TÜRKİYE CUMHURİYETİ
|
ANAYASA MAHKEMESİ
|
|
|
BİRİNCİ BÖLÜM
|
|
KARAR
|
|
İSKENDERUN DEMİR VE ÇELİK A.Ş. BAŞVURUSU (5)
|
(Başvuru Numarası: 2019/6774)
|
|
Karar Tarihi: 14/9/2022
|
|
BİRİNCİ BÖLÜM
|
|
KARAR
|
|
Başkan
|
:
|
Hasan Tahsin GÖKCAN
|
Üyeler
|
:
|
Muammer TOPAL
|
|
|
Recai AKYEL
|
|
|
Yusuf Şevki HAKYEMEZ
|
|
|
İrfan FİDAN
|
Raportör
|
:
|
Ayhan KILIÇ
|
Başvurucu
|
:
|
İskenderun Demir ve Çelik A.Ş.
|
Vekili
|
:
|
Av. Bekir BAYKARA
|
I. BAŞVURUNUN
KONUSU
1. Başvuru, üretilen elektrik ve kok gazı üzerinden
elektrik ve hava gazı tüketim vergisi alınması nedeniyle mülkiyet hakkının
ihlal edildiği iddiasına ilişkindir.
II. BAŞVURU
SÜRECİ
2. Başvurular muhtelif tarihlerde yapılmıştır. Komisyonca
başvuruların kabul edilebilirlik incelemesinin Bölüm tarafından yapılmasına karar
verilmiştir.
3. 2019/6777, 2019/6778, 2019/6784, 2019/6787, 2019/6790,
2019/6793, 2019/6794 ve 2019/6796 numaralı başvurular eldeki bireysel
başvuruyla birleştirilmiştir.
4. Başvuru belgelerinin bir örneği bilgi için Adalet
Bakanlığına gönderilmiştir.
III. OLAY VE
OLGULAR
5. Başvuru formu ve eklerinde ifade edildiği şekliyle
ilgili olaylar özetle şöyledir:
6. Asıl işi çelik üretimi yapmak olan başvurucu
İskenderun Demir ve Çelik Anonim Şirketi (Şirket) demir cevherini saf çelik
hâline getirmek için -gerekli karbonu edinmek üzere- ihtiyaç duyduğu kok
kömürünü ithal ettiği taş kömürünü işlemek suretiyle elde etmektedir. Başvurucu
ayrıca taş kömüründen kok kömürü elde edilirken ortaya çıkan kok gazını
elektrik ve buhar üretiminde veya doğrudan eritme işlemlerinde kullanmaktadır.
Başvurucu, böylelikle elektrik enerjisi ve gaz ihtiyacını kendi imkânlarıyla
karşılamaktadır.
7. Payas Belediyesi (Belediye), başvurucu Şirketin bu
şekilde elektrik ve hava gazı tüketmiş olması nedeniyle 26/5/1981 tarihli ve
2464 sayılı Belediye Gelirleri Kanunu'nun 34 ila 39. maddelerinde düzenlenen
hükümlere dayanarak başvurucu Şirketten elektrik ve havagazı tüketim vergisini
ödemesini istemiştir.
8. Başvurucu Şirket, bu talep üzerine elektrik ve kok
gazı tüketiminin vergilendirilmesiyle ilgili olarak muhtelif dönemler için
ihtirazi kayıtlarla Belediyeye beyannameler vermiş ve bu beyannamelere
istinaden Belediyece anılan dönemlere ilişkin elektrik ve hava gazı vergileri
tahakkuk ettirilmiştir. Tahakkuk ettirilen tutarlar Belediyeye ödenmiştir.
9. Başvurucu Şirket, Hatay 1. Vergi Mahkemesinde elektrik
ve hava gazı tüketim vergisi tahakkuklarının terkini ve ödenen vergilerin
iadesi istemiyle davalar açmıştır.
10. Mahkeme davaların esastan reddine karar vermiştir.
Kararların aynı mahiyetteki gerekçelerinde özetle;
i. Davacı Şirketin elektrik ve kok gazı üretimi yaparak
bunları kendi tesislerinde tükettiğinin ihtilafsız olduğu belirtilmiştir.
ii. Şirketin 2464 sayılı Kanun'un 36. maddesinde istisna
olarak sayılan, doğrudan doğruya elektrik ve hava gazı üreten dağıtım ve
istihsal müesseselerinden olmadığı vurgulanmıştır.
iii. İlgili Kanun'la gerek satın alma yoluyla karşılanan
gerekse kendi imkânlarıyla üretilmiş bulunan elektrik ve hava gazı tüketiminin
vergilendirilmesinin amaçlandığı, müesseselerin ürettiği elektriği tüketmesi
hâlinde bu vergiden muaf olacağı yolunda herhangi bir düzenlemenin bulunmadığı
belirtilmiştir.
iv. Bu sebeplerle başvurucu Şirketin ihtirazi kayıtla
verdiği beyannameler üzerinden ilgili dönemlere ait elektrik ve hava gazı
tüketim vergilerinin tarh ve tahakkuk ettirilmesinde hukuka aykırılık
bulunmadığı sonucuna ulaşılmıştır.
