logo
Bireysel Başvuru Kararları Kullanıcı Kılavuzu English

(Sinan Büyükoral [1.B.], B. No: 2019/17034, 14/9/2022, § …)
Kararlar Bilgi Bankasında yayınlanan karar metni
editöryal düzeltmelere tabi tutulmuş olabilir.
   


 

 

 

 

TÜRKİYE CUMHURİYETİ

ANAYASA MAHKEMESİ

 

 

BİRİNCİ BÖLÜM

 

KARAR

 

SİNAN BÜYÜKORAL BAŞVURUSU

(Başvuru Numarası: 2019/17034)

 

Karar Tarihi: 14/9/2022

 

BİRİNCİ BÖLÜM

 

KARAR

 

 

Başkan

:

Hasan Tahsin GÖKCAN

Üyeler

:

Muammer TOPAL

 

 

Recai AKYEL

 

 

Yusuf Şevki HAKYEMEZ

 

 

İrfan FİDAN

Raportör

:

Ayşe Didem ÖZDEMİR AKCA

Başvurucu

:

Sinan BÜYÜKORAL

 

I. BAŞVURUNUN KONUSU

1. Başvuru, kanser hastası başvurucunun ceza infaz kurumunda tutulması nedeniyle kötü muamele yasağının ihlal edildiği iddiasına ilişkindir.

II. BAŞVURU SÜRECİ

2. Başvuru 15/5/2019 tarihinde yapılmıştır.

3. Başvurucu, Anayasa Mahkemesi İçtüzüğü’nün 73. maddesi uyarınca tedbirlerin alınmasını talep etmiştir.

4. Başvuru, başvuru formu ve eklerinin idari yönden yapılan ön incelemesinden sonra Komisyona sunulmuştur.

5. Birinci Bölüm Üçüncü Komisyonunca başvurunun tedbir ve kabul edilebilirlik incelemesinin Bölüm tarafından yapılmasına karar verilmiştir.

6. Bölüm tarafından 29/5/2019 tarihli tedbir talebi hakkında ara karar ile tedbir talebinin kabulüne, başvurucunun kemoradyoterapiden istifadesi ve hastalığının gerektirdiği tedavinin uzmanlaşmış bir hastanede yapılabilmesi için gerekli tedbirlerin derhâl alınmasına karar verilmiştir.

7. Bölüm Başkanı tarafından başvurunun kabul edilebilirlik ve esas incelemesinin birlikte yapılmasına karar verilmiştir.

8. Başvuru belgelerinin bir örneği bilgi için Adalet Bakanlığına (Bakanlık) gönderilmiştir. Bakanlık görüşünü bildirmiştir.

9. Başvurucu, Bakanlık görüşüne karşı süresinde beyanda bulunmuştur.

III. OLAY VE OLGULAR

10. Başvuru formu ve eklerinde ifade edildiği şekliyle ilgili olaylar özetle şöyledir:

11. Başvurucu, Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanmasına (FETÖ/PDY) üye olma suçundan İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturma kapsamında 31/3/2017 tarihinde tutuklanarak Menemen T Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumuna (Ceza İnfaz Kurumu) yerleştirilmiştir.

12. İzmir 14. Ağır Ceza Mahkemesince (Mahkeme) yapılan yargılama sonunda başvurucu 4/4/2018 tarihinde isnat edilen suç nedeniyle 9 yıl hapis cezasına mahkûm edilmiştir.

13. Başvurucunun istinaf başvurusu İzmir Bölge Adliye Mahkemesince 9/10/2018 tarihinde esastan reddedilmiş, hüküm temyiz incelemesi neticesinde Yargıtayca 24/4/2019 tarihinde bozulmuştur.

14. İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesince başvurucu hakkında düzenlenen 26/3/2019 tarihli sağlık kurulu raporunda, nazofarenks ca (üst yutak kanseri) tanılı hastanın durumunun hayati tehlike arz edebileceği, kemoradyoterapi süresince infazın tehirinin gerektiği, hastalığın sürekli ve ağır hastalık olduğu ve başvurucunun ceza infaz kurumunda hayatını idame ettiremeyeceği hususları belirtilmiştir.

