logo
Bireysel Başvuru Kararları Kullanıcı Kılavuzu English

(Ümmü Kuşcu ve diğerleri [2.B.], B. No: 2020/21941, 7/2/2024, § …)
Kararlar Bilgi Bankasında yayınlanan karar metni
editöryal düzeltmelere tabi tutulmuş olabilir.
   


 

 

 

 

TÜRKİYE CUMHURİYETİ

ANAYASA MAHKEMESİ

 

 

İKİNCİ BÖLÜM

 

KARAR

 

ÜMMÜ KUŞCU VE DİĞERLERİ BAŞVURUSU

(Başvuru Numarası: 2020/21941)

 

Karar Tarihi: 7/2/2024

 

İKİNCİ BÖLÜM

 

KARAR

 

 

Başkan

:

Kadir ÖZKAYA

Üyeler

:

Engin YILDIRIM

 

 

M. Emin KUZ

 

 

Rıdvan GÜLEÇ

 

 

Yıldız SEFERİNOĞLU

Raportör

:

Mehmet Yavuz YAŞAR

Başvurucular

:

1. Ümmü KUŞCU

 

 

2. Yasemin KUŞCU

 

 

3. Yasin KUŞCU

Başvurucular Vekili

:

Av. Atıf ŞENEL

 

I. BAŞVURUNUN ÖZETİ

1. Başvuru; sahte fatura kullanma fiili sebebiyle yapılan vergi ziyaı cezalı tarhiyata karşı açılan davada hukuk kurallarının hatalı yorumlanması nedeniyle adil yargılanma hakkının ihlal edildiği iddiasına ilişkindir.

2. Başvurucuların murisi H.K.nın 2008 yılı defter ve belgelerinin incelenmesi neticesinde 5/8/2013 tarihli vergi inceleme raporu düzenlenmiş ve buna istinaden ihtilaflı dönemlerde yasal kayıtlara intikal ettirilerek indirim konusu yaptığı bir kısım alış faturalarının sahte olduğu tespiti yapılmıştır.

3. Söz konusu tespite istinaden tanzim edilen faturalar muhteviyatı katma değer vergilerinin indirimden reddi suretiyle yeniden oluşturulan beyan tablolarına göre 2008/2., 4., 5., 8., 9., 10., 11. ve 12. dönemleri ile 2009/1. dönemleri için resen vergi ziyaı cezalı katma değer vergisi tarh edilmiştir.

4. Yapılan cezalı tarhiyatlara karşı başvurucuların murisi tarafından İstanbul 8. Vergi Mahkemesinde (Mahkeme) açılan dava 30/4/2014 tarihinde reddedilmiştir. Mahkeme gerekçesinde; başvurucular murisinin fatura temin ettiği K.Metal, T.A., E.V., D.Çelik Limited Şirketlerinin gerçekte herhangi bir ticari faaliyette bulunmaksızın sahte fatura ticareti ile iştigal ettiği ve dolayısıyla ilgili yılda başvurucuların murisine verdikleri faturaların gerçek bir mal alım ve hizmet ifasına dayanmayan sahte faturalar olduğunu belirtmiştir. Mahkeme buna göre bu şahıs ve şirketler tarafından tanzim edilen faturalar muhteviyatı katma değer vergilerinin indirimden reddi suretiyle yeniden oluşturulan beyan tablolarına istinaden yapılan 2008 ve 2009 dönemlerine ilişkin dava konusu cezalı tarhiyatlarda hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna ulaşmıştır.

5. Başvurucuların murisi tarafından 27/6/2014 tarihinde bu karar temyiz edilmiştir. Danıştay aşamasında temyiz incelemesi devam ederken başvurucular murisi H.K. 10/5/2017 tarihinde vefat etmiştir. Danıştay 4. Dairesi yaptığı temyiz incelemesinde 20/12/2018 tarihinde Mahkeme kararını onamıştır.

6. Başvurucular 13/5/2019 tarihinde karar düzeltme talep etmiş ve dilekçelerinde esasa yönelik iddialarına ek olarak murisleri H.K.nın vefat ettiğini belirterek vergi cezalarının kaldırılması gerektiğini ileri sürmüştür. Danıştay 4. Dairesi 17/12/2019 tarihli kararı ile karar düzeltme isteminin reddine hükmetmiştir.

7. Nihai karar başvuruculara 10/6/2020 tarihinde tebliğ edilmiştir.

8. Başvurucular 6/7/2020 tarihinde bireysel başvuruda bulunmuştur.

9. Başvurunun kabul edilebilirlik incelemesinin Bölüm tarafından yapılmasına karar verilmiştir.

II. DEĞERLENDİRME

10. Başvurucular, murislerinin vefat etmesine karşın Danıştay tarafından kamu alacağının cezalara yönelik kısmı yönünden bir değerlendirme yapılmadığını, vergi tarhiyatına yönelik kısım yönünden de uyuşmazlığın açıkça hatalı yorumlandığını, bilirkişi incelemesi yapılmadan sadece inceleme raporunun esas alındığını belirterek hukuka aykırı karar verildiğini ileri sürmüştür.

