logo
Bireysel Başvuru Kararları Kullanıcı Kılavuzu English

(M.K. [1.B.], B. No: 2019/9506, 10/5/2022, § …)
Kararlar Bilgi Bankasında yayınlanan karar metni
editöryal düzeltmelere tabi tutulmuş olabilir.
   


 

 

 

 

TÜRKİYE CUMHURİYETİ

ANAYASA MAHKEMESİ

 

 

BİRİNCİ BÖLÜM

 

KARAR

 

M.K. BAŞVURUSU

(Başvuru Numarası: 2019/9506)

 

Karar Tarihi: 10/5/2022

 

BİRİNCİ BÖLÜM

 

KARAR

 

GİZLİLİK TALEBİ KABUL

 

Başkan

:

Hasan Tahsin GÖKCAN

Üyeler

:

Hicabi DURSUN

 

 

Recai AKYEL

 

 

Selahaddin MENTEŞ

 

 

İrfan FİDAN

Raportör

:

Gizem Ceren DEMİR KOŞAR

Başvurucu

:

M.K.

 

I. BAŞVURUNUN KONUSU

1. Başvuru, gözaltında darbedilme ve hukuka aykırı tutuklanma nedeniyle kişi hürriyeti ve güvenliği hakkı ile kötü muamele yasağının ihlal edildiği iddialarına ilişkindir.

II. BAŞVURU SÜRECİ

2. Başvuru 27/3/2019 tarihinde yapılmıştır. Komisyonca, başvurucunun adli yardım talebinin kabulüne ve kabul edilebilirlik incelemesinin Bölüm tarafından yapılmasına karar verilmiştir.

3. Başvuru belgelerinin bir örneği bilgi için Adalet Bakanlığına (Bakanlık) gönderilmiştir. Bakanlık görüşünü bildirmiştir. Başvurucu, Bakanlığın görüşüne karşı beyanda bulunmuştur.

III. OLAY VE OLGULAR

4. Başvuru formu ve eklerinde ifade edildiği şekliyle ilgili olaylar özetle şöyledir:

5. Başvurucu, hakkında yakalama kararı bulunması nedeniyle 3/9/2018 tarihinde Kahramanmaraş'ta yakalanarak gözaltına alınmıştır. 4/9/2018 tarihinde Mersin Kaçakçılık ve Organize Suçlar Şube Müdürlüğüne teslim edilmiştir. 7/9/2018 tarihinde saat 15.20'de gözaltından çıkış işlemi yapılana kadar burada tutulmuştur. Başvurucu, silahlı terör örgütüne üye olmak suçundan aynı tarihte Mersin 2. Sulh Ceza Hâkimliği tarafından tutuklanarak Tarsus 2 No.lu T Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumuna yerleştirilmiştir.

6. 7/9/2018 tarihinde düzenlenen tutanağa göre 6/9/2018 tarihinde saat 23.50'de Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele (KOM) Şube Müdürlüğü nezarethanesinde bulunan başvurucu, nezarethanenin banyosundan çıktığında nezarethane görevlisine banyoda ayağının kayarak sert zemine düştüğünü, sağ bacağının ağrıdığını, testislerinde ağrı olduğunu beyan etmiştir. Bunun üzerine başvurucu, saat 00.30 sıralarında Mersin Toros Devlet Hastanesi Acil Servisine götürülmüştür.

7. Gözaltında tutulduğu süre içinde alınan adli muayene raporlarında başvurucunun vücudunda herhangi bir darp veya cebir izi bulunmadığı kaydedilmiştir. 7/9/2018 tarihinde başvurucunun götürüldüğü Mersin Toros Devlet Hastanesi Acil Servisinde saat 00.29'da düzenlenen doktor raporunda ise başvurucunun sağ testisinde ağrı, idrarında kanama ve sağ bacağında ağrı şikâyeti olduğu belirtilmiş, sağ uyluk lateralde 8x2 cm eritem tespit edilmiştir. 7/9/2018 tarihinde saat 15.38'de Mersin Toros Devlet Hastanesinden alınan gözaltı çıkış raporuna ise yeni darp ve cebir izi bulunmadığı not edilmiştir.

