TÜRKİYE CUMHURİYETİ
ANAYASA MAHKEMESİ
BİRİNCİ BÖLÜM
KARAR
O. A. BAŞVURUSU
(Başvuru Numarası: 2020/33957)
Karar Tarihi: 2/4/2024
GİZLİLİK TALEBİ KABUL
Başkan
:
Hasan Tahsin GÖKCAN
Üyeler
Recai AKYEL
Yusuf Şevki HAKYEMEZ
İrfan FİDAN
Yılmaz AKÇİL
Raportör
Rıdvan DEMİR
Başvurucu
O. A.
I. BAŞVURUNUN ÖZETİ
1. Başvuru; gözaltındaki şüpheliye fiziki ve sözlü şiddet uygulanması ve konuyla ilgili suç duyuruları hakkında hiçbir işlem yapılmaması, nezarethanenin ve ceza infaz kurumunun yetersiz fiziki koşulları, şüphelinin elleri kelepçeli hâlinin kamuya teşhir edilmesi ve şüphelinin doktor muayenelerinin elleri kelepçeliyken yapılması nedeniyle kötü muamele yasağının ihlal edildiği iddialarına ilişkindir.
2. 13/2/2018 tarihinde başvurucu, Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanmasına (FETÖ/PDY) üye olma suçu kapsamında gözaltına alınmış ve başvurucunun evinde arama yapılmıştır.
3. Başvurucuya göre götürüldüğü polis merkezinde uzun süre kötü şartlarda gözaltında tutulmuş, gözaltında tutulduğu bölümde tuvalet kokusuna maruz bırakılmış, kişisel ihtiyaçlarını karşılayamamış, temizlenememiş ve yardım talepleri karşılıksız bırakılmıştır.
4. Başvurucu; polis merkezinde ifadesi alınırken işkence yapıldığını, hakarete uğradığını, hasta eşi üzerinden tehdit edildiğini, yumruk ve tekmelerle şiddet uygulandığını belirtmiştir.
5. Başvurucu, gözaltı sürecinden sonra 19/2/2018 tarihinde götürüldüğü hastaneden alınan, herhangi bir darp izi görülmediğine ilişkin raporun doktorun kendisini görmeden düzenlediğini, muayene edilmediğini ileri sürmüştür.
6. Başvurucu, savcılık ifadesinde ve tutuklanmasına karar veren sulh ceza hâkimliği sorgusunda bu hususları ileri sürmemiş; bu konular ilgili herhangi bir şikâyetini dile getirmemiştir. Başvurucu, korktuğu için bunları ifade edemediğini belirtmiştir.
7. 19/2/2018 tarihinde başvurucunun tutuklanmasına karar verilmiş ve başvurucu, ceza infaz kurumuna sevk edilmiştir.
8. Başvurucu 26/2/2018 tarihinde Kayseri Cumhuriyet Başsavcılığına verdiği dilekçe ile gözaltında işkence, eziyet ve hakarete uğradığını, bu sebeple ifadesinin yeniden alınmasını talep etmiştir.
9. Söz konusu başvuru, savcılık tarafından tahliye talebi olarak değerlendirilmiş; sulh ceza hâkimliğine gönderilmiş, ilgili hâkimlik başvurucunun talebinin tahliyeye yönelik olmadığını belirterek karar verilmesine yer olmadığına karar vermiştir. Başvurucu, bu hususları 28/3/2018 tarihinde öğrendiğini beyan etmiştir.
10. Bunun üzerine başvurucu 3/4/2018 tarihinde 26/2/2018 tarihli başvurusunun akıbetini öğrenmek için Başsavcılığa başvurmuş ancak bu başvurusuna da herhangi bir cevap alamamış, ilgililer hakkında da herhangi bir soruşturma başlatılmamıştır.
11. Başvurucu, başvuru dilekçesinde ilgili kamu görevlileri hakkında bulunduğu suç duyurusuna ilişkin hiçbir işlem yapılmadığını ilk derece mahkemesinin 18/10/2018 tarihli karar duruşmasında öğrendiğini beyan etmiştir.
12. Başvurucu hakkında FETÖ/PDY'ye üye olma suçu kapsamında verilen hapis cezası, ilgili Yargıtay dairesi tarafından onanarak kesinleşmiş ve başvurucuya 25/9/2020 tarihinde müddetname tebliğ edilmiştir.
13. Başvurucu 21/10/2020 tarihinde bireysel başvuruda bulunmuştur.
14. Komisyon tarafından başvurucunun adli yardım talebi kabul edilmiş ve başvurucunun kötü muamele yasağının ihlal edildiğine ilişkin iddiaları dışındaki diğer hak ihlali iddialarının kabul edilemez olduğuna karar verilmiştir.
