TÜRKİYE CUMHURİYETİ
|
ANAYASA MAHKEMESİ
|
|
|
BİRİNCİ BÖLÜM
|
|
KARAR
|
|
BİLGEHAN YAKUPOĞLU BAŞVURUSU
|
(Başvuru Numarası: 2020/19997)
|
|
Karar Tarihi: 16/4/2025
|
|
BİRİNCİ BÖLÜM
|
|
KARAR
|
|
Başkan
|
:
|
Hasan Tahsin GÖKCAN
|
Üyeler
|
:
|
Recai AKYEL
|
|
|
Selahaddin MENTEŞ
|
|
|
Muhterem İNCE
|
|
|
Yılmaz AKÇİL
|
Raportör
|
:
|
Kemal ÖZEREN
|
Başvurucu
|
:
|
Bilgehan YAKUPOĞLU
|
Vekili
|
:
|
Av. Afşın SOYSAL
|
I. BAŞVURUNUN ÖZETİ
1. Başvuru, hususi pilot lisansının iptali nedeniyle özel hayata saygı hakkının ihlal edildiği iddiasına ilişkindir.
2. Başvurucu komiser olarak görev yapmakta iken 8/7/2018 tarihli ve 30472 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 701 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Bazı Tedbirler Alınması Hakkında Kanun Hükmünde Kararname'nin (701 sayılı KHK) ekli listesinde ismine yer verilmek suretiyle kamu görevinden çıkarılmıştır.
3. Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü (İdare) 7/9/2018 tarihli işlemiyle başvurucunun TR-A-11328 numaralı hususi pilot lisansının (pilot lisansı) 701 sayılı KHK'nın 1. maddesinin (2) numaralı fıkrasında yer alan hüküm uyarınca iptal edildiğini başvurucuya bildirmiştir.
4. Başvurucu bu işlemin iptali talebiyle Ankara 18. İdare Mahkemesinde (İdare Mahkemesi) dava açmıştır. Dava dilekçesinde başvurucu, kamu görevlisi olarak görev yaparken meslek hayatı dışında bireysel olarak Ondokuz Mayıs Üniversitesi Havacılık ve Uzay Teknolojileri Uygulama ve Araştırma Merkezi (UZAYTEM) bünyesindeki Uçuş Eğitim Organizasyonuna genel ve özel şartları sağlayarak katıldığını belirtmiştir. Uçuş eğitim organizasyonunda 120 saatlik teorik bilgi eğitimi ve 49 saatlik uçuş süresini tamamlayarak pilot lisansını aldığını vurgulayan başvurucu 701 sayılı KHK'nın ilgili hükmünün bu şekilde elde edilmiş olan pilot lisanslarını kapsamadığını, kamu eliyle yetiştirilip devlet uçucu personeli olarak görev yapan pilotlara ait lisansları kapsadığını ifade etmiştir.
5. İdare Mahkemesi 10/10/2019 tarihinde davanın reddine karar vermiştir. Kararın gerekçesinde; 701 sayılı KHK'nın ilgili hükmü karşısında davalı idarenin herhangi bir takdir hakkının bulunmadığını, bağlı yetki içerisinde söz konusu işlemi tesis ettiği ve işlemin hukuka aykırı olmadığını belirtmiştir.
6. Başvurucu, bu karara karşı istinaf kanun yoluna başvurmuştur. İstinaf dilekçesinde başvurucu dava dilekçesindeki beyanlarını yinelemekle birlikte yoğun emek ve ekonomik fedakârlıkla elde ettiği hususi pilot lisansının iptali nedeniyle tüm hayatını olumsuz etkileyecek mahiyette bir mağduriyetin ortaya çıktığını vurgulamıştır.
7. Ankara Bölge İdare Mahkemesi 10. İdari Dava Dairesi (Daire) 25/2/2020 tarihli kararıyla İdare Mahkemesi kararının hukuka ve usule uygun olduğunu, kaldırılmasını gerektirecek bir neden bulunmadığını vurgulayarak istinaf başvurusunun reddine ve İdare Mahkemesi kararının onanmasına karar vermiştir.
8. Başvurucu nihai kararı 13/3/2020 tarihinde öğrendikten sonra COVID-19 salgını nedeniyle yasal sürelerin 13/3/2020 ilâ 15/6/2020 tarihleri arasında durmasına dair düzenlemeden istifade etmek için 24/6/2020 tarihinde bireysel başvuruda bulunmuştur.
9. Komisyon, başvurunun kabul edilebilirlik incelemesinin Bölüm tarafından yapılmasına karar vermiştir.
10. Öte yandan başvurucu hakkında silahlı terör örgütüne üye olma suçundan yürütülen yargılama sonucunda Trabzon 3. Ağır Ceza Mahkemesince 8/10/2019 tarihinde atılı suçun başvurucu tarafından işlendiği sabit olmadığı sonucuna ulaşılarak başvurucunun beraatine karar verilmiştir. Bu karara karşı yapılan istinaf başvurusu Trabzon Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesinin 12/3/2021 tarihli kararıyla reddedilerek anılan karar 13/4/2021 tarihinde kesinleşmiştir.
