logo
Bireysel Başvuru Kararları Kullanıcı Kılavuzu English

(Rashpal Singh Dhaliwal [2.B.], B. No: 2020/23153, 11/5/2022, § …)
Kararlar Bilgi Bankasında yayınlanan karar metni
editöryal düzeltmelere tabi tutulmuş olabilir.
   


 

 

 

 

TÜRKİYE CUMHURİYETİ

ANAYASA MAHKEMESİ

 

 

İKİNCİ BÖLÜM

 

KARAR

 

RASHPAL SİNGH DHALİWAL BAŞVURUSU

(Başvuru Numarası: 2020/23153)

 

Karar Tarihi: 11/5/2022

 

İKİNCİ BÖLÜM

 

KARAR

 

 

Başkan

:

Kadir ÖZKAYA

Üyeler

:

M. Emin KUZ

 

 

Rıdvan GÜLEÇ

 

 

Yıldız SEFERİNOĞLU

 

 

Kenan YAŞAR

Raportör

:

Habip OĞUZ

Başvurucu

:

Rashpal Singh DHALİWAL

Vekili

:

Av. Onur AZAKLI

 

I. BAŞVURUNUN KONUSU

1. Başvuru, ceza davasında esaslı talep ve görüşlerin değerlendirilmemesi nedeniyle adil yargılanma hakkının ihlal edildiği iddiasına ilişkindir.

II. BAŞVURU SÜRECİ

2. Başvuru 14/8/2020 tarihinde yapılmıştır.

3. Komisyonca gerekçeli karar hakkı ile silahların eşitliği ve çelişmeli yargılama ilkeleri dışındaki şikâyetlerin kabul edilemez olduğuna, anılan hak ve ilkelere ilişkin şikâyetlerin kabul edilebilirlik incelemesinin Bölüm tarafından yapılmasına karar verilmiştir.

4. Başvuru belgelerinin bir örneği bilgi için Adalet Bakanlığına (Bakanlık) gönderilmiştir. Bakanlık görüşünü bildirmiştir.

5. Başvurucu, Bakanlığın görüşüne karşı süresinde beyanda bulunmuştur.

III. OLAY VE OLGULAR

6. Başvuru formu ve eklerinde ifade edildiği şekliyle ilgili olaylar özetle şöyledir:

7. Hindistan vatandaşı olan başvurucu, Hong Kong bandıralı M/T LR2 POSEİDON adlı geminin kaptanıdır. Tamir, tadilat, bakım işleri için Tuzla Gemi Tersanesi'ne demirleyen geminin pompa dairesinde 28/1/2019 tarihinde çıkan yangın neticesinde iki kişi hayatını kaybetmiş ve birden fazla kişi yaralanmıştır.

8. Başvurucu ve diğer şüpheliler hakkında İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı (Başsavcılık) tarafından birden fazla kişinin taksirle ölümüne ve yaralanmasına sebep olma suçundan soruşturma başlatılmıştır. Soruşturma kapsamında, hakkında adli kontrol hükümleri uygulanarak 1/2/2019 tarihinde serbest bırakılan başvurucu, bilirkişi raporunun temin edilmesi üzerine 7/3/2019 tarihinde tutuklanmıştır.

9. Başsavcılığın 10/4/2019 tarihli iddianamesi ile başvurucunun ve diğer şüphelilerin çıkan yangında kusuru olduğu ve bu sebeple iki kişinin ölümü ile birden fazla kişinin yaralanmasına sebep olduğu iddialarına yer verilmiştir.

10. Başsavcılığın iddianamesinin İstanbul Anadolu 7. Ağır Ceza Mahkemesince (Mahkeme) kabulü ile başvurucu hakkında açılan davada 17/4/2019 tarihinde duruşma hazırlığı işlemleri yapılmıştır. Tensip Tutanağı'nda duruşmanın 17/5/2019 tarihinde yapılmasına ve başvurucunun duruşmada hazır bulundurulması için tutuklu bulunduğu infaz kurumuna müzekkere yazılmasına karar verilmiştir.

11. Başvurucu 17/5/2019 tarihinde yapılan birinci celseye müdafii ve tercüman eşliğinde katılmıştır. Savunma öncesinde başvurucuya iddianame okunmuş, yüklenen suçlar anlatılmış ve kanundan kaynaklı hakları hatırlatılmıştır. Başvurucu savunmasında yüklenen suçları kabul etmemiştir. Celse sonunda Mahkeme dava konusu olayda kusur durumunun belirlenmesi için dosyanın bilirkişiye tevdi edilmesine ve başvurucunun adli kontrol tedbiri uygulanarak tahliyesine karar vermiştir.