11. Adalet Bakanlığı (Bakanlık) görüşünde; ilgili vergi dairesi tarafından söz konusu vergi cezalarının terkin edilip edilmediğinin Gelir İdaresi Başkanlığından sorulduğunu ve yapılan yazışma sonucunda elde edilen bilgilerden, vefat eden mükellefe ait tüm vergi cezalarının terkin edildiğinin bildirildiğini belirtmiştir. Görüşte ayrıca, bireysel başvurunun yapıldığı tarihten sonra idare tarafından uyuşmazlığı ortadan kaldıracak şekilde işlem gerçekleştiğinden bu hususun başvurucuların mağdur sıfatı yönünden yapılacak incelemede dikkate alınması gerektiği ifade edilmiştir.

12. Anayasa’nın 148. maddesinin dördüncü fıkrasında kanun yolunda gözetilmesi gereken hususlara ilişkin şikâyetlerin bireysel başvuruda incelenemeyeceği belirtilmiştir. Bu kapsamda ilke olarak mahkemeler önünde dava konusu yapılmış maddi olay ve olguların kanıtlanması, delillerin değerlendirilmesi, hukuk kurallarının yorumlanması ve uygulanması ile uyuşmazlıkla ilgili varılan sonucun adil olup olmaması bireysel başvuru konusu olamaz. Ancak bireysel başvuru kapsamındaki hak ve özgürlüklere müdahale teşkil eden, bariz takdir hatası veya açık bir keyfîlik içeren tespit ve sonuçlar bu kapsamda değildir (Ahmet Sağlam, B. No: 2013/3351, 18/9/2013, § 42).

13. Mevzuatın, somut olayın ve delillerin yorumlanması uyuşmazlığı çözmekle görevli mahkemenin takdirinde olup bireysel başvuruda değerlendirmeye konu edilemez. Derece Mahkemesi, incelediği vergi inceleme raporlarından hareketle başvurucular murisinin fatura temin ettiği şirketlerin gerçekte herhangi bir ticari faaliyette bulunmaksızın sahte fatura ticareti ile iştigal ettiğini ve dolayısıyla ilgili yılda başvurucular murisine verdikleri faturaların gerçek bir mal alım ve hizmet ifasına dayanmayan sahte faturalar olduğunu değerlendirmiştir.

14. Buna göre başvurucular tarafından ileri sürülen iddialar, delillerin değerlendirilmesi ve hukuk kurallarının yorumlanmasına ilişkin olup kararda bariz takdir hatası veya açık bir keyfîlik oluşturan bir durumun da bulunmadığı dikkate alındığında ihlal iddialarının kanun yolu şikâyeti niteliğinde olduğu sonucuna varılmıştır.

15. Öte yandan, başvurucular tarafından murislerinin 10/5/2017 tarihinde vefat etmesine karşın Danıştay tarafından kamu alacağının cezalara yönelik kısmı yönünden bir değerlendirme yapılmadığı ileri sürülmüş ise de Bakanlık tarafından gönderilen 6/7/2021 tarihli görüşte başvurucular murisinin vefatı nedeniyle tüm vergi cezalarının 17/10/2020 tarihinde terkin edildiği belirtilmiştir. Bakanlık buna ilişkin 16/6/2021 tarihli Gelir İdaresi Başkanlığı (İdare) yazısını da görüş ekine eklemiştir. Gelinen aşamada Bakanlığın görüşüne karşı başvurucu tarafça herhangi bir itirazda da bulunulmadığı görüldüğünden başvurunun İdarece terkin edilen vergi cezalarına yönelik kısmına ilişkin ayrıca bir inceleme yapılmasına gerek görülmemiştir.

16. Açıklanan gerekçelerle başvurunun açıkça dayanaktan yoksun olması nedeniyle kabul edilemez olduğuna karar verilmesi gerekir.

III. HÜKÜM

Açıklanan gerekçelerle;

A. Adil yargılanma hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddianın açıkça dayanaktan yoksun olması nedeniyle KABUL EDİLEMEZ OLDUĞUNA,

B. Yargılama giderlerinin başvurucular üzerinde BIRAKILMASINA 7/2/2024 tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.

I. KARAR KİMLİK BİLGİLERİ

Kararı Veren Birim İkinci Bölüm
Karar Türü (Başvuru Sonucu) Kabul Edilemezlik vd.
Künye
(Ümmü Kuşcu ve diğerleri [2.B.], B. No: 2020/21941, 7/2/2024, § …)
   
Başvuru Adı ÜMMÜ KUŞCU VE DİĞERLERİ
Başvuru No 2020/21941
Başvuru Tarihi 6/7/2020
Karar Tarihi 7/2/2024

II. BAŞVURU KONUSU


Başvuru, sahte fatura kullanma fiili sebebiyle yapılan vergi ziyaı cezalı tarhiyata karşı açılan davada hukuk kurallarının hatalı yorumlanması nedeniyle adil yargılanma hakkının ihlal edildiği iddiasına ilişkindir.

III. İNCELEME SONUÇLARI


Hak Müdahale İddiası Sonuç Giderim
Adil yargılanma hakkı (Medeni Hak ve Yükümlülükler) Hakkaniyete uygun yargılanma hakkı (bariz takdir hatası, içtihat farklılığı vs.-idare) Açıkça Dayanaktan Yoksunluk
  • pdf
  • udf
  • word
  • whatsapp
  • yazdir
T.C. Anayasa Mahkemesi