TÜRKİYE CUMHURİYETİ
ANAYASA MAHKEMESİ
BİRİNCİ BÖLÜM
KARAR
ELİFE KORKUT BAŞVURUSU
(Başvuru Numarası: 2019/7695)
Karar Tarihi: 26/5/2022
Başkan
:
Hasan Tahsin GÖKCAN
Üyeler
Hicabi DURSUN
Recai AKYEL
Selahaddin MENTEŞ
İrfan FİDAN
Raportör
Mahmut ALTIN
Başvurucu
Elife KORKUT
Başvurucu Vekilleri
Av. Utku Çağrı AKTAY - Av. Adil AKTAY
I. BAŞVURUNUN KONUSU
1. Başvuru, kamulaştırma bedelinin tespiti ve tescil davasında aleyhe vekâlet ücretine hükmedilmesi nedeniyle mülkiyet hakkının ihlal edildiği iddiasına ilişkindir.
II. BAŞVURU SÜRECİ
2. Başvuru 7/3/2019 tarihinde yapılmıştır. Komisyon başvurunun kabul edilebilirlik incelemesinin Bölüm tarafından yapılmasına karar vermiştir.
3. Başvuru belgelerinin bir örneği bilgi için Adalet Bakanlığına gönderilmiştir.
III. OLAY VE OLGULAR
4. Başvuru formları ve eklerinde ifade edildiği şekliyle olaylar özetle şöyledir:
5. Başvurucuya ait olup Konya'nın Hadim ilçesi Bolat kasabasında bulunan taşınmazlar Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü (İdare) tarafından acele kamulaştırma usulüyle kamulaştırılmıştır. Acele elkoyma kararı sırasında belirlenen bedel başvurucuya ödenmiştir. İdare ile başvurucu arasında kamulaştırma bedeli konusunda anlaşmaya varılamaması üzerine İdare tarafından başvurucu aleyhine 24/12/2013 tarihinde Hadim Asliye Hukuk Mahkemesinde (Mahkeme) kamulaştırma bedelinin tespiti ve tescil davası açılmıştır.
6. Mahkeme tarafından verilen kararın Yargıtayca bozulması üzerine yeniden yapılan yargılama neticesinde dava kabul edilmiştir. Kararda; başvurucu adına olan tapu kayıtları iptal edilerek taşınmazların İdare adına tesciline, 168 ada 16 parsel sayılı taşınmaz için 2.252,8 TL, 168 ada 29 parsel sayılı taşınmaz için 410,54 TL kamulaştırma bedeline, tarafların leh ve aleyhine 1.980 TL maktu vekâlet ücretine hükmedilmiştir.
7. Başvurucu tarafından temyiz edilen karar, Yargıtay 5. Hukuk Dairesince 28/11/2018 tarihinde onanmıştır.
8. Bu karar başvurucuya 6/2/2019 tarihinde tebliğ edilmiştir.
9. Başvurucu 7/3/2019 tarihinde bireysel başvuruda bulunmuştur.
IV. İLGİLİ HUKUK
10. İlgili hukuk için bkz. Sadettin Ekiz, B. No: 2016/9364, 9/5/2019, §§ 20-34.
V. İNCELEME VE GEREKÇE
11. Anayasa Mahkemesinin 26/5/2022 tarihinde yapmış olduğu toplantıda başvuru incelenip gereği düşünüldü:
A. Başvurucunun İddiaları
12. Başvurucu; kamulaştırma bedelinin tespiti ve tescil davasında aleyhe vekâlet ücretine hükmedilmesi nedeniyle adil yargılanma ve mülkiyet haklarının ihlal edildiğini ileri sürmüştür.
B. Değerlendirme
13. Anayasa'nın "Mülkiyet hakkı" kenar başlıklı 35. maddesi şöyledir:
"Herkes, mülkiyet ve miras haklarına sahiptir.
Bu haklar, ancak kamu yararı amacıyla, kanunla sınırlanabilir.
Mülkiyet hakkının kullanılması toplum yararına aykırı olamaz."
