logo
Bireysel Başvuru Kararları Kullanıcı Kılavuzu English

(Kutluğ Burak Gökkaya [2.B.], B. No: 2020/23046, 18/7/2024, § …)
Kararlar Bilgi Bankasında yayınlanan karar metni
editöryal düzeltmelere tabi tutulmuş olabilir.
   


 

 

 

 

TÜRKİYE CUMHURİYETİ

ANAYASA MAHKEMESİ

 

 

İKİNCİ BÖLÜM

 

KARAR

 

KUTLUĞ BURAK GÖKKAYA BAŞVURUSU

(Başvuru Numarası: 2020/23046)

 

Karar Tarihi: 18/7/2024

 

İKİNCİ BÖLÜM

 

KARAR

 

 

Başkan

:

Basri BAĞCI

Üyeler

:

Engin YILDIRIM

 

 

Rıdvan GÜLEÇ

 

 

Kenan YAŞAR

 

 

Ömer ÇINAR

Raportör

:

Mehmet Yavuz YAŞAR

Başvurucu

:

Kutluğ Burak GÖKKAYA

Vekili

:

Av. Emre ŞENGÜL

 

I. BAŞVURUNUN ÖZETİ

1. Başvuru, disiplin cezasının iptali talebiyle açılan davada hakkaniyete aykırı karar verilmesi nedeniyle adil yargılanma hakkının ihlal edildiği iddiasına ilişkindir.

2. Başvurucu, Ankara Barosuna kayıtlı olarak avukatlık mesleğini icra etmektedir. Başvurucunun D.B. isimli şahsın vekili olarak takip ettiği Karaman İş Mahkemesindeki davada anılan Mahkeme 23/6/2015 tarihli kararla 14.074,95 TL kıdem tazminatı, 10 TL fazla çalışma ücreti ve 10 TL hafta tatili çalışması ücret alacağının davalı B.B. Gıda San. A.Ş.den (davalı şirket) alınarak davacı D.B'ye verilmesi yönünde hüküm kurmuştur.

3. Anılan karara istinaden karar tarihinden bir gün sonra belirtilen tutarlar davalı şirket tarafından (toplam 20.540,59 TL) D.B.nin hesabına yatırılmış ve ödeme dekontunda yapılan ödemenin Karaman İş Mahkemesinin dosya borcuna mahsuben yapıldığı yönünde açıklamaya yer verilmiştir. Belirtilen hususa ilişkin olarak hem D.B.ye hem de başvurucuya 26/6/2015 tarihinde ihbarname gönderilmiş; ihbarnameler D.B.ye 27/6/2015 tarihinde, başvurucuya ise 1/7/2015 tarihinde tebliğ edilmiştir.

4. Başvurucunun yapılan ödemeyi vekili olduğu D.B.nin fazla mesai alacaklarından mahsup ederek Karaman İş Mahkemesinin 23/6/2015 tarihli kararıyla hükmedilen meblağın tahsili amacıyla davalı şirket aleyhine Ankara 28. İcra Müdürlüğünde takip başlatması üzerine, davalı şirket vekili 10/8/2015 tarihli dilekçesiyle Karaman İş Mahkemesinin 23/6/2015 tarihli kararıyla hükmedilen alacağın mükerrer tahsilata esas olmak üzere icraya konulduğundan bahisle başvurucu hakkında şikâyette bulunmuştur.

5. Yapılan şikâyet üzerine yürütülen disiplin soruşturması sonucunda Ankara Barosu Disiplin Kurulunun 3/3/2017 tarihli kararıyla başvurucunun kınama cezasıyla cezalandırılmasına karar verilmiştir. Söz konusu karara yapılan itiraz Türkiye Barolar Birliği Disiplin Kurulunca reddedilerek karar onanmıştır.

6. Başvurucunun, verilen disiplin cezasının iptali talebiyle açtığı dava Ankara 11. İdare Mahkemesinin (Mahkeme) 21/11/2019 tarihli kararıyla reddedilmiştir. Mahkeme kararının gerekçesinde; davalı şirket vekilince 24/6/2015 tarihinde yapılan 20.540,59 TL tutarındaki ödemenin Karaman İş Mahkemesinin 23/6/2015 tarihli kararına istinaden yapıldığına ilişkin ödeme dekontunda açıklama yapıldığı ve bu hususla ilgili başvurucu ve alacaklıya ihtar tebliğ edildiğinin altı çizilmiştir. Kararda bu kabulden hareketle, söz konusu açıklama ve ihtarlara rağmen başvurucunun ödenen tutarı başka bir borca mahsup etmek suretiyle davalı şirket aleyhine aynı alacağın tahsili amacıyla icra takibi başlattığı ifade edilerek mesleğinin icrasında kusurlu davrandığı ve kınama cezası ile cezalandırılmasına ilişkin dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı belirtilmiştir.