11. Başvurucu tarafından kanun yoluna götürülen kararlar
Danıştay Dokuzuncu Dairesince onanmış ve kesinleşmiştir.
12. Nihai kararlar başvurucuya tebliğ edilmiş, başvurucu
süresinde bireysel başvuruda bulunmuştur.
IV. İLGİLİ
HUKUK
13. İlgili hukuk için bkz. İskenderun Demir ve Çelik
A.Ş. [GK], B. No: 2015/941, 25/10/2018, §§ 19-34.
V. İNCELEME VE
GEREKÇE
14. Anayasa Mahkemesinin 14/9/2022 tarihinde yapmış
olduğu toplantıda başvuru incelenip gereği düşünüldü:
A. Başvurucunun
İddiaları
15. Başvurucu, tükettiği elektrik ve kok gazını yine
kendisinin üretmiş olması nedeniyle elektrik ve hava gazı vergisine tabi
tutulmaması gerektiğini belirtmiştir. Başvurucu bu bağlamda 2464 sayılı
Kanun'un 36. maddesinde yer alan istisna hükmünün tartışılmasının söz konusu
olmadığını zira kendisi tarafından üretilen elektrik ve kok gazının yine
kendisi tarafından tüketilmesinin söz konusu verginin konusuna girmediğini
ifade etmiştir. Başvurucu ayrıca verginin sorumlusunun, matrahının, oranının,
beyan ve ödeme usulünün kanunla düzenlenmesi gerektiği hâlde esaslı nitelikteki
bu hususların 2464 sayılı Kanun'da düzenlenmediğini, bu sebeplerle mülkiyet
hakkına yapılan müdahalenin kanuna dayalı olmadığını, otoprodüktör olarak
enerji üretimini ve dolayısıyla kamusal faydayı caydırıcı bir yönü bulunduğunu,
bu verginin istenmesi gerekli ve zorunlu olmadığı için müdahalenin ölçülü de
olmadığını belirtmiştir.
16. Başvurucu ayrıca söz konusu verginin terkin ve iadesi
için açtığı davalarda derece mahkemeleri tarafından verilen kararlarda temel
iddialarını karşılayan yeterli ve makul bir gerekçe bulunmaması nedeniyle
gerekçeli karar hakkı yönünden, derece mahkemelerinin hukuk kurallarının
yorumunda bariz takdir hatası bulunması nedeniyle de hukuki güvenlik ilkesi
yönünden Anayasa'nın 36. maddesinde güvence altına alınan adil yargılanma
hakkının ihlal edildiğini ileri sürmüştür.
B. Değerlendirme
17. Anayasa'nın "Mülkiyet hakkı" kenar
başlıklı 35. maddesi şöyledir:
"Herkes, mülkiyet ve miras
haklarına sahiptir.
Bu haklar, ancak kamu yararı amacıyla,
kanunla sınırlanabilir.
Mülkiyet hakkının kullanılması toplum
yararına aykırı olamaz."
18. Anayasa'nın "Vergi ödevi" kenar
başlıklı 73. maddesinin birinci ve ikinci fıkraları şöyledir:
"Herkes, kamu giderlerini
karşılamak üzere, malî gücüne göre, vergi ödemekle yükümlüdür.
Vergi yükünün adaletli ve dengeli
dağılımı, maliye politikasının sosyal amacıdır."
19. Anayasa Mahkemesi, olayların başvurucu tarafından
yapılan hukuki nitelendirmesi ile bağlı olmayıp olay ve olguların hukuki
tavsifini kendisi takdir eder (Tahir Canan, B. No: 2012/969, 18/9/2013,
§ 16). Başvurucu, mülkiyet hakkının ihlali iddiası yanında aynı gerekçelerle
adil yargılanma hakkının ihlal edildiğini de ileri sürmüştür. Başvurucunun
şikâyetinin özünün vergilendirmenin kanuni dayanağının bulunmadığına yönelik
olduğu dikkate alındığında başvurucunun ihlal iddialarının mülkiyet hakkı
kapsamında incelenmesi uygun görülmüştür.
1. Kabul
Edilebilirlik Yönünden
20. Açıkça dayanaktan yoksun olmadığı ve kabul
edilemezliğine karar verilmesini gerektirecek başka bir neden de bulunmadığı
anlaşılan mülkiyet hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddianın kabul edilebilir
olduğuna karar verilmesi gerekir.