11. Bununla birlikte 11/11/2020 tarihinde 7075 sayılı Olağanüstü Hal İşlemleri İnceleme Komisyonu Kurulması Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin Değiştirilerek Kabul Edilmesine Dair Kanun'a (7075 sayılı Kanun) eklenen "İlave tedbirler için başvuru yolu" kenar başlıklı geçici 4. madde ile ilave tedbirlere ilgili kamu kurum ve kuruluşlarına bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren üç ay içinde başvurulabileceği, kamu kurum ve kuruluşlarının bu husustaki kararlarına karşı Hâkimler ve Savcılar Kurulunca belirlenecek Ankara idare mahkemelerinde iptal davası açılabileceği düzenlenmiştir. Bu maddenin yürürlüğe girmesinden sonra başvurucu 11/1/2021 tarihli dilekçeyle pilot lisansının iptaline ilişkin tedbirin kaldırılmasını talep etmiş, İdare 18/10/2021 tarihinde başvurucunun talebini reddetmiştir. Ulusal Yargı Ağı Bilişim Sistemi (UYAP) kayıtlarının incelenmesi neticesinde başvurucunun bu işlemin iptali talebiyle dava açmadığı görülmüştür (7075 sayılı Kanun'a eklenen bahse konu madde ve diğer ilgili hukuk için bkz. Necip Yılmaz [2. B.], B. No: 2020/25514, 22/1/2025, §§ 13-18).
II. DEĞERLENDİRME
12. Başvurucu; kamu görevlisi olarak meslek hayatına devam ederken bireysel olarak da kendini geliştirmeyi amaçladığını, bu kapsamda 120 saatlik teorik eğitimi ve 49 saatlik uçuş süresini tamamlayarak hususi pilot lisansını almaya hak kazandığını belirtmiştir. Bu sürecin kamu göreviyle herhangi bir illiyet bağının bulunmadığını ve eğitim masraflarının kamusal kaynaklardan karşılanmadığını ifade eden başvurucu, pilot lisansının iptali ile birlikte telafisi olmayan ve tüm hayatını olumsuz etkileyecek bir mağduriyetin ortaya çıktığını vurgulayarak adil yargılanma hakkının, eğitim ve öğrenim hakkının ve çalışma hakkının ihlal edildiğini ileri sürmüştür.
13. Adalet Bakanlığı (Bakanlık) görüşünde; 7075 sayılı Kanun'da yapılan değişiklikten sonra başvurucunun İdareye başvurup başvurmadığının araştırılması gerektiği ifade edilerek ilgili mevzuat hükümleri, Anayasa Mahkemesi içtihadı ve somut olayın kendine özgü koşulları hatırlatılmış ve bunların dikkate alınması gerektiği belirtilmiştir. Başvurucu, bu görüşe karşı beyanda bulunmamıştır.
14. Anayasa'nın 148. maddesinin üçüncü fıkrasının son cümlesi şöyledir:
"Başvuruda bulunabilmek için olağan kanun yollarının tüketilmiş olması şarttır."
15. 30/3/2011 tarihli ve 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun'un "Bireysel başvuru hakkı" kenar başlıklı 45. maddesinin (2) numaralı fıkrası şöyledir:
"İhlale neden olduğu ileri sürülen işlem, eylem ya da ihmal için kanunda öngörülmüş idari ve yargısal başvuru yollarının tamamının bireysel başvuru yapılmadan önce tüketilmiş olması gerekir."
16. Yukarıda belirtilen Anayasa ve Kanun hükümleri gereğince Anayasa Mahkemesine bireysel başvuru, iddia edilen hak ihlallerinin derece mahkemelerince düzeltilmemesi hâlinde başvurulabilecek ikincil nitelikte bir hak arama yoludur. Bireysel başvuru yolunun ikincil niteliği gereği, Anayasa Mahkemesine bireysel başvuruda bulunulabilmesi için öncelikle olağan kanun yollarının tüketilmesi zorunludur (Ayşe Zıraman ve Cennet Yeşilyurt [2. B.], B. No: 2012/403, 26/3/2013, §§ 16, 17; Mehmet Cevri [2. B.], B. No: 2018/32097, 13/1/2021, §§ 31, 32; Necip Yılmaz, § 25).
17. Başvuru yollarının tüketilip tüketilmediği, ilke olarak Anayasa Mahkemesine başvurunun yapıldığı tarihteki duruma bakılarak değerlendirilir. Ancak Anayasa Mahkemesi, bazı durumlarda bireysel başvuru yapıldıktan sonra oluşturulan yeni başvuru yollarının tüketilmesi gerektiğine de karar verebilir. Özellikle belli bir konudaki yapısal ve sistemik sorunlara çözüm bulmak amacıyla sonradan oluşturulmuş bir yol söz konusu ise ikincillik ilkesi, o konudaki temel hak ve özgürlüklerin ihlali iddialarının -bu yol vasıtasıyla- öncelikle idari ve yargısal makamlarca değerlendirilmesine imkân tanınmasını gerekli kılabilir (Remziye Duman [2. B.], B. No: 2016/25923, 20/7/2017, § 35; Mehmet Cevri, § 33; Necip Yılmaz, § 26).