8. 13/9/2018 tarihinde Mersin Cumhuriyet Başsavcılığına dilekçe veren başvurucu, hem Kahramanmaraş'ta hem de daha sonra götürüldüğü Mersin'de kötü muameleye maruz kaldığını ileri sürmüştür.

9. Başvurucunun Kahramanmaraş'ta gözaltında iken kötü muamele gördüğüne ilişkin iddiaları hakkında Kahramanmaraş Cumhuriyet Başsavcılığı "adli muayene raporlarında darp cebir izi olmadığı, kamu davasının açılmasını gerektirecek nitelikte yeterli delil mevcut olmadığı" gerekçesiyle kovuşturmaya yer olmadığına dair karar vermiştir.

10. Başvurucunun Mersin'de gözaltında kötü muameleye maruz kaldığına ilişkin iddiası ise Mersin Cumhuriyet Başsavcılığınca kovuşturmaya yer olmadığına dair kararla sonuçlandırılmıştır. Kararın gerekçesi şöyledir:

"...müştekinin gözaltına alınması ve tutulması süresi zarfında; kendisine yönelikişkence uygulandığına dair müştekinin soyut iddialarından başka, soruşturmayı genişletecek ve kamu davasının açılmasını gerektirecek nitelikte yeterli delil mevcut olmadığı, yapılan tüm işlemlerin, gözaltı kararının kanuna ve yönetmeliklere uygun olarak gerçekleştirildiği, 5271 Sayılı CMK'da yazılı olan soruşturmaya ve gözaltına almaya yönelik amir hükümlere ilgili kolluk birimince riayet edildiği, 07/09/2018 tarihinde saat:00:29'da alınan doktor raporunda belirtilen yaralanmaların, düzenlenen ve altı M.K. tarafından da imzalanan tutanaktan anlaşıldığı üzere nezarethane banyosunda düşmesi neticesinde meydana gelen yaralanmalar olduğu, yine görevli polislerin müştekiye hakaret ettiklerine dair ise müştekinin soyut iddialarından başka kamu tanıklarının anlatımlarıyla doğrulanan, soruşturmayı genişletecek ve kamu davasının açılmasını gerektirecek nitelikte yeterli delil elde edilemediği..."

11. Başvurucunun kovuşturmaya yer olmadığına dair karara karşı yaptığı itiraz reddedilmiştir.

12. Mersin 2. Ağır Ceza Mahkemesi 28/5/2019 tarihinde başvurucunun silahlı terör örgütüne üye olma suçundan mahkûmiyetine karar vermiştir. Başvurucu hakkında verilen hüküm 3/2/2021 tarihinde kesinleşmiştir.

IV. İNCELEME VE GEREKÇE

13. Anayasa Mahkemesinin 10/5/2022 tarihinde yapmış olduğu toplantıda başvuru incelenip gereği düşünüldü:

A. Kötü Muamele Yasağının İhlal Edildiğine İlişkin İddia

1. Başvurucunun İddiaları ve Bakanlık Görüşü

14. Başvurucu, Mersin Kaçakçılıkla Mücadele ve Organize Suçlar Şube Müdürlüğünde gözaltında tutulduğu süre içinde her gün sistematik olarak kendisine bir deftere imza attırılmak suretiyle nezarethaneden çıkarıldığını ve üst katta bulunan bir odaya götürüldüğünü, burada darbedildiğini, yorma eylemlerine, hakaret ve küfre maruz kaldığını, gözaltından çıkarıldığı güne kadar avukatıyla görüştürülmediğini, 6/9/2018 tarihinde de yine üst kattaki odaya götürüldüğünü, elleri ensesinde olmak üzere dizleri üstüne çöktürülerek saatlerce bekletildiğini, dayanamayıp yere yıkılınca da üzerine tükürerek sandalye fırlatıldığını, vücudunda yaralanmalar meydana geldiğini, aynı gün akşam saatlerinde başka bir odaya götürüldüğünü, sopayla darbedildiğini, çırılçıplak kalacak şekilde soyulduğunu, cinsel organına vurulduğunu, fenalaşınca giydirilip nezarethaneye bırakıldığını, kendini iyi hissetmediği için hastaneye gitmeyi talepettiğini, talebinin önce dikkate alınmadığını ancak durumu ciddileşince hastaneye götürüldüğünü belirterek kötü muamele yasağının ihlal edildiğini ileri sürmüştür. Başvurucu ayrıca kamuya açık belgelerde kimliğinin gizli tutulması talebinde bulunmuştur.

