TÜRKİYE CUMHURİYETİ
ANAYASA MAHKEMESİ
İKİNCİ BÖLÜM
KARAR
TARIK GÜNDÜZ BAŞVURUSU
(Başvuru Numarası: 2020/27274)
Karar Tarihi: 11/12/2024
Başkan
:
Basri BAĞCI
Üyeler
Engin YILDIRIM
Kenan YAŞAR
Ömer ÇINAR
Metin KIRATLI
Raportör
Kamber Ozan TUTAL
Başvurucu
Tarık GÜNDÜZ
Vekili
Av. Süleyman UÇAR
I. BAŞVURUNUN ÖZETİ
1. Başvuru, adli tıp uzmanınca Cumhuriyet başsavcılığının talebi üzerine bilirkişi sıfatıyla gerçekleştirilen otopsiler karşılığında ödenen ücretin yetersiz görülmesi nedeniyle mülkiyet hakkının ihlal edildiği iddiasına ilişkindir.
2. Osmangazi Üniversitesi Rektörlüğü (Üniversite) ile Adalet Bakanlığı (Bakanlık) arasında 2/11/2001 tarihinde Eskişehir Adli Tıp Şube Müdürlüğünün faaliyetleriyle ilgili otopsilerin Osmangazi Üniversitesi Eğitim Araştırma ve Uygulama Hastanesi morgunda yapılmasını öngören bir protokol imzalanmıştır (Söz konusu protokole ilişkin detaylı bilgi için bkz. Yasemin Balcı [GK], B. No: 2014/8881, 25/7/2017, §§ 11, 12). Üniversitede adli tıp uzmanı ünvanıyla öğretim üyeliği yapan başvurucu, söz konusu protokol kapsamında 2/11/2001 ile 20/6/2003 tarihleri arasında Eskişehir Cumhuriyet Başsavcılığının (Başsavcılık) talebi üzerine toplam doksan dört otopsi gerçekleştirmiştir.
3. Başvurucu 22/6/2006 tarihinde adli tıp uzmanı olarak katıldığı otopsi işlemlerinde harcadığı emek ve mesaiye karşılık bilirkişi ücreti ödenmesini talep etmiştir. Başsavcılığın zımnen reddi üzerine başvurucu, söz konusu otopsi işlemleri için tespit edilecek ücretin yasal faiziyle birlikte ödenmesi talebiyle dava açmıştır. Eskişehir 1. İdare Mahkemesi 31/12/2010 tarihinde davayı kabul ederek otopsi işlemleri için hesaplanacak bilirkişi ücretinin 22/6/2006 tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte başvurucuya ödenmesine hükmetmiştir.
4. Eskişehir Defterdarlığı 20/4/2011 tarihinde başvurucuya 233,32 TL ödeme yapmıştır. Başvurucu 26/4/2011 tarihinde Başsavcılığa başvurmuş ve otopsi ücretlerine ilişkin olarak Türk Tabipler Birliğinden alınan veriler dikkate alınarak hesaplanan 28.200 TL'nin ödenmesini talep etmiştir. Bu talep üzerine Defterdarlık 5/5/2011 tarihinde 471,19 TL daha ödeme yapmıştır.
5. Başvurucu, katıldığı otopsi işlemlerinde harcadığı emek ve mesaiye karşılık 28.200 TL ödenmesi gerektiğini belirterek ödenen toplam 704,51 TL'nin mahsubu sonucu kalan 27.445 TL'nin talep tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte ödenmesi için dava açmıştır. Eskişehir 2. İdare Mahkemesi 14/12/2011 tarihinde Başsavcılık tarafından 4/12/2004 tarihli ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 72. maddesi uyarınca takdir edilen tutarın üzerinde ödeme yapılmasına imkân bulunmadığı gerekçesiyle davayı reddetmiştir.
6. Başvurucu, otopsi ücretinin düşük belirlendiğini belirterek kararı temyiz etmiştir. Danıştay Onikinci Dairesi 19/6/2019 tarihinde temyize konu kararı hukuka uygun bulduğunu belirterek oyçokluğuyla onamıştır. Karşıoy görüşünde ise başvurucuya ödenen ücretin otopsiler için sarf edilen emek ve mesaiye oranla düşük olduğu ve benzer bir uyuşmazlığa ilişkin Yasemin Balcı başvurusunda Anayasa Mahkemesinin mülkiyet hakkının ihlal edildiğine karar verdiği ifade edilmiştir.
