logo
Bireysel Başvuru Kararları Kullanıcı Kılavuzu English

(İsmail Yaman ve diğerleri [1.B.], B. No: 2021/25295, 10/12/2024, § …)
Kararlar Bilgi Bankasında yayınlanan karar metni
editöryal düzeltmelere tabi tutulmuş olabilir.
   


 

 

 

 

TÜRKİYE CUMHURİYETİ

ANAYASA MAHKEMESİ

 

 

BİRİNCİ BÖLÜM

 

KARAR

 

İSMAİL YAMAN VE DİĞERLERİ BAŞVURUSU

(Başvuru Numarası: 2021/25295)

 

Karar Tarihi: 10/12/2024

 

BİRİNCİ BÖLÜM

 

KARAR

 

 

Başkan

:

Hasan Tahsin GÖKCAN

Üyeler

:

Recai AKYEL

 

 

Selahaddin MENTEŞ

 

 

Muhterem İNCE

 

 

Yılmaz AKÇİL

Raportör

:

Mehmet ALTUNDİŞ

Başvurucular

:

1. İsmail YAMAN

 

 

2. Dursun ŞİŞİK

 

 

3. Hasan DURAN

 

 

4. Ali Rıza ÜLKER

Vekilleri

:

Av. Davut Emre DİLEK

 

I. BAŞVURUNUN ÖZETİ

1. Başvuru, yolcu taşımacılığına ilişkin sözleşmenin feshi nedeniyle mülkiyet hakkının ihlal edildiği iddiasına ilişkindir.

2. Başvurucular, Samsun Büyükşehir Belediyesi (Belediye) ile imzaladıkları sözleşme uyarınca aldıkları toplu taşımacılık hizmetlerindeki hat kullanım hakkına istinaden il merkezinde özel halk otobüsü işletmektedir.

3. Aynı yerde faaliyet gösteren bir taşıma kooperatifi 2/8/2012 tarihinde Belediyeye yaptığı başvuruyla özel halk otobüslerinin ihale süresinin bitmiş olmasına rağmen mevzuata aykırı şekilde taşımacılık yaptıklarını belirterek 8/9/1983 tarihli ve 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu kapsamında ihale yoluyla kiralanan özel halk otobüslerinden süresi bitenlerin faaliyetlerinin sona erdirilmesini talep etmiş, talebinin cevap verilmemek suretiyle reddi üzerine oluşan zımni ret işleminin iptali istemiyle dava açmıştır. Samsun 1. İdare Mahkemesi dava konusu işlemi kısmen iptal etmiştir. Kararda 2886 sayılı Kanun'un 64. maddesi uyarınca, davalı idare ile yüklenici arasında imzalanan sözleşme tarihinden itibaren on yıllık çalışma süresinin başvuru tarihi itibarıyla sona erdiği açıklanmıştır. Bunun üzerine Belediye Encümeni 4/2/2016 tarihinde anılan sözleşmeyi feshetmiştir.

4. Başvurucular, Encümenin on yılını dolduran özel halk otobüslerinin sözleşmesinin tek taraflı feshedildiğinden bahisle oluştuğu belirtilen zararları karşılığı maddi ve manevi tazminatın sözleşmenin feshedildiği tarihten itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi için dava açmıştır. Samsun 2. İdare Mahkemesi (Mahkeme) davanın reddine karar vermiş; kararda idarece hazırlanan şartnamenin ve imzalanan sözleşmenin dönüşümlü hat kullanım haklarının süresiz şekilde kiraya verilmesi sonucunu doğuracak nitelikte olmadığını, işin süresiz olduğuna yönelik haklı beklenti yaratılmadığını, ayrıca davacı tarafından sözleşmenin süresiz olduğuna güvenilerek hattın yüksek bir değerden satın alındığının somut verilerle ortaya konulamadığını, on yıllık çalışma süresini dolduran özel halk otobüslerinin sözleşmesinin feshine ilişkin işlemin hukuka uygun olduğunu belirtmiştir. Davanın reddine yönelik mahkeme kararı istinaf ve temyiz aşamalarından geçerek kesinleşmiştir.

5. Başvurular süresi içinde yapılmıştır.

6. Başvuruların kabul edilebilirlik ve esas incelemesinin Bölüm tarafından yapılmasına karar verilmiştir.

II. DEĞERLENDİRME

7. 2021/31547, 2021/17472, 2021/17463 başvuru numaralı bireysel başvuru dosyalarının konu yönünden hukuki irtibat nedeniyle 2021/25295 başvuru numaralı bireysel başvuru dosyası ile birleştirilmesine karar verilmesi gerekir.

