logo
Bireysel Başvuru Kararları Kullanıcı Kılavuzu English

(Sezai Aksu [1. B.], B. No: 2020/35126, 5/11/2025, § …)
Kararlar Bilgi Bankasında yayınlanan karar metni
editöryal düzeltmelere tabi tutulmuş olabilir.
   


 

 

 

 

TÜRKİYE CUMHURİYETİ

ANAYASA MAHKEMESİ

 

 

BİRİNCİ BÖLÜM

 

KARAR

 

SEZAİ AKSU BAŞVURUSU

(Başvuru Numarası: 2020/35126)

 

Karar Tarihi: 5/11/2025

 

BİRİNCİ BÖLÜM

 

KARAR

 

 

Başkan

:

Hasan Tahsin GÖKCAN

Üyeler

:

Recai AKYEL

 

 

Selahaddin MENTEŞ

 

 

Muhterem İNCE

 

 

Yılmaz AKÇİL

Raportör

:

Kamber Ozan TUTAL

Başvurucu

:

Sezai AKSU

Vekili

:

Av. Sedat ÇINAR

 

I. BAŞVURUNUN ÖZETİ

1. Başvuru, mahkemece hükmedilen alacağın değer kaybına uğratılması nedeniyle mülkiyet hakkının ihlal edildiği iddiasına ilişkindir.

2. Başvurucu 8/4/2015 tarihinde Dicle Üniversitesi Rektörlüğüne (Üniversite) karşı işçi alacağı davası açmıştır. Dava dilekçesinde, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 1.000 TL kıdem tazminatı ve 100 TL yıllık ücretli izin alacağı olmak üzere toplam 1.100 TL işçilik alacağının en yüksek banka mevduat faizi oranı uygulanması suretiyle davalıdan tahsiline hükmedilmesini talep etmiştir.

3. Diyarbakır 2. İş Mahkemesi (İş Mahkemesi) önünde görülen davada alınan bilirkişi raporuna istinaden başvurucu 22/1/2016 tarihinde dava konusunun miktarını 18.656 TL olarak ıslah etmiştir.

4. İş Mahkemesi 16/3/2016 tarihinde davayı kabul etmiştir. İş Mahkemesi; 18.067 TL kıdem tazminatının iş akdinin feshedildiği 13/3/2015 tarihinden itibaren işletilecek bankalarca mevduata uygulanan en yüksek faizle ve 1.689 TL yıllık izin ücret alacağının 100 TL'sinin dava tarihinden, geri kalan kısmının ıslah tarihinden itibaren işletilecek yasal faizle birlikte davalıdan tahsiline karar vermiştir. Davalı Üniversite kararı temyiz etmiştir.

5. Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 25/11/2019 tarihinde yıllık izin ücreti alacağı yönünden başvurucunun kullandığı yıllık ücretli izin sürelerinin mahsup edilmesi gerektiğini belirterek kararı bozmuş, diğer temyiz itirazlarını ise reddetmiştir.

6. Bozma kararına uyan İş Mahkemesi 17/6/2020 tarihinde davayı kısmen kabul etmiştir. İş Mahkemesi; 18.067 TL kıdem tazminatının iş akdinin feshedildiği 13/3/2015 tarihinden itibaren işletilecek bankalarca mevduata uygulanan en yüksek faizle ve 257,67 TL yıllık izin ücret alacağının 100 TL'sinin dava tarihinden, geri kalan kısmının ıslah tarihinden itibaren işleyecek yasal faizle birlikte davalıdan tahsiline temyiz yolu açık olmak üzere karar vermiştir. Davalı Üniversite temyiz kanun yoluna başvurmuştur.

7. Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 14/9/2020 tarihinde bozma kararı kapsamında kalan yıllık izin alacağının temyiz kesinlik sınırının altında kaldığını belirterek temyiz başvurusunu reddetmiştir.

8. Başvurucu, nihai hükmü 8/10/2020 tarihinde öğrendikten sonra 9/11/2020 tarihinde bireysel başvuruda bulunmuştur.

9. Komisyon; hakkaniyete uygun yargılanma ve makul sürede yargılanma haklarının ihlal edildiği iddialarının kabul edilemez olduğuna, mülkiyet hakkının ihlal edildiği iddiasının kabul edilebilirlik ve esas incelemesinin ise Bölüm tarafından yapılmasına karar vermiştir.