7. Başvurucu, takdir edilen ücretin düşük olduğu iddiasının yanında ayrıca hukuki durumunun Yasemin Balcı başvurusu ile benzer olduğunu ileri sürerek karar düzeltme talebinde bulunmuştur. Danıştay Onikinci Dairesi 4/2/2020 tarihinde düzeltmeyi gerektirir bir neden bulunmadığını belirterek karar düzeltme talebini reddetmiştir.
8. Başvurucu, nihai hükmü 30/6/2020 tarihinde öğrendikten sonra 21/7/2020 tarihinde bireysel başvuruda bulunmuştur.
9. Komisyon 12/5/2023 tarihinde mülkiyet hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddianın kabul edilebilirlik ve esas incelemesinin Bölüm tarafından yapılmasına, diğer iddiaların ise kabul edilemez olduğuna karar vermiştir.
II. DEĞERLENDİRME
10. Başvurucu, gerçekleştirdiği otopsiler için takdir edilen bilirkişilik ücretinin yetersiz olması nedeniyle mülkiyet hakkının ihlal edildiğini ileri sürmektedir. Bakanlık görüşünde; Anayasa ve ilgili mevzuat hükümleri, Anayasa Mahkemesi içtihadı ve somut olayın kendine özgü koşullarının dikkate alınması gerektiği belirtilmiştir. Başvurucu, Bakanlık görüşüne karşı beyanında başvuru formundaki iddialarını yinelemiştir.
11. Açıkça dayanaktan yoksun olmadığı ve kabul edilemezliğine karar verilmesini gerektirecek başka bir neden de bulunmadığı anlaşılan mülkiyet hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddianın kabul edilebilir olduğuna karar verilmesi gerekir.
12. Anayasa Mahkemesi eldeki başvuruya benzer iddiaları Yasemin Balcı kararında inceleyerek karara bağlamıştır. Anılan karara konu olayda da Üniversite ile Bakanlık arasında imzalanan protokol kapsamında 2/11/2001 ile 20/6/2003 tarihleri arasında yüz dört otopsi gerçekleştiren adli tıp uzmanı olan başvurucuya toplam 765,14 TL ödeme yapılmış, başvurucu takdir edilen bilirkişilik ücretinin yetersiz olmasından yakınmıştır. Anayasa Mahkemesi, başvurucunun emeğiyle orantılı bilirkişilik ücreti alacağı yolunda meşru beklentisinin bulunduğunu ve söz konusu bilirkişi ücretinin ödenmemesinin mülkiyetten barışçıl yararlanma hakkına müdahale kapsamında incelenmesi gerektiğini açıklamıştır (Yasemin Balcı, §§ 87, 89).
13. Yasemin Balcı kararında, başvurucunun mülkiyet hakkına yapılan müdahalenin kanuni dayanağı ve meşru amacı bulunduğu tespit edildikten sonra ölçülülük ilkesi kapsamında inceleme yapılmıştır. Bu kapsamda bilirkişiye ödenecek ücretin belirlenmesinde takdirin kamu makamlarına ait olmakla birlikte kamu makamlarının takdirinin bariz hata veya açık bir keyfîlik içermesi durumunda Anayasa Mahkemesinin denetim hakkının saklı olduğu ve belirlenen bilirkişi ücretinin emsallerine nazaran açıkça düşük olması hâlinde bariz takdir hatasının bulunduğu sonucuna ulaşabileceği belirtilmiştir (Yasemin Balcı, § 95). Adli Tıp Kurumunun 2011 yılı fiyat listesinden otopsi ücretinin 390 TL olduğuve başvurucunun 2011 yılında gerçekleştirdiği bazı otopsiler için Cumhuriyet savcısınca otopsi başına 150 TL takdir edildiği gözetildiğinde başvurucuya otopsi başına ödenen 7,36 TL'nin emsallerine nazaran oldukça düşük olduğu kanaatine varılmıştır (Yasemin Balcı, § 96).
