TÜRKİYE CUMHURİYETİ
|
ANAYASA MAHKEMESİ
|
|
|
BİRİNCİ BÖLÜM
|
|
KARAR
|
|
ALİ AKLIK BAŞVURUSU
|
(Başvuru Numarası: 2019/9869)
|
|
Karar Tarihi: 18/11/2020
|
|
BİRİNCİ BÖLÜM
|
|
KARAR
|
|
Başkan
|
:
|
Hasan Tahsin GÖKCAN
|
Üyeler
|
:
|
Burhan ÜSTÜN
|
|
|
Hicabi DURSUN
|
|
|
Yusuf Şevki HAKYEMEZ
|
|
|
Selahaddin MENTEŞ
|
Raportör
|
:
|
Hikmet Murat AKKAYA
|
Başvurucu
|
:
|
Ali AKLIK
|
Vekili
|
:
|
Av. Mesut ATAMAN
|
I. BAŞVURUNUN
KONUSU
1. Başvuru, yargılamanın uzun sürmesi nedeniyle makul
sürede yargılanma hakkının ihlal edildiği iddiasına ilişkindir.
II. BAŞVURU
SÜRECİ
2. Başvuru 22/3/2019 tarihinde yapılmıştır.
3. Başvuru, başvuru formu ve eklerinin idari yönden
yapılan ön incelemesinden sonra Komisyona sunulmuştur.
4. Komisyonca başvurunun kabul edilebilirlik incelemesinin
Bölüm tarafından yapılmasına karar verilmiştir.
5. Bölüm Başkanı tarafından başvurunun kabul
edilebilirlik ve esas incelemesinin birlikte yapılmasına karar verilmiştir.
III. OLAY VE
OLGULAR
6. Başvuru formu ve eklerinde ifade edildiği şekliyle ilgili
olaylar özetle şöyledir:
7. Başvurucu hakkında suç işlemek amacıyla örgüt kurma ve
ihaleye fesat karıştırma suçlarından dolayı Balıkesir Cumhuriyet
Başsavcılığınca 2/4/2010 tarihinde iddianame düzenlenmiştir.
8. Balıkesir 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 13/3/2018 tarihli
kararıyla başvurucu hakkında beraat kararı verilmiştir. Başvurucu vekilinin
vekâlet ücreti ödenmemesi nedeniyle karara karşı istinaf kanun yoluna
başvurduğu anlaşılmıştır.
9. Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 6. Ceza Dairesi
23/11/2018 tarihinde kesin olarak, istinaf başvurusunun düzeltilerek esastan
reddine dair karar vermiştir. Bu kapsamda karar tarihinde yürürlükte bulunan
Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince 4.360 TL maktu vekâlet ücretinin
Hazineden alınarak başvurucuya verilmesine dair cümle eklendiği anlaşılmıştır.
10. Nihai karar olan istinaf ilamına ilişkin olarak
Ulusal Yargı Ağı Bilişim Sistemi (UYAP) evrak işlem kütüğü üzerinde yapılan
incelemede, yargılama sürecinde müdafi olarak görev yapan ve bireysel başvuruda
da vekil olarak başvurucuyu temsil eden avukat Mesut Ataman tarafından ilgili
kararın 12/12/2018 günü saat 11.07.10’da açılarak okunduğu tespit edilmiştir.
11. Bununla birlikte başvurucu vekili, tebligat
yapılmaksızın nihai kararı 5/3/2019 tarihinde UYAP üzerinden öğrendiğini
belirtmektedir.
12. 22/3/2019 tarihinde bireysel başvuruda bulunulmuştur.
IV. İNCELEME VE
GEREKÇE
13. Mahkemenin 18/11/2020 tarihinde yapmış olduğu
toplantıda başvuru incelenip gereği düşünüldü:
A. Başvurucunun
İddiaları
14. Başvurucu, bireysel başvuru konusu yargılamanın uzun
sürmesi nedeniyle makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiğini ileri
sürmüştür.