II. DEĞERLENDİRME

10. Başvurucu; alacağına faiz işletilecek olmasına rağmen faize faiz yürütülmemesi, gerçek enflasyon oranlarının mevcut faiz oranlarından yüksek olması ve Türk lirasının yabancı paralar ve finansal mallar karşısında değer kaybetmesi nedeniyle alacağının aşırı değer kaybına uğradığını, bu durumun mal varlığında azalmaya yol açtığını ileri sürmüştür. Başvurucu, ayrıca Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin Akkuş/Türkiye (B. No: 19263/92, 9/7/1997, § 29) kararında devletin borcunu ödemede gecikmesinin alacağı olan kişinin finansal kaybını arttırdığını ve paranın değer kaybettiği gözetildiğinde bu durumun kişiyi belirsiz bir duruma soktuğunu vurguladığını belirtmiştir. Adalet Bakanlığı (Bakanlık) görüşünde; yapılacak incelemede Anayasa ve ilgili mevzuat hükümleri, Anayasa Mahkemesi içtihadı ve somut olayın koşulları değerlendirilmesi gerektiği belirtilmiştir.

11. Başvurucunun işçilik alacağı kesinleşmiş bir mahkeme kararıyla tespit edildiğinden Anayasa'nın 35. maddesi kapsamında bir mülkün varlığı açıktır (icrası kabil olan alacağın mülk teşkil ettiğine dair diğerleri arasından bkz. Mahmut Duran ve diğerleri [2. B.], B. No: 2014/11441, 1/2/2017, § 60; Harun Yılmaz [1. B.], B. No: 2015/4644, 26/9/2019, § 31; Davut Yıldız [1. B.], B. No: 2020/12623, 5/9/2023, § 21). İşçilik alacağının değer kaybına uğratılmasına yönelik şikâyet, mülkiyetten barışçıl yararlanmaya ilişkin birinci kural çerçevesinde incelenecektir (benzer yöndeki değerlendirmeler için bkz. Ferda Yeşiltepe [GK], B. No: 2014/7621, 25/7/2017, § 51; ANO İnşaat ve Ticaret Ltd. Şti. [GK], B. No: 2014/2267, 21/12/2017, § 57).

12. Anayasa Mahkemesi, kamu kurum ve kuruluşlarından olan çeşitli para alacaklarının değer kaybına uğratılarak ödenmesine ilişkin şikâyetleri daha önce incelemiş; buna göre kamu makamlarının para borçlarını makul olmayan bir gecikme ile ödedikleri durumlarda para alacağında meydana gelen değer aşınmalarının başvurucular üzerinde şahsi olarak aşırı bir yük oluşturması hâlinde müdahale ölçülü olmadığından mülkiyet hakkının ihlaline karar vermiştir (kamulaştırma bedeli yönünden bkz. Mehmet Akdoğan ve diğerleri [1. B.], B. No: 2013/817, 19/12/2013; Ali Şimşek ve diğerleri [1. B.], B. No: 2014/2073, 6/7/2017; bir sosyal güvenlik ödemesi yönünden bkz. Ferda Yeşiltepe; ihale alacağı yönünden bkz. ANO İnşaat ve Ticaret Ltd. Şti.; vergi iadesi alacağı yönünden bkz. Akel Gıda San. ve Tic. A.Ş. [2. B.], B. No: 2013/28, 25/2/2015; deprem nedeniyle tazminat yönünden bkz. Abdulhalim Bozboğa [1. B.], B. No: 2013/6880, 23/3/2016; açığa alınan memurun maaş farklarının iadesi yönünden bkz. Vildan Utku Atalay [1. B.], B. No: 2015/4812, 7/2/2019). Somut olayda başvurucunun bir kamu kurumu olan Üniversiteden işçilik alacağının mevcut olduğu görülmektedir. Bu bağlamda öncelikle kamu kurumunun para borcunu gecikmeksizin ödemekle yükümlü olduğu açıktır, bunun yanında makul olmayan bir gecikme durumunda ise söz konusu dönemde yaşanan para alacağındaki değer kaybını telafi edecek şekilde ödeme yapılması beklenecektir.