8. Başvurucular; Belediye ile aralarında imzalanan sözleşmenin hukuki nitelemesinin doğru yapılamadığını, sözleşmelerin bir kamu hizmetinin özel hukuk kişilerince yürütülmesini öngören kamu hizmeti imtiyaz sözleşmesi olduğunu ve bu sözleşmelerin kırk elli yıl gibi uzun vadelerle yapıldığını, hak sahibi oldukları hattın kullanımından ve dolayısıyla ekonomik değerinden yoksun bırakıldıklarını, mülkiyet haklarına yapılan bu müdahalenin yasal dayanağı bulunmadığı gibi aynı zamanda ölçüsüz olduğunu ileri sürmüştür. Adalet Bakanlığı (Bakanlık) görüşünde; yargı mercilerinin dava konusu maddi olay ve olgularla iddiaları ve delilleri değerlendirdikleri, hukuk kurallarının yorumlanmasını, uygulanmasını, uyuşmazlıkla ilgili vardıkları sonucu ve kullandıkları takdir yetkisinin sebeplerini gerekçelendirdikleri, mevcut başvurularla aynı mahiyetteki bireysel başvuruda Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) tarafından mülkiyet hakkının ihlal edildiği iddiasının açıkça dayanaktan yoksun olması nedeniyle kabul edilemez olduğuna karar verildiği belirtilmiştir. Başvurucular, Bakanlık görüşüne karşı beyanda bulunmamıştır.

9. Başvurular, mülkiyet hakkı kapsamında incelenmiştir.

10. İdare tarafından sözleşme akdedilmek suretiyle verilen özel halk otobüsü hat kullanım hakkının ilgililer yönünden ekonomik bir değer ifade ettiği, dolayısıyla mülkiyet hakkı kapsamında olduğu açıktır. Dolayısıyla başvurucuların Anayasa'nın 35. maddesi kapsamında ekonomik değer teşkil eden mülkünün var olduğu anlaşılmıştır.

11. Başvurucuların toplu taşımacılık hizmetindeki hat kullanım haklarının sözleşmenin feshi yoluyla iptal edilmesinin -ücret karşılığı yolcu taşımacılığı yapma imkânını ortadan kaldırdığı dikkate alındığında- ekonomik faaliyetleri üzerinde olumsuz etkileri olacağı ve mülkiyet hakkına müdahale teşkil ettiği açıktır. Yolcu taşımacılığında belli bir standart oluşturabilmek ve bu sektörde faaliyette bulunmak isteyen kişiler için bir rekabet ortamı yaratmak amacıyla mevcut taşımacılık hattı tahsisinin iptaliyle sektörde yer almak isteyenler için ihaleye çıkmak şeklindeki müdahalenin özellikle amacı dikkate alındığında başvurunun mülkten barışçıl yararlanma hakkına ilişkin üçüncü genel kural çerçevesinde incelenmesi gerekir.

12. Somut olayda, başvurucuların hat kullanım hakları 2886 sayılı Kanun'un hükümlerine dayanılarak iptal edildiğinden müdahalenin kanuni dayanağının bulunduğu kanaatine varılmıştır. Yolcu taşıma faaliyeti sırasında yolcu, yaya ve diğer araçları meydana gelebilecek tehlikelerden korumak, trafiğin güven içinde akışını sağlamak, beldede yaşayanların ulaşım ihtiyacını düzenli, devamlı şekilde karşılamak amacıyla kural koymak, mevcut kuralları günün gerekliliklerine ve değişen durumlara göre yeniden belirlemek belediyelerin görevinde ve sorumluluğundadır. Öte yandan belediyelerin görev ve yetkileri kapsamında olan ve kanunla üstlendikleri bu görevleri yerine getirebilmek için ihtiyaç duydukları geliri elde etmek amacıyla bedel karşılığı hat kullanımı haklarını kişilere devretmesi de mümkündür. Belediyelerin bu yönde aldığı tedbirler esas itibarıyla belde halkına daha yaşanabilir bir ortam sağlamaya yönelik olup tedbirlerin meşru bir amacı olduğu tartışmasızdır.

13. Anayasa’nın 35. maddesinde mülkiyet hakkının mutlak bir hak olmadığı ve kamu yararı amacıyla sınırlandırılabileceği belirtilmiştir. Anayasa’nın 13. maddesi temel hak ve hürriyetleri sınırlandırmada genel ilkeleri tespit etmiştir. Bu maddede ifade edilen ölçülülük ilkesi temel hak ve özgürlüklerin sınırlandırılmasına ilişkin başvurularda öncelikli olarak dikkate alınması gereken bir güvencedir. Anayasa Mahkemesinin kararlarına göre ölçülülük, temel hak ve özgürlüklerin sınırlanma amaçları ile araç arasındaki ilişkiyi yansıtır. Ölçülülük denetimi, ulaşılmak istenen amaçtan yola çıkılarak bu amaca ulaşılmak için seçilen aracın denetlenmesidir. Bu sebeple mülkiyet hakkına yapılan müdahalelerde, hedeflenen amaca ulaşabilmek için seçilen müdahalenin elverişli, gerekli ve orantılı olup olmadığı değerlendirilmelidir.

