TÜRKİYE CUMHURİYETİ
ANAYASA MAHKEMESİ
BİRİNCİ BÖLÜM
KARAR
MEHMET ALİ BİNGÖL BAŞVURUSU
(Başvuru Numarası: 2020/1390)
Karar Tarihi: 2/4/2024
Başkan
:
Hasan Tahsin GÖKCAN
Üyeler
Recai AKYEL
Yusuf Şevki HAKYEMEZ
İrfan FİDAN
Yılmaz AKÇİL
Raportör
Ayşe Didem ÖZDEMİR AKCA
Başvurucu
Mehmet Ali BİNGÖL
Vekili
Av. Mahmut KAÇAN
I. BAŞVURUNUN ÖZETİ
1. Başvuru, kolluk görevlilerinin fiziksel şiddetine maruz kalınması ve olay yönünden etkili bir ceza soruşturması yürütülmemesi nedeniyle kötü muamele yasağının ihlal edildiği iddiasına ilişkindir.
2. Başvuru formu ve ekleri ile Ulusal Yargı Ağı Bilişim Sistemi (UYAP) aracılığıyla erişilen bilgi ve belgeler doğrultusunda ilgili olaylar özetle şöyledir:
3. Başvurucu 17/9/2013 tarihinde İran uyruklu T.A. ile birlikte yakalanmış olup iki ayrı sağlık kuruluşunda yapılan tedavisinden sonra götürüldüğü Çaldıran İlçe Jandarma Komutanlığında kaçakçılık yaptığı suçlamasıyla ifadesinin alınmasını takiben 19/9/2013 tarihinde serbest bırakılmıştır.
4. Anlatımına göre 17/9/2013 tarihinde saat gece 3.00 sıralarında Çaldıran ilçesi Soğuksu köyünde bulunan evinde uyuduğu sırada dışarıdan gelen bağırışmalar üzerine dışarı çıkan başvurucu; sesin geldiği yöne gitmiş, yolun karşısına geçtiğinde üniformalı bir asker sopayla başına vurmuştur. Başvurucu aldığı darbeyle bayılmış, kendine geldiğinde askerlerin kendisini falakaya yatırdıklarını, ayaklarına tahta kalaslarla vurduklarını farketmiştir. Başvurucuya fiziksel şiddet uygulayan askerler, başvurucuyu askerî bir araçla Ortatepe Hudut Karakoluna götürerek burada bekletmiştir. Bu sırada başvurucunun yanına sonradan İran uyruklu olduğunu öğrendiği bir kişi getirilmiştir. Başvurucu, kötü muameleye ve hakarete uğramış, karakolda kan kaybettiği hâlde ailesini aramak ve ambulans çağırmak için telefonunu kullanmasına izin verilmemiştir. Olaydan 6 saat sonra başvurucu askerî bir aracın arkasına konularak Çaldıran Devlet Hastanesine götürülmüş ve buradan da Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Dursun Odabaşı Tıp Merkezine sevk edilmiştir.
5. Altıncı Hudut Alay Komutanlığı Birinci Hudut Bölük Komutanlığının (Bölük Komutanlığı) 17/9/2013 tarihli Termal Kamera Tespit Tutanağı, İz Takip Tutanağı, Yakalama Tutanağı ile Olay Yeri Tespit ve Görgü Tutanağı'nda termal kamera ile yapılan gözetleme faaliyeti sırasında hududa 100 metre mesafede Türkiye Cumhuriyeti topraklarına ilerleyen 3 atlıdan oluşan bir grup tespit edildiği, devriye timine bilgi verildiği, devriyenin dur ihtarına uymayan gruba hududa 300 metre, Soğuksu Hudut Karakoluna ise 2400 metre mesafede müdahale edildiği; 1235 tablet çeşitli türde ilaç, 100 karton sigara, iki binek hayvanı ile Türk vatandaşı olduğunu beyan eden bir kişi ile birlikte İran İslam Cumhuriyeti vatandaşı olan bir kişinin yakalandığı, grubun diğer kısmının İran'a kaçtığı belirtilmiştir. Termal Kamera Tespit Tutanağı'nda olay tarihi 17/9/2013 ve olay saati 3.45 olarak belirtilmiştir.
6. Bölük Komutanlığınca düzenlenen 17/9/2013 tarihli Üst Arama Tutanağı'nda yakalanan başvurucunun üzerinden iki adet cep telefonu ve tel kesme aleti, T.A.nın üzerinden ise bir adet cep telefonu çıktığı tespit edilmiştir.
