logo
Bireysel Başvuru Kararları Kullanıcı Kılavuzu English

(M.Y. [1.B.], B. No: 2020/28369, 28/11/2024, § …)
Kararlar Bilgi Bankasında yayınlanan karar metni
editöryal düzeltmelere tabi tutulmuş olabilir.
   


 

 

 

 

TÜRKİYE CUMHURİYETİ

ANAYASA MAHKEMESİ

 

 

BİRİNCİ BÖLÜM

 

KARAR

 

M.Y. BAŞVURUSU

(Başvuru Numarası: 2020/28369)

 

Karar Tarihi: 28/11/2024

 

BİRİNCİ BÖLÜM

 

KARAR

 

 

 

GİZLİLİK TALEBİ KABUL

Başkan

:

Hasan Tahsin GÖKCAN

Üyeler

:

Recai AKYEL

 

 

Yusuf Şevki HAKYEMEZ

 

 

İrfan FİDAN

 

 

Yılmaz AKÇİL

Raportör

:

Erdem Ender ÇINAR

Başvurucu

:

M.Y.

 

I. BAŞVURUNUN ÖZETİ

1. Başvuru, ceza infaz kurumunda aile ile telefonla görüşmeye izin verilmemesi nedeniyle adil yargılanma hakkının ihlal edildiği iddiasına ilişkindir.

2. Başvuru tarihinde Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanmasına (FETÖ/PDY) üye olma suçundan Silivri 6 No.lu L Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda (İnfaz Kurumu) hükümlü olarak bulunan başvurucu 21/5/2020 tarihinde Silivri 2. İnfaz Hâkimliğine (İnfaz Hâkimliği) şikâyette bulunmuştur. Şikâyet dilekçesinde annesinin koronavirüs (COVID-19) nedeniyle hastanede yattığını öğrenmesi üzerine 30/4/2020 tarihli dilekçesiyle İnfaz Kurumundan ek telefon görüşmesi hakkı tanınması için talepte bulunduğunu ancak dilekçesine herhangi bir cevap verilmediğini belirtmiştir. 6/5/2020 tarihinde ise annesinin vefatını öğrenmesi üzerine telefon görüşmesi için tekrar dilekçe yazdığını ancak İnfaz Kurumunun kendisinden ölüm belgesi talep ettiğini beyan etmiştir.

3. İnfaz Hâkimliğince 4/6/2020 tarihinde şikâyetin reddine karar verilmiştir. Kararda başvurucununşikâyeti COVID-19 nedeniyle getirilen haftalık yirmi dakika telefon görüşmesi hakkının iki ayrı günde yaptırılmasına ilişkin bir talep olarak değerlendirilmiştir. Başvurucunun bu karara karşı itirazı, Silivri Ağır Ceza Mahkemesince (Ağır Ceza Mahkemesi) anılan kararın usule ve kanuna uygun olduğu gerekçesiyle reddedilmiştir.

4. Başvurucu, nihai hükmü 28/7/2020 tarihinde öğrendikten sonra 21/8/2020 tarihinde bireysel başvuruda bulunmuştur.

5. Başvurunun kabul edilebilirlik ve esas incelemesinin Bölüm tarafından yapılmasına karar verilmiştir.

II. DEĞERLENDİRME

6. Ödeme gücünden yoksun olduğu anlaşılan başvurucunun adli yardım talebinin kabulüne karar verilmesi gerekir.

7. Başvurucu; mevzuatta hükümlülerin alt soy, üst soy, eş ve kardeşlerinin ölüm, ağır hastalık, salgın hastalık veya doğal afet hâllerinde, kuruma ait telefon ve faks cihazından derhâl yararlandırılacağına ilişkin hüküm bulunmasına rağmen COVID-19 hastalığına yakalandığında annesi ile annesinin vefatından sonra ise diğer aile bireyleri ile telefonla görüşme hakkından yararlandırılmadığını belirtmiştir. İnfaz Hâkimliğinin ise kendisini duruşmada dinlemediğini, verilen kararın kendi şikâyetiyle ilgili olmadığını ileri sürmüştür.