14. Anayasa Mahkemesi Cafer Sezgin ve diğerleri (B. No: 2018/20720, 7/4/2021, § 51) yolcu taşımacılığına ilişkin imtiyazın iptalini ele almıştır. Anayasa Mahkemesi anılan kararda kamu makamlarının 1987 yılından beri hat taşımacılığı yapan başvurucuların imtiyazlarının iptaliyle ilgili takdir yetkisini önceden belirlenmiş ve öngörülebilir bir şart veya ölçüt dikkate almadan kullanmasının başvuruculara öngörülemez şekilde şahsi olarak aşırı ve orantısız bir külfet yüklediğine karar vermiştir.

15. Somut olayda Mahkeme, başvurucular ile idare arasında akdedilen sözleşme ve ihale şartnamesine göre sözleşmenin açıkça hat kullanma haklarının kiraya verilmesine yönelik olduğunu, şartnamenin 4. maddesinde ruhsatların her yıl yenileneceğine dair hükmün ihaleye giren başvurucular tarafından bilindiği ve kabul edildiğini, 2886 sayılı Kanun'un 64. maddesinde kiraya verilecek taşınır ve taşınmaz malların kira süresinin on yıldan çok olamayacağının açık olduğunu belirtmiştir. Mahkeme kararında da belirtildiği üzere başvurucuların ve onların külli ve cüzi haleflerinin on yıllık sürenin ötesinde ruhsat yenileme hakkının olmadığı ve on yıllık sürenin sonunda sözleşmenin sona erme riskinin olduğu açıktır. Bu husus başvurucular ve onların külli, cüzi halefleri tarafından öngörülebilir bir durumdur. Bu sebeple somut başvuruda Cafer Sezgin ve diğerleri kararından farklı bir sonuca ulaşılmıştır.

16. Bu sebeple başvurucuların on yıl veya daha fazla süredir hat kullanım hakkından faydalandıkları ve bu hakka istinaden özel halk otobüsü işletmeciliği faaliyetini yürüttükleri dikkate alındığında on yılık çalışma süresini doldurdukları gerekçesiyle sözleşmelerinin feshedilmesinin kendilerine aşırı ve olağanın ötesinde külfet yüklemediği ve ölçülü olduğu sonucuna ulaşılmıştır.

17. Nitekim başvuru konusu aynı olayla ilgili olarak AİHM, açıkça işletme hakkının kiralanması niteliğinde olan bir sözleşmenin süresi bittiği için idarece feshedilmesine karşılık kanunda taşınır veya taşınmaz mallara ilişkin kira sözleşmelerinin on yılı aşamayacağı açık ve erişebilir olan unsurlar dikkate alınarak başvurucunun on yıllık sürenin ötesinde ruhsat yenileme hakkının olmadığını ve Belediyenin niyeti ne olursa olsun sözleşmenin on yıllık sürenin sonunda sona erme riskinin açık olduğunun inkâr edilemeyeceğini belirterek bu süreyi aşan bir ruhsatın yenilenmemesinin ve tazminat ödenmemesinin söz konusu diğer menfaatler arasında kurulması gereken adil dengeyi bozmadığına karar vermiştir (Temizişler Madeni Yağ Sanayi Ticaret Limitet Şirketi/Türkiye, B. No: 44159/1818/11/2021, § 17).

18. Açıklanan gerekçelerle başvurunun diğer kabul edilebilirlik koşulları yönünden incelenmeksizin açıkça dayanaktan yoksun olması nedeniyle kabul edilemez olduğuna karar verilmesi gerekir.

III. HÜKÜM

Açıklanan gerekçelerle;

A. Başvuruların BİRLEŞTİRİLMESİNE,

B. Mülkiyet hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddianın açıkça dayanaktan yoksun olması nedeniyle KABUL EDİLEMEZ OLDUĞUNA,

C. Yargılama giderlerinin başvurucular üzerinde BIRAKILMASINA 10/12/2024 tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.

 

I. KARAR KİMLİK BİLGİLERİ

Kararı Veren Birim Birinci Bölüm
Karar Türü (Başvuru Sonucu) Kabul Edilemezlik vd.
Künye
(İsmail Yaman ve diğerleri [1.B.], B. No: 2021/25295, 10/12/2024, § …)
   
Başvuru Adı İSMAİL YAMAN VE DİĞERLERİ
Başvuru No 2021/25295
Başvuru Tarihi 25/5/2021
Karar Tarihi 10/12/2024
Birleşen Başvurular 2021/31547, 2021/17472, 2021/17463

II. BAŞVURU KONUSU


Başvuru, yolcu taşımacılığına ilişkin sözleşmenin feshi nedeniyle mülkiyet hakkının ihlal edildiği iddiasına ilişkindir.

III. İNCELEME SONUÇLARI


Hak Müdahale İddiası Sonuç Giderim
Mülkiyet hakkı Sözleşme (Kamu kurumlarının taraf olduğu) Açıkça Dayanaktan Yoksunluk
  • pdf
  • udf
  • word
  • whatsapp
  • yazdir
T.C. Anayasa Mahkemesi