logo
Bireysel Başvuru Kararları Kullanıcı Kılavuzu English

(Abdurrahman Hazar [1. B.], B. No: 2020/38936, 5/11/2025, § …)
Kararlar Bilgi Bankasında yayınlanan karar metni
editöryal düzeltmelere tabi tutulmuş olabilir.
   


 

 

 

 

TÜRKİYE CUMHURİYETİ

ANAYASA MAHKEMESİ

 

 

BİRİNCİ BÖLÜM

 

KARAR

 

ABDURRAHMAN HAZAR BAŞVURUSU

(Başvuru Numarası: 2020/38936)

 

Karar Tarihi: 5/11/2025

 

BİRİNCİ BÖLÜM

 

KARAR

 

 

Başkan

:

Hasan Tahsin GÖKCAN

Üyeler

:

Recai AKYEL

 

 

Selahaddin MENTEŞ

 

 

Muhterem İNCE

 

 

Yılmaz AKÇİL

Raportör

:

Kamber Ozan TUTAL

Başvurucu

:

Abdurrahman HAZAR

Vekili

:

Av. Erhan AYTEKİN

 

I. BAŞVURUNUN ÖZETİ

1. Başvuru, deprem dolayısıyla hak sahipliğinden yararlandırılma isteminin uzun süren bir yargılama süreci sonunda reddedilmesi nedeniyle adil yargılanma ve mülkiyet haklarının ihlal edildiği iddialarına ilişkindir.

2. Diyarbakır'ın Lice ilçesinde 1975 yılında meydana gelen depremde evi hasar görenler 15/5/1959 tarihli ve 7269 sayılı Umumi Hayatlara Müessir Afetler Dolayısıyla Alınacak Tedbirlerle Yapılacak Yardımlara Dair Kanun hükümleri uyarınca hak sahibi kabul edilmiştir. Buna göre depremde ağır hasar ve yıkık binalardan dolayı 8.159 aile hak sahibi olarak kabul edilmiş ve toplam 7.115 konut tamamlanıp hak sahiplerine teslim edilmiştir.

3. Başvurucu, depremde hasar görmesi nedeniyle 7269 sayılı Kanun uyarınca hak sahibi olduğunu belirterek adına konut tahsis edilmesini Diyarbakır Valiliğinden 20/11/2015 tarihinde talep etmiştir. Talebin reddedilmesi üzerine başvurucu işlemin iptali davası açmıştır.

4. Yargılama süreci sonunda Diyarbakır 2. İdare Mahkemesi 31/1/2020 tarihinde davayı reddetmiş; karar gerekçesinde hak sahipleri listesinde belirlenen birçok kişiye konut teslimi yapıldığı dikkate alındığında hak sahiplerinin borçlanmalarını yapmaları ve konutlarını teslim almaları için idarenin herhangi bir ilan ve duyuru yapmadığından bahsedilemeyeceğini kaydetmiştir. Başvurucunun hak sahibi listesinde yer almasına ve aynı yörede birçok kişiye konut yardımı yapılmasına karşılık dava tarihine kadar konut teslimi yapılmadığına ilişkin idareye başvuru yapmadığını belirtmiştir. Buna göre başvurucunun 7269 sayılı Kanun hükümleri uyarınca süresinde borçlandırma yaptığı ve konut yardımı için idareye başvurmadığı anlaşıldığından ret işleminde hukuka aykırılık bulunmadığını ifade etmiştir.

5. Danıştay Altıncı Dairesi 8/10/2020 tarihinde kararı onamıştır.

6. Başvurucu, nihai hükmü 22/11/2020 tarihinde öğrendikten sonra 18/12/2020 tarihinde bireysel başvuruda bulunmuştur.

7. Başvurunun kabul edilebilirlik ve esas incelemesinin Bölüm tarafından yapılmasına karar verilmiştir.

II. DEĞERLENDİRME

8. Ödeme gücünden yoksun olduğu anlaşılan başvurucunun adli yardım talebinin kabulüne karar verilmesi gerekir.

A. Adil Yargılanma Hakkının İhlal Edildiğine İlişkin İddia

1. Hakkaniyete Uygun Yargılanma Hakkının İhlal Edildiğine İlişkin İddia

9. Başvurucu; depremden sonra konut teslimi yapılmadığını, idarenin iddiasını ispatlayamadığını ve emsal kararlara aykırı hüküm kurulduğunu ileri sürmüştür.

10. Anayasa Mahkemesi eldeki başvuruda ileri sürülen şikâyetleri Mehmet Harman ([1. B.], B. No: 2017/34154, 3/7/2019) başvurusunda incelemiş ve karara bağlamıştır. Anılan kararda, ilk defa 2011 yılında başlayan süreçte Danıştay Ondördüncü Dairesinin içtihadıyla davaların kabulüne karar verilmiş olmakla birlikte ilk derece mahkemesinin davanın reddine ilişkin ısrar kararı üzerine Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu tarafından verilen onama kararı doğrultusunda Dairece 6/11/2018 tarihinde karar verildiği belirtilmiştir. Böylelikle şikâyete konu içtihat farklılığının yargısal süreçte çözümlendiği, çözüme kavuşturulan sonucun ise başvurucu lehine olmadığı dikkate alındığında söz konusu içtihat farklılığının yargılamanın hakkaniyete aykırı olduğunun söylenemeyeceği ifade edilmiştir (Mehmet Harman, §§ 64-73).

11. Koşulları yönünden aynı olan eldeki başvuruda Mehmet Harman kararında ulaşılan sonuçtan ayrılmayı gerektiren bir durum bulunmamaktadır.

12. Açıklanan gerekçelerle başvurunun bu kısmının açıkça dayanaktan yoksun olması nedeniyle kabul edilemez olduğuna karar verilmesi gerekir.