7. Karara karşı başvurucu tarafından yapılan istinaf başvurusunu inceleyen Ankara Bölge İdare Mahkemesi 12. İdari Dava Dairesi (Daire) 25/6/2020 tarihli kararıyla istinaf talebinin kesin olarak reddine hükmetmiştir.

8. Nihai karar 20/7/2020 tarihinde başvurucuya tebliğ edilmiş, başvurucu 17/8/2020 tarihinde bireysel başvuruda bulunmuştur.

9. Komisyon, başvurunun kabul edilemezliği konusunda oybirliği sağlanamadığı için kabul edilebilirlik incelemesinin Bölüm tarafından yapılmasına karar vermiştir.

10. Bölüm Başkanı tarafından başvurunun kabul edilebilirlik ve esas incelemesinin birlikte yapılmasına karar verilmiştir.

11. Başvuru belgelerinin bir örneği bilgi için Adalet Bakanlığına gönderilmiştir.

II. DEĞERLENDİRME

12. Başvurucu; müvekkilinin talimatı doğrultusunda yasal yolla işlem yaptığını, teklifin haksız veya yolsuz olmadığı gibi karşı tarafa herhangi bir zarar da verilmediğini vurgulamıştır. Başvurucu ayrıca disiplin cezasına karşı açtığı davanın haksız şeklide reddedildiğini belirterek adil yargılanma hakkının ihlal edildiğini ileri sürmüştür.

13. Anayasa Mahkemesi, olayların başvurucu tarafından yapılan hukuki nitelendirmesi ile bağlı olmayıp olay ve olguların hukuki tavsifini kendisi takdir eder. Bu bağlamda başvurucunun iddiaları, adil yargılanma hakkı kapsamındaki hakkaniyete uygun yargılanma güvencesi yönünden incelenmiştir.

14. Anayasa'nın 148. maddesinin dördüncü fıkrasında, kanun yolunda gözetilmesi gereken hususlara ilişkin şikâyetlerin bireysel başvuruda incelenemeyeceği belirtilmiştir. Bu kapsamda ilke olarak mahkemeler önünde dava konusu yapılmış maddi olay ve olguların kanıtlanması, delillerin değerlendirilmesi, hukuk kurallarının yorumlanması ve uygulanması ile uyuşmazlık konusunda varılan sonucun adil olup olmaması bireysel başvuru konusu olamaz. Ancak bireysel başvuru kapsamındaki hak ve özgürlüklere müdahale teşkil eden, bariz takdir hatası veya açık bir keyfîlik içeren tespit ve sonuçlar bu kapsamda değildir (konuya ilişkin birçok karar arasından bkz. Ahmet Sağlam, B. No: 2013/3351, 18/9/2013).

15. Ancak temel hak ve özgürlüklere müdahalenin söz konusu olduğu durumlarda yargı makamlarının takdir ve değerlendirmelerinin Anayasa'daki güvencelere etkisini nihai olarak değerlendirecek merci Anayasa Mahkemesidir. Bu itibarla Anayasa'da öngörülen güvenceler dikkate alınarak bireysel başvuru kapsamındaki temel hak ve özgürlüklerin ihlal edilip edilmediğine ilişkin herhangi bir inceleme kanun yolunda gözetilmesi gereken hususun incelenmesi olarak nitelendirilemez (Şahin Alpay (2) [GK], B. No: 2018/3007, 15/3/2018, § 53).

16. Diğer taraftan Anayasa Mahkemesi çok istisnai durumlarda temel hak ve özgürlüklerden biri ile doğrudan ilgili olmayan bir şikâyeti kanun yolunda gözetilmesi gereken hususlara ilişkin yasak kapsamına girmeden inceleyebilir. Açık bir keyfîlik nedeniyle yargılamanın hakkaniyetinin temelden sarsıldığı ve adil yargılama hakkı kapsamındaki usule ilişkin güvencelerin anlamsız hâle geldiği çok istisnai hâllerde, aslında yargılamanın sonucuna ilişkin olan bu durumun bizatihi kendisi usule ilişkin bir güvenceye dönüşmüş olur. Dolayısıyla Anayasa Mahkemesinin yargı mercilerinin değerlendirmelerinin usule ilişkin güvenceleri anlamsız hâle getirip getirmediğini ve açık bir keyfîlik nedeniyle yargılamanın hakkaniyetinin temelden sarsılıp sarsılmadığını incelemesi yargılamanın sonucunu değerlendirdiği anlamına gelmez. Sonuç olarak Anayasa Mahkemesi yargı mercilerinin delillerle ilgili değerlendirmelerine ancak açık bir keyfîlik ve adil yargılanma hakkı kapsamındaki usule ilişkin güvenceleri anlamsız hâle getiren bir uygulama varsa müdahale edebilecektir (Ferhat Kara [GK], B. No: 2018/15231, 4/6/2020, § 149; M.B. [GK], B. No: 2018/37392, 23/7/2020, § 83).

