logo
Bireysel Başvuru Kararları Kullanıcı Kılavuzu English

(Farıs İnan, B. No: 2020/20279, 4/10/2023, § …)
Kararlar Bilgi Bankasında yayınlanan karar metni
editöryal düzeltmelere tabi tutulmuş olabilir.
   


 

 

 

 

TÜRKİYE CUMHURİYETİ

ANAYASA MAHKEMESİ

 

 

BİRİNCİ BÖLÜM

 

KARAR

 

FARIS İNAN BAŞVURUSU

(Başvuru Numarası: 2020/20279)

 

Karar Tarihi: 4/10/2023

 

BİRİNCİ BÖLÜM

 

KARAR

 

 

Başkan

:

Hasan Tahsin GÖKCAN

Üyeler

:

Muammer TOPAL

 

 

Recai AKYEL

 

 

Yusuf Şevki HAKYEMEZ

 

 

İrfan FİDAN

Raportör

:

Mehmet AKTEPE

Başvurucu

:

Farıs İNAN

Vekili

:

Av. Gökhan ÖZDEMİR

 

I. BAŞVURUNUN ÖZETİ

1. Başvuru, ceza mahkemesi kararına karşı yapılan temyiz başvurusunun süre yönünden reddedilmesi nedeniyle mahkemeye erişim hakkının ihlal edildiği iddiasına ilişkindir.

2. Tarsus Cumhuriyet Başsavcılığının 19/12/2014 tarihli iddianamesinin kabulü ile başvurucu hakkında kamu davası açılmıştır. Tarsus 1. Ağır Ceza Mahkemesince görülen yargılamada başvurucunun kasten öldürmeye teşebbüs ve kasten yaralama suçlarından cezalandırılmasına istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verilmiştir.

3. Başvurucu, anılan karara karşı istinaf kanun yoluna başvurmuştur. Başvurucunun istinaf başvurusu, Adana Bölge Adliye Mahkemesi 4. Ceza Dairesi (Ceza Dairesi) tarafından duruşma açılmak suretiyle incelenmiş ve temyiz kanun yolu açık olmak üzere başvurucu ve müdafiinin yüzüne karşı karar verilmiştir. Ceza Dairesi kararının hüküm fıkrasında kanun yoluna ilişkin şu hususlara yer verilmiştir:

"CMK’nin 291. maddesi uyarınca kararın sanık yönünden tefhiminden, katılan [G.A.] yönünden tebliğinden itibaren 15 gün içinde dairemize verilecek bir dilekçe ile veya tutanağa bağlanmak koşulu ile zabıt katibine beyanda bulunmak ya da bir başka ilk derece ceza mahkemesi veya bölge adliye mahkemesi ceza dairesi aracılığıyla dilekçe göndermek suretiyle Yargıtay’a temyiz kanun yoluna başvurma hakkı açık olmak üzere ilgililerin talepleri halinde karardan bir örnek alabilecekleri de bildirilerek sanıklar Farıs İnan, [M.H.İ], [F.İ] ve müdafilerinin yüzüne karşı, katılan [G.A.nın] yokluğunda verilen kararın gerekçesi ana çizgileri ile anlatılmak ve hüküm fıkrası tutanağa geçirilmek suretiyle mütalaaya kısmen aykırı olarak açık duruşmada 13/02/2019 tarihinde oy birliği ile verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı."

4. Başvurucu müdafii, hükmün yüze karşı açıklanmasından (tefhimden) itibaren süresinde 15/2/2019 tarihli dilekçe ile temyiz talebinde bulunmuştur. Ceza Dairesi, gerekçeli kararı başvurucu müdafiine 26/2/2019 tarihinde elektronik tebligat (e-tebligat) yoluyla göndermiş, tebligat aynı gün alıcısı tarafından açılmış, 3/3/2019 tarihinde mevzuat gereği otomatik olarak okundu sayılmıştır. Başvurucu müdafii 11/3/2019 tarihinde temyiz sebeplerini gösterir ek dilekçeyi Ceza Dairesine sunmuştur.

5. Yargıtay 1. Ceza Dairesi, gerekçeli kararın başvurucu müdafiine 26/2/2019 tarihinde tebliğ edilmesine rağmen temyiz sebeplerini gösterir dilekçenin 4/12/2004 tarihli ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 295. maddesinde belirtilen yedi günlük yasal süresi geçtikten sonra sunulduğu gerekçesiyle gerekçeli temyiz dilekçesinin reddine karar vererek temyiz incelemesini 15/2/2019 tarihli süre tutum temyiz dilekçesinde bildirdiği temyiz itirazları ile sınırlı olarak yapmıştır. Yapılan inceleme sonucunda karar kısmen onanmış, kısmen ise bozulmuştur.

6. Nihai kararı 16/7/2020 tarihinde öğrenen başvurucu aynı tarihte bireysel başvuruda bulunmuştur.

7. Komisyonca başvurunun kabul edilebilirlik incelemesinin Bölüm tarafından yapılmasına karar verilmiştir.

II. DEĞERLENDİRME

8. Başvurucu, gerekçeli temyiz dilekçesinin süresinde sunulduğu hâlde hatalı değerlendirme sonucu temyiz isteminin reddedilmesi nedeniyle adil yargılanma hakkı kapsamındaki mahkemeye erişim hakkının ihlal edildiğini ileri sürmüştür.

