logo
Bireysel Başvuru Kararları Kullanıcı Kılavuzu English

(Cemal Vatandaş (2) [2.B.], B. No: 2020/37023, 24/10/2024, § …)
Kararlar Bilgi Bankasında yayınlanan karar metni
editöryal düzeltmelere tabi tutulmuş olabilir.
   


 

 

 

 

TÜRKİYE CUMHURİYETİ

ANAYASA MAHKEMESİ

 

 

İKİNCİ BÖLÜM

 

KARAR

 

CEMAL VATANDAŞ BAŞVURUSU (2)

(Başvuru Numarası: 2020/37023)

 

Karar Tarihi: 24/10/2024

 

İKİNCİ BÖLÜM

 

KARAR

 

 

Başkan

:

Basri BAĞCI

Üyeler

:

Engin YILDIRIM

 

 

Rıdvan GÜLEÇ

 

 

Kenan YAŞAR

 

 

Ömer ÇINAR

Raportör

:

Aydın AYGÜN

Başvurucu

:

Cemal VATANDAŞ

 

I. BAŞVURUNUN ÖZETİ

1. Başvuru, ceza infaz kurumundaki tutuklunun kurum idaresi aracılığıyla temin etmek istediği radyonun alınmaması nedeniyle ifade özgürlüğünün ihlal edildiği iddiasına ilişkindir.

2. Başvurucu, olayın yaşandığı tarihte devletin egemenliği altında bulunan topraklardan bir kısmını devlet idaresinden ayırmaya çalışma suçundan hükümlü olarak Rize L Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda (Ceza İnfaz Kurumu) bulunmaktadır.

3. Başvurucu, Ceza İnfaz Kurumu idaresinden kulaklıklı el radyosu temin edilmesini talep etmiştir. Başvurucunun talebi sonrasında Ceza İnfaz Kurumu İdare ve Gözlem Kurulu Başkanlığı (İdare ve Gözlem Kurulu)10/1/2019 tarihli ve 2019/89 sayılı, "Ceza İnfaz Kurumlarında Bulundurulabilecek Eşya ve Maddeler Hakkında Karar" başlıklı kararını başvurucuya bildirmiştir. İdare ve Gözlem Kurulunun söz konusu kararının radyoyla ilgili kısmı şöyledir:

"...

5) FM band özelliği bulunan kulaklıklı küçük el radyosunun sadece kantinden temin etmek koşulu ile bulundurabilmesine, koli yoluyla gelen radyo veya nakil yoluyla gelen hükümlülerin getirdiği radyonun FM yayını dışında frekansı olan (ortave uzun dalga) ve dışa ses veren hiçbir radyonun Kuruma alınmamasına,

..."

4. İdare ve Gözlem Kurulu daha sonra 10/5/2019 tarihli ve 2019/1596 sayılı, "FM Bantlı Radyo Kullanımına İzin Verilmesi Hakkında Karar" başlıklı bir karar almıştır. Kurul kararında özetle sadece FM bantlı radyo kullanımına izin verilmesine karar vermiştir.

5. Başvurucu, İdare ve Gözlem Kurulunun 10/1/2019 tarihli kararının 5. maddesine itiraz etmiştir. Dilekçesinde İnfaz Kurumu kantininde FM bandı özelliği olan kulaklıklı el radyosu satılmadığını hatta FM bandı özelliği olan el radyosu dahi satılmadığını belirterek getirilen kısıtlamanın iptalini istemiştir. Rize İnfaz Hâkimliği (İnfaz Hâkimliği) ilgili mevzuat hükümleri ve benzer yöndeki Yargıtay kararlarını dikkate alarak FM radyo frekansı dışında radyo frekans özelliği bulunan radyoların kurumun asayiş ve güvenliğini tehlikeye düşürebileceğini, bu nedenle FM radyo frekansı dışında frekans özelliği bulunan radyoların ceza infaz kurumlarında bulundurulmasına izin verilmemesine dair Ceza İnfaz Kurumu kararının mevzuata uygun olduğunu belirterek başvurucunun itirazının reddine karar vermiştir.

6. Başvurucu, İnfaz Hâkimliğinin kararına karşı itiraz etmiştir. İtirazı inceleyen Rize Ağır Ceza Mahkemesi, İnfaz Hâkimliğinin kararında usul ve kanuna aykırılık olmadığını belirterek başvurucunun itirazının reddine karar vermiştir.

