TÜRKİYE CUMHURİYETİ
ANAYASA MAHKEMESİ
İKİNCİ BÖLÜM
KARAR
MEHMET NEVZAT OLGUN BAŞVURUSU
(Başvuru Numarası: 2021/1878)
Karar Tarihi: 22/11/2023
Başkan
:
Kadir ÖZKAYA
Üyeler
Engin YILDIRIM
M. Emin KUZ
Basri BAĞCI
Kenan YAŞAR
Raportör
Habip OĞUZ
Başvurucu
Mehmet Nevzat OLGUN
Vekili
Av. Merve TEMİZ
I. BAŞVURUNUN ÖZETİ
1. Başvuru, alkollü olarak araç kullanma iddiasıyla aleyhe uygulanan idari yaptırım kararının iptali isteminde ileri sürülen esaslı talep ve görüşlerin değerlendirilmemesi nedeniyle adil yargılanma hakkının ihlal edildiği iddiasına ilişkindir.
2. Başvurucu, Adana Trafik Denetleme Şube Müdürlüğü tarafından yapılan kontrollerde 0,87 promil alkollü olarak araç kullandığının tespit edildiği iddiasıyla 1539 TL idari para cezası ile cezalandırılmış ve başvurucunun sürücü belgesine iki yıl süreyle el konulmuştur.
3. Başvurucu, trafik ekiplerince alkolmetre ile yapılan ölçümden 26 dakika sonra Adana Çukurova Devlet Hastanesinden (Hastane) kanındaki alkol oranının 0,04 promil olduğunu belirten bir rapor almıştır.
4. Başvurucu; alınan iki rapor arasındaki saat farkının bir saatten daha az olduğunu, Adli Tıp Kurumu Ankara Grup Başkanlığının 25/11/2008 tarihli ve 342 sayılı yazısında da zamanla orantılı olarak kan-alkol düzeyindeki azalma ile ilgili yapılan araştırmalarda, kan alkol düzeyinin bir saatte 12-20 mg/dl azaldığının, adli vakalarda Adli Tıp Kurumu 5. İhtisas Kurulunca ortalama olarak kan alkol düzeyinin bir saatte 15 mg/dl (promil) azaldığının kabul edildiğinin belirtildiğini, alkol test cihazının kalibrasyonunun hatalı olduğunu, Hastanede yapılan ölçüm sonucu belirlenen kandaki alkol oranının yasal sınırın altında kaldığını belirterek idari yaptırım kararına karşı iptal talebiyle başvuruda bulunmuştur.
5. Başvuru Adana 2. Sulh Ceza Hâkimliğinin (Hâkimlik) 8/12/2020 tarihli kararıyla esastan reddedilmiştir. Hâkimlik ret kararında; alkolmetre cihazının kalibrasyon ayarı ve bakımının mevzuata uygun olarak yapıldığı, idari para cezası karar tutanağının resmi evrak niteliğinde ve aksi ispat edilinceye kadar geçerli olduğu, ispat kuvveti bakımından kamera kaydı gibi başkaca bir delille desteklenmesinin gerekmediği, başvurucunun hakkında düzenlenen resmi tutanağın aksini ispatlayamadığı hususlarına dayanmıştır. Başvurucunun, Hâkimliğin vermiş olduğu ret kararına yapmış olduğu itiraz daAdana 3. Sulh Ceza Hâkimliğinin (İtiraz Mercii) 17/12/2020 tarihli kararıyla ve kararının usul ve yasaya uygun olduğu, kararda belirtilen gerekçelerin yerinde olduğu gerekçeleriyle kesin olarak reddedilmiştir.
6. Başvurucu nihai kararı 23/12/2020 tarihinde öğrendikten sonra 14/1/2021 tarihinde bireysel başvuruda bulunmuştur.
7. Başvurunun kabul edilebilirlik incelemesinin Bölüm tarafından yapılmasına karar verilmiştir.
II. DEĞERLENDİRME
8. Başvurucu; Hâkimliğin ve İtiraz Merciinin kararlarının gerekçesiz olduğunu, ileri sürdüğü iddiaların hiçbirinin değerlendirilmediğini ve böylece adil yargılanma hakkının ihlal edildiğini ileri sürmüştür.
9. Bakanlık görüşünde; Hâkimliğin söz konusu kararını verirken dosyadaki tüm delilleri, somut olaya uygulanacak kanun hükmünü ve somut olayın hayatın olağan akışına uygunluğunu değerlendirilerek başvurucunun itirazının reddine karar verdiği ifade etmiştir.
10. Başvurucu Bakanlık görüşüne karşı beyanında, başvuru formunda dile getirdiği iddiaları yinelemiştir.
11. Başvuru gerekçeli karar hakkı kapsamında incelenmiştir.
12. Açıkça dayanaktan yoksun olmadığı ve kabul edilemezliğine karar verilmesini gerektirecek başka bir neden de bulunmadığı anlaşılan gerekçeli karar hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddianın kabul edilebilir olduğuna karar verilmesi gerekir.