12. 18/10/2019 tarihinde yapılan üçüncü celsenin Duruşma Tutanağı'na göre celse öncesinde bilirkişi raporu Mahkemeye sunulmuş, rapora karşı başvurucu müdafii savunmalarını içerir dilekçesini ve uzman mütalaasını ibraz etmiştir. Başvurucu müdafii, üçüncü celsede yeni bir bilirkişi raporu alınmasını ve başvurucu hakkında adli kontrol hükümlerinin kaldırılmasını talep etmiştir. Mahkeme, raporların ve dosya kapsamının karar vermeye yeterli olduğu gerekçesiyle yeni bilirkişi raporu alınması talebini reddetmiştir. Yine bu celsede iddia makamı tarafından esas hakkında mütalaa sunulmuştur. Başvurucu müdafii esas hakkındaki mütalaaya karşı savunmada bulunmak için süre istemiştir.

13. 14/10/2019 tarihli bilirkişi raporunda;

i. Olayın geminin pompa dairesinde alt işveren konumunda bulunan A. Boru Gemi çalışanlarının borunun kesimi veya sökümü ve boru boyasının yakılması işlemini yaptıkları sırada parlama biçiminde meydana gelip yayıldığının anlaşıldığı, borunun sökümü veya kesimi sırasında borudan veya diğer kısımlardan ortama benzinin ya da yakıtın yayıldığı, benzindeki buharlaşmanın da etkisiyle burada boyanın yakılması sonrası parlamanın ve yangının meydana gelip geliştiği kanaatine varıldığı,

ii. Dosya kapsamındaki tüm verilerden ve olayın meydana geliş biçiminden olayın nedeninin daha önce yakıt taşınmış olan geminin borularında yakıt atıklarının kalmış olması veya boruların tam temizlenmemesi, yapılan sıcak işlemler öncesi pompa dairesindeki boru kısımlarıyla ilgili gasfree işlemlerinin yapılmamış veya yaptırılmamış olması, gözetim ve denetim eksikliği ile iş sağlığı ve güvenliği kurallarına uyularak çalışmanın sürdürülmemiş olması hususları olduğu,

iii. Olay tarihi olan 28/1/2019'da sıcak çalışma belgesi ya da gazdan arındırma uzmanı tarafından tanzim edilmiş belge olmadığı hâlde sıcak çalışma işlemleri yapıldığı, başvurucunun gemide bakım onarım çalışmaları yapılırken 21/12/2004 tarİhli ve 2677 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan mülga Gemi ve Deniz Araçlarının İnşa Tadilat Bakım Onarım ve Söküm İşlerinde Gazdan Arındırma Yönetmeliği'nin 5. maddesine ve 6/8/2004 tarihli ve 25545 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan (mülga) Tuzla Liman Yönetmeliği'nin 38. maddesine riayet etmediği, hem güvenli giriş için hem sıcak veya soğuk işlem için gazdan arındırma belgesinin tanzim edilmediği, 28/1/2019 tarihinde yapılan işin sıcak çalışma olduğu, bu işlemler öncesinde gazdan arındırma belgesinin gazdan arındırma uzmanından alınmadığı, şayet böyle bir belge alınsaydı ortamda benzin atığı olup olmadığının veya benzin buharı bulunup bulunmadığının, borulardan böyle bir akışın olup olmadığının saptanılacağı, bunlar temizlenerek (boru devreleri dâhil) böyle bir olaya meydan verilmeyeceği,

iv. Yapılacak işlemler öncesi gazdan arındırma belgesi alma sorumluluğunun kaptana ait olup bundan sonra tüm yükümlülüğün bakım onarımcı firmaya ait olduğu, açıklanan sebeplerle geminin kaptanı olan başvurucunun olayın meydana gelmesinde asli kusurlu olduğu tespitlerine yer verilmiştir.

14. 31/10/2019 tarihli karar duruşmasında başvurucu ve müdafii esas hakkındaki mütalaaya karşı savunmalarını yapmıştır. Mahkeme, başvurucunun taksirle ölüme ve yaralanmaya neden olma suçundan 4 yıl 2 ay hapis cezasıyla cezalandırılmasına karar vermiştir.

15. Mahkemenin gerekçeli kararının ilgili kısmı şöyledir:

"Bilirkişi raporu, İBB İtfaiye Müdürlüğü'nün düzenlediği yangın raporu, sanık ve müştekilerin beyanları doğrultusunda gemide sıcak çalışma yapılırken ortama sızan yanıcı gazların parlaması sonucunda yangın çıkmıştır.

Yangın esnasında sanık [İ.nin] yetkilisi olduğu [A.] Gemi Boru Donatım şirketi elemanlarınca boru kesimi için sıcak çalışma, [G.] Müh. İnş. Dış. Tic. Denizcilik Tur. şirketinin çalışanlarınca soğuk çalışma yapıldığı anlaşılmıştır.

