TÜRKİYE CUMHURİYETİ
ANAYASA MAHKEMESİ
İKİNCİ BÖLÜM
KARAR
CAHİT AKDEMİR BAŞVURUSU
(Başvuru Numarası: 2020/23036)
Karar Tarihi: 15/6/2022
Başkan
:
Kadir ÖZKAYA
Üyeler
Engin YILDIRIM
Rıdvan GÜLEÇ
Basri BAĞCI
Kenan YAŞAR
Raportör
Habip OĞUZ
Başvurucu
Cahit AKDEMİR
I. BAŞVURUNUN KONUSU
1. Başvuru, ceza davasında başvurucunun (sanığın) hazır bulunma talebi reddedilerek ses ve görüntü aktarımı suretiyle duruşmaya uzaktan katılımının sağlanması nedeniyle adil yargılanma hakkının ihlal edildiği iddiasına ilişkindir.
II. BAŞVURU SÜRECİ
2. Başvuru 7/7/2020 tarihinde yapılmıştır. Komisyon, adli yardım talebinin kabulüne ve duruşmada hazır bulunma hakkı dışındaki şikâyetlerin kabul edilemez olduğuna, anılan hakka ilişkin şikâyetin kabul edilebilirlik incelemesinin Bölüm tarafından yapılmasına karar vermiştir.
3. Başvuru belgelerinin bir örneği bilgi için Adalet Bakanlığına (Bakanlık) gönderilmiştir. Bakanlık görüşünü bildirmiştir. Başvurucu, Bakanlık görüşüne karşı beyanda bulunmuştur.
III. OLAY VE OLGULAR
4. Başvuru formu ve eklerinde ifade edildiği şekliyle ve Ulusal Yargı Ağı Bilişim Sistemi (UYAP) aracılığıyla erişilen bilgi ve belgeler çerçevesinde ilgili olaylar özetle şöyledir:
5. Başvurucu hakkında Siirt Cumhuriyet Başsavcılığının (Başsavcılık) 16/9/2018 tarihli iddianamesi ile silahlı terör örgütüne üye olma suçundan iddianame düzenlenmiş ve başvurucu anılan suçtan Siirt 3. Ağır Ceza Mahkemesince (Mahkeme) yargılanmıştır. Üç celsede tamamlanan yargılamada 2/10/2018 tarihinde duruşma hazırlığı işlemleri yapılmıştır. Tensip Tutanağı'nda duruşmanın 2/1/2019 tarihinde yapılmasına ve başvurucunun duruşmaya Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığı ile katılımının sağlanmasına karar verilmiştir.
6. Başvurucu yargılamanın 2/1/2019 tarihli ilk celsesine tutuklu bulunduğu ceza infaz kurumundan SEGBİS aracılığı ile katılmıştır. Duruşma tutanağında başvurucunun SEGBİS aracılığıyla duruşmaya katılmak istemediği yönünde Mahkemeye itirazda bulunduğuna dair herhangi bir beyanı yer almamaktadır. Duruşmada başvurucu; müdafiinin de hazır bulunmasıyla savunmasını SEGBİS üzerinden yapmak istediğini, süre talep etmediğini beyan etmiş ve savunmasını yapmıştır. Bu celsede ayrıca iddia makamınca esas hakkında mütalaa sunulmuştur. Mahkeme bir sonraki celsede başvurucunun duruşmaya SEGBİS ile katılımının sağlanmasına karar vererek duruşmayı 27/2/2019 tarihine ertelemiştir.
7. Başvurucu SEGBİS aracılığı ile katıldığı 27/2/2019 tarihli ikinci celsede esas hakkındaki mütalaaya karşı savunmada bulunmak için süre talebinde bulunmuş, sonraki duruşmada bizzat hazır olmak istediğini beyan etmiştir. Mahkemece başvurucunun bir sonraki celse mahkemede fiilî olarak hazır edilmesi için bulunduğu ceza infaz kurumuna müzekkere yazılmasına karar verilerek duruşma 13/3/2019 tarihine ertelenmiştir.
8. Başvurucunun mahkeme duruşma salonunda bizzat hazır edildiği 13/3/2019 tarihli üçüncü celsede savcılık makamınca esas hakkında mütalaa tekrar edilmiştir. Duruşma Tutanağı'na göre başvurucunun duruşmada esas hakkındaki mütalaaya karşı savunma yapmak amacıyla süre talebinde bulunmadığı ve savunmasını yaptığı anlaşılmıştır. Mahkeme, başvurucunun silahlı terör örgütü üyeliği suçundan hapis cezasıyla cezalandırılmasına karar vermiştir.
