TÜRKİYE CUMHURİYETİ
ANAYASA MAHKEMESİ
İKİNCİ BÖLÜM
KARAR
ABDULVAHAP ERSİN BAŞVURUSU
(Başvuru Numarası: 2021/197)
Karar Tarihi: 24/5/2023
Başkan
:
Kadir ÖZKAYA
Üyeler
M. Emin KUZ
Yıldız SEFERİNOĞLU
Basri BAĞCI
Kenan YAŞAR
Raportör
Mustafa ŞENOCAK
Başvurucu
Abdulvahap ERSİN
Vekili
Av. Fatih TÜRKER
I. BAŞVURUNUN ÖZETİ
1. Başvuru, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının tefhim edilmesinden sonra verilen itiraz dilekçesi üzerine gerekçeli karar tebliğ edilmeden dosyanın itirazının incelenmesi için yetkili mahkemeye gönderilmesi ve ayrıntılı itiraz dilekçesi verme imkânı sağlanmadan itirazın incelenmesi nedeniyle adil yargılanma hakkının ihlal edildiği iddiasına ilişkindir.
2. Başvuru belgelerinin bir örneği bilgi için Adalet Bakanlığına gönderilmiştir.
3. Of Cumhuriyet Başsavcılığı başvurucunun başkasına ait marka hakkına iktibas veya iltibas suretiyle tecavüz ederek mal üretme veya hizmete sunma suçundan cezalandırılması talebiyle 25/12/2019 tarihli iddianame düzenlemiştir.
4. İddianamenin kabulü ile açılan davada Of Asliye Ceza Mahkemesi 14/7/2020 tarihinde başvurucunun isnat edilen suçtan mahkûmiyetine ve mahkûmiyet hükmünün açıklanmasının geri bırakılması (HAGB) karar vermiştir. Başvurucuya tefhim edilen kararda gerekçeye yer verilmemiştir.
5. Başvurucu, karara itiraz ettiğine ilişkin 16/7/2020 tarihli dilekçesinde, gerekçeli dilekçesini gerekçeli kararın kendisine tebliğinden sonra sunacağını bildirmiştir.
6. Gerekçeli karar, başvurucuya tebliğ edilmeden dosya itiraz hususunda karar verilmek üzere 10/9/2020 tarihinde Trabzon 1. Ağır Ceza Mahkemesine gönderilmiştir.
7. Anılan itiraz, Trabzon 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 25/9/2020 tarihli ve 2020/1197 D. İş sayılı kararıyla reddedilmiştir.
8. Başvurucu nihai hükmü 26/11/2020 tarihinde öğrendikten sonra 22/12/2020 tarihinde bireysel başvuruda bulunmuştur.
9. Komisyon adil yargılanma hakkının ihlal edildiğine ilişkin şikâyetin kabul edilebilirlik incelemesinin Bölüm tarafından yapılmasına karar vermiştir.
II. DEĞERLENDİRME
10. Başvurucu; gerekçeli kararın kendisine tebliğ edilmediğini, ayrıntılı itiraz dilekçesi sunmadan HAGB kararına yaptığı itirazın incelenerek reddedildiğini ileri sürmüştür.
11. Başvurucunun iddialarının özünün adil yargılanma hakkı kapsamındaki savunma için gerekli zaman ve kolaylıklara sahip olma ile mahkemeye erişim haklarına ilişkin olduğu, bu kapsamda bir inceleme yapılması gerektiği değerlendirilmiştir.
12. Anayasa Mahkemesi, daha önce HAGB kararının tefhim edilmesinden sonra verilen itiraz dilekçesi üzerine gerekçeli karar başvurucuya tebliğ edilmeden dosyanın yetkili mahkemeye gönderilmesi ve başvurucunun ayrıntılı itiraz dilekçesi verme imkânı sağlanmadan itirazın incelenmesi nedeniyle adil yargılanma hakkı kapsamındaki savunma için gerekli zaman ve kolaylıklara sahip olma ile mahkemeye erişim haklarının ihlal edildiğine karar vermiştir (Ayşe Eşlik, B. No: 2014/15969, 21/6/2017, §§ 24-44; Batuhan Şengül, B. No: 2017/29295, 21/7/2020, §§ 25-35; İbrahim Kaya, B. No: 2017/29474, 28/1/2020, §§ 24-34). Bu başvuruda da söz konusu kararlardan ayrılmayı gerektiren bir durum söz konusu değildir.
