TÜRKİYE CUMHURİYETİ
ANAYASA MAHKEMESİ
İKİNCİ BÖLÜM
KARAR
A.S.M.Y.Z. BAŞVURUSU
(Başvuru Numarası: 2020/1944)
Karar Tarihi: 15/6/2022
GİZLİLİK TALEBİ KABUL
Başkan
:
Kadir ÖZKAYA
Üyeler
Engin YILDIRIM
Rıdvan GÜLEÇ
Basri BAĞCI
Kenan YAŞAR
Raportör
Elif ÇELİKDEMİR ANKITCI
Başvurucu
A.S.M.Y.Z.
Vekili
Av. Emre TOPAKTAŞ
I. BAŞVURUNUN KONUSU
1. Başvuru, sınır dışı etme kararı verilmesi nedeniyle kötü muamele yasağının ihlal edildiği iddiasına ilişkindir.
II. BAŞVURU SÜRECİ
2. Başvuru 14/1/2020 tarihinde yapılmıştır. Komisyon, başvurunun kabul edilebilirlik incelemesinin Bölüm tarafından yapılmasına karar vermiştir. Başvurucunun aynı olaya ilişkin 11/3/2020 tarihli ve 2020/9261 numaralı bireysel başvurusu aralarındaki fiilî ve hukuki irtibat nedeniyle bu başvuruyla birleştirilmiştir.
3. Anayasa Mahkemesinin 15/1/2020 tarihli kararıyla ilgili bilgi ve belgeler toplandıktan sonra yeniden değerlendirilmek üzere başvurucunun ülkesine sınır dışı edilmesine dair işlemin geçici olarak durdurulmasına karar verilmiştir.
III. OLAY VE OLGULAR
4. Başvuru formu ve ekleri ile Ulusal Yargı Ağı Bilişim Sistemi (UYAP) aracılığıyla erişilen bilgi ve belgeler doğrultusunda tespit edilen ilgili olaylar özetle şöyledir:
5. Kendi beyanına göre 2013 yılından beri Türkiye'de yaşayan başvurucu 1989 doğumlu olup Mısır Arap Cumhuriyeti vatandaşıdır.
6. Başvurucu, kardeşi ve arkadaşlarıyla birlikte 19/9/2019 tarihinde park hâlindeki bir araçta bulunduğu sırada şüphelenilmesi nedeniyle araçta kolluk görevlileri tarafından arama yapılmıştır. Aramada bir tabak içinde uyuşturucu madde bulundurulduğu tespit edilmesi üzerine İstanbul Başsavcılığı (Başsavcılık) tarafından başvurucu ve beraberindeki diğer kişiler hakkında ceza soruşturması başlatılmıştır. Ardından İstanbul Valiliğinin 23/9/2019 tarihli kararıyla 4/4/2013 tarihli ve 6458 sayılı Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanunu'nun 54. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (d) bendi (kamu güvenliği açısından tehdit oluşturma) uyarınca başvurucunun sınır dışı edilmesine karar verilmiştir.
7. Başvurucu, anılan kararın iptali istemiyle İstanbul 1. İdare Mahkemesinde (İdare Mahkemesi) dava açmıştır. Başvurucu dava dilekçesinde sınır dışı etme kararının hukuka aykırı olmasının yanı sıra Müslüman Kardeşler üyesi olması nedeniyle hakkında yakalama kararı olduğunu ve idam cezasına çarptırılacağını belirterek kendisinin 6458 sayılı Kanun'un 55. maddesi gereği sınır dışı edilemeyecek şahıslardan olduğunu iddia etmiştir.
8. Başvurucu 14/1/2020 tarihinde bireysel başvuruda bulunmuştur.
9. Bireysel başvuru tarihinden sonra İdare Mahkemesinin 21/1/2020 tarihli kararıyla davanın reddine karar verilmiştir. Karar gerekçesinin ilgili kısmı şöyledir:
"...davacının üzerine isnat edilen bu eylemin kamu düzeni ve sağlığını tehdit ettiği, bu hususta kesinleşmiş yargı kararı aranmayacağı, davacının 6458 sayılı Yasanın 54. maddesinin 1. fıkrasının (d) bendine göre sınır dışı edilmesine ilişkin tesis edilen işlemde ve davacının sınır dışı edilmesi üzerine tesis edilen ikamet izninin iptaline dair işlemde hukuka ve mevzuata aykırılık bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Öte yandan davacı her ne kadar ülkesine geri gönderilmesi halinde can güvenliğinin tehlikeye gireceğini iddia etmekte ise de, davalı idare tarafından davacının6458 Sayılı Kanunun 4. ve 55. maddeleri kapsamına girip girmediği hususunun değerlendirildiği ve davacının bu maddeler kapsamında olmadığına karar verildiği, yine davacı tarafından ülkesinde İhvan üyesi olduğu ve hakkında yakalama kararı olduğu yönündeki iddialara ilişkin somut delil, bilgi ve belge bulunmadığı, davacının isteği halinde güvenli 3. bir ülkeye de gidebileceği anlaşıldığından davacının iddiasına itibar edilmemiştir."
