logo
Bireysel Başvuru Kararları Kullanıcı Kılavuzu English

(Abdulkadir Uslu [2.B.], B. No: 2020/22582, 28/6/2022, § …)
Kararlar Bilgi Bankasında yayınlanan karar metni
editöryal düzeltmelere tabi tutulmuş olabilir.
   


 

 

 

 

TÜRKİYE CUMHURİYETİ

ANAYASA MAHKEMESİ

 

 

İKİNCİ BÖLÜM

 

KARAR

 

ABDULKADİR USLU BAŞVURUSU

(Başvuru Numarası: 2020/22582)

 

Karar Tarihi: 28/6/2022

 

İKİNCİ BÖLÜM

 

KARAR

 

 

Başkan

:

Kadir ÖZKAYA

Üyeler

:

Engin YILDIRIM

 

 

Rıdvan GÜLEÇ

 

 

Yıldız SEFERİNOĞLU

 

 

Kenan YAŞAR

Raportör

:

Habip OĞUZ

Başvurucu

:

Abdulkadir USLU

Vekili

:

Av. Öznur USLU

 

I. BAŞVURUNUN KONUSU

1. Başvuru, makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiği iddiasına ilişkindir.

II. BAŞVURU SÜRECİ

2. Başvuru 29/7/2020 tarihinde yapılmıştır. Komisyon; makul sürede yargılanma hakkı dışındaki şikâyetlerin kabul edilemez olduğuna, anılan hakka ilişkin şikâyetin kabul edilebilirlik incelemesinin Bölüm tarafından yapılmasına karar vermiştir.

3. Başvuru belgelerinin bir örneği bilgi için Adalet Bakanlığına gönderilmiştir.

III. OLAY VE OLGULAR

4. Başvuru formu ve eklerinde ifade edildiği şekliyle ilgili olaylar özetle şöyledir:

5. Başvurucu vekilinin bireysel başvuru formundaki beyanına göre başvurucu, hakkında başlatılan bir soruşturma kapsamında 30/9/1998 tarihinde yakalanarak gözaltına alınmıştır. Ulusal Yargı Ağı Bilişim Sistemi (UYAP) ortamında yapılan incelemede, Bakırköy 6. Ağır Ceza Mahkemesinin (Mahkeme) 4/4/2019 tarihli gerekçeli kararının "Deliller" bölümünde "Soruşturma evresinde tanzim olunan 30/09/1998 tarihli olaylı yakalama ve zaptetme tutanağından Küçükçekmece İlçesi Yeşilova Mahallesi Reyhan Caddesi üzerinde bulunan no: 92 sayılı yerdeki Cennet Sofrası adlı lokantada sanıklar [M.B.], [E.K.] ve Abdulkadir USLU'nun başka bir olay nedeniyle başka bir olayın faili olarak yakalandıkları anlaşılmıştır." şeklindeki ifadelerden başvurucunun mevcut yargılamaya konu olmayan başka bir olay nedeniyle yakalandığı anlaşılmaktadır. Mahkemenin anılan gerekçeli kararına göre başvurucu 18/12/1998 tarihinde tutuklanmıştır.

6. Başvurucunun da aralarında bulunduğu bazı şüpheliler hakkında, İstanbul Devlet Güvenlik Mahkemesi Cumhuriyet Başsavcılığının 12/10/1998 tarihli ve 1998/397 esas sayılı iddianamesi ile silahla yağma, başka bir suçun delillerini ortadan kaldırmak için öldürme, nitelikli dolandırıcılık, ruhsatsız ateşli silahlarla mermileri satın alma veya taşıma veya bulundurma, mühürde sahtecilik ve resmî belgede sahtecilik suçlarından kamu davası açılmıştır.

7. Mahkeme 4/4/2019 tarihli kararı ile nitelikli yağma, başka bir suçun delillerini ortadan kaldırmak için öldürme suçlarından başvurucunun mahkûmiyetine karar vermiştir. Verilen karar, Yargıtay 1. Ceza Dairesince 3/7/2020 tarihinde onanarak kesinleşmiştir.

IV. İNCELEME VE GEREKÇE

8. Anayasa Mahkemesinin 28/6/2022 tarihinde yapmış olduğu toplantıda başvuru incelenip gereği düşünüldü:

A. Başvurucunun İddiaları

9. Başvurucu, bireysel başvuru konusu yargılamanın uzun sürmesi nedeniyle makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiğini ileri sürmüştür.

B. Değerlendirme

1. Kabul Edilebilirlik Yönünden

10. Açıkça dayanaktan yoksun olmadığı ve kabul edilemezliğine karar verilmesini gerektirecek başka bir neden de bulunmadığı anlaşılan makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddianın kabul edilebilir olduğuna karar verilmesi gerekir.

2. Esas Yönünden

11. Ceza yargılamasının süresi tespit edilirken sürenin başlangıç tarihi olarak bir kişiye suç işlediği iddiasının yetkili makamlar tarafından bildirildiği veya kişinin isnattan ilk olarak etkilendiği arama ve gözaltı gibi birtakım tedbirlerin uygulandığı tarih; sürenin sona erdiği tarih olarak ise suç isnadına ilişkin nihai kararın verildiği, yargılaması devam eden davalar yönünden ise Anayasa Mahkemesinin makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiğine ilişkin şikâyetle ilgili kararını verdiği tarih esas alınır (B.E., B. No: 2012/625, 9/1/2014, § 34).

