logo
Bireysel Başvuru Kararları Kullanıcı Kılavuzu English

(Barış Artık [2.B.], B. No: 2020/19550, 19/12/2023, § …)
Kararlar Bilgi Bankasında yayınlanan karar metni
editöryal düzeltmelere tabi tutulmuş olabilir.
   


 

 

 

 

TÜRKİYE CUMHURİYETİ

ANAYASA MAHKEMESİ

 

 

İKİNCİ BÖLÜM

 

KARAR

 

BARIŞ ARTIK BAŞVURUSU

(Başvuru Numarası: 2020/19550)

 

Karar Tarihi: 19/12/2023

 

İKİNCİ BÖLÜM

 

KARAR

 

 

Başkan

:

Kadir ÖZKAYA

Üyeler

:

M. Emin KUZ

 

 

Yıldız SEFERİNOĞLU

 

 

Basri BAĞCI

 

 

Kenan YAŞAR

Raportör

:

Kübra KAYA

Başvurucu

:

Barış ARTIK

 

I. BAŞVURUNUN ÖZETİ

1. Başvuru, tutuklu olarak farklı ceza infaz kurumlarında bulunan eşlerin birbirleriyle görüş yapabilmelerine izin verilmemesi nedeniyle aile hayatına saygı hakkının ihlal edildiği iddiasına ilişkindir.

2. Başvuru tarihinde, başvurucu Kocaeli T Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda (İnfaz Kurumu), eşi ise Gebze Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda tutuklu olarak bulunmaktadır.

3. Başvurucu 10/2/2020 tarihli dilekçesiyle Kocaeli İnfaz Hâkimliğine (İnfaz Hâkimliği) eşiyle fiziki olarak görüş yapabilmesine izin verilmemesi nedeniyle şikâyette bulunmuştur. İnfaz Hâkimliği 25/2/2020 tarihinde şikâyetin reddine karar vermiştir. Kararın gerekçesinde; ilgili mevzuat uyarınca aynı yerleşke içindeki farklı kurumlarda bulunan eşlerin birbirleriyle görüşebilmeleri hususunun değerlendirilebileceği somut olayda ise eşlerin farklı yerleşkelerde bulunması nedeniyle ilgili düzenlemenin kapsamına girmedikleri belirtilmiştir.

4. Başvurucu, anılan karara karşı 5/3/2020 tarihli dilekçesiyle Kocaeli 1. Ağır Ceza Mahkemesine (Ağır Ceza Mahkemesi) itirazda bulunmuştur. Ağır Ceza Mahkemesi, 12/3/2020 tarihli kararıyla anılan kararın usul ve yasaya aykırı olmadığı gerekçesiyle itirazın reddine karar vermiştir.

5. Başvurucu, nihai kararı 23/5/2020 tarihinde tebellüğ ettikten sonra 23/6/2020 tarihinde bireysel başvuruda bulunmuştur.

6. Komisyonca başvurunun kabul edilebilirlik ve esas incelemesinin Bölüm tarafından yapılmasına karar verilmiştir.

II. DEĞERLENDİRME

7. Ödeme gücünden yoksun olduğunu belirten başvurucunun adli yardım talebinin kabulüne karar verilmesi gerekir (Mehmet Şerif Ay, B. No: 2012/1181, 17/9/2013).

8. Başvurucu; kendisinin Kocaeli, eşinin Gebze Ceza İnfaz Kurumunda tutuklu bulunduğunu, eşiyle yüz yüze görüş yapmak istediğini, bu husustaki taleplerinin kamusal makamlarca karşılanmaması nedeniyle aile hayatına saygı hakkının ihlal edildiğini ileri sürmüştür.

9. Bakanlık görüşünde; infaz kurumunda tutulmanın doğal sonuçlarının olduğu, derece mahkemelerinin başvurucunun kendisiyle farklı yerleşkede bulunan eşiyle görüşme talebinin reddedilmesine ilişkin takdirinin ilgili mevzuat hükmüne dayandığı ifade edilmiştir. Bu kapsamda iddia olunan müdahalenin kanunilik, meşru amaç, demokratik toplum düzeninde gerekli olma ve orantılılık yönünden değerlendirilmesi gerektiği belirtilmiştir.

10. Başvurucu, Bakanlık görüşüne karşı beyanında 13/12/2004 tarihli ve 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun'un 83. maddesinde ziyaret hakkı düzenlenirken eşlerin aynı ya da farklı yerleşkede bulunmalarına ilişkin bir ayrım yapılmadığını, bu ayrımın Yönetmelik ile getirilmesinin hukuka aykırı olduğunu ileri sürmüştür. Anayasa Mahkemesi, olayların başvurucu tarafından yapılan hukuki tavsifi ile bağlı olmayıp olay ve olguların hukuki nitelendirmesini kendisi takdir eder (Tahir Canan, B. No: 2012/969, 18/9/2013, § 16). Başvurucunun şikâyetinin özünün kendisi gibi tutuklu olan eşiyle yüz yüze görüşme imkânından yararlanamamasına ilişkin olduğu anlaşılmaktadır. Dolayısıyla başvurucunun eşiyle aile hayatının devamını sağlayacak şekilde iletişimini/temasını sürdürecek önlemlerin alınmaması yönündeki söz konusu iddianın aile hayatına saygı hakkı kapsamında değerlendirilmesi gerektiği kanaatine varılmıştır (benzer yöndeki değerlendirmeler için bkz. Esra Aydın, B. No: 2016/57050, 3/7/2019, § 48).