B. Değerlendirme
15. 30/3/2011 tarihli ve 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin
Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun'un "Bireysel başvuru
usulü" kenar başlıklı 47. maddesinin (5) numaralı fıkrası şöyledir:
"Bireysel
başvurunun, başvuru yollannın tüketildiği tarihten; başvuru yolu öngörülmemişse
ihlalin öğrenildiği tarihten itibaren otuz gün içinde yapılması gerekir. Haklı
bir mazereti nedeniyle süresi içinde başvuramayanlar, mazeretin kalktığı
tarihten itibaren onbeş gün içinde ve mazeretlerini belgeleyen delillerle
birlikte başvurabilirler ... "
16. Anayasa Mahkemesi İçtüzüğü'nün (İçtüzük) "Başvuru
süresi ve mazeret" kenar başlıklı 64. maddesinin (1) numaralı fıkrası
şöyledir:
"Bireysel
başvurunun, başvuru yollarının tüketildiği tarihten, başvuru yolu
öngörülmemişse ihlalin öğrenildiği tarihten itibaren otuz gün içinde yapılması
gerekir."
17. Bireysel başvurunun ön şartlarından biri de otuz
günlük süre kuralıdır. Sürenin başvurunun her aşamasında dikkate alınması
gerekir (Deniz Baykal, B. No: 2013/7521, 4/12/2013, § 32). Otuz günlük
süreye ilişkin başlangıç tarihinin tespitinde kanun hükmü gereği öğrenme
tarihi esas alınmalıdır.
18. Bireysel başvuruların 6216 sayılı Kanun'un 47.
maddesinin (5) numaralı fıkrası ile İçtüzük'ün 64. maddesinin (1) numaralı
fıkrası uyarınca başvuru yollarının tüketildiği tarihten, başvuru yolu
öngörülmemiş ise ihlalin öğrenildiği tarihten itibaren otuz gün içinde
yapılması gerekmektedir. Anılan düzenlemelerde başvuru yolu öngörülen
durumlarda bireysel başvuru süresinin başlangıcına ilişkin olarak başvuru
yollarının tüketildiği tarihten söz edilmekte ise de haberdar olunmayan bir
hususta başvuru yapılamayacağı dikkate alınarak bu ibarenin nihai kararın
gerekçesinin öğrenildiği tarih olarak anlaşılması gerekir (A.C. ve
diğerleri [GK], B. No: 2013/1827, 25/2/2016, § 25).
19. Bireysel başvuru süresinin işlemeye başlaması
yönünden nihai kararın gerekçesinin tebliği, öğrenme şekillerinden biridir (Mehmet
Ali Kurtuldu, B. No: 2013/5504, 28/5/2014, § 27). Ancak öğrenme, gerekçeli
kararın tebliği ile sınırlı olarak gerçekleşmez; başka şekillerde de öğrenme
söz konusu olabilir. Başvurucunun nihai kararın gerekçesini dava dosyasını
incelemek suretiyle öğrenmesi mümkündür. Bu doğrultuda dosyadan suret
alınması gibi hâllerde başvurucunun gerekçeli kararı öğrendiği kabul
edilebilir. Başvurucuların nihai kararın gerekçesini öğrendiklerini beyan
ettikleri tarih de bireysel başvuru süresinin başlangıcı olarak ele
alınabilir (İlyas Türedi, B. No: 2013/1267, 13/6/2013, §§ 21, 22).
20. Diğer yandan somut olayın koşullarında başvurucunun
nihai karardan daha erken bir tarihte haberdar olması gerektiğinin
değerlendirilmesi durumunda Anayasa Mahkemesi, başvuru süresinin başlangıcı
için bu tarihi de esas alabilir (Ögeday Akın, B. No: 2014/2345,
10/6/2015, § 38).
21. Bu bağlamda Anayasa Mahkemesi, henüz avukatına tebliğ
edilmemiş olmakla birlikte nihai karar olan gerekçeli Yargıtay ilamının ilk
derece mahkemesine ulaştığı, başvurucunun avukatının ise bireysel başvuru
formunda bu karardan haberdar olduklarını belirttiği tarihten daha önce ilk
derece mahkemesine söz konusu ilamın tebliğe çıkarılması için birden fazla
talepte bulunduğunun anlaşıldığı bir bireysel başvuruda başvuru süresinin
avukatın ilk yazılı talep tarihinden itibaren işlemeye başladığını kabul
etmiştir. Anılan kararda Anayasa Mahkemesi, gerekçeli nihai karar ilk derece
mahkemesine ulaştığından başvurucunun haberdar olduğu ve bu durumda UYAP Avukat
Bilgi Sistemi'ni kullandığı görülen başvurucu vekilinin nihai karar sonucunu ve
gerekçesini kesin olarak öğrenme olanağına sahip bulunduğu konusunda şüphe
olmadığını ifade etmiştir (Suat Bircan [GK], B. No: 2014/16800, 1/12/2016,
§§ 25-27).
