve belgeler doğrultusunda tespit edilen ilgili olaylar özetle şöyledir:
5. Suriye vatandaşı olan başvurucu 2014 yılından bu yana Türkiye’de ikamet etmektedir. İstanbul Valiliğinin (Valilik) 24/5/2018 tarihli kararıyla 4/4/2013 tarihli ve 6458 sayılı Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanunu'nun 54. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (d) bendi (kamu güvenliği açısından tehdit oluşturma) uyarınca sınır dışı kararı verilmiştir.
6. Başvurucu, sınır dışı kararının iptali istemiyle 19/6/2018 tarihinde İstanbul 1. İdare Mahkemesinde (İdare Mahkemesi) dava açmıştır. Başvurucu; dava dilekçesinde sınır dışı etme kararının hukuka aykırı olduğunu, çalışma izni bulunması nedeniyle mağdur olacağını öne sürmüştür. Başvurucu, sınır dışı edilmesi durumunda yaşamının tehlike altında olacağına ya da kötü muameleye maruz kalacağına dair bir iddiada bulunmamıştır.
7. İdare Mahkemesi 26/10/2018 tarihinde davanın reddine karar vermiştir. Ret kararının gerekçesinin ilgili kısmı şöyledir:
“…
Dosyadaki bilgi ve belgelere göre, Mahkememizin 24.07.2018 tarihli ara kararı ile davacının terör örgütleri ile irtibatlı veya iltisaklı olduğunu gösterir bilgi ve delillerin sunulmasının istenildiği, İstanbul İl Emniyet Müdürlüğünün 14.08.2018 tarihli, 26312 sayılı cevabi yazısında davacının Kilis İli'nde çatışma bölgeleri ile bağlantılı illegal döviz transferi işlemi yapan şahıslarla ve İzmir İli'nde Daeş Terör Örgütü ile iltisaklı olarak para havaleciliği yapan şahıslarla irtibatlı olduğu, irtibatları arasında çatışma bölgeleriyle iltisaklı FEC/NC yanlısı faaliyet gösteren şahısların bulunduğu yönünde istihbari bilgilerin intikal ettiğinin bildirildiği, devletin hükümranlık yetkisi uyarınca, ülke için tehlike oluşturacağı kanaatine varılan yabancıları sınır dışı etme yetkisi bulunduğu, kuvvetler ayrılığı ilkesini benimseyen devletlerin hükümranlık yetkisini yasama, yürütme ve yargı erkleri eliyle kullandığı, ülke sınırları içerisine kabul edilecek ve ülke sınırları dışına çıkarılacak yabancılar hakkında uygulanacak kuralları kanun koyucunun belirleyeceği, bu kapsamda somut olayın özelliklerine göre yapılacak değerlendirmeler ve alınacak tedbirler konusunda kanun koyucu tarafından idareye takdir yetkisi tanındığı, takdir yetkisinin kullanılmasının söz konusu olduğu durumlarda ise, kuvvetler ayrılığı prensibinin gereği olarak, yargısal denetimin, kamu yararı, hizmetin gerekleri ve ölçülülük ilkeleri ile sınırlı olarak yapılabileceği, somut olayda davacının hakkında terör örgütü üyeliği suçlamasıyla soruşturma bulunmasının kamu güvenliği açısından tehdit oluşturması için yeterli olduğu,kamu güvenliği açısından tehdit oluşturma hususunda ayrıca bir yargı kararı da aranmayacağından, davalı idarece kanun koyucu tarafından tanınan takdir yetkisi kapsamında tesis edilen dava konusu sınır dışı etme işleminde hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
...”
IV. İLGİLİ HUKUK
8. İlgili hukuk için bkz. A.A. ve A.A. [GK], B. No: 2015/3941, 1/3/2017, §§ 28-38.
V. İNCELEME VE GEREKÇE
9. Anayasa Mahkemesinin 15/3/2022 tarihinde yapmış olduğu toplantıda başvuru incelenip gereği düşünüldü:
10. Başvurucu; herhangi bir terör örgütüyle ilgisi bulunmadığını, Suriye’de çatışma, terör olayları ve faili meçhul cinayetlerin devam ettiğini, dinî inancı nedeniyle baskı gördüğünü, bu nedenlerle ülkesine geri gönderildiği takdirde hayatının tehlike altında olacağını, kötü muamele riskiyle karşı karşıya kalacağını belirterek kötü muamele yasağı, yaşam hakkı, adil yargılanma ve etkili başvuru haklarının ihlal edildiğini öne sürmüştür.
11. Anayasa Mahkemesi, olayların başvurucu tarafından yapılan hukuki nitelendirmesi ile bağlı olmayıp olay ve olguların hukuki tavsifini kendisi takdir eder (Tahir Canan, B. No: 2012/969, 18/9/2013, § 16). Başvurucunun sınır dışı edilmesi hâlinde yaşam hakkının ihlal edilebileceğine ilişkin iddiaları ve diğer şikâyetleri kötü muamele yasağı kapsamında değerlendirilmiştir.
12. Bireysel başvurunun ikincil niteliğinin bir sonucu olarak olağan kanun yollarında ve mahkemeler önünde ileri sürülmeyen iddialar ile bu mahkemelere sunulmayan bilgi ve belgeler bireysel başvuru konusu edilemez (Bayram Gök, B. No: 2012/946, 26/3/2013, § 20).
13. Başvurucu, kesin hükümle sonuçlanan iptal davasında sınır dışı edilmesi hâlinde ülkesinde kötü muamele görebileceğine ilişkin hiçbir iddia ileri sürmemiş; bu konuda bilgi ve belge sunmamıştır. Bu nedenle usulüne uygun şekilde başvuru yollarının tüketilmediği anlaşılan başvurunun Anayasa Mahkemesi tarafından incelenmesi mümkün değildir (aynı yöndeki karar için bkz. Husseın Alomar, B. No: 2019/2034, 6/10/2021).
14. Açıklanan gerekçelerle başvurunun diğer kabul edilebilirlik koşulları yönünden incelenmeksizin başvuru yollarının tüketilmemesi nedeniyle kabul edilemez olduğuna karar verilmesi gerekir.
VI. HÜKÜM
Açıklanan gerekçelerle;
A. Kötü muamele yasağının ihlal edildiğine ilişkin iddianın başvuru yollarının tüketilmemesi nedeniyle KABUL EDİLEMEZ OLDUĞUNA,
B. Sınır dışı etme işlemine ilişkin tedbir kararının SONLANDIRILMASINA,
C. Yargılama giderlerinin başvurucu üzerinde BIRAKILMASINA,
D. Kararın bir örneğinin bilgi ve gereği için İçişleri Bakanlığı Göç İdaresi Genel Müdürlüğüne GÖNDERİLMESİNE 15/3/2022 tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.