logo
Bireysel Başvuru Kararları Kullanıcı Kılavuzu English

(Eren Özdemir [1.B.], B. No: 2020/562, 2/4/2024, § …)
Kararlar Bilgi Bankasında yayınlanan karar metni
editöryal düzeltmelere tabi tutulmuş olabilir.
   


 

 

 

 

TÜRKİYE CUMHURİYETİ

ANAYASA MAHKEMESİ

 

 

BİRİNCİ BÖLÜM

 

KARAR

 

EREN ÖZDEMİR BAŞVURUSU

(Başvuru Numarası: 2020/562)

 

Karar Tarihi: 2/4/2024

 

BİRİNCİ BÖLÜM

 

KARAR

 

 

 

Başkan

:

Hasan Tahsin GÖKCAN

Üyeler

:

Recai AKYEL

 

 

Yusuf Şevki HAKYEMEZ

 

 

İrfan FİDAN

 

 

Yılmaz AKÇİL

Raportör

:

Hasan SARAÇ

Başvurucu

:

Eren ÖZDEMİR

 

I. BAŞVURUNUN ÖZETİ

1. Başvuru, ceza infaz kurumunda bulunan başvurucunun Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) nezdinde bireysel başvuru yapmak için hazırlamış olduğu form ve eklerine sakıncalı olduğu gerekçesiyle ceza infaz kurumu tarafından el konulması nedeniyle haberleşme hürriyetinin ihlal edildiği iddiasına ilişkindir.

2. Başvurucu Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması (FETÖ/PDY) silahlı terör örgütüne üye olma suçundan tutuklanmış ve Eskişehir H Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumuna konulmuş; 19/8/2019 tarihinde de Ordu E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumuna (İnfaz Kurumu) nakledilmiştir.

3. Başvurucunun, aralarında AİHM'e gönderilmek üzere düzenlediği başvuru formunun da bulunduğu eşyası Eskişehir H Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu tarafından, nakledildiği Ceza İnfaz Kurumuna kargo yolu ile gönderilmiştir.

4. İnfaz Kurumu Mektup Okuma Komisyonu tarafından sakıncalı olduğu değerlendirilen AİHM başvuru evrakı, Ceza İnfaz Kurumu Disiplin Kurulunca da (Disiplin Kurulu) incelenmiştir. Disiplin Kurulu kararının ilgili kısmı şöyledir:

''..kargodan gelen Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi Başvuru Formu evraklarının içeriği incelendiğinde Devletin kurumlarını aşağılayıcı ve küçük düşürücü ithamlarda bulunduğu, görevlileri hedef gösteren, kişi ve kuruluşları paniğe yöneltecek yalan ve yanlış bilgiler bulunduğu, kişi ve kuruluşlara hakaret içeren sözler yazılmış olduğu tespit edildiğinden dolayı (5275 Sayılı kanun 68. maddesinin 3. Fıkrasına göre (Kurum asayişini ve güvenliğini tehlikeye düşüren, Görevlileri hedef gösteren, Terör ve Diğer çıkar amaçlı suç örgütleri mensuplarının haberleşmelerine neden olan kişi veya kuruluşları paniğe yöneltecek yalan ve yanlış bilgileri, tehdit ve hakaret içeren mektup, faks,telgraf hükümlüye verilemez, hükümlü tarafından yazılmış ise gönderilemez) ibaresi göz önüne alınarak mektubun gönderilmesininuygun olmadığı TAMAMINA EL KONULMASINA..,''

5. Başvurucu, Disiplin Kurulunun bu kararına karşı Ordu İnfaz Hâkimliğine (İnfaz Hâkimliği) itirazda bulunmuş ve el koyma kararının kaldırılmasını talep etmiştir. İnfaz Hâkimliği, Disiplin Kurulu kararının usul ve yasaya uygun olduğunu belirterek 1/10/2019 tarihinde itirazın reddine karar vermiştir.

