logo
Bireysel Başvuru Kararları Kullanıcı Kılavuzu English

(E.D. [2.B.], B. No: 2020/5155, 30/10/2024, § …)
Kararlar Bilgi Bankasında yayınlanan karar metni
editöryal düzeltmelere tabi tutulmuş olabilir.
   


 

 

 

 

TÜRKİYE CUMHURİYETİ

ANAYASA MAHKEMESİ

 

 

İKİNCİ BÖLÜM

 

KARAR

 

E.D. BAŞVURUSU

(Başvuru Numarası: 2020/5155)

 

Karar Tarihi: 30/10/2024

 

İKİNCİ BÖLÜM

 

KARAR

 

GİZLİLİK TALEBİ KABUL

 

Başkan

:

Basri BAĞCI

Üyeler

:

Engin YILDIRIM

 

 

Rıdvan GÜLEÇ

 

 

Kenan YAŞAR

 

 

Ömer ÇINAR

Raportör

:

Çağlar ÖNCEL

Başvurucu

:

E.D.

Vekili

:

Av. Ece TOKAT ONURSAL

 

I. BAŞVURUNUN ÖZETİ

1. Başvuru, mahpus hakkında disiplin cezası verilmesi nedeniyle özel hayata ve aile hayatına saygı hakkı ile makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiği iddialarına ilişkindir.

2. Bireysel başvurunun yapıldığı tarih itibarıyla başvurucu, kasten öldürme suçundan hükümlü olarak Nazilli Açık Ceza İnfaz Kurumunda (Ceza İnfaz Kurumu)bulunmaktadır.

3. Başvurucu ile bir başka hükümlünün kavga ettiklerine ilişkin olarak iki infaz koruma memuru tarafından 24/7/2019 tarihinde tutanak tutulmuş, ardından konuyla ilgili disiplin soruşturması başlatılmıştır. Başvurucu, savunmasında suçlamayı kabul etmediğini, olay sırasında koğuş dışında olduğunu, bu hususun güvenlik kameraları tarafından tespit edilebileceğini belirtmiş; kamera kayıtlarının getirtilerek incelenmesini talep etmiştir.

4. Ceza İnfaz Kurumu İdare ve Gözlem Kurulu Başkanlığı, disiplin soruşturmasının sonucu kesinleşinceye kadar 13/12/2004 tarihli ve 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun'un 49. maddesi uyarınca başvurucu ile diğer hükümlünün tedbiren açık ceza infaz kurumundan kapalı ceza infaz kurumuna alınmasına karar vermiştir.

5. Disiplin soruşturmasında savunması alınan başvurucu, suçlamayı kabul etmediğini, olay sırasında koğuşun dışında olduğunu, bu hususun güvenlik kameraları tarafından tespit edilebileceğini belirtmiş; kamera kayıtlarının getirtilerek incelenmesini talep etmiştir. Disiplin soruşturmasının sonucunda başvurucu, 5275 sayılı Kanun'un 43. maddesinin (2) numaralı fıkrasının (d) bendinde yer alan "Kurumda korku, kaygı veya panik yaratabilecek biçimde söz söylemek veya davranışta bulunmak " fiilini işlediği gerekçesiyle bir ay ziyaretçi kabulünden yoksun bırakma disiplin cezası ile cezalandırılmıştır.

6. Başvurucu, disiplin cezasına karşı şikâyet yoluyla Nazilli İnfaz Hâkimliğine(İnfaz Hâkimliği) 7/8/2019 tarihinde başvuruda bulunmuştur. Başvurucu dilekçesinde disiplin soruşturması sürecinde talep etmiş olmasına rağmen kamera kayıtlarının incelenmediğini, maddi gerçeğin ortaya çıkarılmadığını, delillerin toplanmadığını, sadece duyumlar üzerine iki memur tarafından düzenlenen tutanağa istinaden disiplin cezası verildiğini belirtmiş; bu şekilde cezalandırılmasının gerçek sebebinin Başsavcılık ile görüşme talebiyle idareye dilekçe vermesi olduğunu iddia etmiştir.

7. İnfaz Hâkimliği, şikâyetin duruşmalı olarak incelenmesine karar vermiştir. Başvurucu duruşmada alınan beyanında; şikâyet dilekçesindeki hususlara ek olarak vücudunda darp ve cebir izi olmadığının gözetilmesini talep etmiştir. İnfaz Hâkimliği 4/10/2019 tarihinde Ceza İnfaz Kurumuna yazı yazarak başvurucunun beyanında geçen kamera görüntülerinin incelenmesi için ivedilikle gönderilmesini talep etmiştir. Ceza İnfaz Kurumu müzekkereye cevaben, başvurucunun disiplin soruşturmasına konu eylemine ilişkin kamera kayıt arşivlerinin tetkikinde söz konusu kaydın elde edilemediğini belirtmiştir. İnfaz Hâkimliği, başvurucu hakkındaki kararın usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesiyle 12/11/2019 tarihinde itirazı reddetmiştir.