13. Hangi alacaklara faiz işletileceği, faiz oranının ne olacağı, faizin işletilme tarihinin belirlenmesi gibi hususlar Anayasa Mahkemesinin görev alanına girmemektedir. Bununla birlikte mülkiyet hakkı kapsamında görülen bir alacağın kamu makamlarınca haklı olmayan bir gerekçeyle geç ödenmesi durumunda bu alacağın enflasyon karşısında makul olmayacak bir oranda değer kaybına uğratılması mülk sahibine şahsi olarak aşırı bir külfet yüklemektedir (Vildan Utku Atalay, § 37). Bu kapsamda başvuruya konu olayda kamu kurumundan olan para alacağının enflasyon karşısında değer kaybına uğratılıp uğratılmadığı tespit edilmelidir. Öncelikle başvurucunun işçilik alacağı ödemesinin gecikmeyle yapıldığına dair herhangi bir şikâyetinin bulunmadığı kaydedilmelidir. Başvurucu; İş Mahkemesince hükmedilen faizin, alacağının değer kaybına uğramasını önlemekte yetersiz kaldığını iddia etmektedir.

14. Türkiye İstatistik Kurumunun enflasyon verilerine göre başvurucuya ödenmesi gereken 18.067 TL kıdem tazminatı ile 257,67 TL yıllık izin ücret alacağının 2015 yılı Mart ayı itibarıyla 2020 yılı Eylül ayı olan nihai karar tarihine kadar değer kaybını telafi edecek fark ile birlikte ödenmesi gerekecek bedel 34.262.72 TL'dir. Bunun yanında T.C. Merkez Bankasının verileri dikkate alındığında bankalarca mevduatlara fiilen uygulanan azami faiz oranlarının İş Mahkemesince hükmedilen kıdem tazminatını enflasyon karşısındaki değer kaybından koruduğu, yine yıllık izin ücret alacağı için uygulanan yasal faiz oranının da söz konusu alacağı enflasyon karşısında önemli ölçüde değer kaybına uğratılmasına sebebiyet vermediği kaydedilmelidir. Kaldı ki yukarıda yapılan tespitin ötesinde başvurucunun alacağının değer kaybına uğradığını gösterir herhangi bir bilgi ve belge sunmadığı da belirtilmelidir.

15. Bu durumda başvurucu lehine hükmedilen kıdem tazminatı ile yıllık izin ücreti alacağı için uygulanan faizin enflasyon karşısında değer kaybını önleyecek nitelikte olduğu anlaşılmıştır. Dolayısıyla somut olayda başvurucuya şahsi olarak aşırı ve olağan dışı bir külfet yüklenmediği, mülkiyet hakkına yönelik açık bir ihlal bulunmadığı sonucuna varılmalıdır.

16. Açıklanan gerekçelerle başvurunun bu kısmının açıkça dayanaktan yoksun olması nedeniyle kabul edilemez olduğuna karar verilmesi gerekir.

III. HÜKÜM

Açıklanan gerekçelerle;

A. Mülkiyet hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddianın açıkça dayanaktan yoksun olması nedeniyle KABUL EDİLEMEZ OLDUĞUNA,

B. Yargılama giderlerinin başvurucu üzerinde BIRAKILMASINA 5/11/2025 tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.

I. KARAR KİMLİK BİLGİLERİ

Kararı Veren Birim Birinci Bölüm
Karar Türü (Başvuru Sonucu) Kabul Edilemezlik vd.
Künye
(Sezai Aksu [1. B.], B. No: 2020/35126, 5/11/2025, § …)
   
Başvuru Adı SEZAİ AKSU
Başvuru No 2020/35126
Başvuru Tarihi 9/11/2020
Karar Tarihi 5/11/2025

II. BAŞVURU KONUSU


Başvuru, mahkemece hükmedilen alacağın değer kaybına uğratılması nedeniyle mülkiyet hakkının ihlal edildiği iddiasına ilişkindir.

III. İNCELEME SONUÇLARI


Hak Müdahale İddiası Sonuç Giderim
Mülkiyet hakkı Kamudan olan ücret (aylık, maaş vb.) uyuşmazlıkları Açıkça Dayanaktan Yoksunluk
  • pdf
  • udf
  • word
  • whatsapp
  • yazdir
T.C. Anayasa Mahkemesi