14. Anayasa Mahkemesi, olayların başvurucu tarafından yapılan hukuki nitelendirmesi ile bağlı olmayıp olay ve olguların hukuki tavsifini kendisi takdir eder (Tahir Canan, B. No: 2012/969, 18/9/2013, § 16). Başvurucu, başvuru konusu olaylarda adil yargılanma hakkının da ihlal edildiğini ileri sürmüşse de başvurucunun temel şikâyetinin, açılmasına sebebiyet vermediği kamulaştırma bedelinin tespiti ve tescil davasında aleyhine vekâlet ücretine hükmedilmesi olduğu dikkate alındığında söz konusu ihlal iddiasının mülkiyet hakkı kapsamında incelenmesi gerektiği değerlendirilmiştir. Nitekim Anayasa Mahkemesi Sadettin Ekiz kararında aynı iddiayı mülkiyet hakkı kapsamında incelemiştir (bkz. Sadettin Ekiz, §§ 40-71).
15. Başvuruya konu dava öncesinde kamulaştırmayı yapan İdare tarafından satın alma görüşmeleri yürütülmüş ancak taraflar arasında uzlaşma sağlanamadığı için İdare, kamulaştırma bedelinin tespiti ve tescil davası açmıştır. Yargılama neticesinde tespit edilen kamulaştırma bedelleri İdare tarafından başvurucuya teklif edilenden daha yüksektir. Mahkeme başvurucu aleyhine maktu vekâlet ücretlerine hükmetmiştir (bkz. § 6).
16. Başvurucu taşınmazlarının kamulaştırılmasının mülkiyet hakkına müdahale teşkil ettiği hususunda tereddüt bulunmamaktadır. Ayrıca başvurucunun kamulaştırma sürecinde İdareye vekâlet ücreti ödemek zorunda kalması suretiyle daha az kamulaştırma bedeli elde etmesi mülkiyet hakkına müdahale edildiğini göstermektedir (benzer yöndeki karar için bkz. Sadettin Ekiz, § 45).
17. Anayasa Mahkemesi Sadettin Ekiz kararında kamulaştırma bedelinin tespiti ve tescil davasında malik aleyhine vekâlet ücretine hükmedilmesinin mülkiyet hakkına yapılan müdahalenin orantılılığına etkisini incelemiştir. Anayasa Mahkemesi kamu makamlarının kamulaştırma yoluyla, Anayasa'nın 35. ve 46. maddelerine dayalı olarak kamu yararı gereği ihtiyaç duyulan bir taşınmazı zorla edindiklerine dikkat çekmiş, bu çerçevede yine aynı hükümler uyarınca taşınmazın gerçek bedelinin mülkten yoksun bırakılan başvurucuya ödenmek durumunda olduğuna işaret etmiştir. Anılan kararda açıklandığı üzere kamulaştırılan taşınmazın değerinin belirlenmesi ilke olarak kamu makamlarının yükümlülüğündedir. Bu yükümlülük çerçevesinde yürütülen idari ve yargısal süreçlerdeki masrafların ise ancak haklı gösterilebilecek belirli koşulların varlığı hâlinde mülk sahibine yükletilmesi mümkün görülebilir. Aksi hâlde, yani bu masrafların her durumda taşınmazı kamulaştırıldığı hâlde mülk sahibine yükletilmesi başvurucuya aşırı bir külfet yüklenmesine yol açabileceği gibi kamulaştırma bedelinin gerçek değeri üzerinden ödenmesini de engellemiş olur. Dolayısıyla kamulaştırma davalarında yargılama giderleri yönünden yapılacak orantılılık incelemesi diğer davalara göre farklılık göstermektedir (Sadettin Ekiz, § 65).
18. Anayasa Mahkemesi anılan kararda, haksız yere davanın açılmasına sebebiyet veren veya dava sırasında karşı tarafın gereksiz yere masraf yapmasına yol açan ilgili tarafın yargılama giderlerini ödemekle sorumlu tutulmasının müdahaleyi orantılı kılabileceğini vurgulamıştır (Sadettin Ekiz, § 64). Anayasa Mahkemesi, sözü edilen olayda başvuruya konu dava öncesinde kamulaştırmayı yapan İdare tarafından satın alma görüşmelerinin yürütüldüğünü ve uzlaşma sağlanamaması üzerine kamulaştırma bedelinin tespiti ve tescil davası açıldığını özellikle vurgulamış; mahkemenin belirlediği kamulaştırma bedelinin İdarenin belirlediğinden daha yüksek olduğu gözetildiğinde malikin teklif edilen bedeli kabul etmemesinde ve aleyhine dava açılmasına sebebiyet vermesinde haksız olmadığının altını çizmiştir (Sadettin Ekiz, § 65). Anayasa Mahkemesi sonuç olarak taşınmazı kamulaştırılan başvurucunun satın alma usulündeki bedeli kabul etmemesinde haksız olmamasını da gözeterek kamulaştırmayı yapan İdareye vekâlet ücreti ödemek zorunda bırakılmasının kamulaştırma bedelinin önemli ölçüde azalmasına sebebiyet verdiği ve bu sebeple müdahalenin dayandığı kamu yararı ile başvurucunun mülkiyet hakkının korunması arasındaki adil dengenin başvurucu aleyhine bozulduğu sonucuna ulaşmıştır (Sadettin Ekiz, § 70).