Sanıklardan [başvurucunun] gemi kaptanı, sanık [F.T.nin] [G.] Gemi İnşaat firmasının yetkilisi olduğu, sanık [M.Y.nin] aynı firmada iş güvenliği müdürü olarak görev yaptığı, sanık [İ.E. ve T.M.nin] taşeron firma yetkilileri olduğu anlaşılmıştır.

 [Başvurucunun] kaptanlığını yaptığı geminin bakım ve onarım çalışmaları için [G.] firması ile anlaştığı ve bu anlaşma doğrultusunda Tuzla Tersanesine girmeden önce gazdan ve taşıdığı yükten arındırma işleminin yapıldığı bu konuda Tuzla Tersanesinin belirlediği uzman tarafından rapor verilerek limanın onayıyla Tersane'ye çekildiği anlaşılmıştır.

Olay günü [G.] firması çalışanlarının soğuk çalışma yaptığı, [A.] firması çalışanlarının sıcak çalışma yapacakları bu nedenle [G.] firmasının iş sağlığı ve güvenliği elemanlarının gaz ölçümü yaptığı çıkan sonuca göre sabah çalışma izni verilmediği daha sonra yapılan ölçümler ve havalandırma işlemleri sonucunda çalışma izni verildiği, boyanın yakılması işlemi yapılmaya başlandığı bu sırada yere düşen bir damla nedeniyle parlama meydana geldiği anlaşılmıştır.

Daha önceden yakıt taşımış olan geminin borularında yakıt artığı kalmış olması veya boruların tam temizlenmemesi nedeniyle yapılan sıcak çalışma öncesi gasfree işleminin yapılmamış olmasından yangın çıktığı anlaşılmıştır.

Gemi, deniz araçları inşaat, tadilat, bakım, onarım ve söküm işlemlerinden gazdan arındırma yönetmeliğinin 9. maddesinde "Gemi veya deniz araçlarında tehlikeli mahallerde mutlaka gazdan arındırma uzmanı tarafından gaz ölçümleri yapıldıktan ve gazdan arınma belgesi düzenlendikten sonra güvenli giriş, sıcak veya soğuk çalışma işlemlerine başlanır.

Yapılacak ara ölçümlere ek olarak sıcak veya soğuk çalışmaya ara verildikten sonra tekrar bu çalışmaya başlamadan önce tekrar gaz ölçümleri yapılır" denilmiştir.

Tuzla Liman Yönetmeliği'nin 38. maddesinde "Tankerlerin tanklarında veya her türlü geminin yakıt ve servis tanklarında ateşli işler yapıldığı sürece çıkması muhtemel yangına karşı söndürme teçhizatı ile donatılmış görevli bulundurulur ve gemilerde yapılacak işin mahiyeti göz önünde bulundurulmak suretiyle saatlik, yarım günlük, günlük veya günaşırı göz ölçümleri gemi ve tersane yetkililerince yaptırılır. Liman Başkanlığı tarafından yapılacak denetimlerde bu belgeler gösterilmek üzere hazır bulundurulur" denilmiştir.

 [Başvurucunun] kaptanlığını yaptığı geminin limana girmeden önce yönetmelikte belirtildiği üzere gazdan arındırma belgesi düzenlendiği ve bu belgeye dayanılarak tersaneye çekildiği, tersane ile yapılan anlaşmada tersanenin ve geminin görev ve yetkilerinin belirlendiği, gemi kaptanının tersaneden izin alınmaksızın sıcak ya da soğuk çalışma yapamayacağı anlaşılmıştır.

Tersane yönetmeliği, taraflar arasında yapılan anlaşma ve tüm dosya kapsamından gemide yapılacak her türlü çalışmaya tersane yönetiminin izin vermesi gerektiği kanaatine varılmıştır.

Tuzla Liman Yönetmeliğinin 38. maddesinden anlaşılacağı üzere gazdan arındırma işlemlerinden gemi ve tersane yetkililerinin sorumlu olduğu açıktır.

Dosya arasındaki belgeler ve sanık beyanlarından anlaşılacağı üzere gemi üzerinde yapılacak işlemlere ilişkin periyodik olarak toplantı yapıldığı bu toplantıya gemi adına kaptan, çarkçıbaşı ve enspektörün katıldığı, olay günü öncesi yapılan toplantıda bu kişilerin gemi adına toplantıda bulunduğu anlaşılmıştır.

Söz konusu ölçümlerden tersane ve geminin sorumlu olduğu, gemi adına kaptanın gazdan arındırma işlemlerinden sorumlu bulunduğu açıktır.

Gemide söz konusu gazdan arındırma işlemlerinin yapılmadığı, gaz ya da yere sızan yakıt üzerine sıcak çalışma yapılırken ateş damlası düşmesi nedeniyle ani parlama meydana geldiği, maktullerin bu şekilde yaralandıkları ve öldükleri bu nedenle gemi adına [başvurucunun], tersane adına sanık [F.nin], gazdan arındırma işlemlerinin yapılması eylemini takip ve kontrol etmeleri gerektiği anlaşılmakla sorumlu oldukları açıktır ve bilirkişi raporu da bu yöndedir."