7. Başvurucu, nihai kararı 22/10/2020 tarihinde tebliği aldıktan sonra 17/11/2020 tarihinde bireysel başvuruda bulunmuştur.

8. Başvurunun kabul edilebilirlik ve esas incelemesinin Bölüm tarafından yapılmasına karar verilmiştir.

II. DEĞERLENDİRME

9. Ödeme gücünden yoksun olduğu anlaşılan başvurucunun adli yardım talebinin kabulüne karar verilmesi gerekir.

10. Başvurucu, Ceza İnfaz Kurumu idaresinin hangi yükümlüğü nasıl ihlal ettiğini ortaya koymadan kulaklıklı el radyosuna erişim talebini yerine getirmediğini, yargı mercilerinin ise itirazları hakkında adilane bir inceleme yapmadan olayın esasını çözmeyen bir gerekçe ile karar verdiğini belirtmiş; ifade özgürlüğünün ihlal edildiğini ileri sürmüştür.

11. Adalet Bakanlığı görüşünde, başvurucunun ifade özgürlüğünün ihlal edilip edilmediği konusunda yapılacak incelemede Anayasa ve ilgili mevzuat hükümleri ile somut olayın kendine özgü koşullarının dikkate alınması gerektiği belirtilmiştir.

12. Anayasa Mahkemesi, olayların başvurucu tarafından yapılan hukuki nitelendirmesi ile bağlı olmayıp olay ve olguların hukuki tavsifini kendisi takdir eder. Anayasa Mahkemesi daha önce verdiği birçok kararda hükümlü ve tutukluların radyo talepleriyle ilgili başvuruları ifade özgürlüğü kapsamında değerlendirmiştir (Mehmet Reşit Arslan (4), B. No: 2013/2909, 9/3/2016, § 24; Ahmet Temiz (5), B. No: 2013/8696, 10/3/2016, § 21). Söz konusu kararlar çerçevesinde bir değerlendirme yapıldığında bir ceza infaz kurumunda hükümlü olarak bulunan başvurucunun radyo imkânından yararlanmasının engellenmesinin haber veya fikir alma özgürlüğü, dolayısıyla ifade özgürlüğü kapsamında incelenmesi gerekir.

13. Açıkça dayanaktan yoksun olmadığı ve kabul edilemezliğine karar verilmesini gerektirecek başka bir neden de bulunmadığı anlaşılan ifade özgürlüğünün ihlal edildiğine ilişkin iddianın kabul edilebilir olduğuna karar verilmesi gerekir.

14. Ceza infaz kurumlarında tutuklu olarak bulunan başvurucuların kurum idaresi aracılığıyla satın almak istediği kulaklıklı el radyosu talebinin reddedilmesi haber veya fikir alma özgürlüğüne, dolayısıyla ifade özgürlüğüne yönelik bir müdahale olduğu kabul edilmiştir. Anılan müdahale, Anayasa’nın 13. maddesinde belirtilen koşulları yerine getirmediği müddetçe Anayasa’nın 26. maddesinin ihlalini teşkil edecektir. Anayasa’nın 13. maddesinin ilgili kısmı şöyledir:

 “Temel hak ve hürriyetler, ... yalnızca Anayasanın ilgili maddelerinde belirtilen sebeplere bağlı olarak ve ancak kanunla sınırlanabilir. Bu sınırlamalar, ... demokratik toplum düzeninin ... gereklerine ve ölçülülük ilkesine aykırı olamaz.

15. Anayasa Mahkemesi Mehmet Reşit Arslan (4) kararında, radyo kullanımı yönünden benzer müdahalenin hukuki dayanağı olan 13/12/2004 tarihli ve 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun'un 67. maddesinin kanunla sınırlama ölçütünü karşıladığına karar vermiştir (aynı kararda bkz. § 42).Öte yandan başvuruya konu radyonun ceza infaz kurumlarının düzeninin ve güvenliğinin sağlanması, suçun önlemesi ve ıslah edilmesi amacıyla başvurucuya verilmemesi şeklindeki müdahalenin Anayasa’nın 26. maddesinin ikinci fıkrasında öngörülen kamu düzeni ve kamu güvenliği kapsamında meşru bir amaç taşıdığı sonucuna varmıştır.