15. Ceza İnfaz Kurumu tarafından sağlık kurulu raporu 3/4/2019 tarihinde yazılan yazı ekinde Mahkemeye gönderilmiş olup Mahkeme anılan dosyanın istinaf incelemesinde olduğu gerekçesiyle raporu Bölge Adliye Mahkemesine bildirmiştir.

16. Başvurucu 15/5/2019 tarihli başvuru formunda, sağlık kurulu raporuna istinaden tahliye talebiyle 6/5/2019 tarihinde İzmir Cumhuriyet Başsavcılığına, Karşıyaka İnfaz Hâkimliğine ve Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına dilekçe yazdığını ancak talebine cevap verilmediğini belirtmiş ve tedbir talebinde bulunmuştur.

17. Ceza İnfaz Kurumuna başvurucunun sağlık durumu, tedavisi ve tutma koşullarına ilişkin 24/5/2019 tarihinde yazılan yazıya verilen cevapta,

i. Başvurucunun 31/3/2017 tarihinde Ceza İnfaz Kurumuna alındığı, aynı tarihli Kuruma giriş muayenesinde normal fizik muayene bulgularının mevcut olduğu, herhangi rahatsızlık beyan etmediği, tespit edilen başka herhangi bir kronik veya bulaşıcı rahatsızlığının bulunmadığı, genel sağlık durumunun iyi olduğu,

ii. 31/3/2017-30/4/2019 tarihleri arasında toplam dört defa üst solunum yolu ve ağrı rahatsızlıklarına istinaden Kurum revirinde muayenelerinin yaptırıldığı, Kurum aile hekimi tarafından reçete edilen ilaçların kendisine elden teslim edildiği,

iii. 16/11/2018-17/12/2018 tarihleri arasında toplam altı defa boyunda kitle şikâyetiyle Menemen Devlet Hastanesi Kulak Burun Boğaz Polikliniğine sevk edildiği, burada yapılan tetkik ve muayeneleri sonucunda üst yutak kanseri şüphesiyle yapılan biyopsi sonucunda atipik hücreler izlenen başvurucunun üçüncü basamak sağlık kuruluşu olan hastaneye sevk edildiği,

iv. 20/12/2018-5/4/2019 tarihleri arasında toplam on defa İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi Kulak Burun Boğaz Polikliniğine üst yutak kanseri şüphesiyle sevkedildiği, burada yapılan biyopsi ve nükleer tıp incelemesi sonrası üst yutak kanseri teşhisiyle kemoterapi ve otuz üç seans ışın tedavisi planlandığı,

v. 8/4/2019 tarihinden itibaren hafta tatilleri ve resmî tatiller hariç otuz üç seans ışın tedavisi ve haftada bir gün olmak üzere kemoterapiye başlandığı, tedavinin hâlen devam etmekte olduğu,

vi. 3/5/2019 tarihinde Radyasyon Onkolojisi Kliniğinde yapılan muayenesinde son üç ayda %10'dan fazla ağırlık kaybı meydana gelmesi nedeniyle başvurucuya altı aylık sıvı gıda (mama) takviyesi raporu verildiği, başvurucunun bunu düzenli olarak kullandığı bildirilmiştir.

18. Anayasa Mahkemesi Birinci Bölüm tarafından 29/5/2019 tarihli tedbir talebi hakkında ara karar ile tedbir talebinin kabulüne, başvurucunun kemoradyoterapiden istifadesi ve hastalığının gerektirdiği tedavinin uzmanlaşmış bir hastanede yapılabilmesi için gerekli tedbirlerin derhâl alınmasına karar verilmiştir. Kararda başvurucunun ceza infaz kurumunda kalmasının hayati bir risk teşkil edip etmeyeceği yönünde Adli Tıp Kurumundan rapor istenmediği gibi başvurucunun tahliye talebi konusunda da bir karar verilmediği, başvurucunun ceza infaz kurumunda kalmasının yaşamı üzerinde ciddi sonuçlar doğurabileceği sonucuna ulaşıldığı belirtilmiştir.

19. Başvurucu, Mahkemece Yargıtay bozma ilamı sonrasında tanzim olunan 31/5/2019 tarihli Tensip Tutanağı'nda verilen ara karar ile tahliye edilmiştir.