9. Başvuru, adil yargılanma hakkı kapsamındaki mahkemeye erişim hakkı kapsamında incelenmiştir.

10. Açıkça dayanaktan yoksun olmadığı ve kabul edilemezliğine karar verilmesini gerektirecek başka bir neden de bulunmadığı anlaşılan mahkemeye erişim hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddianın kabul edilebilir olduğuna karar verilmesi gerekir.

11. Anayasa Mahkemesi Özkan Şen (B. No: 2012/791, 7/11/2013), Cemile Akyıldız (B. No: 2014/1382, 22/9/2016) Ertuğrul Dalbaş (B. No: 2014/7805, 25/10/2017), Hasan İşten (B. No: 2015/1950, 22/2/2018) ve Nihal Uslukol (B. No: 2016/73086, 25/9/2019) kararlarında mahkemeye erişim hakkı kapsamında uygulanacak anayasal ilkeleri belirlemiştir.

12. Somut olayda, Ceza Dairesinin gerekçeli kararının başvurucuya tebliği sonrasında gerekçeli temyiz dilekçesinin süresinde verilmediği gerekçesiyle temyiz incelemesinin sadece süre tutum temyiz dilekçesinde bildirilen temyiz itirazları ile sınırlı olarak yapılması nedeniyle mahkemeye erişim hakkına yönelik bir müdahalede bulunulduğu görülmüştür.

13. Anılan müdahale, Anayasa’nın 13. maddesinde belirtilen koşulları yerine getirmediği müddetçe Anayasa’nın 36. maddesinin ihlalini teşkil edecektir. Bu nedenle öncelikle başvurucunun mahkemeye erişim hakkına yapılan müdahalenin kanuni dayanağının bulunup bulunmadığının incelenmesi gerekir.

14. Hak ve özgürlüklerin, bunlara yapılacak müdahalelerin ve sınırlandırmaların kanunla düzenlenmesi bu haklara ve özgürlüklere keyfî müdahaleyi engelleyen, hukuk güvenliğini sağlayan demokratik hukuk devletinin en önemli unsurlarından biridir (Tahsin Erdoğan, B. No: 2012/1246, 6/2/2014, § 60).

15. Müdahalenin kanuna dayalı olması öncelikle şeklî manada bir kanunun varlığını zorunlu kılar. Şeklî manada kanun, Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) tarafından Anayasa'da belirtilen usule uygun olarak kanun adı altında çıkarılan düzenleyici yasama işlemidir. Hak ve özgürlüklere müdahale edilmesi ancak yasama organınca kanun adı altında çıkarılan düzenleyici işlemlerde müdahaleye imkân tanıyan bir hükmün bulunması şartına bağlıdır. TBMM tarafından çıkarılan şeklî anlamda bir kanun hükmünün bulunmaması hakka yapılan müdahaleyi anayasal temelden yoksun bırakır (Ali Hıdır Akyol ve diğerleri [GK], B. No: 2015/17510, 18/10/2017, § 56).

16. Somut olayda Yargıtay 1. Ceza Dairesi, başvurucunun yedi günlük yasal süre geçtikten sonra temyiz sebeplerini gösterir dilekçe sunduğu gerekçesiyle 5271 sayılı Kanun'un 298. maddesi uyarınca gerekçeli temyiz dilekçesinin reddine ve süre tutum dilekçesinde bildirilen sebeplerle sınırlı olarak temyiz incelemesi yapılmasına karar vermiştir.

17. Ceza Dairesinin hüküm fıkrasında tefhim tarihinden itibaren on beş gün içerisinde kararın temyiz edilebileceğinin belirtildiği görülmektedir. 5271 sayılı Kanun'un 295. maddesinde ise temyiz başvurusunda temyiz nedenleri gösterilmemişse temyiz başvurusu için belirlenen sürenin bitmesinden veya gerekçeli kararın tebliğinden itibaren yedi gün içinde hükmü temyiz olunan bölge adliye mahkemesine bu nedenleri içeren bir ek dilekçe verileceği belirtilmiştir.

18. 11/2/1959 tarihli ve 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun "Elektronik tebligat" kenar başlıklı 7/a maddesinde ve 6/12/2018 tarihli ve 30617 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Elektronik Tebligat Yönetmeliği'nin "Elektronik tebligatın hazırlanması ve muhataba ulaştırılması" kenar başlıklı 9. maddesinde elektronik yolla tebligatın, muhatabın elektronik adresine ulaştığı tarihi izleyen beşinci günün sonunda yapılmış sayılacağı belirtilmiştir.