8. Adalet Bakanlığı (Bakanlık) görüşünde, ceza infaz kurumlarında tutulmanın kaçınılmaz sonucu olarak kamu düzeninin korunmasına ve suç işlenmesinin önlenmesine yönelik kabul edilebilir ve makul gerekliliklerin olması durumunda hükümlü ve tutukluların sahip oldukları hakların sınırlandırılabileceği belirtilmiştir. Görüşte ayrıca başvurucunun her hafta yirmi dakikalık telefon görüşmelerini düzenli şekilde yapabildiği vurgulanmıştır. Başvurucu, Bakanlık görüşüne karşı başvuru formundaki beyanları tekrarlamıştır.

9. Başvuru, adil yargılanma hakkı kapsamındaki karar hakkı bağlamında incelenmiştir.

10. Açıkça dayanaktan yoksun olmadığı ve kabul edilemezliğine karar verilmesini gerektirecek başka bir neden de bulunmadığı anlaşılan başvurunun kabul edilebilir olduğuna karar verilmesi gerekir.

11. Anayasa Mahkemesi, eldeki başvuruda uygulanacak ilkeleri başvuruya benzer olgu ve iddiaları içeren Berrin Baran Eker (aynı kararda bkz. §§ 53-60) kararında belirlemiştir. Anılan kararda ifade edildiği üzere demokratik bir toplumda vazgeçilmez bir hak niteliğindeki adil yargılanma hakkının güvencelerinden biri olan mahkeme hakkı uyuşmazlığın bir mahkeme önüne getirilebilmesini, dava konusu edilen uyuşmazlığa ilişkin esaslı iddia ve savunmaların yargı merciince incelenerek değerlendirilmesini ve bir karara bağlanmasını, ayrıca verilen kararın icra edilmesini gerektirir. Buna göre mahkeme hakkı; mahkemeye erişim hakkı, karar hakkı ve kararın icrası haklarını içerir (Berrin Baran Eker, § 55).

12. Mahkemenin önündeki uyuşmazlığı karara bağlarken taraflardan birinin iddia ve savunmasına bağlı kalarak buna karşı diğer tarafın öne sürdüğü esaslı itirazları tartışmadan yargılamayı sonuçlandırması hâlinde -ortada şeklî anlamda bir karar bulunsa bile- gerçek anlamda bir yargılama yapıldığından bahsedilemeyecektir. Bu durumda uyuşmazlığa karşı yargı yolunun teorik olarak açık olması pratikte bir anlam ifade etmeyecek, böylece mahkeme hakkı ve dolayısıyla adil yargılanma hakkı bir yanılsamadan ibaret kalacaktır (Berrin Baran Eker, § 56).

13. Hükümlülerin telefon ile görüşmesi 13/12/2004 tarihli ve 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfaz Hakkında Kanun'un 66. maddesinde hüküm altına alınmıştır. Anılan Kanun’un 66. maddesinin (3) numaralı fıkrasında hükümlülerin alt soy, üst soy, eş ve kardeşlerinin ölüm, ağır hastalık, salgın hastalık veya doğal afet hâllerinde, kuruma ait telefon ve faks cihazından derhâl yararlandırılacağı belirtilmiştir. Başvurucu, bu kapsamda önce COVID-19 nedeniyle hastanede kaldığı dönemde annesi ile annesinin vefatından sonra diğer aile bireyleri ile telefon görüşmesi yapmak istemiştir. İnfaz Hâkimliğinin değerlendirmesini şikâyet konusu kapsamında yapmadığı anlaşılmıştır. Kararda başvurucunun annesinin sağlık durumu ve vefatından söz edilmemiş, başvurucunun haftalık yirmi dakika olan telefon görüşmesini iki ayrı günde yapmak istediğine dair şikâyet dilekçesiyle ilgisi olmayan değerlendirme yapılmıştır. Ağır Ceza Mahkemesi de anılan kararın usule ve kanuna uygun olduğuna hükmetmiştir.