IV. İLGİLİ HUKUK

A. Ulusal Hukuk

20. İlgili ulusal hukuk için bkz. Abdullah Baybaşin, B. No: 2014/5161, 20/9/2017, §§ 28-32; Kamil Erdoğan, B. No: 2017/4023, 19/4/2018, §§ 19-21.

B. Uluslararası Hukuk

21. İlgili uluslararası hukuk için bkz. Abdullah Baybaşin, §§ 33-40.

V. İNCELEME VE GEREKÇE

22. Anayasa Mahkemesinin 14/9/2022 tarihinde yapmış olduğu toplantıda başvuru incelenip gereği düşünüldü:

A. Adli Yardım Talebi Yönünden

23. Anayasa Mahkemesinin Mehmet Şerif Ay (B. No: 2012/1181, 17/9/2013) kararında belirtilen ilkeler dikkate alınarak, geçimini önemli ölçüde zor duruma düşürmeksizin yargılama giderlerini ödeme gücünden yoksun olduğu anlaşılan başvurucunun açıkça dayanaktan yoksun olmayan adli yardım talebinin kabulüne karar verilmesi gerekir.

B. Sağlık Durumu Dikkate Alınmaksızın Ceza İnfaz Kurumunda Tutulma Nedeniyle Kötü Muamele Yasağının İhlal Edildiğine İlişkin İddia

1. Başvurucunun İddiaları ve Bakanlık Görüşü

24. Başvurucu, yirmi altı aydır tutuklu bulunduğunu, ceza infaz kurumuna alındıktan sonra boynunda oluşan kitleye yutak kanseri teşhisi konulduğunu, ceza infaz kurumunda hayatını idame ettiremeyeceğine ilişkin 26/3/2019 tarihli sağlık kurulu raporuna rağmen tahliye talepleri hususunda karar verilmediğini belirterek yaşam hakkı, kötü muamele yasağı ile kişi hürriyeti ve güvenliği hakkının ihlal edildiğini ileri sürmüştür.

25. Bakanlık görüşünde; başvurucunun ceza infaz kurumunda bulunduğu sırada yaşadığı sağlık problemi ile ilgili olarak muayene, tetkik ve tedavisinin sağlandığı, tedavinin yeterli ya da uygun olmadığı ve geciktiğine ilişkin şikâyetinin bulunmadığı, rahatsızlığının ceza infaz kurumu şartlarından ya da yetkililerin uygulamalarından dolayı kötüleştiği ve özgürlükten yoksun bırakılma nedeniyle ortaya çıkanın ötesinde ızdırap ve acıya maruz kaldığı yönünde bir delil sunmadığı, başvurucunun tedavi veya kontrollerinin ihmal edilmesi nedeniyle hastalığının ilerlediği yönünde bir iddiasının bulunmadığı, sağlık hizmetlerine eksiksiz bir şekilde erişiminin olduğu, kanser hastalığı nedeniyle ceza infaz kurumunda tutulmasının yaşamı üzerinde olumsuz bir etki yaratması ihtimaline karşı devletin gerekli özeni göstererek kısa süre içinde başvurucuyu tahliye ettiği bildirilmiştir.

26. Başvurucu, Bakanlık görüşüne karşı beyanında tahliye talebiyle Yargıtay'a yazdığı ondan fazla dilekçenin cevapsız bırakıldığını, sağlık kurulu raporundan tam yetmiş gün sonra tahliyesinin gerçekleştiğini, her gün 9 saat süren sıkıntıyla tedavi gördüğünü, 20 kilo zayıfladığını, kötü şartlarda tutulduğunu ileri sürmüştür.

2. Değerlendirme

27. Anayasa’nın 17. maddesinin üçüncü fıkrası şöyledir:

"Kimseye işkence ve eziyet yapılamaz; kimse insan haysiyetiyle bağdaşmayan bir cezaya veya muameleye tabi tutulamaz."