15. Bakanlık görüşünde; başvurucunun kötü muamele iddiasını destekleyecek nitelikte bir bulguya rastlanmadığı, başvurucunun Anayasa'nın 17. maddesinin üçüncü fıkrası kapsamındaki iddialarının kanıtlanmamış şikâyet niteliğinde olduğu, soruşturmanın etkili şekilde yürütüldüğü belirtilmiştir.

16. Bakanlık görüşüne karşı beyanında başvurucu; kapalı ceza infaz kurumuna girişte alınan sağlık raporunda yaralanmalarının tespit edildiğini, tüm taleplerine rağmen bu raporun kendisine verilmediğini, Başsavcılıkça bu delilin araştırılmadığını, kamera kayıtlarının istenmediğini, muayeneyi gerçekleştiren doktorların tanık olarak dinlenmediğini,gece yarısı banyoya girme gibi bir uygulamanın nezarethanede söz konusu olamayacağını, belli bir saatten sonra tuvalete gidilmesine dahi izin verilmediğini, tutanağın gerçeği yansıtmadığını belirtmiştir.

2. Değerlendirme

17. Anayasa’nın “Kişinin dokunulmazlığı, maddî ve manevî varlığı” kenar başlıklı 17. maddesinin ilgili kısmı şöyledir:

"Herkes, yaşama, maddî ve manevî varlığını koruma ve geliştirme hakkına sahiptir.

...

Kimseye işkence ve eziyet yapılamaz; kimse insan haysiyetiyle bağdaşmayan bir cezaya veya muameleye tabi tutulamaz.”

18. Anayasa’nın "Devletin temel amaç ve görevleri" kenar başlıklı 5. maddesinin ilgili kısmı şöyledir:

"Devletin temel amaç ve görevleri, … kişilerin ve toplumun refah, huzur ve mutluluğunu sağlamak; kişinin temel hak ve hürriyetlerini, sosyal hukuk devleti ve adalet ilkeleriyle bağdaşmayacak surette sınırlayan siyasal, ekonomik ve sosyal engelleri kaldırmaya, insanın maddî ve manevî varlığının gelişmesi için gerekli şartları hazırlamaya çalışmaktır."

a. Kabul Edilebilirlik Yönünden

19. Açıkça dayanaktan yoksun olmadığı ve kabul edilemezliğine karar verilmesini gerektirecek başka bir neden de bulunmadığı anlaşılan kötü muamele yasağının ihlal edildiğine ilişkin iddianın kabul edilebilir olduğuna karar verilmesi gerekir.

b. Esas Yönünden

i. Genel İlkeler

20. Genel İlkeler için bkz. Turan Günana (6), B. No: 2015/9042, 4/4/2019, §§ 39-47.

ii. İlkelerin Olaya Uygulanması

21. Başvuruya konu olayda başvurucu, gözaltındayken kötü muameleye maruz kaldığını beyan etmektedir. 7/9/2018 tarihinde düzenlenen doktor raporunda uyluk lateralde 8x2 cm eritem tespit edilmiştir. Kamu makamları, başvurucunun banyoda düştüğünü ve yaralanmasının bu nedenle meydana geldiğini ileri sürmektedir. Başvurucuya göre yaralanmaları bu raporda belirtilenler ile sınırlı değildir ve banyoda düştüğüne ilişkin tutanak gerçeği yansıtmamaktadır.