2. Esas
Yönünden
21. Başvurucunun aynı konu ile ilgili olarak yukarıda
belirtilen şikâyetleri daha önce Anayasa Mahkemesince incelenmiş ve karara
bağlanmıştır (İskenderun Demir ve Çelik A.Ş., §§ 44-85).
22. Buna göre Anayasa Mahkemesi söz konusu başvuruda
vergi matrahının ve verginin tahsil yönteminin belirsiz olduğunu tespit etmiş
ve başvurucunun kendisinin ürettiği elektrik ve kok gazı üzerinden elektrik ve
hava gazı tüketim vergisi alınmasının esaslı unsurlarının kanunla belirli ve
öngörülebilir bir biçimde düzenlenmemiş olması nedeniyle mülkiyet hakkına
yapılan müdahalenin Anayasa'nın 13., 35. ve 73. maddelerinde öngörülen
kanunilik ilkesini ihlal ettiği sonucuna varmıştır (İskenderun Demir ve
Çelik A.Ş., §§ 71-80).
23. Aynı şikâyetleri içeren somut başvuruda da bu
ilkelerden ayrılmayı gerektirir bir durum bulunmayıp mülkiyet hakkına yapılan
müdahalenin kanuni dayanağının olmadığı sonucuna varılmıştır.
24. Açıklanan gerekçelerle Anayasa'nın 35. maddesinde
güvence altına alınan mülkiyet hakkının ihlal edildiğine karar verilmesi
gerekir.
3. Giderim
Yönünden
25. Başvurucu; ihlalin tespiti, maddi tazminat ve yeniden
yargılama taleplerinde bulunmuştur.
26. Tespit edilen ihlalin ve sonuçlarının ortadan kaldırılmasına
ilişkin usul ve esaslar 30/3/2011 tarihli ve 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin
Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun'un 50. maddesinde yer almaktadır.
27. Başvuruda tespit edilen mülkiyet hakkı ihlalinin
sonuçlarının ortadan kaldırılması için yeniden yargılama yapılmasında hukuki
yarar bulunmaktadır. Bu kapsamda kararın gönderildiği yargı mercilerince
yapılması gereken iş, yeniden yargılama işlemlerini başlatmak ve Anayasa
Mahkemesini ihlal sonucuna ulaştıran nedenleri gideren, ihlal kararında
belirtilen ilkelere uygun yeni bir karar vermektir (6216 sayılı Kanun’un 50.
maddesinin (2) numaralı fıkrasında düzenlenen bireysel başvuruya özgü yeniden
yargılama kurumunun özelliklerine ilişkin kapsamlı açıklamalar için bkz. Mehmet
Doğan [GK], B. No: 2014/8875, 7/6/2018, §§ 54-60; Aligül Alkaya ve
diğerleri (2), B. No: 2016/12506, 7/11/2019, §§ 53-60, 66; Kadri Enis
Berberoğlu (3) [GK], B. No: 2020/32949, 21/1/2021, §§ 93-100).
28. Öte yandan ihlalin niteliğine göre yeniden
yargılamanın yeterli bir giderim sağlayacağı anlaşıldığından başvurucunun
tazminat talebinin reddine karar verilmesi gerektiği sonucuna ulaşılmıştır.
VI. HÜKÜM
Açıklanan gerekçelerle;
A. Mülkiyet hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddianın
KABUL EDİLEBİLİR OLDUĞUNA,
B. Anayasa'nın 35. maddesinde güvence altına alınan
mülkiyet hakkının İHLAL EDİLDİĞİNE,
C. Kararın bir örneğinin mülkiyet hakkının ihlalinin
sonuçlarının ortadan kaldırılması için yeniden yargılama yapılmak üzere Hatay
1. Vergi Mahkemesine (E.2013/931, E.2015/947, E.2014/709, E.2015/809,
E.2015/746, E.2015/1061, E.2015/1227, E.2016/578, E.2016/432) GÖNDERİLMESİNE,
D. Başvurucunun tazminat taleplerinin REDDİNE,
E. 3.281,40 TL harç ile 9.900 TL vekâlet ücretinden
oluşan toplam 13.181,40 TL yargılama giderinin başvurucuya ÖDENMESİNE,
F. Ödemenin kararın tebliğini takiben başvurucunun Hazine
ve Maliye Bakanlığına başvuru tarihinden itibaren dört ay içinde yapılmasına,
ödemede gecikme olması hâlinde bu sürenin sona erdiği tarihten ödeme tarihine
kadar geçen süre için yasal FAİZ UYGULANMASINA,
G. Kararın bir örneğinin Adalet Bakanlığına
GÖNDERİLMESİNE 14/9/2022 tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.