28. Anayasa Mahkemesi, ceza infaz kurumlarının fiziki ve tıbbi imkânlarının sağlık durumuna uygun olmamasına dayalı şikâyetleri istikrarlı bir şekilde kötü muamele yasağı kapsamında incelemektedir (Mete Dursun, B. No: 2012/1195, 18/11/2015; Serdar Öztürk, B. No: 2013/7532, 4/2/2016; Sabri Kaya, B. No: 2014/8482, 29/6/2016; Ergin Aktaş, B. No: 2014/14810, 21/9/2016; Hayati Kaytan, B. No: 2014/19527, 16/11/2016; İmam Çelikdemir, B. No: 2014/20289, 5/12/2017).

29. Anayasa Mahkemesi, olayların başvurucu tarafından yapılan hukuki nitelendirmesi ile bağlı olmayıp olay ve olguların hukuki tavsifini kendisi takdir eder (Tahir Canan, B. No: 2012/969, 18/9/2013, § 16). Somut olayda başvurucunun şikâyetleri Anayasa'nın 17. maddesinin üçüncü fıkrasında güvence altına alınan kötü muamele yasağı çerçevesinde ele alınacaktır.

30. Anayasa’nın 17. maddesinin üçüncü fıkrasındaki “Kimse insan haysiyetiyle bağdaşmayan bir cezaya veya muameleye tabi tutulamaz.” şeklindeki kural, hükümlü ve tutuklulara yönelik uygulamalar için de geçerlidir. Bu husus 13/12/2004 tarihli ve 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun'un "İnfazda temel ilke" kenar başlıklı 2. maddesinin (2) numaralı fıkrasında "Ceza ve güvenlik tedbirlerinin infazında zalimane, insanlık dışı, aşağılayıcı ve onur kırıcı davranışlarda bulunulamaz." ve yine Kanun'un 6. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (b) bendinde "Hürriyeti bağlayıcı cezanın zorunlu kıldığı hürriyetten yoksunluk, insan onuruna saygının korunmasını sağlayan maddi ve manevi koşullar altında çektirilir." şeklinde düzenleme ile açıkça ifade edilmiştir. Dolayısıyla tutuklamaya veya hapis cezasına mahkûmiyete ilişkin bir kararın yerine getirilmesi için sağlanacak şartlar, insan onuruna saygıyı koruyacak nitelikte olmalıdır (Turan Günana, B. No: 2013/3550, 19/11/2014, § 36).

31. İnfazın yöntemi ve infaz sürecindeki davranışların mahkûmları özgürlükten mahrum kalmanın doğal sonucu olan kaçınılmaz elem seviyesinden daha fazla sıkıntılı veya eziyetli bir duruma sokmaması gerekir. Ceza infaz kurumunda tutulmanın pratik gerekleri çerçevesinde mahkûmların sağlık ve esenlikleri gibi hususların yeterli bir şekilde güvence altına alınması ve mahkûmlara gerekli tıbbi yardımın sağlanması da insan onuruna yakışır koşulların sağlanması için gereklidir (Turan Günana, § 39). Bu çerçevede hasta bir kişinin uygun olmayan fiziki ve tıbbi koşullarda tutulması da Anayasa'nın 17. maddesinin üçüncü fıkrasına aykırı bir muamele olarak kabul edilebilir (Murat Karabulut, B. No: 2013/2754, 18/2/2016, § 65).

32. Hukuka uygun olarak özgürlüğü kısıtlanan herkesin insan onuruna uygun tutma koşullarına sahip olma hakkı bulunduğunu, alınan tedbirlerin uygulanma koşullarının kişiyi tutukluluğa bağlı kaçınılmaz üzüntü seviyesini aşacak yoğunlukta bir ümitsizliğe sokmaması gerektiğini kabul etmek gerekir (Fatih Hilmioğlu, B. No: 2014/648, 18/9/2014, § 65). Ayrıca Anayasa'nın tutuklu bir kimsenin sağlık gerekçesiyle serbest bırakılması için hiçbir genel zorunluluk getirmediğini ancak doğal olarak ortaya çıkan fiziksel ya da ruhsal rahatsızlıklardan kaynaklanan acının yetkililerin sorumlu tutulabileceği tutukluluk koşullarından dolayı artması ya da artma riski bulunması hâlinde bu durumun Anayasa'nın 17. maddesinin üçüncü fıkrası kapsamına girebileceği belirtilmelidir (Fatih Hilmioğlu, § 66).