II. DEĞERLENDİRME
15. Başvurucu; kolluk görevlilerinin fiziksel ve sözlü şiddet niteliğindeki fiillerine maruz kaldığını, suç duyurusunda bulunmasına rağmen soruşturma başlatılmadığını, nezarethanede ceza infaz kurumunda kötü koşullarda tutulduğunu, kalabalık koğuşlarda kaldığını, sosyal ve sportif etkinliklere katılımının engellendiğini açıklayarak kötü muamele yasağının, etkili soruşturma yükümlülüğünün, adil yargılanma hakkının ve diğer bazı haklarının ihlal edildiğini iddia etmiştir. Başvurucu ayrıca, isminin kamuya açık belgelerde gizlenmesi talebinde bulunmuştur. Adalet Bakanlığı (Bakanlık) görüşünde; yapılacak incelemede Anayasa ve mevzuat hükümlerinin, Anayasa Mahkemesi ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi içtihatlarının dikkate alınması gerektiği bildirilmiştir. Başvurucu, Bakanlık görüşüne karşı sunduğu dilekçede şikâyetlerini tekrar etmiştir.
16. Başvuru, kötü muamele yasağı kapsamında incelenmiştir.
A. Gözaltı Sürecinde Sözlü ve Fiziki Şiddete İlişkin Şikâyet Yönünden
17. Başvurucuların yetkili makamlara müracaat etmelerine rağmen bir olayla ilgili soruşturma başlatılmamışsa, başlatılan soruşturmada ilerleme yoksa veya soruşturma artık etkisiz bir hâl almışsa başvuruculardan soruşturmanın sonucunu beklemelerini istemek makul olmayacaktır. Böyle bir durumda başvurucular, gerekli özeni göstermeli ve şikâyetlerini çok uzun süre geçirmeden Anayasa Mahkemesine sunabilmelidir (Rahil Dink ve diğerleri, B. No: 2012/848, 17/7/2014, § 77). Zira soruşturmanın etkililiğini sağlayacak bir başvuru yolu bulunmamaktadır. O hâlde anılan ihlal iddiaları yönünden başvuru yollarının tüketilmesi gerekmemektedir (Yasin Ağca, B. No: 2014/13163, 11/5/2017, § 121). Böyle bir durumda başvurucular, etkili bir soruşturma yürütülmediğinin farkına vardıkları veya varmaları gerektiği andan itibaren otuz gün içinde bireysel başvuruda bulunmalıdır. Doğal olarak başvurucuların etkili bir soruşturma yürütülmediğinin ne zaman farkına varmaları gerektiği her davanın şartlarına bağlı olarak değerlendirilecektir (Adle Azizoğlu ve Sadat Azizoğlu, B. No: 2014/15732, 24/1/2018, § 87).
18. Somut olayda başvurucu, sözlü ve fiziksel şiddete ilişkin olarak kamu görevlileri hakkında yaptığı suç duyurusunda ceza soruşturmasına başlanmadığını 18/10/2018 tarihinde öğrendiğini beyan etmiştir. Bu durumda başvurucunun en geç anılan tarihten itibaren otuz gün için bireysel başvuruda bulunması gerekirken hakkındaki yargılamanın kesinleşmesinden sonra 21/10/2020 tarihinde bireysel başvuruda bulunmuştur. Bu açıklamalar doğrultusunda başvurunun süresinde yapıldığı söylenemez.
19. Açıklanan nedenlerle gözaltında fiziki ve sözlü şiddete başvurulması ve bu olay hakkında ceza soruşturması başlatılmaması nedeniyle kötü muamele yasağının ihlal edildiğine ilişkin iddianın süre aşımı nedeniyle kabul edilemez olduğuna karar verilmesi gerekir.
B. Kötü Muamele Yasağının İhlal Edildiğine İlişkin Diğer İddialar Yönünden
20. Gözaltındaki tutma koşullarına ilişkin iddianın Nebahat Baysal Gül (B. No: 2016/14634, 28/5/2019) kararındaki gibi, ceza infaz kurumundaki tutulma koşullarına ilişkin iddianın Didem Tütenk (B. No: 2013/7525, 10/6/2015) kararındaki gibi, ellerin kelepçeli bir şekilde kamuya teşhir edilme ve doktor muayenelerinin kelepçeli şekilde yapılmasına ilişkin iddianın ise Ömer Aktaş (B. No: 2014/14915, 21/9/2016) kararındaki gibi başvuru yollarının tüketilmemesi nedeniyle kabul edilemez olduğuna karar verilmesi gerekir.
III. HÜKÜM
Açıklanan gerekçelerle;
A. Kamuya açık belgelerde başvurucunun kimliğinin gizli tutulması talebinin KABULÜNE,
B. 1. Gözaltında fiziki ve sözlü şiddete başvurulması ve bu olay hakkında ceza soruşturması başlatılmaması nedeniyle kötü muamele yasağının ihlal edildiğine ilişkin iddianın süre aşımı nedeniyle KABUL EDİLEMEZ OLDUĞUNA,
2. Kötü muamele yasağının ihlal edildiğine ilişkin diğer iddiaların başvuru yollarının tüketilmemesi nedeniyle KABUL EDİLEMEZ OLDUĞUNA,
C. 12/1/2011 tarihli ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 339. maddesinin (2) numaralı fıkrası uyarınca tahsil edilmesi mağduriyetine neden olacağından adli yardım talebi kabul edilen başvurucunun yargılama giderlerini ödemekten TAMAMEN MUAF TUTULMASINA 2/4/2024 tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.