22. UYAP, kullanıcıların kendilerini ilgilendiren bilgi
ve belgelere ihtiyaç duymaları hâlinde hızlı ve kolay şekilde bu belgelere
ulaşabilmelerini sağlamaktadır. Her türlü bilgi ve belge alışverişi de UYAP
üzerinden elektronik ortamda ve anlık denebilecek kısa sürede
gerçekleştirilebilmektedir (Hüseyin Aşkan, B. No: 2017/15649, 21/7/2020,
§ 26).
23. Yargı sisteminin parçası olarak avukatlar; sistemde
vekâleti bulunan dava dosyalarını internet üzerinden UYAP'tan yararlanarak
inceleyebilmekte, bu dosyalardan suret alabilmekte, elektronik imza ile
sistemdeki dava dosyalarına evrak ekleyebilmekte, yeni dava dosyası açabilmekte
ve harç ödeyebilmektedirler. Ayrıca nihai kararın gerekçesine erişmenin mümkün
hâle geldiği durumlarda başvurucu avukatları bu sistemi kullanmak suretiyle
nihai kararın gerekçesini kesin olarak öğrenme imkânını da elde etmektedirler (Hüseyin
Aşkan, § 27).
24. Tüm bu işlemler yapılırken bilgi ve belgelerin son
hâli, değişmez ve güvenli bir şekilde veri tabanında saklanmakta ve belgeler
üzerinde yapılan işlemler UYAP evrak işlem kütüğünde kayıt altına alınmaktadır.
Evrak işlem kütüğü, evrak üzerinde yapılan işlemleri (doküman oluşturma,
düzenleme, imzalama, açma, okuma ve yazdırma gibi) kayıt altına almaktadır. Kayıt
altına alınan evrak üzerindeki işlemleri yapan şahsın adı soyadı, sıfatı,
birimi, yapılan işlemin niteliği, tarih ve saati sistemde saklanmaktadır (Hüseyin
Aşkan, § 28).
25. Yargılama sürecinde nihai karar olan Bursa Bölge
Adliye Mahkemesi 6. Ceza Dairesinin ilamına ilişkin olarak UYAP evrak işlem
kütüğü üzerinde yapılan incelemede de ilgili kararın başvurucunun avukatı Mesut
Ataman tarafından 12/12/2018 günü saat 11.07.10’da açılarak okunduğu tespit
edilmiş ve buna ilişkin olarak ekran çıktısı alınıp dosya arasına konulmuştur.
Dolayısıyla bu işlemi yapan ilgililerden işlem sırasında nihai kararın sonucunu
öğrenmeleri beklenir. Böyle bir durumda işlem yapılırken nihai kararın
sonucunun öğrenildiği kabul edileceğinden bireysel başvuru süresinin bu tarihten
itibaren başlatılması gerekir.
26. Somut olayda Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 6. Ceza
Dairesi ilamının başvurucunun avukatı tarafından UYAP üzerinden okunduğu, bu
kapsamda 12/12/2018 tarihinde bireysel başvuruya ilişkin nihai karardan
haberdar olunduğunun ve bu doğrultuda bireysel başvuru süresinin 12/12/2018
tarihinden itibaren işlemeye başladığının kabul edilmesi gerekir. Nitekim
ilgili usul kuralları uyarınca sürenin münhasıran tebliğden itibaren işlemeye
başlayacağının kabul edildiği uygulamaların aksine bireysel başvuru yolunda
başvuru süresi, ihlalin öğrenilmesi esasına bağlanmıştır (benzer yönde bkz. Mehmet
Özcan, B. No: 2019/6266, 15/1/2020, § 27).
27. Sonuç olarak bireysel başvuru konusu yargılama
sürecine ilişkin nihai karardan 12/12/2018 tarihinde haberdar olduğu anlaşılan
başvurucunun otuz günlük bireysel başvurusu süresinden sonra, 22/3/2019
tarihinde gerçekleştirdiği bireysel başvurunun süre aşımı nedeniyle kabul
edilemez olduğuna karar verilmesi gerekir.
V. HÜKÜM
Açıklanan gerekçelerle;
A. Başvurunun süre aşımı nedeniyle KABUL EDİLEMEZ
OLDUĞUNA,
B. Yargılama giderlerinin başvurucu üzerinde
BIRAKILMASINA 18/11/2020 tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.