33. Özgürlüğünden yoksun bırakılan kişilerin hasta olmaları durumunda devletin kontrolü altında tuttuğu bu kişilere gerekli tıbbi yardımı sağlama yükümlülüğü bulunmaktadır. Bu yükümlülüğün hiç veya gerektiği gibi yerine getirilmemesi sonucunda kişinin yaşamı veya vücut bütünlüğü bakımından tehlike arz eden acil bir duruma, ağır veya uzun süreli bir acı çekmesine sebebiyet verilmiş olması, belirtilen sonuçlar ortaya çıkmamakla birlikte kişinin tıbbi yardımdan mahrum kalmış olması nedeniyle yaşadığı stres, huzursuzluk veya aşağılanma hissinin -olayın kendine has koşulları çerçevesinde- insan haysiyeti ile bağdaşmayan muamele düzeyine ulaşacak ciddiyette olması hâlinde Anayasa'nın 17. maddesinin üçüncü fıkrasının ihlal edildiği kabul edilebilir. Bu kapsamdaki değerlendirmede kişinin özgürlüğünden yoksun bırakılmasına bağlı dezavantajlı konumunun da dikkate alınması gerekir (Hayati Kaytan, § 44).

34. Başvurucu, sağlık kurulu raporunun Mahkemeye ulaştığı 3/4/2019 tarihinden sonra 31/5/2019 tarihinde tahliye edilmiştir. Başvurucunun tahliyesi, Anayasa Mahkemesine bireysel başvuru tarihi olan 15/5/2019 tarihinden kısa bir süre sonra gerçekleşmiştir. Başvurucunun Ceza İnfaz Kurumunda tutulduğu süre içinde gerekli muayene, tahlil, tetkik ve tedavi hizmetlerinin verildiği anlaşılmaktadır. Başvurucu, rahatsızlığının Ceza İnfaz Kurumunun şartları veya yetkililerin uygulamalarından kaynaklanan nedenlerle ilerlediği ve doğal olarak özgürlükten yoksun bırakılma nedeniyle ortaya çıkan ızdırap ve acının ötesinde bir ızdırap ve acıya maruz kaldığı yönünde bir delil ortaya koymamıştır. Başvurucunun tedavi veya kontrollerinin ihmal edilmesi nedeniyle sağlık durumunun kötüleştiği yönünde bir tespit de yapılmamıştır. Bununla birlikte başvurucunun tedbir talebi kabul edilmiş ve başvurucunun sağlık kurulu raporu doğrultusunda kemoradyoterapiden istifadesi ve hastalığının gerektirdiği tedavinin uzmanlaşmış bir hastanede yapılabilmesi için gerekli tedbirlerin derhâl alınması yönünde tedbir kararı verilmiştir. Başvurucunun Anayasa Mahkemesinin tedbir kararının uygulanmadığına ilişkin bir iddiası da bulunmamaktadır. Başvurucu tedbir ara kararından iki gün sonra tahliye edilmiştir.

35. Bu tespitler ışığında başvurucunun hastalığına rağmen ceza infaz kurumunda tutulması nedeniyle kötü muameleye maruz kaldığı yönündeki iddiasının açıkça dayanaktan yoksun olduğu sonucuna varılmıştır.

36. Açıklanan gerekçelerle başvurunun bu kısmının açıkça dayanaktan yoksun olması nedeniyle kabul edilemez olduğuna karar verilmesi gerekir.

C. Diğer İhlal İddiaları

37. Başvurucu yutak kanseri tedavisi gördüğünü, tedavisinin çok ağır şartlar altında devam ettiğini, her gün almak zorunda olduğu radyoterapi ve kemoterapi için yaklaşık üç saat elleri kelepçeli halde kapalı ve pis bir araç içerisinde yolculuk ettiğini, günün altı saatinin ise hastanenin havasız nezarethanesinde geçtiğini, bir ayda on beş kilo verdiğini, ceza infaz kurumundaki yemekleri yiyemediğini, koğuş kapasitesinin üzerinde kişi ile birlikte barındırıldığını belirterek kötü muamele yasağının ihlal edildiğini ileri sürmüştür.