16. Başvurucu istinaf dilekçesinde -diğerlerinin yanında- istinafa konu hükme esas alınan Gemi ve Deniz Araçlarının İnşa, Tadilat, Bakım, Onarım ve Söküm İşlemlerinde Gazdan Arındırma Yönetmeliği'nin 17/1/2020 tarihli ve 31011 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Gemi ve Su Araçlarında Gazdan Arındırma Yönetmeliği ile ilga edildiğini, sonradan yürürlüğe giren yönetmelik hükümlerinin daha lehe olduğunu, yerel mahkemenin kararının bu yönüyle de bozulması gerektiğini ileri sürmüştür.

17. Başvurucunun istinaf talebi, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 19. Ceza Dairesinin (Ceza Dairesi) 16/7/2020 tarihli kararı ile esastan reddedilmiş ve başvurucu hakkında verilen karar kesinleşmiştir.

18. Başvurucu 14/8/2020 tarihinde bireysel başvuruda bulunmuştur.

IV. İLGİLİ HUKUK

19. 26/9/2004 tarihli ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 85. maddesinin (2) numaralı fıkrası şöyledir:

 “Fiil, birden fazla insanın ölümüne ya da bir veya birden fazla kişinin ölümü ile birlikte bir veya birden fazla kişinin yaralanmasına neden olmuş ise, kişi iki yıldan onbeş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.”

20. 6/8/2004 tarihli ve 25545 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan (mülga) Tuzla Liman Yönetmeliği'nin 38. maddesinin (3) numaralı fıkrası şöyledir:

"Tankerlerin tanklarında veya her türlü geminin yakıt ve servis tanklarında ateşli işler yapıldığı sürece çıkması muhtemel yangına karşı söndürme teçhizatı ile donatılmış görevli bulundurulur ve gemilerde yapılacak işin mahiyeti göz önünde bulundurulmak suretiyle saatlik, yarım günlük, günlük veya günaşırı gaz ölçümleri gemi ve tersane yetkililerince yaptırılır. Liman Başkanlığı tarafından yapılacak denetimlerde bu belgeler gösterilmek üzere hazır olarak bulundurulur."

21. 22/3/2011 tarihli ve 27882 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan Tuzla Liman Yönetmeliği'nin 33. maddesinin (2) numaralı fıkrası şöyledir:

"Gazdan arındırma işlemi, Gemi ve Deniz Araçlarının İnşa, Tadilat, Bakım, Onarım ve Söküm İşlemlerinde Gazdan Arındırma Yönetmeliği hükümleri kapsamında yapılır."

22. Mülga Gemi ve Deniz Araçlarının İnşa, Tadilat, Bakım, Onarım ve Söküm İşlemlerinde Gazdan Arındırma Yönetmeliği'nin 9. ve 11. maddeleri şöyledir:

"Madde 9- Gemi veya deniz araçlarında tehlikeli mahallerde mutlaka Gazdan Arındırma Uzmanı tarafından gaz ölçümleri yapıldıktan ve Gazdan Arındırma Belgesi düzenlendikten sonra güvenli giriş, sıcak veya soğuk çalışma işlemlerine başlanır.

Yapılacak ara ölçümlere ek olarak, sıcak veya soğuk çalışmaya ara verildikten sonra tekrar bu çalışmalara başlanması durumunda, çalışmaya başlamadan önce tekrar gaz ölçümleri yapılır.

Madde 11- Gemi veya deniz araçlarında gazdan arındırma işlemlerinde belge düzenleme aşamasına kadar yetkili ve sorumlu kişi gemi kaptanıdır. Sökümü yapılacak gemilerde ise gemi söküm firmasının yetkilisi sorumludur.

Ölçüm ve diğer aşamalardaki sorumlular; Gazdan Arındırma Uzmanı, gemi kaptanı, DPA (Designated Person Ashore) ve tamir veya bakımdan sorumlu enskpektördür. Gemi söküm işlemlerinde ise gemi söküm firmasının yetkilisi sorumludur.

Sorumlu kişiler gazdan arındırma işlemlerinin her aşamasında, Gazdan Arındırma Uzmanıyla koordineli olarak çalışarak, can, mal ve çevre güvenliği için gerekli önlemleri almakla yükümlüdürler."