22. Başvurucunun tutuklandıktan altı gün sonra verdiği şikâyet dilekçesi üzerine başlatılan soruşturma kapsamında, başvurucu ceza infaz kurumuna yerleştirilinceye kadar alınan sağlık raporları dosyaya getirtilmiş ancak ceza infaz kurumuna girişte alınan rapor talep edilmemiştir. Başvurucuya yeni bir sağlık raporu aldırılması yoluna gidilmemiş, raporda belirtilen yaralanmalarının düşme sonucu meydana gelip gelmeyeceği hususu araştırılmamıştır.

23. Yapılan soruşturmada kamera kaydı görüntülerinin bulunup bulunmadığı da araştırılmamıştır. Kovuşturmaya yer olmadığına dair verilen kararın gerekçesinde başvurucuda tespit edilen uyluk bölgesindeki eritemin banyoda düşmesi sonucu meydana gelmiş olduğu değerlendirilmesine yer verilmiştir. Ancak bu değerlendirmeye varılırken kolluk memurlarının tuttuğu tutanak dışında herhangi bir veriye dayanılmamıştır. Anılan tutanakta başvurucunun da adı ve imzası bulunmakla birlikte başvurucu böyle bir tutanak imzaladığını hatırlamadığını beyan etmektedir. Başvurucu tutanağı imzalamış olsa dahi gözaltında bulunan bir kişiye kötü muameleye maruz kalmadığını gösterecek yönde yazdırılacak ya da imzalatılacak herhangi bir belgenin bu yönde bir delil olarak değerlendirilemeyeceği açıktır. Kaldı ki gece saatinde nezarethanede banyo kullanımının mümkün olup olmadığına ilişkin bir araştırma da yapılmamıştır. Başvurucu kendisini darbeden görevlileri teşhis edebileceğini beyan etmesine karşın teşhis işlemi yaptırılmamış; tanık, müşteki ya da şüpheli beyanı alınmamıştır.

24. Yapılan soruşturmada yetkililerin olay ve olguları ciddiyetle öğrenmeye çalışması, soruşturmayı sonlandırmak ya da kararlarını temellendirmek için çabuk ve temelden yoksun sonuçlara dayanmaması yönündeki gerekliliklere uygun hareket etmediği sonucuna ulaşılmıştır.

25. Açıklanan gerekçelerle Anayasa’nın 17. maddesinin üçüncü fıkrasında güvence altına alınan kötü muamele yasağının usule ilişkin boyutunun ihlal edildiğine karar verilmesi gerekir.

26. Negatif yükümlülük yönünden bir değerlendirme yapılması bu aşamada mümkün görülmemiştir.

B. Kişi Hürriyeti ve Güvenliği Hakkının İhlal Edildiğine İlişkin İddia

27. Başvurucu, kötü muameleye maruz kaldıktan sonra tam olarak kendinde değilken alınan ifadesine dayanılarak tutuklanmasına karar verilmesinin hukuka aykırı olduğunu ileri sürmüştür.

28. 30/3/2011 tarihli ve 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun’un 45. maddesinin (2) numaralı fıkrası uyarınca ihlale neden olduğu ileri sürülen işlem, eylem ya da ihmal için kanunda öngörülmüş idari ve yargısal başvuru yollarının tamamının bireysel başvuru yapılmadan önce tüketilmiş olması gerekir.

29. Somut olayda başvurucu 7/9/2018 tarihinde tutuklanmış olup tutuklama kararına itiraz ettiğine ilişkin herhangi bir bilgi ve belge ortaya koymamıştır.

30. Açıklanan gerekçelerle başvurunun bu kısmının başvuru yollarının tüketilmemesi nedeniyle kabul edilemez olduğuna karar verilmesi gerekir.

C. 6216 Sayılı Kanun'un 50. Maddesi Yönünden

31. Başvurucu, yeniden soruşturma yapılmasına hükmedilmesi ile 1.000.000 TL maddi ve manevi tazminat talebinde bulunmuştur.