38. Temel hak ve özgürlüklere saygı, devletin tüm organlarının uyması gereken bir ilke olup bu ilkeye uygun davranılmadığı takdirde ortaya çıkan ihlale karşı öncelikle yetkili idari mercilere ve derece mahkemelerine başvurulmalıdır. Bireysel başvuru yolunun ikincil niteliği gereği, Anayasa Mahkemesine başvuruda bulunulabilmesi için öncelikle olağan kanun yollarının tüketilmesi zorunludur. Başvurucunun bireysel başvuru konusu şikâyetini öncelikle ve süresinde yetkili idari ve yargısal mercilere usulüne uygun olarak iletmesi, bu konuda sahip olduğu bilgi ve delilleri zamanında bu makamlara sunması, bu süreçte dava ve başvurusunu takip etmek için gerekli özeni göstermiş olması gerekir. İddia edilen hak ihlallerinin bu olağan denetim mekanizması içinde giderilememesi durumunda bireysel başvuru yoluna gidilebilir (İsmail Buğra İşlek, B. No: 2013/1177, 26/3/2013, § 17; Bayram Gök, B. No: 2012/946, 26/3/2013, § 18).

39. Somut başvuruda başvurucunun şikâyetlerini bireysel başvuru yapmadan önce yetkili idari ve yargısal mercilere usulüne uygun olarak iletme imkânı bulunmaktadır. Başvurucu, başvuru formunda ve eklerinde olağan kanun yollarının tüketildiğine ilişkin bir bilgi ya da belge sunmamıştır. Bu durumda başvurunun bu kısmının gerekli olan hukuk yolu tüketilmeden yapıldığı anlaşılmıştır.

40. Açıklanan gerekçelerle başvurunun bu kısmının başvuru yollarının tüketilmemesi nedeniyle kabul edilemez olduğuna karar verilmesi gerekir.

VI. HÜKÜM

Açıklanan gerekçelerle;

A. Adli yardım talebinin KABULÜNE,

B. 1. Sağlık durumu dikkate alınmaksızın ceza infaz kurumunda tutulma dolayısıyla kötü muamele yasağının ihlal edildiğine ilişkin iddianın açıkça dayanaktan yoksun olması nedeniyle KABUL EDİLEMEZ OLDUĞUNA,

2. Diğer ihlal iddialarının başvuru yollarının tüketilmemesi nedeniyle KABUL EDİLEMEZ OLDUĞUNA,

C. 12/1/2011 tarihli ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 339. maddesinin (2) numaralı fıkrası uyarınca tahsil edilmesi mağduriyetine neden olacağından adli yardım talebi kabul edilen başvurucunun yargılama giderlerini ödemekten TAMAMEN MUAF TUTULMASINA, 14/9/2022 tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.

I. KARAR KİMLİK BİLGİLERİ

Kararı Veren Birim Birinci Bölüm
Karar Türü (Başvuru Sonucu) Kabul Edilemezlik vd.
Künye
(Sinan Büyükoral [1.B.], B. No: 2019/17034, 14/9/2022, § …)
   
Başvuru Adı SİNAN BÜYÜKORAL
Başvuru No 2019/17034
Başvuru Tarihi 15/5/2019
Karar Tarihi 14/9/2022

II. BAŞVURU KONUSU


Başvuru, kanser hastası başvurucunun ceza infaz kurumunda tutulması nedeniyle kötü muamele yasağının ihlal edildiği iddiasına ilişkindir.

III. İNCELEME SONUÇLARI


Hak Müdahale İddiası Sonuç Giderim
Kötü muamele yasağı Tutulanın sağlık durumunun tutulmayla uyumsuzluğu Açıkça Dayanaktan Yoksunluk

IV. İLGİLİ HUKUK



Mevzuat Türü Mevzuat Tarihi/Numarası - İsmi Madde Numarası
Kanun 5271 Ceza Muhakemesi Kanunu 100
101
102
3713 Terörle Mücadele Kanunu geçici 14
5275 Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun 105/A
4675 İnfaz Hakimliği Kanunu 4
5
6
  • pdf
  • udf
  • word
  • whatsapp
  • yazdir
T.C. Anayasa Mahkemesi