23. Gemi ve Su Araçlarında Gazdan Arındırma Yönetmeliği'nin 17. maddesinin (1) ve (2) numaralı fıkraları şöyledir:

"(1) Tesiste inşa, tadilat, bakım, onarım veya söküm işlemi maksadıyla bulunan gemi ve su araçlarının kapalı veya tehlikeli mahallerindeki gazdan arındırma işlemlerinde belge düzenleme aşamasına kadar yetkili ve sorumlu kişi tesis yetkilisidir. Demir sahasındaki gemiler için söz konusu durumda yetkili ve sorumlu kişi gemi kaptanıdır.

 (2) Diğer aşamalardaki sorumlular yapılacak olan işin veya işlemin durumuna göre; gemi kaptanı, tesis yetkilisi, tamir veya bakımdan sorumlu enspektördür. Ancak bu durum; tesisteki gemiler için tesis yetkilisinin, demir sahasındaki gemiler için ise gemi kaptanının asli sorumluluğunu ortadan kaldırmaz."

V. İNCELEME VE GEREKÇE

24. Anayasa Mahkemesinin 11/5/2022 tarihinde yapmış olduğu toplantıda başvuru incelenip gereği düşünüldü:

A. Gerekçeli Karar Hakkının İhlal Edildiğine İlişkin iddia

1. Başvurucunun İddiaları ve Bakanlık Görüşü

25. Başvurucu; mülga yönetmelik hükümlerine atıf yapılması, istinaf talebinde yer almasına rağmen lehe olan düzenlemenin incelenmemesi ve değerlendirilmemesi, olaya tanık olan bir takım kişilerin dinlenmemesi ve hapis cezasının adli para cezasına çevrilmemesi, böylece esaslı talep ve görüşlerin değerlendirilmemesi nedeniyle adil yargılanma hakkının ihlal edildiğini ileri sürmüştür.

26. Bakanlık görüşünde; mahkemenin dava konusu maddi olay ve olguları, delilleri değerlendirmesini, hukuk kurallarının yorumlanması ve uygulanmasını, uyuşmazlıkla ilgili vardığı sonucu ve kullandığı takdir yetkisinin sebeplerini makul bir şekilde gerekçelendirdiği, uzman mütalaasının veya diğer delillerin nasıl yorumlanması gerektiğinin ağır ceza mahkemesinin takdirinde olduğu belirtilerek bir ihlalin olmadığı yönünde görüş belirtilmiştir. Başvurucu, Bakanlığın görüşüne karşı başvuru formunda dile getirdiği iddiaları tekrarlamıştır.

2. Değerlendirme

27. Anayasa’nın "Hak arama hürriyeti" kenar başlıklı 36. maddesi şöyledir:

 “Herkes, meşru vasıta ve yollardan faydalanmak suretiyle yargı mercileri önünde davacı veya davalı olarak iddia ve savunma ile adil yargılanma hakkına sahiptir.

Hiçbir mahkeme, görev ve yetkisi içindeki davaya bakmaktan kaçınamaz.”

28. Anayasa’nın 141. maddesinin üçüncü fıkrası şöyledir:

"Bütün mahkemelerin her türlü kararları gerekçeli olarak yazılır."

29. Anayasa Mahkemesi, olayların başvurucu tarafından yapılan hukuki nitelendirmesi ile bağlı olmayıp olay ve olguların hukuki tavsifini kendisi takdir eder (Tahir Canan, B. No: 2012/969, 18/9/2013, § 16). Başvurucunun iddialarının özünün adil yargılanma hakkının güvencelerinden biri olan gerekçeli karar hakkına ilişkin olduğu ve bu kapsamda bir inceleme yapılması gerektiği değerlendirilmiştir.

a. Kabul Edilebilirlik Yönünden

30. Açıkça dayanaktan yoksun olmadığı ve kabul edilemezliğine karar verilmesini gerektirecek başka bir neden de bulunmadığı anlaşılan gerekçeli karar hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddianın kabul edilebilir olduğuna karar verilmesi gerekir.

b. Esas Yönünden

i. Genel İlkeler

31. Anayasa'nın 36. maddesinin birinci fıkrasında herkesin adil yargılanma hakkına sahip olduğu belirtilmiş ancak gerekçeli karar hakkından açıkça söz edilmemiştir. Bununla birlikte Anayasa'nın 141. maddesinin üçüncü fıkrasında "Bütün mahkemelerin her türlü kararları gerekçeli olarak yazılır." denilerek kararlarını gerekçeli olarak yazma yükümlülüğü mahkemelere yüklenmiştir. Anayasa'nın 36. maddesi, 141. maddesinin üçüncü fıkrası ışığında yorumlandığında adil yargılanma hakkı, gerekçeli karar hakkını da güvence altına almaktadır. Öte yandan adil yargılanma hakkı, doğası gereği gerekçeli karar hakkını da içermektedir. Bu sebeple gerekçeli karar hakkı Anayasa'nın 36. maddesinde düzenlenen adil yargılanma hakkının temel güvencelerinden biridir (Hilmi Kocabey ve diğerleri, B. No: 2018/27686, 17/11/2021, § 77).

