logo
Bireysel Başvuru Kararları Kullanıcı Kılavuzu English

(Ciner Medya Tv Hizmetleri A.Ş. [2.B.], B. No: 2021/10820, 8/1/2025, § …)
Kararlar Bilgi Bankasında yayınlanan karar metni
editöryal düzeltmelere tabi tutulmuş olabilir.
   


 

 

 

 

TÜRKİYE CUMHURİYETİ

ANAYASA MAHKEMESİ

 

 

İKİNCİ BÖLÜM

 

KARAR

 

CİNER MEDYA TV HİZMETLERİ A.Ş. BAŞVURUSU

(Başvuru Numarası: 2021/10820)

 

Karar Tarihi: 8/1/2025

 

İKİNCİ BÖLÜM

 

KARAR

 

 

Başkan

:

Basri BAĞCI

Üyeler

:

Yıldız SEFERİNOĞLU

 

 

Kenan YAŞAR

 

 

Ömer ÇINAR

 

 

Metin KIRATLI

Raportör

:

Şeyda Nur ÜN

Başvurucu

:

Ciner Medya Televizyon Hizmetleri A.Ş.

Vekili

:

Av. Zişan KASAR YILDIRIM

 

I. BAŞVURUNUN ÖZETİ

1. Başvuru, sahibi olduğu televizyon kanalında yayımlanan bir programda geçen ifadelerden dolayı başvurucu hakkında idari yaptırım uygulanması nedeniyle ifade ve basın özgürlüklerinin ihlal edildiği iddiasına ilişkindir.

A. Bireysel Başvuruya Konu Süreç

2. Başvurucu olayların meydana geldiği tarihte "Haber Türk" logosuyla yayın yapan medya hizmet sağlayıcı bir kuruluştur. Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) 2/12/2020 tarihinde; başvurucuya ait televizyon kanalında 28/11/2020 tarihinde saat 19.58'de yayımlanan "Gerçek Fikri Ne" isimli programda 15/2/2011 tarihli ve 6112 sayılı Radyo ve Televizyonların Kuruluş ve Yayın Hizmetleri Hakkında Kanun'un 8. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (a) bendinde yer alan "Türkiye Cumhuriyeti Devletinin varlık ve bağımsızlığına, Devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğüne, Atatürk ilke ve inkılaplarına aykırı olamaz." ilkesinin ihlal edildiğinden bahisle başvurucu hakkında aynı Kanun'un 32. maddesinin (1) numaralı fıkrası uyarınca 309.684 TL idari para cezası ve ihlale konu program yayınının beş kez durdurulması yaptırımı uygulanmasına karar vermiştir. Program içeriğinin idari yaptırımlara konu ve Tank Palet Fabrikasının ele alındığı kısmında özetle Devletin ordusunun Katar'a satıldığı yönünde imalar bulunduğu görülmektedir.

3. Başvurucu, idari işlemin iptali için dava açmış; aynı zamanda yürütmenin durdurulması talebinde bulunmuştur. Davanın görüldüğü Ankara 2. İdare Mahkemesi (İdare Mahkemesi) 31/12/2020 tarihinde "davalı idarenin savunması ve ara karara cevabı alınıp ya da savunma ve ara kararına cevap verme süresi geçip yeni bir karar verilinceye kadar" dava konusu işlemin yürütmesinin durdurulmasına karar vermiştir. Akabinde idarenin savunması alındıktan sonra İdare Mahkemesi 25/1/2021 tarihinde "...'idarî işlemin açıkça hukuka aykırı olması' ve 'idarî işlemin uygulanması hâlinde telâfisi güç veya imkânsız zararların doğması' şartlarının birlikte gerçekleşmediği anlaşıldığından" yürütmenin durdurulması talebinin reddine karar vermiştir.

4. Başvurucu, yürütmenin durdurulması talebinin reddine yönelik karara itiraz etmiş dosyanın görüldüğü Ankara Bölge İdare Mahkemesi 7. İdari Dava Dairesi 18/2/2021 tarihinde itirazın reddine karar vermiştir.