8. Başvurucu anılan karara karşı itiraz kanun yoluna başvurmuş; gerek disiplin soruşturması sürecinde gerekse İnfaz Hâkimliğine yaptığı şikâyette kamera görüntülerinin incelenmesi yönündeki talebinin karşılanmadığını, dolayısıyla ilgili deliller değerlendirilmeden karar verildiğini belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir. Nazilli Ağır Ceza Mahkemesi, başvurucunun itirazını 24/12/2019 tarihli kararıyla kesin olarak reddetmiştir.

9. Başvurucu, nihai hükmü 14/1/2020 tarihinde öğrendikten sonra 7/2/2020 tarihinde bireysel başvuruda bulunmuştur.

10. Başvurunun kabul edilebilirlik ve esas incelemesinin Bölüm tarafından yapılmasına karar verilmiştir.

II. DEĞERLENDİRME

11. Ödeme gücünden yoksun olduğu anlaşılan başvurucunun adli yardım talebinin kabulüne karar verilmesi gerekir (Mehmet Şerif Ay, B. No: 2012/1181, 17/9/2013).

A. Özel Hayata ve Aile Hayatına Saygı Hakkının İhlal Edildiğine İlişkin İddia

12. Başvurucu, yeterli araştırma yapılmadan ve deliller toplanmadan verilen haksız disiplin cezası nedeniyle ailesi ve yakınları ile görüşme hakkının engellendiğini belirterek haberleşme hürriyetinin ihlal edildiğini ileri sürmüştür.

13. Adalet Bakanlığı görüşünde; konuya ilişkin Anayasa Mahkemesi ve AİHM içtihatlarına yer verilerek, başvurucunun silahların eşitliği ve çelişmeli yargılama ilkesinin ihlal edildiğine ilişkin iddiası bakımından anılan içtihatlar ile somut olayın kendine özgü koşullarının değerlendirilmesi gerektiği bildirilmiştir. Başvurucu, Bakanlık görüşüne karşı bireysel başvuru formunda ileri sürdüğü hususları tekrarlamıştır.

14. Başvuru, özel hayata ve aile hayatına saygı hakkı kapsamında incelenmiştir.

15. Açıkça dayanaktan yoksun olmadığı ve kabul edilemezliğine karar verilmesini gerektirecek başka bir neden de bulunmadığı anlaşılan başvurunun kabul edilebilir olduğuna karar verilmesi gerekir.

16. Başvurucunun ailesi ve yakınlarıyla bir ay süreyle görüşmesinin kısıtlanması özel hayata ve aile hayatına saygı hakkına müdahale oluşturmaktadır. Müdahalenin dayanağı olan 5275 sayılı Kanun'un 43. maddesinin kanunilik ölçütünü karşıladığı ve infaz kurumunun güvenliğinin sağlanmasına yönelik meşru amacının olduğu görülmüştür. Bu belirlemenin ardından müdahalenin demokratik toplum düzeninin gereklerine ve ölçülülük ilkesine uygun olup olmadığı yönünden inceleme yapılacaktır.

17. Anayasa’nın 19. maddesi gereği hükümlü ve tutukluların özel ve aile hayatına birtakım sınırlamaların getirilmiş olması, hukuka uygun olarak ceza infaz kurumunda tutulmanın kaçınılmaz ve doğal bir sonucudur. Bu bağlamda idarenin tutuklu ve hükümlülerin özel ve aile hayatına müdahale konusunda takdir yetkisinin daha geniş olduğu gözetilmelidir. Burada mühim olan ceza infaz kurumunun güvenliğinin sağlanması amacı ile hükümlünün özel ve aile hayatına saygı gösterilmesi hakkı arasında adil bir dengenin sağlanmış olmasıdır (Mehmet Koray Eryaşa, B. No: 2013/6693, 16/4/2015, § 89; Ahmet Çilgin, B. No: 2014/18849, 11/1/2017, § 32). Başvuru konusu olay bakımından müdahalenin demokratik toplum düzeninin gereklerine uygun olup olmadığı incelenirken yargı mercilerinin kararlarında ortaya konulan gerekçeler değerlendirilmeli, müdahaleyi doğuran gerekçelerin inandırıcı bir şekilde ortaya konulup konulmadığına ve müdahalenin ölçülülük ilkesine uygun olup olmadığına bakılmalıdır (Beşir Doğan, B. No: 2013/2335, 15/12/2015, § 44; Emre Sönmez, B. No: 2019/890, 13/1/2022, §§ 44, 45).