7. Bölük Komutanlığınca düzenlenen bila tarihli tutanakta, 17/9/2013 tarihinde saat 3.45 sıralarında gözetleme faaliyeti sırasında üç kişilik atlı grubun tespiti üzerine devriyeye haber verildiği, dur ihtarına uymayan gruba müdahale edildiği, arazi yapısının engebeli olmasının etkisiyle kaçan başvurucu ve T.A.nın attan düşerek yaralandığı, yakalanan kişilerin hastanede ilk tedavisi yapıldıktan sonra İlçe Jandarma Komutanlığına teslim edildiği belirtilmiştir.
8. Çaldıran Devlet Hastanesince 17/9/2013 tarihinde saat 4.09 (40. saniye) itibarıyla düzenlenen 39711 protokol numaralı raporlarda düşerek yaralandığı belirtilen başvurucunun “sol oksipital bölgesinde 10 cm'lik kesi, sol ayak bileğinde 3x1 cm ekimoz, sol dirsek dorsal yüzde 3x2 cm dermaabrazyon bulunduğu, hayati tehlikesinin mevcut olduğu, ileri tetkik ve tedavi [okunamadı], basit tıbbi müdahale ile giderilemeyeceği” tespiti yapılmıştır.
9. Başvurucu kolluk tarafından kaçakçılık suçu isnadıyla şüpheli sıfatıyla alınan 17/9/2023 tarihli ifadesinde olay günü saat 3.00 sıralarında dışarıdan gelen sesler üzerine evinden çıktığını, ne olduğunu anlamadan bir askerin kazma sapı ile kafasına vurduğunu, askerlerin ambulans çağırmasına engel olduğunu, önce Ortatepe Karakoluna oradan da hastaneye götürüldüğünü, kendisini yaralayan askerlerden şikâyetçi olduğunu belirtmiştir.
10. Başvurucuyla birlikte yakalanan T.A., kolluk tarafından kaçakçılık suçu isnadıyla şüpheli sıfatıyla alınan 17/9/2023 tarihli ifadesinde olay günü saat 3.00 sıralarında İran sınırından kaçak motorin getirmek üzere Türkiye'ye geçtiğini, askerlerin kendisini fark etmesi üzerine kaçmaya başladığını, bu sırada atından düştüğünü ve yüklü atların da üzerine devrildiğini, askerler tarafından yakalanarak sopayla dövüldüğünü, bir at üzerinde motorin, diğer üç at üzerinde sigara bulunduğunu, kendisini yaralayan askerlerden şikâyetçi olduğunu belirtmiştir.
11. Başvurucu 27/9/2013 tarihinde Çaldıran Cumhuriyet Başsavcılığına (Başsavcılık) sunduğu dilekçe ile olay günü saat 4.30-5.00 sıralarında evinin karşısına geçtiğinde bir askerin kafasına kalın bir tahta ile vurduğunu, yere düşünce bayıldığını, götürüldüğü karakolda gözlerini açtığında ayaklarına tahtalarla vurulduğunu gördüğünü, ayaklarının hâlen yaralı olduğunu, kafasına çelik dikiş atıldığını, karakolda kötü muamele ve hakarete maruz kaldığını belirterek karakolda görevli askerler hakkında şikâyetçi olmuştur.
12. Başsavcılık tarafından 27/9/2013 tarihinde şüpheli sıfatıyla ifadesi alınan başvurucu, olay günü 5.00 sıralarında evinin önündeki bağırışmalar üzerine dışarı çıktığında bir askerin kazma sapı ile başına vurduğunu, önce karakola sonra hiçbir müdahalede bulunmadan hastaneye götürüldüğünü, kendisini yaralayan ve yardım etmeyen askerlerden şikâyetçi olduğunu belirtmiştir.
13. Yürütülen soruşturma kapsamında 27/9/2013 tarihinde Başsavcılık tarafından beyanları alınan tanıklar A.D. ve M.Ş.G. ifadelerinde saat 5.00'te patos işiyle uğraştıkları sırada 150 metre ileride yaşanan olayı görmediklerini ancak uzaktan başvurucu olduğunu tahmin ettikleri kişinin acılar içinde çıkarttığı inleme seslerini duyduklarını belirtmiştir.
14. Başsavcılık tarafından 19/12/2013 tarihinde başvurucuya yönelik kasten yaralama suçundan yürütülen soruşturmanın başvurucu hakkında kaçakçılık suçundan yürütülen soruşturmadan ayrılarak yeni bir soruşturma sırasına kaydına karar verilmiştir. Şüpheli askerler hakkında kasten yaralama suçundan yürütülen bu soruşturmada 19/12/2013 tarihinde Van Askerî Savcılığının görevli olduğu belirtilerek görevsizlik kararı verilmiştir.