14. Somut olayda başvurucunun hastalık nedeniyle annesiyle görüşme talebinin İnfaz Hâkimliği ve Ağır Ceza Mahkemesi tarafından değerlendirilmediği anlaşılmıştır. Mahkemeler, yargısal fonksiyonun esasını oluşturan uyuşmazlığın içinde yer alan maddi ve hukuki sorunların bütünüyle ele alınması ve karara bağlanması işlevini yerine getirmemiş; gerçek anlamda bir yargısal faaliyet icra etmemiştir. Bu durumda başvurucunun karar hakkının ihlal edildiği sonucuna ulaşılmaktadır (İsmail İçer, B. No: 2018/20321, 2/3/2022, § 43) .

15. Açıklanan gerekçelerle Anayasa'nın 36. maddesinde güvence altına alınan karar hakkının ihlal edildiğine karar verilmesi gerekir.

III. GİDERİM

16. Başvurucu, ihlalin tespiti ve 2.000.000 TL manevi tazminat talebinde bulunmuştur.

17. Başvurucunun annesinin 28/4/2020 tarihinde vefat ettiği gözönüne alındığında yeniden yargılama yapılmasında hukuki yarar bulunmadığı sonucuna varılmıştır.

18. Eski hâle getirme kuralı çerçevesinde ihlalin sonuçlarının bütünüyle ortadan kaldırılabilmesi için başvurucuya manevi zararları karşılığında net 30.000 TL manevi tazminat ödenmesine karar verilmesi gerekir.

IV. HÜKÜM

Açıklanan gerekçelerle;

A. Kamuya açık belgelerde başvurucunun kimliğinin gizli tutulması talebinin KABULÜNE,

B. Adli yardım talebinin KABULÜNE,

C. Adil yargılanma hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddianın KABUL EDİLEBİLİR OLDUĞUNA,

D. Anayasa’nın 36. maddesinde güvence altına alınan adil yargılanma hakkı kapsamında karar hakkının İHLAL EDİLDİĞİNE,

E. Başvurucuya net 30.000 TL manevi tazminat ÖDENMESİNE, tazminata ilişkin diğer taleplerin REDDİNE,

F. Ödemenin kararın tebliğini takiben başvurucunun Hazine ve Maliye Bakanlığına başvuru tarihinden itibaren dört ay içinde yapılmasına, ödemede gecikme olması hâlinde bu sürenin sona erdiği tarihten ödeme tarihine kadar geçen süre için yasal FAİZ UYGULANMASINA,

G. Kararın bir örneğinin Adalet Bakanlığına GÖNDERİLMESİNE, 28/11/2024 tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.

I. KARAR KİMLİK BİLGİLERİ

Kararı Veren Birim Birinci Bölüm
Karar Türü (Başvuru Sonucu) Esas (İhlal)
Künye
(M.Y. [1.B.], B. No: 2020/28369, 28/11/2024, § …)
   
Başvuru Adı M.Y.
Başvuru No 2020/28369
Başvuru Tarihi 21/8/2020
Karar Tarihi 28/11/2024

II. BAŞVURU KONUSU


Başvuru, ceza infaz kurumunda aile ile telefonla görüşmeye izin verilmemesi nedeniyle adil yargılanma hakkının ihlal edildiği iddiasına ilişkindir.

III. İNCELEME SONUÇLARI


Hak Müdahale İddiası Sonuç Giderim
Adil yargılanma hakkı (Suç İsnadı) Mahkemeye erişim hakkı İhlal Manevi tazminat
  • pdf
  • udf
  • word
  • whatsapp
  • yazdir
T.C. Anayasa Mahkemesi