32. Gerekçeli karar hakkı, kişilerin adil bir şekilde yargılanmalarını sağlamayı ve denetlemeyi amaçlamaktadır. Tarafların muhakeme sırasında ileri sürdükleri iddialarının kurallara uygun biçimde incelenip incelenmediğini bilmeleri ve ayrıca demokratik bir toplumda kendi adlarına verilen yargı kararlarının sebeplerini toplumun öğrenmesinin sağlanması için de gereklidir (Sencer Başat ve diğerleri [GK], B. No: 2013/7800, 18/6/2014, §§ 31, 34).

33. Mahkemelerin anılan yükümlülüğü, yargılamada ileri sürülen her türlü iddia ve savunmaya karar gerekçesinde ayrıntılı yanıt verilmesi gerektiği şeklinde anlaşılamaz. Ancak derece mahkemeleri, kendilerine sunulan tüm iddialara yanıt vermek zorunda değilse de (Yasemin Ekşi, B. No: 2013/5486, 4/12/2013, § 56) davanın esas sorunlarının incelenmiş olduğu gerekçeli karardan anlaşılmalıdır.

34. Bir kararda tam olarak hangi unsurların bulunması gerektiği davanın niteliğine ve koşullarına bağlıdır. Muhakeme sırasında açık ve somut bir biçimde öne sürülen iddia ve savunmaların davanın sonucuna etkili olması, başka bir deyişle davanın sonucunu değiştirebilecek nitelikte bulunması hâlinde davayla doğrudan ilgili olan bu hususlara mahkemelerce makul bir gerekçe ile yanıt verilmesi gerekir (Sencer Başat ve diğerleri, § 35). Aksi bir tutumla mahkemenin davanın sonucuna etkili olduğunu kabul ettiği bir husus hakkında ilgili ve yeterli bir yanıt vermemesi veya yanıt verilmesini gerektiren usul veya esasa dair iddiaların cevapsız bırakılmış olması hak ihlaline neden olabilecektir (Sencer Başat ve diğerleri, § 39).

35. Öte yandan istinaf/temyiz merciinin yargılamayı yapan mahkemenin kararını uygun bulması hâlinde bunu ya aynı gerekçeyi kullanarak ya da bir atıfla kararına yansıtması yeterlidir. Burada önemli olan husus istinaf/temyiz merciinin bir şekilde istinafta/temyizde dile getirilmiş ana unsurları incelediğini, derece mahkemesinin kararını inceleyerek onadığını ya da bozduğunu göstermesidir (bazı değişikliklerle birlikte bkz. Yasemin Ekşi, § 57). Ancak istinaf/temyiz incelemesi sırasında ayrı ve açık bir yanıt verilmesini gerektiren usul veya esasa dair iddiaların istinaf/temyiz mercilerince cevapsız bırakılmış olması gerekçeli karar hakkının ihlaline neden olabilir (bazı değişikliklerle birlikte bkz. Caner Kandırmaz, B. No: 2013/3672, 30/12/2014, § 31).

36. Anayasa Mahkemesinin gerekçeli karar hakkı bağlamındaki görevi uyuşmazlığın esası yönünden önem taşıyan meselelere ilişkin olarak derece mahkemelerinin ilgili ve yeterli bir gerekçe ortaya koyup koymadıklarının incelenmesinden ibarettir. Anayasa Mahkemesinin derece mahkemesinin gerekçelerinin hukuka uygun olup olmadığını denetleme gibi bir görevi bulunmadığı gibi derece mahkemesi kararlarındaki hukuka aykırılıkları gidermek de Anayasa Mahkemesinin görevi değildir (Halit Kabadağ, B. No: 2019/3589, 23/11/2021, § 30).

ii. İlkelerin Olaya Uygulanması

37. Somut olayda Mahkeme tarafından daha önceden yakıt taşımış olan geminin borularında yakıt artığı kalmış olması veya boruların tam temizlenmemesi nedeniyle yapılan sıcak çalışma öncesi gasfree işleminin yapılmamış olmasından yangın çıktığı sonucuna varılmıştır. Kararda ayrıca mülga Tuzla Liman Yönetmeliği'nin 38. maddesi uyarınca gazdan arındırma işlemlerinden gemi ve tersane yetkililerinin sorumlu olduğunun açık olduğu, gemide söz konusu gazdan arındırma işlemlerinin yapılmadığı, gaz ya da yere sızan yakıt üzerine sıcak çalışma yapılırken ateş damlası düşmesi nedeniyle ani parlama meydana geldiği, olaydan etkilenenlerin bu şekilde yaralandıkları ve öldükleri, bu nedenle (diğer sanıkların yanında) gemi adına başvurucunun da sorumlu olduğu belirtilmiştir.