5. Başvurucu, nihai kararı 23/2/2021 tarihinde öğrendikten sonra 18/3/2021 tarihinde bireysel başvuruda bulunmuştur.

B. Bireysel Başvuru Sonrası Süreç

6. İptal davasının görüldüğü Ankara 2. İdare Mahkemesi 27/10/2021 tarihinde "... yukarıda bazı bölümlerine yer verilen üç saatlik programa ait CD kaydının tamamı incelendiğinde sunucunun 6 kez program konuğu A.M.B'nin kullandığı ifadenin düzeltilmesi için müdahalede bulunduğu, çaba sarf ettiği, 'Ordu Satıldı' kelimesinin ifadesinin birincil olarak çağrıştırdığı, söylediği anlamın hakikaten zor ve kabul edilemez olduğunun sunucu tarafından açıkça beyan edilerek konuğa düzeltme yaptırıldığı ve konuğuna kullandığı ifadeleri geri aldırdığı, ancak davalı idarece işleme dayanak alınan ''izleme ve değerlendirme raporunda'' programın sadece 4dakika 30 saniyesi dikkate alınarak program sunucusunun kalan süre içerisindeki müdahalelerinin değerlendirilmediği, programın canlı yayınlanan bir tartışma programı olduğu, sözlerin konuk tarafından söylendiği, konuk A.M.B'nin konuşmalarının kendi kişisel görüşleri olduğu, program sunucusu ve diğer konuşmacılar tarafından desteklenmediği, paylaşılmadığı ve program sunucusu tarafından kullanılan ifadenin geri aldırıldığı hususları birlikte göz önüne alındığında davacı medya hizmet sağlayıcı kuruluşun.. yayın ilkesini ihlal ettiğinden söz etmenin mümkün olmadığı" gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar vermiştir.

7. İdarenin istinaf talebi Ankara Bölge İdare Mahkemesi 7. İdari Dava Dairesinin 2/3/2020 tarihli kararıyla, temyiz talebi ise Danıştay Onüçüncü Dairesinin 9/5/2022 tarihli kararıyla reddedilmiş ve İdare Mahkemesinin kararı kesinleşmiştir.

8. Başvurunun kabul edilebilirlik ve esas incelemesinin Bölüm tarafından yapılmasına karar verilmiştir.

II. DEĞERLENDİRME

9. Başvurucu; programda geçen ifadelerin siyasi eleştiriden ibaret olduğunu ve orduyu hedef almadığını, ifadelerin bir kısım olguya dayalı olarak konuklar tarafından dile getirildiğini, yargı makamlarının kararlarında yürütmenin durdurulması talebinin reddine yönelik kanuni ifadeler dışında somut bir gerekçe yer almadığını iddia etmiştir. Başvurucu ayrıca idari para cezası ve yayın durdurma cezası nedeniyle hem maddi kayıp hem de seyirci ve piyasa kaybı yaşadığını iddia etmiştir.

10. Adalet Bakanlığı (Bakanlık) görüşünde; nihai olarak başvurucu Şirket hakkındaki idari para cezasının iptal edildiği, mevcut başvuruda başvurucunun ifade ve basın özgürlüklerinin ihlal edilip edilmediği konusunda inceleme yapılırken görüş yazısında yer verilen Anayasa ve ilgili mevzuat hükümleri ve somut olayın kendine özgü koşullarının da dikkate alınması gerektiği belirtilmiştir. Başvurucu, Bakanlık görüşüne karşı beyanında genel olarak bireysel başvuru formundaki iddialarını yinelemiştir.

11. Başvuru, ifade özgürlüğü ile basın özgürlüğü kapsamında incelenmiştir.

12. Anayasa Mahkemesine bireysel başvuruda bulunulabilmesi için ihlale neden olduğu iddia edilen işlem veya eylem için öngörülen idari ve yargısal başvuru yollarının tamamının tüketilmiş olması gerekir. Asıl olan, hak ve özgürlüklere kamu otoritelerince saygı gösterilmesi ve olası bir ihlal durumunda bunun idari ve/veya yargısal olağan yollarla giderilmesidir. Bu nedenle bireysel başvuru yoluna ancak kanunda öngörülen olağan yollar tüketilmesine rağmen ihlalin ortadan kaldırılamadığı durumlarda gidilebilir (Hamit Kaya, B. No: 2012/338, 2/7/2013, § 29; Kristal-İş Sendikası [GK], B. No: 2014/12166, 2/7/2015, § 30; İsmail Sarıkabadayı ve diğerleri, B. No: 2016/23696, 8/6/2021, § 30).

13. Bununla birlikte tüketilmesi gereken başvuru yolları; başvurucunun şikâyetleri açısından makul bir başarı şansı sunabilecek ve bir çözüm sağlayabilecek nitelikte, kullanılabilir ve etkili başvuru yollarını ifade etmektedir. Ayrıca başvuru yollarını tüketme kuralına uygunluğun denetlenmesinde somut başvurunun koşullarının dikkate alınması esastır. Bu anlamda yalnızca hukuk sisteminde birtakım başvuru yollarının varlığının değil aynı zamanda bunların uygulama şartları ile başvurucunun kişisel koşullarının gerçekçi bir biçimde ele alınması gerekmektedir. Bu nedenle başvurucunun başvuru yollarının tüketilmesi noktasında kendisinden beklenebilecek her şeyi yerine getirip getirmediğinin başvurunun özellikleri dikkate alınarak incelenmesi gerekir (S.S.A., B. No: 2013/2355, 7/11/2013, § 28; Kristal-İş Sendikası, § 31; İsmail Sarıkabadayı ve diğerleri, § 31 ).