15. Van Askerî Savcılığınca şüpheli ve tanıkların ifadelerinin alınmasına yönelik işlemler yapılmış olup askerî yargının 2017 yılında kaldırılmasından sonra soruşturma işlemlerine Başsavcılık tarafından devam edilmiştir.
16. Başvurucu, Başsavcılık tarafından 15/2/2018 tarihinde alınan ifadesinde olay günü dışarı çıktığında kaçakçılık yapan kişileri yakalamak için pusu kuran askerlerin üzerine çullandığını, içlerinden birinin elindeki sopa ile kafasına vurduğunu, askerî araç ile kendisini hastaneye götürdüklerini, buradan da Van'daki hastaneye sevk edildiğini belirtmiştir.
17. Başsavcılık tarafından kati rapor hazırlanması için Van Yüzüncü Yıl Üniversitesine yazılan yazı üzerine 15/3/2018 tarihinde başvurucu hakkında “yaralanmanın kişinin vücuduna acı verecek ve sağlığını bozacak nitelikte ve basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek ölçüde hafif derecede olduğu, kişinin yaşamını tehlikeye sokacak nitelikte olmadığı, yüzünde sabit iz ve daimi değişikliğe sebep olacak nitelikte lezyon tanımlanmadığı, kemik kırığına sebep olmadığı” tespitlerini içeren rapor düzenlenmiştir.
18. Başsavcılık tarafından şüpheli askerler hakkında başvurucuya yönelik yaralama suçundan yürütülen soruşturmada 23/6/2019 tarihinde “başvurucunun beyanlarının kolluk tutanakları ile uyumsuz olduğu, ifadelerin kendi içinde çelişkili olduğu, olay saati bilgisinin beyanlarda farklılık gösterdiği, başvurucunun düşerek yaralandığının değerlendirildiği, kamu davası açmayı haklı gösterecek yeterli şüphe bulunmadığı” gerekçesi açıklanarak kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmiştir.
19. Başvurucu, karara soruşturmanın altı yılda neticelendirildiğini, beyanlarının olaydan beş yıl sonra alındığını, delillerin zamanında toplanmadığını, Çaldıran Devlet Hastanesinin 39711 protokol numaralı raporunda maruz kaldığı kötü muamelenin ve hayati tehlikesinin bulunduğunun tespit edildiğini, rapor saatinin olaydan altı saat sonra hastaneye getirildiğini gösterdiğini, tedavi evrakının istenmediğini, tıbbi raporların usulüne uygun olarak doldurulmadığını belirterek itiraz etmiştir. Erciş Sulh Ceza Hâkimliğince 25/11/2019 tarihinde itiraza konu kararda usul ve yasaya aykırı yön bulunmadığı belirtilerek itirazın reddine karar verilmiştir.
20. Başvurucu, nihai kararı 3/12/2019 tarihinde öğrendikten sonra 30/12/2019 tarihinde bireysel başvuruda bulunmuştur.
21. Başvurucu ve T.A. hakkında kaçakçılık suçundan yapılan soruşturma neticesinde cezalandırılmaları talebiyle Çaldıran Asliye Ceza Mahkemesinde açılan kamu davasında T.A. yönünden savunmasının ve açık kimlik bilgilerinin tespit edilememesi nedeniyle ayırma kararı ile sonrasında dosya kapsamında sanığın kimliğine ilişkin herhangi bir bilgi ve belge bulunmadığı gerekçesiyle karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir. Başvurucunun, hakkında yapılan yargılama neticesinde 28/3/2023 tarihinde kaçakçılık suçundan 10 ay hapis ve 40 TL adli para cezası ile cezası ile cezalandırılmasına, cezanın ertelenmesine ve 1 yıl 3 ay süreyle denetim altında tutulmasına karar verilmiştir. Mahkûmiyet hükmü henüz kesinleşmemiştir.
22. Başvurucu, başvuru formunun “Başvuruya Konu Olaylar ve Başvuru Yollarının Tüketilmesine İlişkin Aşamaların Tarih Sırasına Göre Açıklanması” başlıklı IV-A bölümünde Çaldıran Devlet Hastanesinden Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Dursun Odabaşı Tıp Merkezine sevk edildiğini ifade etmiştir. Başvurucu başvuru formunun “Bireysel başvuru kapsamındaki haklardan hangisinin hangi nedenle ihlal edildiği ve buna ilişkin gerekçeler ve delillere ait özlü açıklamalar” başlıklı IV-C bölümünde ise Çaldıran Devlet Hastanesinin 17/9/2013 tarihli 39711 protokol numaralı Genel Adli Muayene raporunda darp ve cebir izi tespit edilerek Erciş Devlet Hastanesine sevkinin uygun görüldüğünü, bu raporda hastaneye giriş saatinin 9.40 olduğunu belirtmiştir.