14. Anayasa Mahkemesi, bilirkişi ücretinin hangi gerekçeye dayanılarak takdir edildiğinin anlaşılamadığını ve yaklaşık sekiz ila on yıl gecikmeli olarak ödenen ücretin 2001, 2002 ve 2003 yılı rayiçleri esas alınarak takdir edilmesinin adalet ve hakkaniyetle bağdaşmayacağını kaydetmiştir. Kamu kurumlarından olan alacakların geç ödenmesi nedeniyle alacakta meydana gelen değer aşınmalarının başvurucular üzerinde orantısız bir yük oluşturduğuna ilişkin içtihada dikkat çekmiştir. Bu bağlamda bilirkişi ücretinin fiilen ödendiği yılın rayici esas alınarak bir kıyaslama yapılmasının hakkaniyete uygun olacağını belirten Anayasa Mahkemesi, bariz bir şekilde düşük olduğu anlaşılan ücretin başvurucunun emek ve mesaisini karşılayacak mahiyette olmadığından yapılan müdahalenin ölçülü olmadığı sonucuna ulaşmış ve başvurucunun mülkiyet hakkının ihlal edildiğine karar vermiştir (Yasemin Balcı, §§ 96, 97).
15. Somut olayda da 2/11/2001 ile 20/6/2003 tarihleri arasında doksan dört otopsi gerçekleştiren adli tıp uzmanı olan başvurucuya bilirkişilik ücreti olarak toplam 704,51 TL ödeme yapılmıştır. Buna göre yukarıda anılan kararda açıklanan ilke ve ulaşılan sonuçtan ayrılmayı gerektiren bir durum bulunmamaktadır. Dolayısıyla başvurucunun Anayasa'nın 35. maddesinde güvence altına alınan mülkiyet hakkının ihlal edildiğine karar verilmesi gerekir.
III. GİDERİM
16. Başvurucu; ihlalin tespiti, yeniden yargılama yapılması ile 28.000 TL maddi ve 50.000 TL manevi tazminat talebinde bulunmuştur.
17. Başvuruda tespit edilen hak ihlalinin sonuçlarının ortadan kaldırılması için yeniden yargılama yapılmasında hukuki yarar bulunmaktadır. Bu kapsamda kararın gönderildiği yargı mercilerince yapılması gereken iş, yeniden yargılama işlemlerini başlatmak ve Anayasa Mahkemesini ihlal sonucuna ulaştıran nedenleri gideren, ihlal kararında belirtilen ilkelere uygun yeni bir karar vermektir (30/3/2011 tarihli ve 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun’un 50. maddesinin (2) numaralı fıkrasında düzenlenen bireysel başvuruya özgü yeniden yargılama kurumunun özelliklerine ilişkin kapsamlı açıklamalar için bkz. Mehmet Doğan [GK], B. No: 2014/8875, 7/6/2018, §§ 54-60; Aligül Alkaya ve diğerleri (2), B. No: 2016/12506, 7/11/2019, §§ 53-60, 66; Kadri Enis Berberoğlu (3) [GK], B. No: 2020/32949, 21/1/2021, §§ 93-100).
18. İhlalin ve sonuçlarının ortadan kaldırılması için yeniden yargılama yapılmasının yeterli bir giderim sağlayacağı anlaşıldığından tazminat taleplerinin reddine karar verilmesi gerekir.
IV. HÜKÜM
Açıklanan gerekçelerle;
A. Mülkiyet hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddianın KABUL EDİLEBİLİR OLDUĞUNA,
B. Anayasa'nın 35. maddesinde güvence altına alınan mülkiyet hakkının İHLAL EDİLDİĞİNE,
C. Kararın bir örneğinin mülkiyet hakkının ihlalinin sonuçlarının ortadan kaldırılması için yeniden yargılama yapılmak üzere Eskişehir 2. İdare Mahkemesine (E.2011/1147, K.2011/1518) GÖNDERİLMESİNE,
D. Başvurucunun tazminat taleplerinin REDDİNE,
E. 446,90 TL harç ve 30.000 TL vekâlet ücretinden oluşan toplam 30.446,90 TL yargılama giderinin başvurucuya ÖDENMESİNE,
F. Ödemelerin kararın tebliğini takiben başvurucunun Hazine ve Maliye Bakanlığına başvuru tarihinden itibaren dört ay içinde yapılmasına; ödemede gecikme olması hâlinde bu sürenin sona erdiği tarihten ödeme tarihine kadar geçen süre için yasal faiz UYGULANMASINA,
G. Kararın bir örneğinin Adalet Bakanlığına GÖNDERİLMESİNE 11/12/2024 tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.