38. Ceza Dairesi; ispat bakımından değerlendirmenin yerinde olduğu, eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tiplerine uyduğu, cezaların kanun hükümlerine dayalı olarak uygulandığı gerekçeleriyle başvurucunun istinaf talebini kesin olarak reddetmiştir. Mahkemenin mahkûmiyet kararını verdiği tarihte Tuzla Liman Yönetmeliği'nin ilga edildiği anlaşılmaktadır. Dolayısıyla Mahkeme, gerekçeli kararında yürürlükte olmayan yönetmelik hükümlerine dayanmıştır.

39. Başvurucu istinaf başvurusu dilekçesinde, hükme esas alınan Gemi ve Deniz Araçlarının İnşa, Tadilat, Bakım, Onarım ve Söküm İşlemlerinde Gazdan Arındırma Yönetmeliği'nin de 17/1/2020 tarihinde Resmî Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren yönetmelikle ilga edildiğini belirterek sonradan yürürlüğe giren yönetmelik hükümlerinin verilecek kararda dikkate alınmasını da talep etmiş ancak bu konuda bir değerlendirme yapılmamıştır.

40. Mahkeme, ceza tayininde ilga edilen 6/8/2004 tarihli ve 25545 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan Tuzla Liman Yönetmeliği'nin 38. maddesinin (3) numarası fıkrasına atıfta bulunmuştur. Ancak anılan Yönetmelik, 22/3/2011 tarihli ve 27882 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan Tuzla Liman Yönetmeliği ile yürürlükten kaldırılmıştır.

41. Yürürlükten kaldırılan ve Mahkemece hükme esas alınan yönetmelikte gaz ölçümlerinin gemi ve tersane yetkililerince yaptırılacağı belirtilmiştir. Sonradan yürürlüğe giren Tuzla Liman Yönetmeliği'nde ise gazdan arındırma işleminin Gemi ve Deniz Araçlarının İnşa, Tadilat, Bakım, Onarım ve Söküm İşlemlerinde Gazdan Arındırma Yönetmeliği hükümleri kapsamında yapılacağı belirtilmiştir. Bu yönetmeliğin 11. maddesinde; gemi veya deniz araçlarında gazdan arındırma işlemlerinde belge düzenleme aşamasına kadar yetkili ve sorumlu kişinin gemi kaptanı olduğu, sökümü yapılacak gemilerde ise gemi söküm firmasının yetkilisinin sorumlu olduğu hüküm altına alınmıştır.

42. Son olarak 17/1/2020 tarihli ve 31011 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan Gemi ve Su Araçlarında Gazdan Arındırma Yönetmeliğinin 17. maddesinde; tesiste inşa, tadilat, bakım, onarım veya söküm işlemi maksadıyla bulunan gemi ve su araçlarının kapalı veya tehlikeli mahallerdeki gazdan arındırma işlemlerinde belge düzenleme aşamasına kadar yetkili ve sorumlu kişinin tesis yetkilisi olduğu, demir sahasındaki gemiler için söz konusu durumda yetkili ve sorumlu kişinin gemi kaptanı olduğu hüküm altına alınmıştır.

43. Buna göre ilgili yönetmeliklerle gemi kaptanının sorumluluğu aşamalarda sınırlandırılmış ve en sonunda Gemi ve Su Araçlarında Gazdan Arındırma Yönetmeliği ile bu sorumluluk geminin demir sahasında olması durumuna hasredilmiştir. Mevzuatta yapılan değişiklikler Mahkeme tarafından dikkate alınmamış, dikkatine sunulmasına rağmen kanun yolu denetimi yapan Ceza Dairesince de bu konuda bir değerlendirme yapılmamıştır. Böylelikle başvurucunun kararın sonucunu değiştirebilecek nitelikteki iddialarına karar gerekçesinde ayrı ve açık bir yanıt verilmemesi nedeniyle gerekçeli karar hakkı ihlal edilmiştir.

44. Açıklanan gerekçelerle başvurucunun Anayasa’nın 36. maddesinde güvence altına alınan adil yargılanma hakkı kapsamındaki gerekçeli karar hakkının ihlal edildiğine karar verilmesi gerekir.

B. Diğer İhlal İddiaları

45. Başvurucu, gerekçeli karar hakkı ile birlikte silahların eşitliği ve çelişmeli yargılama ilkelerinin de ihlal edildiğini ileri sürmüştür.

46. Başvurucunun gerekçeli karar hakkının ihlal edildiğine karar verildiğinden adil yargılanma hakkı kapsamında ileri sürdüğü şikâyetleri hakkında kabul edilebilirlik ve esas yönünden ayrıca bir inceleme yapılmasına gerek görülmemiştir.