19. Başvuru konusu yargılama sürecine ilişkin Ceza Dairesi kararı, başvurucunun avukatına e-tebligat yoluyla tebliğ edilmiştir. İlgili mevzuat uyarınca e-tebligat yolunun kullanıldığı gönderiler, muhatabın hesabına ulaştığı tarihi izleyen beşinci günün sonunda tebliğ edilmiş sayılmaktadır. Buna göre somut olayda tebliğ mazbatasında "Tebligat alıcının hesabına iletilmesini müteakip mevzuat gereği belirlenen süre sonunda otomatik olarak okundu sayıldı." şeklindeki delil kaydının oluşturulduğu 3/3/2019 tarihi tebliğ tarihidir.

20. Somut olayda 26/2/2019 tarihinde başvurucu müdafiinin elektronik adresine ulaşan ve aynı tarihte başvurucu müdafii tarafından açılarak okunan gerekçeli kararın 3/3/2019 tarihinde tebliğ edilmiş sayılacağı, 7 günlük temyiz süresinin 10/3/2019 tarihinde dolduğu anlaşılmıştır. Ancak sürenin pazar gününe denk gelmesi nedeniyle 11/3/2019 tarihinde verilen gerekçeli temyiz dilekçesinin süresinde olduğu kabul edilmelidir. Dolayısıyla Yargıtay 1. Ceza Dairesinin gerekçeli temyiz dilekçesinin verilme süresinin başlangıcına dair yapmış olduğu değerlendirmenin kanuni dayanağının bulunmadığı sonucuna varılmıştır.

21. Açıklanan gerekçelerle Anayasa'nın 36. maddesinde güvenceye bağlanan mahkemeye erişim hakkının ihlal edildiğine karar verilmesi gerekir.

III. GİDERİM

22. Başvurucu, ihlalin tespiti ile yeniden yargılama yapılması talebinde bulunmuştur.

23. Başvuruda tespit edilen hak ihlalinin sonuçlarının ortadan kaldırılması için yeniden yargılama yapılmasında hukuki yarar bulunmaktadır. Bu kapsamda kararın gönderildiği yargı mercilerince yapılması gereken iş, yeniden yargılama işlemlerini başlatmak ve Anayasa Mahkemesini ihlal sonucuna ulaştıran nedenleri gideren, ihlal kararında belirtilen ilkelere uygun yeni bir karar vermektir (Mehmet Doğan [GK], B. No: 2014/8875, 7/6/2018, §§ 54-60; Aligül Alkaya ve diğerleri (2), B. No: 2016/12506, 7/11/2019, §§ 53-60, 66; Kadri Enis Berberoğlu (3) [GK], B. No: 2020/32949, 21/1/2021, §§ 93-100).

IV. HÜKÜM

Açıklanan gerekçelerle;

A. Mahkemeye erişim hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddianın KABUL EDİLEBİLİR OLUĞUNA,

B. Anayasa’nın 36. maddesinde güvence altına alınan adil yargılanma hakkı kapsamındaki mahkemeye erişim hakkının İHLAL EDİLDİĞİNE,

C. Kararın bir örneğinin mahkemeye erişim hakkının ihlalinin sonuçlarının ortadan kaldırılması amacıyla yeniden yargılama yapılması amacıyla Yargıtay 1. Ceza Dairesine (E.2019/4157, K.2020/1060) iletilmek üzere Tarsus 1. Ağır Ceza Mahkemesine (E.2016/74, K.2018/17) GÖNDERİLMESİNE,

D. 446,90 TL harç ve 18.800 TL vekâlet ücretinden oluşan toplam 19.246,90 TL yargılama giderinin başvurucuya ÖDENMESİNE,

E. Ödemenin kararın tebliğini takiben başvurucunun Hazine ve Maliye Bakanlığına başvuru tarihinden itibaren dört ay içinde yapılmasına, ödemede gecikme olması hâlinde bu sürenin sona erdiği tarihten ödeme tarihine kadar geçen süre için yasal FAİZ UYGULANMASINA,

F. Kararın bir örneğinin bilgi için Adana Bölge Adliye Mahkemesi 4. Ceza Dairesi (E.2018/1739, K.2019/376) ile Adalet Bakanlığına GÖNDERİLMESİNE 4/10/2023 tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.

I. KARAR KİMLİK BİLGİLERİ

Kararı Veren Birim Birinci Bölüm
Karar Türü (Başvuru Sonucu) Esas (İhlal)
Künye
(Farıs İnan, B. No: 2020/20279, 4/10/2023, § …)
   
Başvuru Adı FARIS İNAN
Başvuru No 2020/20279
Başvuru Tarihi 16/7/2020
Karar Tarihi 4/10/2023

II. BAŞVURU KONUSU


Başvuru, ceza mahkemesi kararına karşı yapılan temyiz başvurusunun süre yönünden reddedilmesi nedeniyle mahkemeye erişim hakkının ihlal edildiği iddiasına ilişkindir.

III. İNCELEME SONUÇLARI


Hak Müdahale İddiası Sonuç Giderim
Adil yargılanma hakkı (Suç İsnadı) Mahkemeye erişim hakkı İhlal Yeniden yargılama
  • pdf
  • udf
  • word
  • whatsapp
  • yazdir
T.C. Anayasa Mahkemesi