11. Açıkça dayanaktan yoksun olmadığı ve kabul edilemezliğine karar verilmesini gerektirecek başka bir neden de bulunmadığı anlaşılan aile hayatına saygı hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddianın kabul edilebilir olduğuna karar verilmesi gerekir.

12. Aile hayatına saygı hakkı Anayasa’nın 20. maddesinin birinci fıkrasında güvence altına alınmıştır. Söz konusu düzenleme, Sözleşme’nin 8. maddesi çerçevesinde korunan aile hayatına saygı hakkının Anayasa’daki karşılığını oluşturmaktadır. Ayrıca Anayasa’nın 41. maddesinin -Anayasa’nın bütünselliği ilkesi gereği- özellikle aile hayatına saygı hakkına ilişkin pozitif yükümlülüklerin değerlendirilmesi bağlamında dikkate alınması gerektiği açıktır (Murat Atılgan, B. No: 2013/9047, 7/5/2015, § 22; Marcus Frank Cerny [GK], B. No: 2013/5126, 2/7/2015, § 36).

13. Anayasa'nın 19. maddesi gereğince hükümlü ve tutukluların özel ve aile hayatının sınırlanması hukuka uygun olarak ceza infaz kurumunda tutulmanın kaçınılmaz ve doğal bir sonucudur. Öte yandan hükümlü/tutukluların özel ve aile hayatına saygı gösterilmesi hakkı, ceza infaz kurumu idaresinin hükümlü/tutukluların ailesi ve yakınlarıyla temasını devam ettirecek önlemleri almasını zorunlu kılmaktadır (Mehmet Zahit Şahin, B. No: 2013/4708, 20/4/2016, § 36). Bununla beraber bu yükümlülük yerine getirilirken ceza infaz kurumunda tutulmanın doğal sonuçlarının gözetilmesi gerekmektedir.

14. Bu bağlamda hükümlü/tutuklunun aile hayatını sürdürmesini sağlamaya yeterli olacak şekilde yakın derecedeki aile bireyleriyle asgari düzeyde bir iletişim ve temas kurması sağlanmalıdır. Öte yandan hükümlü/tutuklunun ailesiyle iletişim kurması mutlaka yüz yüze görüştürülmesi anlamına gelmemektedir. Örneğin farklı yerleşkelerde veya farklı şehirlerde bulunan ceza infaz kurumlarında barındırılan hükümlü/tutuklu eşlerin birbirleriyle yüz yüze görüştürülmeleri beklenemez. Aksi durum kamusal makamlar üzerinde katlanılması mümkün olmayan bir külfet oluşturabilir (benzer yöndeki değerlendirme için bkz. Esra Aydın, §§ 53, 54).

15. Somut olayda başvurucu farklı yerleşke içindeki ceza infaz kurumunda tutuklu bulunan eşiyle fiziki görüş yapma talebinde bulunmuştur. Kamusal makamlar ve derece mahkemelerince ilgili mevzuatın aynı yerleşke içinde bulunan eşlere fiziki görüş imkanı tanıdığına işaret edilmiştir. Başvurucu ve eşinin ise farklı yerleşkelerdeki ceza infaz kurumlarında bulunmaları sebebiyle anılan imkandan yararlanmalarının mümkün olmadığı belirtilmiştir. Bu kapsamda başvurucunun talebi hakkında yapılan değerlendirmenin ilgili ve yeterli gerekçe içerdiği görülmektedir.

16. Açıklanan gerekçelerle Anayasa’nın 20. maddesinde güvence altına alınan aile hayatına saygı hakkının ihlal edilmediğine karar verilmesi gerekir.

III. HÜKÜM

Açıklanan gerekçelerle;

A. Adli yardım talebinin KABULÜNE,

B. Aile hayatına saygı hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddianın KABUL EDİLEBİLİR OLDUĞUNA,

C. Anayasa’nın 20. maddesinde güvence altına alınan aile hayatına saygı hakkının İHLAL EDİLMEDİĞİNE,

D. 12/1/2011 tarihli ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 339. maddesinin (2) numaralı fıkrası uyarınca tahsil edilmesi mağduriyetine neden olacağından adli yardım talebi kabul edilen başvurucunun yargılama giderlerini ödemekten TAMAMEN MUAF TUTULMASINA,

E. Kararın bir örneğinin Adalet Bakanlığına GÖNDERİLMESİNE 19/12/2023 tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.

I. KARAR KİMLİK BİLGİLERİ

Kararı Veren Birim İkinci Bölüm
Karar Türü (Başvuru Sonucu) Esas (İhlal Olmadığı)
Künye
(Barış Artık [2.B.], B. No: 2020/19550, 19/12/2023, § …)
   
Başvuru Adı BARIŞ ARTIK
Başvuru No 2020/19550
Başvuru Tarihi 23/6/2020
Karar Tarihi 19/12/2023

II. BAŞVURU KONUSU


Başvuru, tutuklu olarak farklı ceza infaz kurumlarında bulunan eşlerin birbirleriyle görüş yapabilmelerine izin verilmemesi nedeniyle aile hayatına saygı hakkının ihlal edildiği iddiasına ilişkindir.

III. İNCELEME SONUÇLARI


Hak Müdahale İddiası Sonuç Giderim
Özel hayatın ve aile hayatının korunması hakkı Ceza infaz kurumu uygulamaları İhlal Olmadığı
  • pdf
  • udf
  • word
  • whatsapp
  • yazdir
T.C. Anayasa Mahkemesi