2. Makul Sürede Yargılanma Hakkının İhlal Edildiğine İlişkin İddia

13. Başvurucu, uzun süren yargılama nedeniyle makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiğini iddia etmiştir.

14. Anayasa Mahkemesi, olay ve olguları somut başvuru ile benzer nitelikte olan Veysi Ado ([GK], B. No: 2022/100837, 27/4/2023) kararında uygulanacak anayasal ilkeleri belirlemiştir. Bu çerçevede Anayasa Mahkemesi 9/1/2013 tarihli ve 6384 sayılı Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine Yapılmış Bazı Başvuruların Tazminat Ödenmek Suretiyle Çözümüne Dair Kanun'un geçici 2. maddesinde 28/3/2023 tarihli ve 7445 sayılı Kanun'un 40. maddesi ile yapılan değişikliğe göre 9/3/2023 tarihi (bu tarih dâhil) itibarıyla derdest olan, yargılamaların makul sürede sonuçlandırılmadığı iddialarıyla yapılan başvurulara ilişkin olarak Tazminat Komisyonuna başvuru yolu tüketilmeden yapılan başvurunun incelenmesinin bireysel başvurunun ikincil niteliği ile bağdaşmayacağı neticesine varmıştır. Somut başvuruda, anılan kararda açıklanan ilkelerden ve ulaşılan sonuçtan ayrılmayı gerektiren bir durum bulunmamaktadır.

15. Açıklanan gerekçelerle başvurunun bu kısmının diğer kabul edilebilirlik koşulları yönünden incelenmeksizin başvuru yollarının tüketilmemesi nedeniyle kabul edilemez olduğuna karar verilmesi gerekir.

B. Mülkiyet Hakkının İhlal Edildiğine İlişkin İddia

16. Başvurucu, hak sahipliği kabul edilmesine karşılık konut tahsisi yapılmamasından yakınmıştır.

17. Mehmet Harman kararında hak sahipliğinin, konutun mülkiyetinin kazanılacağı yolunda meşru beklenti doğurabilmesi için ilgili mevzuatta aranan koşulların taşınması gerektiği belirtilmiş; hak sahipliği koşullarının devam ettiğini ispat eden bir belge sunulmadığını kabul eden idari yargı mercilerinin kararlarının açıkça keyfî veya bariz bir takdir hatası da içermediği tespit edilerek mevcut bir mülk veya meşru beklentinin bulunmadığı sonucuna varılmıştır (Mehmet Harman, §§ 81-86).

18. Somut olayda da deprem sebebiyle konut tahsis edilmesi yönünde meşru bir beklentiye sahip olunduğunu gösterir kanun hükmü, yerleşik bir yargısal içtihat veya idari uygulama ortaya konulamadığı da dikkate alınarak başvurucunun Anayasa’nın 35. maddesinde güvence altına alınan mülkiyet hakkı kapsamına giren bir ekonomik değeri veya en azından böyle bir değeri elde etme yönünde meşru beklentisi bulunmadığı anlaşılmıştır.

19. Açıklanan gerekçelerle başvurunun bu kısmının diğer kabul edilebilirlik koşulları yönünden incelenmeksizin konu bakımından yetkisizlik nedeniyle kabul edilemez olduğuna karar verilmesi gerekir.

III. HÜKÜM

Açıklanan gerekçelerle;

A. Adli yardım talebinin KABULÜNE,

B. 1. Hakkaniyete uygun yargılanma hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddianın açıkça dayanaktan yoksun olması nedeniyle KABUL EDİLEMEZ OLDUĞUNA,

2. Makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddianın başvuru yollarının tüketilmemesi nedeniyle KABUL EDİLEMEZ OLDUĞUNA,

3. Mülkiyet hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddianın konu bakımından yetkisizlik nedeniyle KABUL EDİLEMEZ OLDUĞUNA,

C. 12/1/2011 tarihli ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 339. maddesinin (2) numaralı fıkrası uyarınca tahsil edilmesi mağduriyetine neden olacağından adli yardım talebi kabul edilen başvurucunun yargılama giderlerini ödemekten TAMAMEN MUAF TUTULMASINA 5/11/2025tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.

I. KARAR KİMLİK BİLGİLERİ

Kararı Veren Birim Birinci Bölüm
Karar Türü (Başvuru Sonucu) Kabul Edilemezlik vd.
Künye
(Abdurrahman Hazar [1. B.], B. No: 2020/38936, 5/11/2025, § …)
   
Başvuru Adı ABDURRAHMAN HAZAR
Başvuru No 2020/38936
Başvuru Tarihi 18/12/2020
Karar Tarihi 5/11/2025
Birleşen Başvurular 2020/39592

II. BAŞVURU KONUSU


Başvuru, deprem dolayısıyla hak sahipliğinden yararlandırılma isteminin uzun süren bir yargılama süreci sonunda reddedilmesi nedeniyle adil yargılanma ve mülkiyet haklarının ihlal edildiği iddialarına ilişkindir.

III. İNCELEME SONUÇLARI


Hak Müdahale İddiası Sonuç Giderim
Adil yargılanma hakkı (Medeni Hak ve Yükümlülükler) Hakkaniyete uygun yargılanma hakkı (bariz takdir hatası, içtihat farklılığı vs.-idare) Açıkça Dayanaktan Yoksunluk
Makul sürede yargılanma hakkı (idare) Başvuru Yollarının Tüketilmemesi
Mülkiyet hakkı Tazminat (kamu kurumlarının tarafı olduğu uyuşmazlıklar) Konu Bakımından Yetkisizlik
  • pdf
  • udf
  • word
  • whatsapp
  • yazdir
T.C. Anayasa Mahkemesi