C. 6216 Sayılı Kanun'un 50. Maddesi Yönünden

47. Tespit edilen ihlalin ve sonuçlarının ortadan kaldırılmasına ilişkin usul ve esaslar 30/3/2011 tarihli ve 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun'un 50. maddesinde yer almaktadır.

48. Başvuruda tespit edilen hak ihlalinin sonuçlarının ortadan kaldırılması için yeniden yargılama yapılmasında hukuki yarar bulunmaktadır. Bu kapsamda kararın gönderildiği yargı mercilerince yapılması gereken iş yeniden yargılama işlemlerini başlatmak ve Anayasa Mahkemesini ihlal sonucuna ulaştıran nedenleri gideren, ihlal kararında belirtilen ilkelere uygun yeni bir karar vermektir (6216 sayılı Kanun'un 50. maddesinin (2) numaralı fıkrasında düzenlenen bireysel başvuruya özgü yeniden yargılama kurumunun özelliklerine ilişkin kapsamlı açıklamalar için bkz. Mehmet Doğan [GK], B. No: 2014/8875, 7/6/2018, §§ 54-60; Aligül Alkaya ve diğerleri (2), B. No: 2016/12506, 7/11/2019, §§ 53-60, 66; Kadri Enis Berberoğlu (3) [GK], B. No: 2020/32949, 21/1/2021, §§ 93-100).

49. Başvurucu ayrıca ihlalin tespiti ile birlikte 10.000 Euro manevi tazminat talebinde bulunmuştur. İhlalin niteliğine göre yeniden yargılamanın yeterli bir giderim sağlayacağı anlaşıldığından başvurucunun manevi tazminat talebi kabul edilmemiştir.

50. Dosyadaki belgelerden tespit edilen 446,90 TL harç ve 4.500 TL vekâlet ücretinden oluşan toplam 4.946,90 TL yargılama giderinin başvurucuya ödenmesine karar verilmesi gerekir.

VI. HÜKÜM

Açıklanan gerekçelerle;

A. Gerekçeli karar hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddianın KABUL EDİLEBİLİR OLDUĞUNA,

B. Anayasa'nın 36. maddesinde güvence altına alınan adil yargılanma hakkı kapsamındaki gerekçeli karar hakkının İHLAL EDİLDİĞİNE,

C. Kararın bir örneğinin gerekçeli karar hakkının ihlalinin sonuçlarının ortadan kaldırılması için yeniden yargılama yapılmak üzere İstanbul Anadolu 7. Ağır Ceza Mahkemesine (E.2019/238, K.2019/465) GÖNDERİLMESİNE,

D. Başvurucunun tazminat talebinin REDDİNE,

E. 446,90 TL harç ve 4.500 TL vekâlet ücretinden oluşan toplam 4.946,90 TL yargılama giderinin BAŞVURUCUYA ÖDENMESİNE,

F. Ödemenin kararın tebliğini takiben başvurucunun Hazine ve Maliye Bakanlığına başvuru tarihinden itibaren dört ay içinde yapılmasına, ödemede gecikme olması hâlinde bu sürenin sona erdiği tarihten ödeme tarihine kadar geçen süre için yasal FAİZ UYGULANMASINA,

G. Kararın bir örneğinin Adalet Bakanlığına GÖNDERİLMESİNE 11/5/2022 tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.

I. KARAR KİMLİK BİLGİLERİ

Kararı Veren Birim İkinci Bölüm
Karar Türü (Başvuru Sonucu) Esas (İhlal)
Künye
(Rashpal Singh Dhaliwal [2.B.], B. No: 2020/23153, 11/5/2022, § …)
   
Başvuru Adı RASHPAL SİNGH DHALİWAL
Başvuru No 2020/23153
Başvuru Tarihi 14/8/2020
Karar Tarihi 11/5/2022

II. BAŞVURU KONUSU


Başvuru, ceza davasında esaslı talep ve görüşlerin değerlendirilmemesi nedeniyle adil yargılanma hakkının ihlal edildiği iddiasına ilişkindir.

III. İNCELEME SONUÇLARI


Hak Müdahale İddiası Sonuç Giderim
Adil yargılanma hakkı (Suç İsnadı) Gerekçeli karar hakkı (ceza) İhlal Yeniden yargılama

IV. İLGİLİ HUKUK



Mevzuat Türü Mevzuat Tarihi/Numarası - İsmi Madde Numarası
Kanun 5237 Türk Ceza Kanunu 85
Yönetmelik 6/8/2004 Tuzla Liman Yönetmeliği 38
22/3/2011 Tuzla Liman Yönetmeliği 33
21/12/2004 Mülga Gemi ve Deniz Araçlarının İnşa, Tadilat, Bakım, Onarım ve Söküm İşlemlerinde Gazdan Arındırma Yönetmeliği 9
11
  • pdf
  • udf
  • word
  • whatsapp
  • yazdir
T.C. Anayasa Mahkemesi