14. Somut olayda başvurucu, RTÜK'ün idari para cezası ve yayın durdurma cezasına yönelik kararına karşı yürütmenin durdurulması talebiyle iptal davası açmıştır.Başvurucunun yürütmenin durdurulması talebi reddedilmiştir. İdare Mahkemesi yürütmenin durdurulması talebinin reddine yönelik kararında dava konusu işlemin hukuka açıkça aykırı olmadığını ve telafisi güç ve imkânsız zararların doğmasına sebep olmayacağını belirtmiştir.

15. Anayasa Mahkemesinin Hakan Yıldız ([GK], B. No: 2014/8804, 1/12/2016, § 36) kararında da belirtildiği üzere yürütmenin durdurulması müessesesi anayasal bir değer ve öneme sahip olmakla birlikte yürütmenin durdurulmasına ilişkin kararlar Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi (Sözleşme) bağlamında uyuşmazlığın esasının karara bağlanması mahiyetinde olmadığından bireysel başvuru yönünden yürütmenin durdurulmasına karar verilmemesi veya yürütmenin durdurulmasına dair kararın uygulanmaması ancak uyuşmazlığın sonunda verilen kararı anlamsızlaştırması hâlinde incelenebilecektir. Nitekim Anayasa Mahkemesi Kristal-İş Sendikası ([GK], B. No: 2014/12166, 2/7/2015, §§ 35-46) kararında da grevin ertelenmesine dair Bakanlar Kurulu kararının yürütmesinin durdurulması isteminin reddedilmesi üzerine yapılan bireysel başvuruyu, anılan uyuşmazlığın esasının karara bağlanmasını beklemenin sendika hakkının kullanılmasını anlamsızlaştıracağını belirterek yürütmenin durdurulmasının reddine ilişkin başvuruyu esastan incelemiştir. Anayasa Mahkemesi aynı yaklaşımı Birleşik Metal İşçileri Sendikası (B. No: 2015/14862, 9/5/2018, §§ 29-31) kararında da sürdürmüştür.

16. Yukarıda belirtilen kararlarda olduğu gibi bazı hâllerde başvuru yolunun tüketilmesi, başvurucunun maddi hakkına yönelik ihlalin giderilmesi açısından bir etki oluşturmayabilir. Başka bir deyişle başvurulacak yol etkisizse ya da başvuru yolunun tüketilmesinin beklenmesi maddi hakkının kullanılmasını anlamsızlaştıracaksa anayasal haklara saygı ilkesi Anayasa Mahkemesinin bu başvuruları incelemesini gerektirebilir. Dolayısıyla Anayasa Mahkemesi, henüz yürütmenin durdurulması aşamasındaki bir başvuruda, başvurunun esasının incelenip incelenmeyeceğine somut olayın özelliklerine göre karar verir (benzer değerlendirmeler için bkz. Delil Dogan Polat, B. No: 2021/46126, 22/11/2023, § 14).

17. Başvurucu, RTÜK tarafından uygulanan cezalar nedeniyle ilk derece mahkemesinin yürütmenin durdurulması talebini reddetmesi nedeniyle ifade ve basın özgürlüklerinin ihlal edildiğini iddia etmektedir. Başvurucu ayrıca yayın durdurma cezası nedeniyle seyirci ve piyasa kaybı yaşadığını da ileri sürmüştür. Bu durumda başvurucunun, yürütmenin durdurulması talebinin kesin olarak reddine dair yargısal kararı bireysel başvuruya konu ettiği anlaşılmakla, Anayasa Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararlarda göstermiş olduğu yaklaşıma göre, konunun esasını maddi hakla bağlantılı olarak ele alma ihtimali bulunmaktadır. Ancak bu yaklaşım, yürütmeyi durdurma talebinin reddine dair her kararın Anayasa Mahkemesince esastan inceleneceği anlamına gelmemektedir. Bu bağlamda Anayasa Mahkemesinin bir konunun esasıyla ilgili başvuru yolları henüz tüketilmeden bir başvuruyu kabul edip incelemesi kural olarak mümkün değildir. Nitekim yürütmeyi durdurma talebinin karara bağlandığı aşamada henüz uyuşmazlığın esası karara bağlanmamıştır (benzer yöndeki değerlendirmeler için bkz. Delil Dogan Polat, § 15)

18. Gerçekten de başvurucu hakkında idari dava kapsamında işin esasına yönelik olarak verilecek bir iptal kararı, anılan programın yayın durdurma cezasının icra edildiği süre içinde tekrar yayımlanma imkânını canlandırmayacaktır. Bununla birlikte başvurucunun anılan yaptırımlardan ötürü yaşadığı mağduriyetin gidermek için açtığı iptal davasının sonucunu bekleyerek olası bir iptal kararı neticesinde tam yargı davası açıp zararlarını tazmin etme imkânı bulunmaktadır. İfade ve basın özgürlüklerinin ihlaline yönelik olarak verilecek bir iptal kararı sonrası açılacak tam yargı davası başvurucunun şikâyetleri açısından makul bir başarı şansı sunabilecek ve bir çözüm sağlayabilecek nitelikte bir dava yoludur.