13. Anayasa Mahkemesinin anılan kararı nedeniyle Anayasa'nın 36. maddesinde güvence altına alınan adil yargılanma hakkı kapsamındaki savunma için gerekli zaman ve kolaylıklara sahip olma ile mahkemeye erişim haklarının ihlal edildiğine karar verilmesi gerekir.
III. GİDERİM
14. Başvurucu ihlalin tespiti talebinde bulunmuştur.
15. Başvuruda tespit edilen hak ihlalinin sonuçlarının ortadan kaldırılması için yeniden yargılama yapılmasında hukuki yarar bulunmaktadır. Bu kapsamda kararın gönderildiği yargı mercilerince yapılması gereken iş, yeniden yargılama işlemlerini başlatmak ve Anayasa Mahkemesini ihlal sonucuna ulaştıran nedenleri gideren, ihlal kararında belirtilen ilkelere uygun yeni bir karar vermektir (Mehmet Doğan [GK], B. No: 2014/8875, 7/6/2018, §§ 54-60; Aligül Alkaya ve diğerleri (2), B. No: 2016/12506, 7/11/2019,§§ 53-60, 66; Kadri Enis Berberoğlu (3) [GK], B. No: 2020/32949, 21/1/2021, §§ 93-100).
16. Belirli bir davaya ilişkin olarak delilleri değerlendirme ve gösterilen delilin davayla ilgili olup olmadığına karar verme yetkisi kural olarak yargılamayı yürüten derece mahkemelerine aittir (Orhan Kılıç [GK], B. No: 2014/4704, 1/2/2018, § 44). Bu bağlamda somut olayda başvurucunun silahlı terör örgütüne üye olup olmadığı yönünde karar vermek Anayasa Mahkemesinin görevi değildir. Anayasa Mahkemesince verilen ihlal kararı, sanığın beraat ettiği anlamına gelmediği gibi ihlal kararının gereklerinin yerine getirilmesi amacıyla yapılacak yeniden yargılama neticesinde sanık hakkında mutlaka beraat kararı verilmesi gerektiği anlamına da gelmemektedir. İhlalin sonuçlarını gidermek üzere gereken işlemler yerine getirildikten sonra yapılacak değerlendirmede Mahkemenin mevcut belgelerle birlikte delillerin takdir biçimine göre benzer veya farklı bir sonuca varması mümkündür.
IV. HÜKÜM
Açıklanan gerekçelerle;
A. Savunma için gerekli zaman ve kolaylıklara sahip olma ile mahkemeye erişim haklarının ihlal edildiğine ilişkin iddianın KABUL EDİLEBİLİR OLDUĞUNA,
B. Anayasa'nın 36. maddesinde güvence altına alınan adil yargılanma hakkı kapsamındaki savunma için gerekli zaman ve kolaylıklara sahip olma ile mahkemeye erişim haklarının İHLAL EDİLDİĞİNE,
C. Kararın bir örneğinin savunma için gerekli zaman ve kolaylıklara sahip olma ile mahkemeye erişim haklarının ihlalinin sonuçlarının ortadan kaldırılması için yeniden yargılama yapılmak üzere Of Asliye Ceza Mahkemesine (E.2020/82, K.2020/223) GÖNDERİLMESİNE,
D. 446,90 TL harç ve 9.900 TL vekâlet ücretinden oluşan toplam 10.346,90 TL yargılama giderinin başvurucuya ÖDENMESİNE,
E. Ödemenin kararın tebliğini takiben başvurucunun Hazine ve Maliye Bakanlığına başvuru tarihinden itibaren dört ay içinde yapılmasına, ödemede gecikme olması hâlinde bu sürenin sona erdiği tarihten ödeme tarihine kadar geçen süre için yasal FAİZ UYGULANMASINA,
F. Kararın bir örneğinin Adalet Bakanlığına GÖNDERİLMESİNE 24/5/2023 tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.