6. Başvurucu, İnfaz Hâkimliğinin anılan kararına karşı Ordu 1. Ağır Ceza Mahkemesine (Ağır Ceza Mahkemesi) itirazda bulunmuştur. Ağır Ceza Mahkemesi 20/11/2019 tarihli kararıyla, İnfaz Hâkimliği kararında usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığını belirterek itirazı kesin olarak reddetmiştir.

7. Başvurucu, Ağır Ceza Mahkemesi kararının 26/11/2019 tarihinde kendisine tebliğ edilmesi üzerine 26/12/2019 tarihinde bireysel başvuruda bulunmuştur.

8. Komisyonca adli yardım talebi kabul edilmiş, başvurunun kabul edilebilirlik incelemesinin Bölüm tarafından yapılmasına karar verilmiştir.

II. DEĞERLENDİRME

9. Başvurucu, AİHM'e göndermek üzere hazırladığı başvuru formuna el konulması nedeniyle hak arama hürriyetinin, eşitlik ilkesinin ve ayrımcılık yasağının ihlal edildiğini ileri sürmüştür.

10. Adalet Bakanlığı (Bakanlık) görüş yazısında, konuya ilişkin olarak süreci özetledikten sonra, AİHM ile Anayasa Mahkemesi kararlarına atfen başvurucunun öncelikle somut bir hakla bağlantı kurmaksızın bireysel başvuruda bulunduğunu, başvurucuya yönelik olarak AİHM başvurularında genel bir kısıtlama söz konusu olmadığını, başvurucunun olaydan sonra yapmış olduğu bir başvuruya ilişkin süre aşımı nedeniyle AİHM tarafından verilmiş bir kabul edilemezlik kararının da bulunmadığını açıklamıştır.

11. Bakanlık görüşüne ek olarak gönderilen Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü yazısında ise ilgili mevzuat ile ulusal ve uluslararası raporlara yer verildikten sonra ''Eskişehir H Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu tarafından, Ordu E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu hükümlüsü Eren ÖZDEMİR adına gönderilen ... kargodan gelen Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi Başvuru Formu evraklarının içeriğinin kurum idaresince incelendiğinin, inceleme sonucu Kurum Disiplin Kurulunca söz konusu başvuru evraklarının tamamına el konulduğunun ve ilgili yere iletilmediğinin anlaşılması üzerine Genel Müdürlüğümüzün yukarıda belirtilen ... yazıları uyarınca işlem yapılması hususunda gerekli hassasiyetin gösterilmesi, personelin bu konuda uyarılması, uymayanlara gerekli adlî ve idarî soruşturmasının başlatılması konusunda ... yazımız ile Ordu Cumhuriyet Başsavcılığına bir defa daha gerekli bilgilendirme yapılmıştır'' şeklinde açıklamada bulunulduğu görülmüştür.

12. Başvurucu Bakanlık görüşüne karşı bireysel başvuru formunda ileri sürdüğü hususları tekrarlamıştır.

13. Anayasa Mahkemesi, olayların başvurucu tarafından yapılan hukuki nitelendirmesi ile bağlı olmayıp, olay ve olguların hukuki tavsifini kendisi takdir eder (Tahir Canan, B. No: 2012/969, 18/9/2013, § 16). Başvurucunun iddialarının özünü AİHM'e göndermek üzere hazırladığı başvuru formunun ve eklerinin sakıncalı görülerek alıkonulması, kendisine teslim edilmemesi oluşturmaktadır. Bu nedenle başvurucunun söz konusu başvuru evrakını AİHM'e göndermesinin engellenmesine yönelik tüm şikâyetlerinin haberleşme hürriyeti kapsamında incelenmesi gerekmektedir.