12. Ceza yargılamasının süresinin makul olup olmadığı değerlendirilirken yargılamanın karmaşıklığı ve kaç dereceli olduğu, tarafların ve ilgili makamların yargılama sürecindeki tutumu ve başvurucunun yargılamanın süratle sonuçlandırılmasındaki menfaatinin niteliği gibi hususlar dikkate alınır (B.E., § 29).

13. Bu şekilde anılan ilkeler ve Anayasa Mahkemesinin benzer başvurularda verdiği kararlar dikkate alındığında somut olayda başvurucu hakkında iddianamenin düzenlendiği 12/10/1998 tarihi ile hakkında verilen mahkûmiyet kararının kesinleştiği 3/7/2020 tarihi arasında geçen 21 yıl 8 ay 21 günlük sürenin makul olmadığı sonucuna varmak gerekir.

3. 6216 Sayılı Kanun'un 50. Maddesi Yönünden

14. 30/3/2011 tarihli ve 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun’un 50. maddesinin ilgili kısmı şöyledir:

 “(1) Esas inceleme sonunda, başvurucunun hakkının ihlal edildiğine ya da edilmediğine karar verilir. İhlal kararı verilmesi hâlinde ihlalin ve sonuçlarının ortadan kaldırılması için yapılması gerekenlere hükmedilir…

 (2) Tespit edilen ihlal bir mahkeme kararından kaynaklanmışsa, ihlali ve sonuçlarını ortadan kaldırmak için yeniden yargılama yapmak üzere dosya ilgili mahkemeye gönderilir. Yeniden yargılama yapılmasında hukuki yarar bulunmayan hâllerde başvurucu lehine tazminata hükmedilebilir veya genel mahkemelerde dava açılması yolu gösterilebilir. Yeniden yargılama yapmakla yükümlü mahkeme, Anayasa Mahkemesinin ihlal kararında açıkladığı ihlali ve sonuçlarını ortadan kaldıracak şekilde mümkünse dosya üzerinden karar verir.”

15. Başvurucu; ihlalin tespiti, yargılamanın yenilenmesi ve tazminat ödenmesi kararının verilmesi talebinde bulunmuştur.

16. Somut olayda makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiği sonucuna varılmıştır.

17. İhlal tespitiyle giderilemeyecek olan manevi zararı karşılığında başvurucuya 80.000 TL manevi tazminatın ödenmesine karar verilmesi gerekir.

18. Dosyadaki belgelerden tespit edilen 446,90 TL harç ve 4.500 TL vekâlet ücretinden oluşan toplam 4.946,90 TL yargılama giderinin başvurucuya ödenmesine karar verilmesi gerekir.

V. HÜKÜM

Açıklanan gerekçelerle;

A. Makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddianın KABUL EDİLEBİLİR OLDUĞUNA,

B. Anayasa’nın 36. maddesinde güvence altına alınan adil yargılanma hakkı kapsamındaki makul sürede yargılanma hakkının İHLAL EDİLDİĞİNE,

C. Başvurucuya 80.000 TL manevi tazminat ÖDENMESİNE, tazminata ilişkin diğer taleplerin REDDİNE,

D. 446,90 TL harç ve 4.500 TL vekâlet ücretinden oluşan toplam 4.946,90 TL yargılama giderinin başvurucuya ÖDENMESİNE,

E. Ödemelerin kararın tebliğini takiben başvurucunun Hazine ve Maliye Bakanlığına başvuru tarihinden itibaren dört ay içinde yapılmasına, ödemelerde gecikme olması hâlinde bu sürenin sona erdiği tarihten ödeme tarihine kadar geçen süre için yasal FAİZ UYGULANMASINA,

F. Kararın bir örneğinin bilgi için Bakırköy 6. Ağır Ceza Mahkemesine (E.2017/495, K.2019/192) GÖNDERİLMESİNE,

G. Kararın bir örneğinin Adalet Bakanlığına GÖNDERİLMESİNE 28/6/2022 tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.

I. KARAR KİMLİK BİLGİLERİ

Kararı Veren Birim İkinci Bölüm
Karar Türü (Başvuru Sonucu) Esas (İhlal)
Künye
(Abdulkadir Uslu [2.B.], B. No: 2020/22582, 28/6/2022, § …)
   
Başvuru Adı ABDULKADİR USLU
Başvuru No 2020/22582
Başvuru Tarihi 29/7/2020
Karar Tarihi 28/6/2022

II. BAŞVURU KONUSU


Başvuru, makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiği iddiasına ilişkindir.

III. İNCELEME SONUÇLARI


Hak Müdahale İddiası Sonuç Giderim
Adil yargılanma hakkı (Suç İsnadı) Makul sürede yargılanma hakkı (ceza) İhlal Manevi tazminat
  • pdf
  • udf
  • word
  • whatsapp
  • yazdir
T.C. Anayasa Mahkemesi