19. Bu kapsamda başvurucunun anılan yaptırımlardan ötürü yaşadığı mağduriyeti gidermek için açtığı iptal davasının sonucunu bekleyip olası bir iptal kararı neticesinde tazminat davası açarak zararlarını tazmin etme imkânı bulunmaktadır. Nitekim başvurucu tarafından açılan iptal davasında da İdare Mahkemesi başvurucunun yürütmeyi durdurma talebini reddetmiş ancak uyuşmazlığın esasını başvurucunun lehine olacak şekilde iptal ile sonuçlandırmıştır. Bu aşamadan sonra başvurucunun yapması gereken, verilen iptal kararı doğrultusunda tam yargı davası açarak zararlarını tazmin etme yoluna gitmektir.

20. Kaldı ki başvurucu, somut olayda mağduriyetinin giderilmesine dair etkili yolun yürütmenin durdurulması talebi olduğuna yönelik makul bir iddiada bulunmamış, hakkında uygulanan idari yaptırımların ifade ve basın özgürlüklerinin ihlaline neden olduğunu belirtmekle yetinmiştir. Başvurucu, yürütmenin durdurulması talebinin reddedilmesi ile gerçekte ne tür telafisi imkânsız bir zarara uğradığına dair bir açıklamada bulunmamıştır.

21. Bu kapsamda yürütmenin durdurulması taleplerinin reddi üzerine yapılan bireysel başvurularda esas davanın sonuçlanmasının beklenmesi hakkın kullanımını önemli ölçüde anlamsızlaştırmıyorsa başvuru yollarının tüketilmediği kabul edilmelidir. O hâlde iptal davasının esastan karara bağlanmasının beklenmesi, somut olayın koşullarında Anayasa'nın 148. maddesinin üçüncü fıkrası anlamında tüketilmesi gereken bir yol olarak nitelendirilmelidir.

22. Sonuç olarak olağan kanun yolu olan iptal davasının esastan karara bağlanmasını beklemeksizin ve akabinde tam yargı davası açma yoluna gitmeksizin yürütmenin durdurulması talebinin reddi üzerine bireysel başvuruda bulunduğu görülen başvurucunun mevcut koşullarda ifade ve basın özgürlüklerinin ihlal edildiği iddiası yönünden makul bir başarı şansı sunan ve çözüm sağlayabilecek olan başvuru yolunu tüketmediği değerlendirilmiştir.

23. Açıklanan gerekçelerle ifade ve basın özgürlüklerinin ihlal edildiğine ilişkin iddianın başvuru yollarının tüketilmemesi nedeniyle kabul edilemez olduğuna karar verilmesi gerekir.

III. HÜKÜM

Açıklanan gerekçelerle;

A. İfade özgürlüğü ile basın özgürlüğünün ihlal edildiğine ilişkin iddianın başvuru yollarının tüketilmemesi nedeniyle KABUL EDİLEMEZ OLDUĞUNA,

B. Yargılama giderlerinin başvurucu üzerinde BIRAKILMASINA 8/1/2025 tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.

I. KARAR KİMLİK BİLGİLERİ

Kararı Veren Birim İkinci Bölüm
Karar Türü (Başvuru Sonucu) Kabul Edilemezlik vd.
Künye
(Ciner Medya Tv Hizmetleri A.Ş. [2.B.], B. No: 2021/10820, 8/1/2025, § …)
   
Başvuru Adı CİNER MEDYA TV HİZMETLERİ A.Ş.
Başvuru No 2021/10820
Başvuru Tarihi 18/3/2021
Karar Tarihi 8/1/2025

II. BAŞVURU KONUSU


Başvuru, sahibi olduğu televizyon kanalında yayımlanan bir programda geçen ifadelerden dolayı başvurucu hakkında idari yaptırım uygulanması nedeniyle ifade ve basın özgürlüklerinin ihlal edildiği iddiasına ilişkindir.

III. İNCELEME SONUÇLARI


Hak Müdahale İddiası Sonuç Giderim
İfade özgürlüğü Radyo Televizyon Üst Kurulu Başvuru Yollarının Tüketilmemesi
  • pdf
  • udf
  • word
  • whatsapp
  • yazdir
T.C. Anayasa Mahkemesi