23. Başvurucu, bireysel başvuru formu ekinde Çaldıran Devlet Hastanesinin raporlarını eklemiş ancak tedavi gördüğünü belirttiği Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Tıp Fakültesince düzenlenen herhangi bir belge sunmamıştır. Yine başvuru formu ekinde T.A. isimli İran uyruklu kişiye ait Çaldıran Devlet Hastanesinden Erciş Devlet Hastanesine ambulans ile sevke ilişkin hasta sevk formu ile belirtilen kişinin aynı tarihli Erciş Devlet Hastanesince düzenlenen 62945 protokol numaralı raporlarını sunmuştur. Başvurucu başvuru formuna ayrıca İstanbul Hastanesinin 13/1/2015 tarihli, başvurucunun psikiyatri uzmanı tarafından yapılan muayenesinde bir yıl önce asker tarafından darp edilmesi şikâyeti ile anksiyete bozukluğu teşhisi konulduğuna ilişkin raporunu eklemiştir.
24. Van Yüzüncü Yıl Üniversitesine başvurucunun tedavi evraklarına ilişkin olarak yazılan yazıya verilen 20/4/2023 tarihli cevap ekindeki 17/9/2013 tarihli raporda, hastaneye girişe ilişkin “17/9/2013, 6.39” tarihi ve saatinin yer aldığı, kafa travması şikâyeti ile gelen başvurucunun merdivenden inerken düştüğü, yara pansumanı yapılarak kesinin sütüre edildiğinin belirtildiği görülmüştür.
25. Başvurunun kabul edilebilirlik ve esas incelemesinin Bölüm tarafından yapılmasına karar verilmiştir.
II. DEĞERLENDİRME
26. Başvurucu kolluk tarafından fiziksel şiddete maruz bırakıldığından ve bu olay yönünden etkili soruşturma yürütülmediğinden şikâyet etmiştir.
27. Adalet Bakanlığı (Bakanlık) görüşünde özetle ihlal iddialarının incelenmesi sırasında ilgili mevzuat hükümleri ve içtihatlar ile somut olayın kendine özgü koşullarının dikkate alınması gerektiği bildirilmiştir. Başvurucu, Bakanlık görüşüne karşı beyanında başvuru formundaki iddialarını yinelemiştir.
28. Başvuru kötü muamele yasağı kapsamında incelenecektir.
29. İspat külfetinin devlete geçtiği durumların söz konusu olmadığı hâllerde kötü muameleye uğramaları nedeniyle mağdur olduklarını ileri süren kişiler, kötü muamele yasağı kapsamına giren ağırlıkta bir muamele görmüş olabileceklerini gösteren emare ve delilleri -haklı bir gerekçeleri olmadığı sürece- zamanında yetkili makamlara sunma konusunda özenli davranmakla yükümlüdür. Olgulara dayanmayan yetersiz açıklamalar, iddiaların deliller ile desteklenmemesi hatta kimi zaman delillerin uyumsuzluğu veya kötü muamelenin yapıldığı yer, zaman ve diğer konulardaki çelişkili ifadeler gibi hususlar kötü muamelenin gerçekliğini şüpheye düşürür. Bu durumda iddianın savunabilir olduğundan, dolayısıyla bu iddialara ilişkin derhâl resmî bir soruşturma başlatılması gerekliliğinden söz edilemez. Kaldı ki iddialarını güçlü bir dayanakla birlikte yetkili merciler nezdinde dile getirmemeleri hâlinde mağdur olduğunu ileri süren kişilerin etkili bir soruşturma yürütülmesine ilişkin meşru (haklı) bir beklentiye girebileceklerinin söylenebilmesi mümkün değildir (Beyza Metin, B. No: 2014/19426, 12/12/2018, § § 45-47).
30. Başvurucu, olay günü sabaha doğru saat 3.00 sıralarında gelen sesler üzerine evinden dışarı çıktığını ve üniformalı bir asker tarafından sopayla başına vurulduğunu, götürüldüğü karakolda altı saat müddetince tedavi edilmeksizin bekletildiğini, bilinçli olarak hastaneye geç götürüldüğünü ileri sürmüştür.