32. Başvuruda tespit edilen hak ihlalinin sonuçlarının ortadan kaldırılması için yeniden soruşturma yapılmasında hukuki yarar bulunmaktadır. Bu kapsamda kararın gönderildiği soruşturma mercilerince yapılması gereken iş yeniden soruşturma işlemlerini başlatmak ve Anayasa Mahkemesini ihlal sonucuna ulaştıran nedenleri gideren, ihlal kararında belirtilen ilkelere uygun yeni bir karar vermektir (6216 sayılı Kanun'un 50. maddesinin (2) numaralı fıkrasında düzenlenen bireysel başvuruya özgü yeniden yargılama kurumunun özelliklerine ilişkin benzer yöndeki kararlar için bkz. Mehmet Doğan [GK], B. No: 2014/8875, 7/6/2018, §§ 54-60; Aligül Alkaya ve diğerleri (2), B. No: 2016/12506, 7/11/2019, §§ 53-60, 66; Kadri Enis Berberoğlu (3) [GK], B. No: 2020/32949, 21/1/2021, §§ 93-100).

33. Öte yandan ihlalin niteliği dikkate alınarak başvurucuya net 45.000 TL manevi tazminat ödenmesi gerektiği sonucuna ulaşılmıştır. Ayrıca başvurucunun uğradığını iddia ettiği maddi zararla ilgili bilgi ve belge sunulmadığından maddi tazminat talebi reddedilmiştir.

V. HÜKÜM

Açıklanan gerekçelerle;

A. Kamuya açık belgelerde başvurucunun kimliğinin gizli tutulması talebinin KABULÜNE,

B. 1. Kötü muamele yasağının ihlal edildiğine ilişkin iddianın KABUL EDİLEBİLİR OLDUĞUNA,

2. Kişi hürriyeti ve güvenliği hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddianın başvuru yollarının tüketilmemesi nedeniyle KABUL EDİLEMEZ OLDUĞUNA,

C. Anayasa’nın 17. maddesinin üçüncü fıkrasında güvence altına alınan kötü muamele yasağının usul boyutunun İHLAL EDİLDİĞİNE,

D. Kararın bir örneğinin kötü muamele yasağının ihlalinin sonuçlarının ortadan kaldırılması için yeniden soruşturma yapılmak üzere Mersin Cumhuriyet Başsavcılığına (Soruşturma No:2018/43311) GÖNDERİLMESİNE,

E. Başvurucuya net 45.000 TL manevi tazminat ÖDENMESİNE, tazminata ilişkin diğer taleplerin REDDİNE,

F. Ödemenin kararın tebliğini takiben başvurucunun Hazine ve Maliye Bakanlığına başvuru tarihinden itibaren dört ay içinde yapılmasına, ödemede gecikme olması hâlinde bu sürenin sona erdiği tarihten ödeme tarihine kadar geçen süre için yasal FAİZ UYGULANMASINA,

G. Kararın bir örneğinin Adalet Bakanlığına GÖNDERİLMESİNE 10/5/2022 tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.

I. KARAR KİMLİK BİLGİLERİ

Kararı Veren Birim Birinci Bölüm
Karar Türü (Başvuru Sonucu) Esas (İhlal)
Künye
(M.K. [1.B.], B. No: 2019/9506, 10/5/2022, § …)
   
Başvuru Adı M.K.
Başvuru No 2019/9506
Başvuru Tarihi 27/3/2019
Karar Tarihi 10/5/2022

II. BAŞVURU KONUSU


Başvuru, gözaltında darbedilme ve hukuka aykırı tutuklanma nedeniyle kişi hürriyeti ve güvenliği hakkı ile kötü muamele yasağının ihlal edildiği iddialarına ilişkindir.

III. İNCELEME SONUÇLARI


Hak Müdahale İddiası Sonuç Giderim
Kişi özgürlüğü ve güvenliği hakkı Yakalama, gözaltı Başvuru Yollarının Tüketilmemesi
Kötü muamele yasağı Yakalama ve/veya gözaltı sırasında güç kullanımı İhlal Manevi tazminat, Yeniden soruşturma
  • pdf
  • udf
  • word
  • whatsapp
  • yazdir
T.C. Anayasa Mahkemesi