16. Bundan sonra yapılması gereken, müdahalenin demokratik toplum düzeninin gereklerine uygun olup olmadığını değerlendirmektir. Temel hak ve özgürlüklere yönelik bir müdahalenin demokratik toplum düzeninin gereklerine uygun kabul edilebilmesi için müdahale, zorunlu bir toplumsal ihtiyacı karşılamalı ve orantılı olmalıdır (Bekir Coşkun [GK], B. No: 2014/12151, 4/6/2015, §§ 53-55; Mehmet Ali Aydın [GK], B. No: 2013/9343, 4/6/2015, §§ 70-72; Ferhat Üstündağ, B. No: 2014/15428, 17/7/2018, § 45; Murat Karayel (5), B. No: 2013/6223, 7/1/2016, §§ 38-41; Cihat Özdemir, B. No: 2015/214, 9/5/2018, § 21; Eşref Arslan, B. No: 2014/14655, 18/7/2018, §§ 39-43).

17. Herkes gibi tutuklu ve hükümlüler de Anayasa ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin (Sözleşme) ortak alanı kapsamında kalan temel hak ve hürriyetlerin tamamına (Mehmet Reşit Arslan ve diğerleri, B. No: 2013/583, 10/12/2014, § 65) ve bu bağlamda ifade özgürlüğüne sahiptir (Murat Karayel (5), § 27). Tutuklu ve hükümlülerin süreli veya süresiz yayınlara ulaşabilmesi de bilgi ve kanaatlere ulaşma özgürlüğünün somut yansıması olarak ifade özgürlüğünün koruması altındadır (Kamuran Reşit Bekir [GK], B. No: 2013/3614, 8/4/2015, § 43; Hüseyin Sürensoy, B. No: 2013/749, 6/10/2015, § 44; İbrahim Bilmez, B. No: 2013/434, 26/2/2015, § 74; Ahmet Temiz (6), B. No: 2014/10213, 1/2/2017, § 34).

18. Bununla birlikte ifade özgürlüğü mutlak bir hak değildir ve Anayasa'nın 26. maddesinin ikinci maddesinde öngörülen sebeplerle sınırlanabilir. Bu bağlamda ceza infaz kurumunda bulunmanın kaçınılmaz sonucu olarak suçun önlenmesi ve disiplinin sağlanması gibi kurumda güvenliğin ve düzenin korunmasına yönelik kabul edilebilir gerekliliklerin olması durumunda mahpusların sahip olduğu haklara sınırlama getirilebilir (Murat Karayel (5), § 29).

19. Somut olayda başvurucu, kurum idaresi aracılığıyla kulaklıklı el radyosu temin etmeyi talep etmiştir. İdare ve Gözlem Kurulu Ceza İnfaz Kurumunun güvenliğini tehlikeye düşürmemek ve Ceza İnfaz Kurumuna yasak eşya ve madde sokulmasını engellemek için bazı düzenlemeler yapmıştır. Bu kapsamda aldığı karar doğrultusunda FM bant özelliği bulunan kulaklıklı küçük el radyosunun sadece kantinden temin edilebileceğine karar vermiştir (bkz. § 3).

20. Ceza infaz kurumlarında düzenin ve güvenliğin sağlanması için koğuş, oda ve eklentilerinde bulundurulacak eşyalara karşı daha hassas olunması gerektiğinde herhangi bir tereddüt bulunmamaktadır (Mehmet Reşit Arslan (4), § 54). Başvurucu, Ceza İnfaz Kurumunun kantininde kulaklıklı el radyosunun bulunmaması nedeniyle radyoyu temin edemediğinden bahisle İdare ve Gözlem Kurulunun anılan kararına karşı İnfaz Hâkimliğine başvurmuştur. Hâkimlik yaptığı incelemede genel olarak FM bandı özelliği dışında özellikleri olan radyoların kurum güvenliği ve disiplini üzerindeki etkisine odaklanarak başvurucunun talebini reddetmiş ancak başvurucunun talebi hakkında bir değerlendirme yapmamıştır. Öte yandan başvurucunun İnfaz Hâkimliği kararına karşı yaptığı itirazı inceleyen Ağır Ceza Mahkemesinin de başvurucunun karşılanmayan talebine yönelik bir değerlendirmede bulunmadığı görülmüştür.

21. Sonuç olarak somut olayda başvurucunun FM bandı özelliği olan kulaklıklı el radyosunun kurum kantini aracılığıyla dışarıdan temin edilebilmesi yönündeki talebi hakkında yargı mercileri bir değerlendirme yapmadan genel olarak radyo bulundurmaya ilişkin belirlemeler yapmıştır.

