logo
Bireysel Başvuru Kararları Kullanıcı Kılavuzu English

(Ameneh Rezaeı ve Habıbullah Bayat [1.B.], B. No: 2020/10387, 13/4/2022, § …)
Kararlar Bilgi Bankasında yayınlanan karar metni
editöryal düzeltmelere tabi tutulmuş olabilir.
   


 

 

 

 

TÜRKİYE CUMHURİYETİ

ANAYASA MAHKEMESİ

 

 

BİRİNCİ BÖLÜM

 

KARAR

 

AMENEH REZAEI VE HABIBULLAH BAYAT BAŞVURUSU

(Başvuru Numarası: 2020/10387)

 

Karar Tarihi: 13/4/2022

 

BİRİNCİ BÖLÜM

 

KARAR

 

 

Başkan y.

:

Hicabi DURSUN

Üyeler

:

Muammer TOPAL

 

 

Recai AKYEL

 

 

Selahaddin MENTEŞ

 

 

İrfan FİDAN

Raportör

:

Gökçe GÜLTEKİN YILMAZ

Başvurucular

:

1. Ameneh REZAEI

 

 

2. Habıbullah BAYAT

 

I. BAŞVURUNUN KONUSU

1. Başvuru, kötü muameleye maruz kalma riski bulunan ülkeye sınır dışı etme kararı verilmesi nedeniyle kötü muamele yasağının ihlal edildiği iddiasına ilişkindir.

II. BAŞVURU SÜRECİ

2. Başvurular 18/3/2020 tarihinde yapılmıştır. Komisyon, başvuruların kabul edilebilirlik incelemesinin Bölüm tarafından yapılmasına karar vermiştir.

3. Anayasa Mahkemesinin 19/3/2020 tarihli kararıyla ilgili bilgi ve belgeler toplandıktan sonra yeniden değerlendirilmek üzere başvurucuların ülkelerine sınır dışı edilmelerine dair işlemlerin 20/5/2020 tarihine kadar geçici olarak durdurulmasına karar verilmiştir.

4. Göç İdaresi Genel Müdürlüğünün 30/4/2020 tarihli yazısı ve eklerinin başvuru dosyasına gelmesinden sonra başvurucuların tedbir talepleri 13/5/2020 tarihinde yeniden değerlendirilmiş, 19/3/2020 tarihli tedbir kararlarının sonlandırılmasına ve başvurucuların tedbir taleplerinin reddine karar verilmiştir.

5. 2020/10595, 2020/10588 ve 2020/10389 numaralı bireysel başvuru dosyalarının hukuki irtibat nedeniyle 2020/10387 numaralı bireysel başvuru dosyası ile birleştirilmesine, incelemenin 2020/10387 numaralı bireysel başvuru dosyası üzerinden devam etmesine karar verilmiştir.

III. OLAY VE OLGULAR

6. Başvuru formu ve ekleri ile Ulusal Yargı Ağı Bilişim Sistemi (UYAP) aracılığıyla erişilen bilgi ve belgeler doğrultusunda tespit edilen ilgili olaylar özetle şöyledir:

7. Afganistan İslam Cumhuriyeti vatandaşı olan başvurucular evli olduklarını beyan etmektedir. Başvurucular 5/12/2016 tarihinde Türkiye'ye giriş yapmış ve uluslararası koruma başvurusunda bulunmuştur. Başvurucuların talepleri reddedilmiştir.

8. Çankırı Valiliğinin 29/5/2019 tarihli kararıyla başvurucuların sınır dışı edilmelerine karar verilmiştir.

9. Başvurucular, anılan kararın iptali istemiyle Kastamonu İdare Mahkemesinde (İdare Mahkemesi) dava açmıştır. Başvurucular dava dilekçelerinde sınır dışı etme kararının hukuka aykırı olmasının yanı sıra ülkelerinde iç karışıklık yaşandığını ve üçüncü kişilerin baskı ve tehditlerine karşı korunamayacaklarını, kendilerinin 4/4/2013 tarihli ve 6458 sayılı Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanunu’nun 55. maddesi gereği sınır dışı edilemeyecek şahıslardan olduklarını iddia etmişlerdir.

10. İdare Mahkemesinin 16/1/2020 tarihli kararıyla "davacıların ileri sürdüğü sebeplerin yukarıda yer alan mevzuat uyarınca ırkı, dini, tabiiyeti, belli bir toplumsal gruba mensubiyeti veya siyasi düşüncelerinden dolayı zulme uğrayacağını haklı kılacak sebepler olarak değerlendirilmesine ve geri gönderilmesi durumunda zulme uğrayacağına olanak bulunmadığı" gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

11. Başvurucular 18/3/2020 tarihinde bireysel başvuruda bulunmuş, başvurularıyla birlikte sınır dışı etme kararlarının tedbiren durdurulmasını talep etmiştir.

IV. İLGİLİ HUKUK

12. İlgili hukuk için bkz. A.A. ve A.A. [GK], B. No: 2015/3941, 1/3/2017, §§ 28-38.

V. İNCELEME VE GEREKÇE

13. Anayasa Mahkemesinin 13/4/2022 tarihinde yapmış olduğu toplantıda başvuru incelenip gereği düşünüldü:

A. Adli Yardım Talebi Yönünden

14. Ödeme gücünden yoksun olduğunu belirten başvurucuların adli yardım talebinin kabulüne karar verilmesi gerekir (Mehmet Şerif Ay, B. No: 2012/1181, 17/9/2013).