10. Başvurucu, İdare Mahkemesinin kararının 10/3/2020 tarihli tebliğinden sonra 11/3/2020 tarihinde ikinci kez bireysel başvuruda bulunmuş, başvurular birleştirilerek incelenmiştir.
IV. İLGİLİ HUKUK
11. İlgili hukuk için bkz. A.A. ve A.A. [GK], B. No: 2015/3941, 1/3/2017, §§ 28-38.
V. İNCELEME VE GEREKÇE
12. Anayasa Mahkemesinin 15/6/2022 tarihinde yapmış olduğu toplantıda başvuru incelenip gereği düşünüldü:
A. Başvurucunun İddiaları
13. Başvurucu; Mısır'da yönetime muhalif olması nedeniyle kötü muamele gördüğünü, eylemlerinden dolayı işkenceye maruz kaldığını, cinsel tacize uğradığını, Müslüman Kardeşler örgütünün terör örgütü olarak kabul edilmesi nedeniyle idam cezasıyla cezalandırılacağını, hakkında yakalama kararı bulunduğunu ve bu nedenlerle ülkesine iadesi hâlinde kötü muameleye maruz kalma riskinin bulunduğunu belirterek kötü muamele yasağının ihlal edildiğini ileri sürmüştür.
B. Değerlendirme
14. Anayasa Mahkemesinin istikrarlı içtihadına göre Anayasa'nın 17. maddesinin üçüncü fıkrası, gönderildikleri ülkede kötü muameleye maruz kalma riski bulunan yabancıların maddi ve manevi varlıklarının korunması yönünde devlete pozitif yükümlülük yüklemektedir (A.A. ve A.A., § 59).
15. Anılan pozitif yükümlülük kapsamında sınır dışı edilecek kişiye ülkesinde karşılaşabileceği risklere karşı gerçek anlamda bir koruma sağlanabilmesi için sınır dışı kararına karşı etkili bir karşı çıkma imkânı tanınması gerekir (A.A. ve A.A., § 60).
16. Bu çerçevede sınır dışı etme işlemi sonucunda yabancının gönderileceği ülkede kötü muamele yasağının ihlal edileceğinin iddia edilmesi hâlinde idari ve yargısal makamlar tarafından söz konusu ülkede gerçek bir ihlal riskinin bulunup bulunmadığı ayrıntılı şekilde araştırılmalıdır. Anılan usul güvencelerinin bir gereği olarak idari makamlar tarafından alınan sınır dışı kararlarının bağımsız bir yargı organı tarafından denetlenmesi, bu denetim süresince sınır dışı kararlarının icra edilmemesi ve yargılama sürecine tarafların etkili katılımının sağlanması gerekir (A.A. ve A.A., § 62).
17. Ancak kötü muameleye karşı koruma yükümlülüğü, her sınır dışı işleminde yukarıda belirtilen şekilde bir araştırma yapılmasını gerektirmez. Bu yükümlülüğün ortaya çıkabilmesi için öncelikli olarak başvurucu tarafından savunulabilir (makul) bir iddia ortaya konulmalı, bu kapsamda kötü muamele riskine ilişkin iddialar somutlaştırılmalıdır (A.A. ve A.A., § 63).
18. Başvurucunun gerek Anayasa Mahkemesine yaptığı bireysel başvuruda gerek idare mahkemelerinde açılan iptal davalarında sınır dışı edilmesi hâlinde maruz kalacağını ileri sürdüğü risklere ilişkin somut ve kişisel açıklamalarda bulunmadığı, buna ilişkin iddialarını destekleyen makul deliller sunmadığı görülmüştür.
19. Açıklanan gerekçelerle başvurucunun iddialarının savunulabilir nitelikte olmadığı anlaşıldığından başvurunun bu kısmının açıkça dayanaktan yoksun olması nedeniyle kabul edilemez olduğuna karar verilmesi gerekir.
VI. HÜKÜM
Açıklanan gerekçelerle;
A. Kamuya açık belgelerde başvurucunun kimliğinin gizli tutulması talebinin KABULÜNE,
B. Kötü muamele yasağının ihlal edildiğine ilişkin iddianın açıkça dayanaktan yoksun olması nedeniyle KABUL EDİLEMEZ OLDUĞUNA,
C. Yargılama giderlerinin başvurucu üzerinde BIRAKILMASINA,
D. Başvurucu hakkındaki sınır dışı etme işlemine ilişkin tedbirin SONLANDIRILMASINA,
E. Kararın bir örneğinin bilgi için İçişleri Bakanlığı Göç İdaresi Genel Müdürlüğüne GÖNDERİLMESİNE 15/6/2022 tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.