22. Anayasa Mahkemesi ifade özgürlüğüne yapılan bir müdahale hakkında kamu makamları tarafından ortaya konulan gerekçelerinin ilgili ve yeterli olup olmadığını denetler (diğerleri arasından bkz. Kemal Kılıçdaroğlu, B. No: 2014/1577, 25/10/2017, § 58; Bekir Coşkun, § 56; Tansel Çölaşan, B. No: 2014/6128, 7/7/2015, § 56;Zübeyde Füsun Üstel ve diğerleri [GK], B. No: 2018/17635, 26/7/2019, § 120; Sırrı Süreyya Önder [GK], B. No: 2018/38143, 3/10/2019, § 60; hükümlü ve tutuklulara uygulanan disiplin cezaları bağlamında bkz. Eşref Arslan, §§ 50-54; Abdulhamit Babat (3), B. No: 2015/3370, 9/1/2020, §§ 33-37). Somut olayda idare ve yargı mercileri, başvurucunun talebinin karşılanmasının zorunlu bir toplumsal ihtiyacı karşıladığını ilgili ve yeterli bir gerekçe ile gösterememiştir. Bu nedenle başvurucunun ifade özgürlüğüne yapılan müdahalenin demokratik bir toplumda gerekli olduğunun gösterilemediği değerlendirilmiştir.

23. Açıklanan gerekçelerle Anayasa’nın 26. maddesinde güvence altına alınan ifade özgürlüğünün ihlal edildiğine karar verilmesi gerekir.

III. GİDERİM

24. Başvurucu, ihlalin tespiti talebinde bulunmuştur.

25. Başvuruda tespit edilen hak ihlalinin sonuçlarının ortadan kaldırılması için yeniden yargılama yapılmasında hukuki yarar bulunmaktadır. Bu kapsamda kararın gönderildiği yargı mercilerince yapılması gereken iş, yeniden yargılama işlemlerini başlatmak ve Anayasa Mahkemesini ihlal sonucuna ulaştıran nedenleri gideren, ihlal kararında belirtilen ilkelere uygun yeni bir karar vermektir (Mehmet Doğan [GK], B. No: 2014/8875, 7/6/2018, §§ 54-60; Aligül Alkaya ve diğerleri (2), B. No: 2016/12506, 7/11/2019, §§ 53-60, 66; Kadri Enis Berberoğlu (3) [GK], B. No: 2020/32949, 21/1/2021, §§ 93-100).

IV. HÜKÜM

Açıklanan gerekçelerle;

A. Adli yardım talebinin KABULÜNE,

B. İfade özgürlüğünün ihlal edildiğine ilişkin iddianın KABUL EDİLEBİLİR OLDUĞUNA,

C. Anayasa’nın 26. maddesinde güvence altına alınan ifade özgürlüğünün İHLAL EDİLDİĞİNE,

D. Kararın bir örneğinin ifade özgürlüğü hakkının ihlalinin sonuçlarının ortadan kaldırılması için yeniden yargılama yapılmak üzere Rize İnfaz Hâkimliğine (E.2020/822, K.2020/909) GÖNDERİLMESİNE,

E. Kararın bir örneğinin Adalet Bakanlığına GÖNDERİLMESİNE 24/10/2024 tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.

I. KARAR KİMLİK BİLGİLERİ

Kararı Veren Birim İkinci Bölüm
Karar Türü (Başvuru Sonucu) Esas (İhlal)
Künye
(Cemal Vatandaş (2) [2.B.], B. No: 2020/37023, 24/10/2024, § …)
   
Başvuru Adı CEMAL VATANDAŞ (2)
Başvuru No 2020/37023
Başvuru Tarihi 17/11/2020
Karar Tarihi 24/10/2024

II. BAŞVURU KONUSU


Başvuru, ceza infaz kurumundaki tutuklunun kurum idaresi aracılığıyla temin etmek istediği radyonun alınmaması nedeniyle ifade özgürlüğünün ihlal edildiği iddiasına ilişkindir.

III. İNCELEME SONUÇLARI


Hak Müdahale İddiası Sonuç Giderim
İfade özgürlüğü Ceza infaz kurumunda ifade İhlal Yeniden yargılama
  • pdf
  • udf
  • word
  • whatsapp
  • yazdir
T.C. Anayasa Mahkemesi