9. Başvurucu, gerekçeli temyiz dilekçesinde hazır bulunma talebi reddedilerek ses ve görüntü aktarımı suretiyle duruşmaya uzaktan katılımının sağlanması nedeniyle adil yargılanma hakkının ihlal edildiği iddiasına ilişkin herhangi bir itirazda bulunmamıştır. Hüküm, kanun yolu denetiminden geçerek kesinleşmiştir.
IV. İNCELEME VE GEREKÇE
10. Anayasa Mahkemesinin 15/6/2022 tarihinde yapmış olduğu toplantıda başvuru incelenip gereği düşünüldü:
A. Başvurucunun İddiaları ve Bakanlık Görüşü
11. Başvurucu; yargılama sürecince sadece son celsede duruşmada hazır bulundurulduğunu, önceki celselerde SEGBİS aracılığı ile dinlenildiğini belirterek duruşmada hazır bulunma hakkının ihlal edildiğini ileri sürmüştür.
12. Bakanlık görüşünde, başvurucunun ifade alındığı esnada ses veya görüntü kalitesinde problem yaşadıklarına dair bir itirazı veya talebi olmadığı, ilk celsede SEGBİS aracılığı ile savunma yapmak istemediğine yönelik bir beyanda bulunmadığı, nitekim savunmasını yaptığı, ikinci celse esnasında bir sonraki celsede bizzat hazır bulunma talebinin Mahkemece kabul edilerek son celsede fiilen hazır bulunmasının sağlandığı ifade edilmiştir.
13. Başvurucu Bakanlık görüşüne karşı beyanında, genel olarak başvuru formunda dile getirdiği iddiaları yinelemiştir.
B. Değerlendirme
14. Anayasa Mahkemesine bireysel başvuru, iddia edilen hak ihlallerinin derece mahkemelerince düzeltilmemesi hâlinde başvurulabilecek ikincil nitelikte bir kanun yoludur. Bireysel başvuru yolunun ikincil niteliği gereği Anayasa Mahkemesine bireysel başvuruda bulunabilmek için öncelikle olağan kanun yollarının tüketilmesi zorunludur. Bu ilke uyarınca, başvurucunun Anayasa Mahkemesi önüne getirdiği şikâyetini öncelikle ve süresinde yetkili idari ve yargısal mercilere usulüne uygun olarak iletmesi, bu konuda sahip olduğu bilgi ve kanıtlarını zamanında bu makamlara sunması ve aynı zamanda bu süreçte dava ve başvurusunu takip etmek için gerekli özeni göstermiş olması gerekir (Ayşe Zıraman ve Cennet Yeşilyurt, B. No: 2012/403, 26/3/2013, § 17).
15. Somut olayda mahkeme dava dosyasının ve istinaf dosyasının UYAP ortamında yapılan incelemesinde, başvurucunun 30/4/2019 tarihli istinaf dilekçesinde duruşmalara SEGBİS aracılığıyla değil de fiilî olarak katılmak isteğine rağmen sadece son karar duruşmasında mahkemeye katıldığını ileri sürmesine karşılık 24/5/2019 tarihli temyiz dilekçesinde bu yönde bir açıklamada bulunmadığı anlaşılmıştır.
16. Açıklanan gerekçelerle, başvuru konusu işleme karşı kanunda öngörülmüş yargısal başvuru yollarının tamamı tüketilmeden bireysel başvuru yapıldığı anlaşıldığından başvurunun diğer kabul edilebilirlik şartları yönünden incelenmeksizin başvuru yollarının tüketilmemesi nedeniyle kabul edilemez olduğuna karar verilmesi gerekir.
V. HÜKÜM
Açıklanan gerekçelerle;
A. Duruşmada hazır bulunma hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddianın başvuru yollarının tüketilmemesi nedeniyle KABUL EDİLEMEZ OLDUĞUNA,
B. 12/1/2011 tarihli ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 339. maddesinin (2) numaralı fıkrası uyarınca tahsil edilmesi mağduriyetine neden olacağından adli yardım talebi kabul edilen başvurucunun yargılama giderlerini ödemekten TAMAMEN MUAF TUTULMASINA,
C. Kararın bir örneğinin Adalet Bakanlığına GÖNDERİLMESİNE 15/6/2022tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.