18. Somut olayda başvurucunun başka bir hükümlü ile kavga ettiğinin tutanak ile belirlenmesi üzerine Ceza İnfaz Kurumunca disiplin yaptırımı uygulanmıştır. Başvurucu, olay sırasında koğuşun dışında oturmakta olduğunu, kamera kayıtlarının incelenmesi hâlinde kavga etmediğinin açıkça görülebileceğini ayrıca adli muayene raporuna göre vücudunda darp ve cebir izine rastlanmadığının tespit edildiğini ileri sürmüştür.

19. Başvuruya konu süreçte verilen kararlar değerlendirildiğinde, başvurucunun itirazlarına ilişkin olarak müdahalenin haklılığını gösterecek şekilde ikna edici gerekçeler ortaya konulması gerekirken idari ve yargısal merciler tarafından bu yükümlülüğün yerine getirildiğini söylemek güçtür. Nitekim yargı mercilerince, başvurucunun olayın hemen ardından kamera kayıtlarının incelenmesini talep etmesine rağmen bu kayıtların hangi sebeple temin edilemediğine ilişkin ayrıntılı bir inceleme yapılmadığı gibi adli muayene raporu kapsamında da değerlendirme yapılmadan yalnızca Ceza İnfaz Kurumu görevlilerince düzenlenen tutanağa itibar edildiği görülmüştür.

20. Sonuç olarak yargı mercilerince başvurucunun esasa etkili olabileceği değerlendirilen iddia ve itirazlarının ilgili ve yeterli gerekçe ile karşılanmadığı ve dolayısıyla Ceza İnfaz Kurumunun güvenliğinin sağlanması amacı ile hükümlünün özel ve aile hayatına saygı gösterilmesi hakkı arasında adil bir dengenin sağlanmadığı görüldüğünden özel hayata ve aile hayatına saygı hakkı bakımından kamu makamlarının demokratik toplum düzeninin gereklerine uygun şekilde hareket etmedikleri kanaatine varılmıştır.

21. Açıklanan gerekçelerle özel hayata ve aile hayatına saygı hakkının ihlal edildiğine karar verilmesi gerekir.

B. Makul Sürede Yargılanma Hakkının İhlal Edildiği İddiası Yönünden

22. Başvurucu makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiğini öne sürmüştür.

23. Anayasa Mahkemesi, olay ve olguları somut başvuru ile benzer nitelikte olan Veysi Ado ([GK] B. No: 2022/100837, 27/4/2023) kararında uygulanacak anayasal ilkeleri belirlemiştir. Bu çerçevede Anayasa Mahkemesi 9/1/2013 tarihli ve 6384 sayılı Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine Yapılmış Bazı Başvuruların Tazminat Ödenmek Suretiyle Çözümüne Dair Kanun'un geçici 2. maddesinde 28/3/2023 tarihli ve 7445 sayılı Kanun'un 40. maddesi ile yapılan değişikliğe göre 9/3/2023 tarihi (bu tarih dâhil) itibarıyla derdest olan, yargılamaların makul sürede sonuçlandırılmadığı iddialarıyla yapılan başvurulara ilişkin olarak Tazminat Komisyonuna başvuru yolu tüketilmeden yapılan başvurunun incelenmesinin bireysel başvurunun ikincil niteliği ile bağdaşmayacağı neticesine varmıştır. Somut başvuruda da anılan kararda açıklanan ilkelerden ve ulaşılan sonuçtan ayrılmayı gerektiren bir durum bulunmamaktadır.

24. Açıklanan gerekçelerle başvurunun bu kısmının diğer kabul edilebilirlik koşulları yönünden incelenmeksizin başvuru yollarının tüketilmemesi nedeniyle kabul edilemez olduğuna karar verilmesi gerekir.

C. Diğer İhlal İddiaları Yönünden

25. Başvurucu; Cumhuriyet savcısı görüşünün kendilerine tebliğ edilmemesi ve etkili soruşturma yürütülmemesi nedeniyle silahların eşitliği ilkesinin, şüpheden sanık yararlanır ilkesinin, maddi ve manevi varlığın korunması ve geliştirilmesi hakkının, kişi hürriyeti ve güvenliği hakkının ihlal edildiğini iddia etmiştir.

26. Somut olayda özel hayata ve aile hayatına saygı hakkının ihlal edildiğine ilişkin yapılan değerlendirmeler de gözönünde bulundurulduğunda başvurucunun diğer şikâyetleri hakkında kabul edilebilirlik ve esas yönünden ayrıca bir inceleme yapılmasına gerek olmadığına karar verilmesi gerekir.

III. GİDERİM

27. Başvurucu; ihlalin tespitine, ihlalin ortadan kaldırılmasına ve 35.000 TL manevi tazminata hükmedilmesini talep etmiştir.