B. Kötü Muamele Yasağının İhlal Edildiğine İlişkin İddia

1. Başvurucuların İddiaları

15. Başvurucular; sınır dışı edildikleri takdirde hayatlarının tehlikede olacağını, ülkelerinde iç karışıklık olduğunu, geri gönderilmeleri hâlinde üçüncü kişilerin saldırılarına karşı korunamayacaklarını belirterek yaşam hakkının ve kötü muamele yasağının ihlal edildiğini ileri sürmüştür.

2. Değerlendirme

16. Anayasa Mahkemesi, olayların başvurucu tarafından yapılan hukuki nitelendirmesi ile bağlı olmayıp olay ve olguların hukuki tavsifini kendisi takdir eder (Tahir Canan, B. No: 2012/969, 18/9/2013, § 16). Başvurucuların sınır dışı edilmeleri hâlinde yaşam haklarının ihlal edileceğine ilişkin iddiaları kötü muamele yasağı kapsamında değerlendirilmiştir.

17. Anayasa Mahkemesinin istikrarlı içtihadına göre Anayasa'nın 17. maddesinin üçüncü fıkrası, gönderildikleri ülkede kötü muameleye maruz kalma riski bulunan yabancıların maddi ve manevi varlıklarının korunması yönünde devlete pozitif yükümlülük yüklemektedir (A.A. ve A.A., § 59).

18. Anılan pozitif yükümlülük kapsamında sınır dışı edilecek kişiye ülkesinde karşılaşabileceği risklere karşı gerçek anlamda bir koruma sağlanabilmesi için sınır dışı kararına karşı etkili bir karşı çıkma imkânı tanınması gerekir (A.A. ve A.A., § 60).

19. Ancak kötü muameleye karşı koruma yükümlülüğü, her sınır dışı işleminde yukarıda belirtilen şekilde bir araştırma yapılmasını gerektirmez. Bu yükümlülüğün ortaya çıkabilmesi için öncelikli olarak başvurucu tarafından savunulabilir (makul) bir iddia ortaya konulmalı, bu kapsamda kötü muamele riskine ilişkin iddialar somutlaştırılmalıdır (A.A. ve A.A., § 63).

20. Somut dosyada başvurucular, gerek Anayasa Mahkemesine yaptıkları bireysel başvuruda gerek idare mahkemelerinde açılan iptal davalarında sınır dışı edilmeleri hâlinde maruz kalacaklarını ileri sürdükleri riske ilişkin bazı açıklamalarda bulunmuşlarsa da bu açıklamaları destekleyen makul veriler sunmamışlardır. Sonuç olarak başvurucuların kötü muamele yasağının ihlaline ilişkin somut dayanak ortaya koyamadıkları, ihlal iddialarının savunulabilir nitelikte olmadığı sonucuna ulaşılmıştır.

21. Açıklanan gerekçelerle başvurunun açıkça dayanaktan yoksun olması nedeniyle kabul edilemez olduğuna karar verilmesi gerekir.

VI. HÜKÜM

Açıklanan gerekçelerle;

A. Adli yardım talebinin KABULÜNE,

B. Kötü muamele yasağının ihlal edildiğine ilişkin iddianın açıkça dayanaktan yoksun olması nedeniyle KABUL EDİLEMEZ OLDUĞUNA,

C. 12/1/2011 tarihli ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 339. maddesinin (2) numaralı fıkrası uyarınca tahsil edilmesi mağduriyetine neden olacağından adli yardım talebi kabul edilen başvurucuların yargılama giderlerini ödemekten TAMAMEN MUAF TUTULMALARINA 13/4/2022 tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.

I. KARAR KİMLİK BİLGİLERİ

Kararı Veren Birim Birinci Bölüm
Karar Türü (Başvuru Sonucu) Kabul Edilemezlik vd.
Künye
(Ameneh Rezaeı ve Habıbullah Bayat [1.B.], B. No: 2020/10387, 13/4/2022, § …)
   
Başvuru Adı AMENEH REZAEI VE HABIBULLAH BAYAT
Başvuru No 2020/10387
Başvuru Tarihi 18/3/2020
Karar Tarihi 13/4/2022
Birleşen Başvurular 2020/10595, 2020/10588, 2020/10389

II. BAŞVURU KONUSU


Başvuru, kötü muameleye maruz kalma riski bulunan ülkeye sınır dışı etme kararı verilmesi nedeniyle kötü muamele yasağının ihlal edildiği iddiasına ilişkindir.

III. İNCELEME SONUÇLARI


Hak Müdahale İddiası Sonuç Giderim
Kötü muamele yasağı Kötü muamele riskine rağmen sınır dışı Açıkça Dayanaktan Yoksunluk

IV. İLGİLİ HUKUK



Mevzuat Türü Mevzuat Tarihi/Numarası - İsmi Madde Numarası
Kanun 6458 Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanunu 2
4
53
54
55
57
Yönetmelik 22/10/2014 Geçici Koruma Yönetmeliği 6
  • pdf
  • udf
  • word
  • whatsapp
  • yazdir
T.C. Anayasa Mahkemesi