logo
Bireysel Başvuru Kararları Kullanıcı Kılavuzu English

(Gazi Mut [1.B.], B. No: 2021/25319, 18/4/2024, § …)
Kararlar Bilgi Bankasında yayınlanan karar metni
editöryal düzeltmelere tabi tutulmuş olabilir.
   


 

 

 

 

TÜRKİYE CUMHURİYETİ

ANAYASA MAHKEMESİ

 

 

BİRİNCİ BÖLÜM

 

KARAR

 

GAZİ MUT BAŞVURUSU

(Başvuru Numarası: 2021/25319)

 

Karar Tarihi: 18/4/2024

 

BİRİNCİ BÖLÜM

 

KARAR

 

 

Başkan

:

Hasan Tahsin GÖKCAN

Üyeler

:

Recai AKYEL

 

 

Yusuf Şevki HAKYEMEZ

 

 

İrfan FİDAN

 

 

Yılmaz AKÇİL

Raportör

:

Muhammed Nuri ÖZGÜR

Başvurucu

:

Gazi MUT

Vekili

:

Av. Serkan AYDIN

 

I. BAŞVURUNUN ÖZETİ

1. Başvuru, savunma tanıklarının dinlenmemesi nedeniyle tanık dinletme hakkının ihlal edildiği iddiasına ilişkindir.

2. Başvurucu, bir hastanede tekniker olarak çalışmaktadır. Başvurucunun yanında staj eğitimi için çalışan mağdurun şikâyeti üzerine başvurucu hakkında soruşturma başlatılmıştır. Soruşturma sonucunda başvurucunun sarkıntılık yapmak suretiyle cinsel istismar suçundan cezalandırılması amacıyla başvurucu hakkında kamu davası açılmıştır.

3. İlk derece mahkemesi, başvurucu müdafiiyle psikolog bilirkişinin hazır olduğu duruşmada mağduru dinlemiştir. Bilirkişi, mağdur beyanının "abartılı bir algı" içerdiği kanaatini bildirmiştir. Aynı celsede başvurucu müdafi, görevli hemşire ve diğer stajyerlerin tanık olarak dinlenmesini talep etmiştir. Mahkeme, bu kişilerin olaya ilişkin tanıklıklarının söz konusu olmadığı ve mevcut delil durumuna göre dinlenmelerinin yargılamaya bir katkı sağlamayacağı gerekçesiyle talebi reddetmiş; iddia makamı esas hakkındaki mütalaasını açıklamıştır.

4. Bu duruşmadan sonra başvurucu müdafi, Mahkemeye sunduğu savunma dilekçesinde; mağdurun mesai saatleri içinde çalışma yerini terk ettiğini, bu durumu staj öğrencilerinden sorumlu hemşireye bildirmesi üzerine sorumlu hemşirenin mağduru uyardığını, bu nedenle mağdur ile aralarında husumet başladığını ileri sürmüştür. Başvurucu, bu husumet iddiasını ispat edebilmek için savunma tanıklarını dinletmek istediğini belirtmiştir.

5. Devam eden celsede Mahkeme, tanık dinletme talebine yönelik yeni bir değerlendirme yapmamış; başvurucunun son savunmalarını alarak sarkıntılık düzeyinde kalan cinsel istismar suçundan mahkûmiyetine karar vermiştir. Mahkeme, mahkûmiyet kararında yeni tanıştığı bir kişiye iftira atması beklenmeyen mağdurun istikrarlı ve uyumlu olduğu düşünülen beyanlarına dayanmıştır. Kararın gerekçesinde Mahkeme, tanıkların dinlenmeleri talebinin reddedilmesine ilişkin de bazı değerlendirmeler yapmıştır. Gerekçeli kararın ilgili kısmı şöyledir:

"İddia, müştekinin aşamalarda birbiri ile uyumlu ve istikrarlı beyanları, müşteki ve sanığın 3 gün kadar kısa bir süre staj sebebiyle birlikte çalıştığı ve müştekinin sanıkla önceye dayalı bir tanışıklığının da bulunmadığı, bu kadar kısa bir süre içinde yeni tanıştığı bir kişiye karşı müştekinin iftira atmasının hayatın olağan akışına uygun olmadığı, ayrıca sanık tarafından [mağdurun] husumet beslediği belirtilmiş ise de, belirtilen husumetin sanığa böyle bir iftira atmasını gerektirecek boyutta görülmediği, müştekinin yaşadığı duruma çözüm bulmak amacıyla öncelikle olayı hastane yönetimine bildirip staj yerinin değiştirilmesini istediği hususları tüm dosya kapsamı ile birlikte değerlendirildiğinde, müşteki beyanlarına itibar edilmesi gerektiği kanaatine varılmakla, sanığın müştekiye yönelik ani ve kesintili şekilde gerçekleştirdiği eylemlerinin sarkıntılık düzeyinde kalan cinsel istismar suçunu oluşturduğu anlaşılmış olup, bu suçtan cezalandırılmasına yönelik aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir."