17. Somut olayda, davalı şirket vekilince 24/6/2015 tarihinde yapılan ödemenin Karaman İş Mahkemesinin 23/6/2015 tarihli kararına istinaden yapıldığı ve bu durumun 26/6/2015 tarihli açıklamalı hesap dökümü ile başvurucuya ihtar edildiği ancak başvurucu tarafından müvekkili asile yapılan ödeme dikkate alınmadan söz konusu Mahkeme ilamının Ankara 28. İcra Müdürlüğünde icraya konulduğu anlaşılmaktadır. Mahkeme bu kabulden hareketle, söz konusu açıklama ve ihtara rağmen başvurucunun ödenen tutarı başka bir borca mahsup etmek suretiyle davalı şirket aleyhine aynı alacağın tahsili amacıyla icra takibi başlattığını bu suretle mesleğinin icrasında kusurlu davrandığını belirterek disiplin cezasına karşı açılan davanın reddine hükmetmiştir.

18. Bir fiilin disiplin cezası gerektirip gerektirmediğini değerlendirmek ve şartların sağlanıp sağlanmadığını tespit etmek hukuk kurallarını öncelikle yorumlama yetkisini haiz olan mahkemelerin takdirindedir. Anayasa Mahkemesinin görevi anılan mahkemelerin yorumlarının açıkça keyfî veya bariz takdir hatası içerecek nitelikte olup olmadığını incelemekten ibarettir.

19. Mahkeme kararında yukarıda değinilen tespitlerden hareketle başvurucunun eyleminin avukatlık meslek kurallarına aykırılık teşkil ettiği yorumuyla mevzuattaki karşılığı olan kınama cezası ile cezalandırılmasında hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Mahkemenin bu değerlendirmesinin hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasına yönelik olup bariz takdir hatası veya açık bir keyfîlik oluşturan bir unsur içermediği anlaşılmaktadır.

20. Bu itibarla başvuru konusu olayda başvurucunun ileri sürdüğü iddiaların yargılama mercilerince delillerin değerlendirilmesine ve hukuk kurallarının yorumlanmasına ilişkin olduğu, mahkeme kararında bariz takdir hatası veya açık bir keyfîlik oluşturan bir durumun da bulunmadığı dikkate alındığında ihlal iddialarının kanun yolu şikâyeti niteliğinde olduğu anlaşılmıştır. Dolayısıyla başvurucunun şikâyetinin açıkça dayanaktan yoksun olduğu sonucuna ulaşılmıştır.

21. Açıklanan gerekçelerle başvurunun açıkça dayanaktan yoksun olması nedeniyle kabul edilemez olduğuna karar verilmesi gerekir.

III. HÜKÜM

Açıklanan gerekçelerle;

A. Hakkaniyete uygun yargılanma hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddianın açıkça dayanaktan yoksun olması nedeniyle KABUL EDİLEMEZ OLDUĞUNA,

B. Yargılama giderlerinin başvurucu üzerinde BIRAKILMASINA 18/7/2024 tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.

I. KARAR KİMLİK BİLGİLERİ

Kararı Veren Birim İkinci Bölüm
Karar Türü (Başvuru Sonucu) Kabul Edilemezlik vd.
Künye
(Kutluğ Burak Gökkaya [2.B.], B. No: 2020/23046, 18/7/2024, § …)
   
Başvuru Adı KUTLUĞ BURAK GÖKKAYA
Başvuru No 2020/23046
Başvuru Tarihi 17/8/2020
Karar Tarihi 18/7/2024

II. BAŞVURU KONUSU


Başvuru, disiplin cezasının iptali talebiyle açılan davada hakkaniyete aykırı karar verilmesi nedeniyle adil yargılanma hakkının ihlal edildiği iddiasına ilişkindir.

III. İNCELEME SONUÇLARI


Hak Müdahale İddiası Sonuç Giderim
Adil yargılanma hakkı (Medeni Hak ve Yükümlülükler) Hakkaniyete uygun yargılanma hakkı (bariz takdir hatası, içtihat farklılığı vs.-idare) Açıkça Dayanaktan Yoksunluk
  • pdf
  • udf
  • word
  • whatsapp
  • yazdir
T.C. Anayasa Mahkemesi