19. Somut olaylarda da satın alma usulünde teklif edilenden fazla bir tutarın kamulaştırma bedeli olarak tespit edildiği ve başvurucunun gerçek kamulaştırma bedelinin önemli bir kısmına tekabül eden vekâlet ücretini ödemek durumunda kaldığı anlaşılmıştır. Buna göre somut başvuruda da -yukarıdaki ilkelerden ayrılmayı gerektirir bir durumun söz konusu olmadığı dikkate alındığında- mülkiyet hakkının ihlal edildiği sonucuna varılmıştır.
20. Açıklanan gerekçelerle Anayasa’nın 35. maddesinde güvence altına alınan mülkiyet hakkının ihlal edildiğine karar verilmesi gerekir.
C. 6216 Sayılı Kanun'un 50. Maddesi Yönünden
21. Başvurucu, maddi ve manevi tazminata hükmedilmesini talep etmiştir.
22. Başvuruda tespit edilen hak ihlalinin sonuçlarının ortadan kaldırılması için yeniden yargılama yapılmasında hukuki yarar bulunmaktadır. Bu kapsamda kararın gönderildiği yargı mercilerince yapılması gereken iş, yeniden yargılama işlemlerini başlatmak ve Anayasa Mahkemesini ihlal sonucuna ulaştıran nedenleri gideren, ihlal kararında belirtilen ilkelere uygun yeni bir karar vermektir (30/3/2011 tarihli ve 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun'un 50. maddesinin (2) numaralı fıkrasında düzenlenen bireysel başvuruya özgü yeniden yargılama kurumunun özelliklerine ilişkin kapsamlı açıklamalar için bkz. Mehmet Doğan [GK], B. No: 2014/8875, 7/6/2018, §§ 54-60; Aligül Alkaya ve diğerleri (2), B. No: 2016/12506, 7/11/2019, §§ 53-60, 66; Kadri Enis Berberoğlu (3) [GK], B. No: 2020/32949, 21/1/2021, §§ 93-100).
23. Öte yandan ihlalin niteliğine göre yeniden yargılamanın yeterli bir giderim sağlayacağı anlaşıldığından başvurucunun tazminat taleplerinin reddine karar verilmesi gerekir.
VI. HÜKÜM
Açıklanan gerekçelerle;
A. Mülkiyet hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddianın KABUL EDİLEBİLİR OLDUĞUNA,
B. Anayasa’nın 35. maddesinde güvence altına alınan mülkiyet hakkının İHLAL EDİLDİĞİNE,
C. Kararın bir örneğinin mülkiyet hakkının ihlalinin sonuçlarının ortadan kaldırılması için yeniden yargılama yapılmak üzere Hadim Asliye Hukuk Mahkemesine (E.2017/28, K.2017/493) GÖNDERİLMESİNE,
D. Başvurucunun tazminat taleplerinin REDDİNE,
E. 364,60 TL harç ve 4.500 TL vekâlet ücretinden oluşan toplam 4.864,60 TL yargılama giderinin başvurucuya ÖDENMESİNE,
F. Ödemenin, kararın tebliğini takiben başvurucunun Hazine ve Maliye Bakanlığına başvuru tarihinden itibaren dört ay içinde yapılmasına, ödemede gecikme olması hâlinde bu sürenin sona erdiği tarihten ödeme tarihine kadar geçen süre için yasal faiz UYGULANMASINA,
G. Kararın bir örneğinin Adalet Bakanlığına GÖNDERİLMESİNE 26/5/2022 tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.