18. Her hâlükârda bir başvuru yolunun tüketilmesinin gerekli olması için ulaşılabilir olması, ihlal iddiaları yönünden makul bir başarı şansı sunma ve yeterli giderim sağlama kapasitesine sahip olması gerekir. Belli bir başvuru yolunun soyut olarak belirtilen niteliklere sahip olması yeterli değildir. Bu yolun uygulamada da anılan niteliklere sahip olması ya da en azından sahip olmadığının kanıtlanmamış olması gerekir. Bununla birlikte soyut olarak makul bir başarı sunma kapasitesi bulunan bir yolun uygulamada başarıya ulaşmayacağına dair şüphe, o başvuru yolunun tüketilmemesini haklı kılmaz. Özellikle sonradan oluşturulan ve henüz uygulaması olmayan bir başvuru yolunun bu kapsamda değerlendirilmesi gerekir (Remziye Duman, § 36; Mehmet Cevri, § 34; Necip Yılmaz, § 27).
19. Dolayısıyla bireysel başvuru yapıldıktan sonra yeni bir başvuru yolunun oluşturulması hâlinde Anayasa Mahkemesinin görevi, söz konusu başvuru yolunun düzenleniş şekli itibarıyla ulaşılabilir olup olmadığını, ihlal iddiaları yönünden makul bir başarı şansı sunma ve yeterli giderim sağlama kapasitesine sahip olup olmadığını değerlendirmektir (Sait Orçan [1. B.], B. No: 2016/29085, 19/7/201, § 37; Mehmet Cevri, § 35;Necip Yılmaz, § 28).
20. Somut olayda başvurucu hakkında uygulanan pilot lisansının iptali şeklindeki ilave tedbir ile ilgili açılan davada İdare Mahkemesi davalı idarenin uyuşmazlık konusunda herhangi bir takdir hakkının bulunmadığı, bağlı yetki içerisinde söz konusu işlemi tesis ettiği ve işlemin hukuka aykırı olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar vermiş, bu karara karşı yapılan istinaf başvurusu reddedilmiştir.
21. Bununla birlikte devam eden süreçte 7075 sayılı Kanun'un geçici 4. maddesi ile ilave tedbirler için yeni bir başvuru yolu getirilmiştir. Bundan sonra başvurucunun pilot lisansının iptaline ilişkin tedbirin kaldırılmasına yönelik talebi İdarece 18/10/2021 tarihinde reddedilmiş olmasına rağmen bu işlemin iptaline karar verilmesi talebiyle başvurucunun idare mahkemesine başvurmadığı anlaşılmaktadır. Bununla birlikte Bakanlık görüşünde; 7075 sayılı Kanun'da yapılan söz konusu değişikliğe yapılmış olan vurgu karşısında başvurucu bahse konu başvuru yolunun ulaşılabilir, başarı şansı sunma ve yeterli giderim sağlama kapasitesinin olmadığına yönelik bir iddiada da bulunmamıştır.
22. Öte yandan Anayasa Mahkemesi, Mehmet Cevri ve somut olayla benzer mahiyetteki Necip Yılmaz kararında olağanüstü hâl(OHAL) kapsamında kabul edilen kanunlardan kaynaklı ilave tedbirlere yönelik olarak 7256 sayılı Kanun'un 41. maddesiyle 7075 sayılı Kanun'a eklenen geçici 4. madde kapsamında getirilen ve öncelikle ilgili kamu kurum ve kuruluşlarına talepte bulunma, daha sonra ise idari yargıda dava açma yolu öngören başvuru yolunun ilk bakışta ulaşılabilir ve ihlal iddialarıyla ilgili başarı şansı sunma ve yeterli giderim sağlama kapasitesine sahip bir başvuru yolu olduğuna karar vermiş ve anılan başvuru yolu tüketilmeden yapılan başvurunun incelenmesinin bireysel başvurunun ikincil niteliği ile bağdaşmayacağını kabul etmiştir (Mehmet Cevri, §§ 36-44; Necip Yılmaz, § 32). Bakılan başvuruda da anılan karardan ayrılmayı gerektiren bir neden bulunmamaktadır.
23. Açıklanan gerekçelerle başvurunun başvuru yollarının tüketilmemesi nedeniyle kabul edilemez olduğuna karar verilmesi gerekir.
III. HÜKÜM
Açıklanan gerekçelerle;
A. Başvurunun başvuru yollarının tüketilmemesi nedeniyle KABUL EDİLEMEZ OLDUĞUNA,
B. Yargılama giderlerinin başvurucu üzerinde BIRAKILMASINA, 16/4/2025 tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.