13. Anayasa Mahkemesi, alkollü olarak araç kullanma iddiasıyla aleyhe uygulanan idari yaptırım kararına itirazların gerekçesiz olarak reddedilmesi hususuyla bağlantılı olarak gerekçeli karar hakkına ilişkin ilgili hukuka ve genel ilkelere Serhat Soysalan kararında (B. No: 2017/16903, 27/2/2020, §§ 16-29) yer vermiştir. Buna göre kararın sonucunu değiştirebilecek nitelikteki esaslı iddiaların gerekçede karşılanmaması gerekçeli karar hakkının ihlaline sebebiyet verebilecektir.
14. Başvurucunun ölçümler arasındaki farkın kaynaklarıyla ilgili ve kararın sonucunu değiştirebilecek nitelikteki iddiaları Hakimlik kararında karşılanmadığı gibi bu eksiklik itiraz aşamasında da telafi edilmemiştir. Hâkimliğin başvurunun reddine ilişkin kararında, 18/7/1997 tarihli ve 23053 mükerrer sayılı Resmî Gazetede yayımlanan Karayolları Trafik Yönetmeliğinin ilgili hükümlerine yer verilmekle yetinilmiş ve başvurucunun ileri sürdüğü hususlar gerekçeli kararda karşılanmamıştır. Kanun yolu merciinin de esasa dair bir değerlendirme yapmadığı, Hâkimliğin kararının usul ve yasaya uygun olduğu, kararda belirtilen gerekçelerin yerinde olduğu gerekçeleriyle başvurucunun itirazının reddine karar verdiği anlaşılmaktadır. Bu nedenle yargılama süreci bir bütün olarak değerlendirildiğinde başvurucunun gerekçeli karar hakkının ihlal edildiği sonucuna ulaşılmıştır.
15. Açıklanan gerekçelerle başvurucunun Anayasa'nın 36. maddesinde güvence altına alınan adil yargılanma hakkı kapsamındaki gerekçeli karar hakkının ihlal edildiğine karar verilmesi gerekir.
16. Başvurucunun gerekçeli karar hakkının ihlal edildiğine karar verildiğinden adil yargılanma hakkı kapsamında ileri sürdüğü şikâyetleri hakkında kabul edilebilirlik ve esas yönünden ayrıca bir inceleme yapılmasına gerek görülmemiştir.
III. GİDERİM
17. Başvurucu; ihlalin tespiti ve yeniden yargılama yapılması talebinde bulunmuştur.
18. Başvuruda tespit edilen hak ihlalinin sonuçlarının ortadan kaldırılması için yeniden yargılama yapılmasında hukuki yarar bulunmaktadır. Bu kapsamda kararın gönderildiği yargı mercilerince yapılması gereken iş, yeniden yargılama işlemlerini başlatmak ve Anayasa Mahkemesini ihlal sonucuna ulaştıran nedenleri gideren, ihlal kararında belirtilen ilkelere uygun yeni bir karar vermektir (Mehmet Doğan GK, B. No: 2014/8875, 7/6/2018, §§ 54-60; Aligül Alkaya ve diğerleri (2), B. No: 2016/12506, 7/11/2019,§§ 53-60, 66; Kadri Enis Berberoğlu (3) GK, B. No: 2020/32949, 21/1/2021, §§ 93-100).
IV. HÜKÜM
Açıklanan gerekçelerle;
A. Gerekçeli karar hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddianın KABUL EDİLEBİLİR OLDUĞUNA,
B. Anayasa'nın 36. maddesinde güvence altına alınan adil yargılanma hakkı kapsamındaki gerekçeli karar hakkının İHLAL EDİLDİĞİNE,
C. Kararın bir örneğinin gerekçeli karar hakkının ihlalinin sonuçlarının ortadan kaldırılması için yeniden yargılama yapılmak üzere Adana 2. Sulh Ceza Hâkimliğine (2020/4987 D. İş) GÖNDERİLMESİNE,
D. 487,60 TL başvuru harcı ve 18.800 TL vekâlet ücretinden oluşan toplam 19.287,60 TL yargılama giderinin başvurucuya ÖDENMESİNE,
E. Ödemenin, kararın tebliğini takiben başvurucunun Hazine ve Maliye Bakanlığına başvuru tarihinden itibaren dört ay içinde yapılmasına, ödemede gecikme olması hâlinde bu sürenin sona erdiği tarihten ödeme tarihine kadar geçen süre için yasal FAİZ UYGULANMASINA,
F. Kararın bir örneğinin Adalet Bakanlığına GÖNDERİLMESİNE 22/11/2023 tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.