31. Başvurucu, bireysel başvuru formunun ilk sayfalarında Çaldıran Devlet Hastanesinde yapılan ilk muayenesinin ardından Van ilinde bulunan sağlık kuruluşuna sevk edildiğini belirtmiş olmasına karşılık formun devam eden kısmında ilk muayenesinin ardından Erciş Devlet Hastanesine sevk edildiğini belirtmekte ve buna ilişkin hasta sevk formu ile darp ve cebir izi bulunduğunu tespit eden muayene raporunu sunduğunu ifade etmektedir. Başvurucu tarafından başvuru formu ekinde sunulan hasta sevk formu ve Erciş Devlet Hastanesince düzenlenen sağlık raporunun T.A. isimli kişiye ait olduğu, raporda T.A.da darp izine rastlandığının belirtildiği, soruşturma kapsamında alınan başvurucunun kati raporunda tedavi geçmişine ilişkin olarak Çaldıran Devlet Hastanesi ve Van ilinde bulunan Yüzüncü Yıl Üniversitesinde yapılan tıbbi işlemlerin açıklandığı anlaşılmaktadır.
32. Başvurucunun olay sebebiyle gördüğü tedaviye ilişkin tıbbi belgelerde, olay günü saat 4.09'da Çaldıran Devlet Hastanesinde ve hemen ardından yine aynı gün saat 6.39'da Van ilinde bulunan Yüzüncü Yıl Üniversitesinde hasta kaydının yapılarak teşhis ve tedaviye başlanıldığı belirtilmektedir. Başvurucu hakkında iki ayrı sağlık kuruluşu tarafından düzenlenen raporlarda başvurucunun düşme neticesinde yaralandığı belirtilmiş olduğu hâlde başvurucunun belirtilen bu raporlara itiraz ettiğine ilişkin bilgi ve belge sunmadığı görülmektedir.
33. Somut başvuruda, yapılan belirlemelere göre başvurucunun iddialarının dosya kapsamındaki bilgi ve belgelerle uyumlu olmadığı ve tıbbi raporlar ile desteklenmediği, başvurucunun düşerek yaralandığına ilişkin olay öyküsünü içeren raporlara hiçbir aşamada itiraz etmemiş olduğu açıktır. Başvurucu tıbbi raporlarında darp ve cebir tespiti yapıldığını ileri sürmüştür. Başvurucunun darp ve cebir izi tespit edildiğini belirterek sunduğu raporların T.A. isimli kişiye ait olduğu, başvurucunun düşme neticesi başından, dirseğinden ve ayak bileğinden yaralandığını tespit eden tıbbi raporların ise başvurucunun yakalama anında attan düştüğüne ve başını çarptığına ilişkin olay tutanakları ile uyumlu olduğu anlaşılmaktadır.
34. Diğer taraftan başvurucu, başvuru formunda olaydan sonra ilk muayenesinin yapılması için götürüldüğü hastaneye varış saatini 9.40 olarak belirtmiş olup bu durumun askerler tarafından altı saat müddetince yaralı hâlde bekletilerek tedavisinin kasıtlı olarak geciktirilmesine delil teşkil ettiğini ileri sürmüş ancak iddialarını soruşturma başlangıcında kolluk ve Cumhuriyet Başsavcılığında alınan beyanlarında dile getirmemiştir. Bunun gibi başvurucu, olayın meydana geliş saatini farklı tarihlerde alınan beyanlarında çelişkili biçimde farklı zaman dilimlerine işaret ederek açıklamıştır. Olay Tutanağı'nda gösterilen olayın meydana geliş saati 3.45 ile olay günü düzenlenen ve başvurucunun içeriğine itiraz etmediği tıbbi belgelerde belirtilen hastaneye varış saati 4.09 arasında bir saatten az bir süre bulunduğu, bunun gibi başvurucunun ilk tedavisinin ardından ileri tetkik için sevk edildiği Van'daki hastaneye ait kayıtlarda bu hastaneye girişin 6.39'da gerçekleştiği görülmektedir.
35. Bütün bu hususlar birlikte değerlendirildiğinde başvurucunun kötü muameleye maruz kaldığına ilişkin iddialarının savunulabilir olmadığı sonucuna ulaşılmıştır.
36. Açıklanan gerekçelerle kötü muamele yasağının ihlal edildiğine ilişkin iddianın açıkça dayanaktan yoksun olması nedeniyle kabul edilemez olduğuna karar verilmesi gerekir.
III. HÜKÜM
Açıklanan gerekçelerle;
A. Kötü muamele yasağının ihlal edildiğine ilişkin iddianın açıkça dayanaktan yoksun olması nedeniyle KABUL EDİLEMEZ OLDUĞUNA,
B. Yargılama giderlerinin başvurucu üzerinde BIRAKILMASINA 2/4/2024 tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.