14. Açıkça dayanaktan yoksun olmadığı ve kabul edilemezliğine karar verilmesini gerektirecek başka bir neden de bulunmadığı anlaşılan başvuruda haberleşme hürriyetinin ihlal edildiğine ilişkin iddianın kabul edilebilir olduğuna karar verilmesi gerekir.

15. Tutuklu ve hükümlülerin mektuplarının denetlenmesi ve alıkonulması suretiyle haberleşme hürriyetine yapılan müdahalelerin kanuniliği, meşru amacı, demokratik toplum düzeninin gereklerine uygunluğu ve ölçülülüğünün denetiminde gözetilmesi gereken genel ilkeler Anayasa Mahkemesince birçok kararda ayrıntılı olarak açıklanmıştır (bkz. Ahmet Temiz, B. No: 2013/1822, 20/5/2015, §§ 37-68; Muhittin Pirinççioğlu (3), B. No: 2017/34566, 10/3/2020, §§ 44-57; Cihat Ayik ve Hacı Ali Baştürk, B. No: 2017/31506, 10/3/2020, §§ 44-57).

16. Somut olayda başvurucunun AİHM'e gönderilmek üzere hazırladığı bireysel başvuru formunun ve eklerinin alıkonulması nedeniyle başvurucunun haberleşme hürriyetine yapılan müdahalenin kanuni dayanağının ve meşru amacının bulunduğu konusunda herhangi bir tereddüt bulunmamaktadır (ayrıntılı açıklama için bkz. Ahmet Temiz, §§ 46, 55; Muhittin Pirinççioğlu (3), §§ 45, 47).

17. Anayasa Mahkemesi benzer mahiyetteki iddiaları incelediği Ali Çığır (2) (B. No: 2017/39610, 9/6/2020) başvurusunda özetle Türkiye'nin Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'ne (Sözleşme) taraf olup AİHM'e bireysel başvuru hakkı ile birlikte AİHM'in zorunlu yargı yetkisini kabul ettiğine dikkat çekilmiş, buna göre kişilerin kamu makamlarının herhangi bir baskısına maruz kalmadan AİHM ile serbest bir şekilde AİHM'e bireysel başvuru yapmaları ve AİHM ile iletişimde bulunabilmelerinin Türkiye'nin Sözleşme'ye taraf olmakla üstlendiği bir yükümlülük olduğu ifade edilmiştir. Kararda ayrıca, başvuruya konu İnfaz Hâkimliği ve Ağır Ceza Mahkemesi kararlarının gerekçelerine bakıldığında sadece Disiplin Kurulu kararının usul ve yasaya uygun olduğunun belirtildiği, başkaca hiç bir irdeleme ve gerekçeye yer verilmediği, derece mahkemelerince başvurucunun AİHM'e göndermek istediği belgelere yönelik bir değerlendirme ve içerik incelemesinin yapılmadığı belirtilmiş; bu kapsamda başvuruya konu belgelere yönelik müdahalede kabul edilebilir, makul gerekliliklerin somut verilere dayanılarak ortaya konulmadığı, dolayısıyla başvurucu tarafından AİHM'e gönderilmek istenen belgelerin alıkonulması suretiyle haberleşme hürriyetine yapılan müdahalenin amaçlanan hedefler açısından orantısız olup demokratik toplum gereklerine uygun olmadığı ifade edilmiştir (Ali Çığır (2), §§ 41,42).

18. Tüm bu açıklamalar çerçevesinde somut olayda başvurucunun AİHM'e bireysel başvuru yapmak üzere hazırladığı form ve eklerine elkonulması şeklindeki müdahalenin Anayasa'nın 22. maddesi anlamında İnfaz Kurumu ve İnfaz Hâkimliği kararlarının ilgili ve yeterli bir gerekçe içermediği görülmektedir. Dolayısıyla başvurucunun haberleşme hürriyetine yapılan müdahalenin demokratik toplum düzeninin gereklerine uygun ve ölçülü olmadığı sonucuna varılmıştır.