28. Başvuruda tespit edilen hak ihlalinin sonuçlarının ortadan kaldırılması için yeniden yargılama yapılmasında hukuki yarar bulunmaktadır. Bu kapsamda kararın gönderildiği yargı mercilerince yapılması gereken iş, yeniden yargılama işlemlerini başlatmak ve Anayasa Mahkemesini ihlal sonucuna ulaştıran nedenleri gideren, ihlal kararında belirtilen ilkelere uygun yeni bir karar vermektir (30/3/2011 tarihli ve 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun'un 50. maddesinin (2) numaralı fıkrasında düzenlenen bireysel başvuruya özgü yeniden yargılama kurumunun özelliklerine ilişkin kapsamlı açıklamalar için bkz. Mehmet Doğan [GK], B. No: 2014/8875, 7/6/2018, §§ 54-60; Aligül Alkaya ve diğerleri (2), B. No: 2016/12506, 7/11/2019, §§ 53-60, 66; Kadri Enis Berberoğlu (3) [GK], B. No: 2020/32949, 21/1/2021, §§ 93-100).

29. Özel hayata ve aile hayatına saygı hakkının ihlalinin bütün sonuçlarıyla ortadan kaldırılabilmesi için ayrıca manevi zararları karşılığında başvurucuya net 30.000 TL manevi tazminat ödenmesine karar verilmesi gerekir.

IV. HÜKÜM

Açıklanan gerekçelerle;

A. Adli yardım talebinin KABULÜNE

B. Kamuya açık belgelerde başvurucunun kimliğinin gizli tutulması talebinin KABULÜNE,

C. 1. Özel hayata ve aile hayatına saygı hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddianın KABUL EDİLEBİLİR OLDUĞUNA,

2. Makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddianınbaşvuru yollarının tüketilmemesi nedeniyle KABUL EDİLEMEZ OLDUĞUNA,

D. Anayasa’nın 20. maddesinde güvence altına alınan özel hayata ve aile hayatına saygı hakkının İHLAL EDİLDİĞİNE,

E. Diğer ihlal iddiaların İNCELENMESİNE GEREK OLMADIĞINA,

F. Kararın bir örneğinin özel hayata ve aile hayatına saygı hakkının ihlalinin sonuçlarının ortadan kaldırılması için yeniden yargılama yapılmak üzere Nazilli İnfaz Hâkimliğine (E. 2019/1342, K.2019/1675) GÖNDERİLMESİNE,

G. Başvurucuya net 30.000 TL manevi tazminat ÖDENMESİNE, tazminata ilişkin diğer taleplerin REDDİNE,

H. 30.000 TL vekâlet ücretinden oluşan yargılama giderinin başvurucuya ÖDENMESİNE,

İ. Ödemelerin kararın tebliğini takiben başvurucunun Hazine ve Maliye Bakanlığına başvuru tarihinden itibaren dört ay içinde yapılmasına, ödemede gecikme olması hâlinde bu sürenin sona erdiği tarihten ödeme tarihine kadar geçen süre için yasal FAİZ UYGULANMASINA,

J. Kararın bir örneğinin Adalet Bakanlığına GÖNDERİLMESİNE 30/10/2024 tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.

I. KARAR KİMLİK BİLGİLERİ

Kararı Veren Birim İkinci Bölüm
Karar Türü (Başvuru Sonucu) Esas (İhlal)
Künye
(E.D. [2.B.], B. No: 2020/5155, 30/10/2024, § …)
   
Başvuru Adı E.D.
Başvuru No 2020/5155
Başvuru Tarihi 7/2/2020
Karar Tarihi 30/10/2024

II. BAŞVURU KONUSU


Başvuru, mahpus hakkında disiplin cezası verilmesi nedeniyle özel hayata ve aile hayatına saygı hakkı ile makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiği iddialarına ilişkindir.

III. İNCELEME SONUÇLARI


Hak Müdahale İddiası Sonuç Giderim
Adil yargılanma hakkı (Suç İsnadı) Makul sürede yargılanma hakkı (ceza) Başvuru Yollarının Tüketilmemesi
Silahların eşitliği ilkesi / çelişmeli yargılama ilkesi (ceza) İncelenmesine Yer Olmadığı
Masumiyet karinesi (Ceza) İncelenmesine Yer Olmadığı
Maddi ve manevi varlığın korunması hakkı Fiziksel ve ruhsal bütünlük (şiddet, kazalar vs) İncelenmesine Yer Olmadığı
Kişi özgürlüğü ve güvenliği hakkı Tutukluluk (suç süphesi ve tutuklama nedeni) İncelenmesine Yer Olmadığı
Özel hayatın ve aile hayatının korunması hakkı Ceza infaz kurumu uygulamaları İhlal Yeniden yargılama
İhlal Manevi tazminat
  • pdf
  • udf
  • word
  • whatsapp
  • yazdir
T.C. Anayasa Mahkemesi