19. Açıklanan gerekçelerle Anayasa'nın 22. maddesinde güvence altına alınan haberleşme hürriyetinin ihlal edildiğine karar verilmesi gerekir.

III. GİDERİM

20. Başvurucu; ihlalin tespiti ile 60.000 TL manevi tazminat talebinde bulunmuştur.

21. Başvuruda tespit edilen hak ihlalinin sonuçlarının ortadan kaldırılması için yeniden yargılama yapılmasında hukuki yarar bulunmaktadır. Bu kapsamda kararın gönderildiği yargı mercilerince yapılması gereken iş yeniden yargılama işlemlerini başlatmak ve Anayasa Mahkemesini ihlal sonucuna ulaştıran nedenleri gideren, ihlal kararında belirtilen ilkelere uygun yeni bir karar vermektir (Mehmet Doğan [GK], B. No: 2014/8875, 7/6/2018, §§ 54-60; Aligül Alkaya ve diğerleri (2), B. No: 2016/12506, 7/11/2019, §§ 53-60, 66; Kadri Enis Berberoğlu (3) [GK], B. No: 2020/32949, 21/1/2021, §§ 93-100).

22. Eski hâle getirme kuralı çerçevesinde ihlalin sonuçlarının bütünüyle ortadan kaldırılabilmesi için başvurucuya manevi zararları karşılığında net 30.000 TL manevi tazminat ödenmesine karar verilmesi gerekir.

IV. HÜKÜM

Açıklanan gerekçelerle;

A. Haberleşme hürriyetinin ihlal edildiğine ilişkin iddianın KABUL EDİLEBİLİR OLDUĞUNA,

B. Anayasa’nın 22. maddesinde güvence altına alınan haberleşme hürriyetinin İHLAL EDİLDİĞİNE,

C. Kararın bir örneğinin haberleşme hürriyetinin ihlalinin sonuçlarının ortadan kaldırılması için yeniden yargılama yapılmak üzere Ordu İnfaz Hâkimliğine (E.2019/982, K.2019/984) GÖNDERİLMESİNE,

D. Başvurucuya net 30.000 TL manevi tazminat ÖDENMESİNE, tazminata ilişkin diğer taleplerin REDDİNE,

E. Ödemenin kararın tebliğini takiben başvurucunun Hazine ve Maliye Bakanlığına başvuru tarihinden itibaren dört ay içinde yapılmasına, ödemede gecikme olması hâlinde bu sürenin sona erdiği tarihten ödeme tarihine kadar geçen süre için yasal FAİZ UYGULANMASINA,

F. Kararın bir örneğinin Adalet Bakanlığına GÖNDERİLMESİNE 2/4/2024 tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.

I. KARAR KİMLİK BİLGİLERİ

Kararı Veren Birim Birinci Bölüm
Karar Türü (Başvuru Sonucu) Esas (İhlal)
Künye
(Eren Özdemir [1.B.], B. No: 2020/562, 2/4/2024, § …)
   
Başvuru Adı EREN ÖZDEMİR
Başvuru No 2020/562
Başvuru Tarihi 26/12/2019
Karar Tarihi 2/4/2024

II. BAŞVURU KONUSU


Başvuru, ceza infaz kurumunda bulunan başvurucunun Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) nezdinde bireysel başvuru yapmak için hazırlamış olduğu form ve eklerine sakıncalı olduğu gerekçesiyle ceza infaz kurumu tarafından el konulması nedeniyle haberleşme hürriyetinin ihlal edildiği iddiasına ilişkindir.

III. İNCELEME SONUÇLARI


Hak Müdahale İddiası Sonuç Giderim
Özel hayatın ve aile hayatının korunması hakkı Haberleşme-Sakıncalı mektup İhlal Manevi tazminat, Yeniden yargılama
  • pdf
  • udf
  • word
  • whatsapp
  • yazdir
T.C. Anayasa Mahkemesi