6. Başvurucu, diğerlerinin yanı sıra mağdur ile staj yapan A.S. ve hemşire İ. isimli tanıkların dinlenmesi taleplerinin reddedilmesi ve çelişkili mağdur beyanlarına itibar edilerek mahkûmiyet kararı verilmesi nedenleriyle istinaf başvurusunda bulunmuştur. İstinaf mahkemesinin, 23/3/2021 tarihinde başvuruyu esastan reddetmesi ile karar kesinleşmiştir.

7. Başvurucu, nihai kararı 31/3/2021 tarihinde öğrenmiş 22/4/2021 tarihinde bireysel başvuruda bulunmuştur.

8. Başvurunun kabul edilebilirlik ve esas incelemesinin Bölüm tarafından yapılmasına karar verilmiştir.

II. DEĞERLENDİRME

9. Başvurucu, hükme esas alınan mağdur beyanlarına karşı savunma tanıklarının dinlenmemesi nedeniyle adil yargılanma hakkı kapsamında silahların eşitliği ilkesinin ihlal edildiğini ileri sürmüştür. Başvuru belgelerinin bir örneği bilgi için Adalet Bakanlığına gönderilmiştir.

10. Başvurucunun iddiaları, adil yargılanma hakkı kapsamındaki tanık dinletme hakkı yönünden incelenmiştir.

11. Sanığın hakkında gerçekleştirilen ceza yargılaması sürecinde tanıklara soru yöneltebilmesi, onlarla yüzleşebilmesi ve tanıkların beyanlarının doğruluğunu sınama imkânına sahip olması adil bir yargılamanın yapılabilmesi bakımından gereklidir. Ancak başvurucuların tanıklara soru sorabilmesi, onlarla yüzleşebilmeleri mutlak bir hak değildir. Makul gerekçelerle getirilen kısıtlamalar, kimi zaman başvurucunun iddia tanıklarına soru sorabilme ve onlarla yüzleşme imkânını da ortadan kaldırabilmektedir. Diğer yandan bir mahkûmiyet -sadece veya belirleyici ölçüde- sanığın soruşturma veya yargılama aşamasında sorgulama veya sorgulatma imkânı bulamadığı bir kimse tarafından verilen ifadelere dayandırılmış ise sanığın hakları Anayasa'nın 36. maddesindeki güvencelerle bağdaşmayacak ölçüde kısıtlanmış olur (Atila Oğuz Boyalı, B. No: 2013/99, 20/3/2014, §§ 34-56; İsmet Özkorul, B. No: 2013/7582, 11/12/2014, §§ 44, 45; AZ.M., B. No: 2013/560, 16/4/2015, §§ 46-67; Levent Yanlık, B. No: 2013/1189, 18/11/2015, §§ 67-77). Bu bakımdan adli makamlar, beyanı hükme dayandırılacak tanıkların duruşmada hazır edilmesi için makul bir çaba sergileme yükümlülüğü altındadır.

12. Savunma tanıklarının iddia tanıklarıyla aynı şartlar altında davet edilmelerinin ve dinlenmelerinin sağlanmasını isteme hakkı, silahların eşitliği ilkesinin bir gereğidir. Tanıkların dinlenmek üzere çağırılmasının uygun olup olmadığının değerlendirmesi, kural olarak derece mahkemelerinin takdir yetkisi dâhilindedir. Ancak bu hak, sanığın lehine olan bütün tanıkların çağrılmasını ve dinlenmesini gerektirmez. Bu düzenlemenin esas amacı, sanığın aynı şartlar altında ve silahların eşitliği ilkesine uygun olarak tanık dinletme talebinde bulunabilmesinin sağlanmasıdır. Dolayısıyla bir sanığın bazı tanıkları dinletemediğinden şikâyet etmesi yeterli olmayıp ayrıca bu tanıkların dinlenmesinin hangi nedenlerle önemli olduğunu ve gerçeğin ortaya çıkması için neden gerekli olduğunu açıklamak suretiyle tanık dinletme talebini desteklemesi gerekir (Atila Oğuz Boyalı, § 47; Ahmet Zeki Üçok, B. No: 2013/1966, 25/3/2015, § 70).

13. Somut olayda Mahkeme, mağdur beyanlarına üstünlük tanıyarak başvurucunun mahkûmiyetine karar vermiştir. Başvurucu ise mağdurun görev yerini terk etmesi nedeniyle ikazı için sorumlu hemşireye bildirimde bulunduğunu, sorumlu hemşirenin mağduru uyarması nedeniyle mağdurun husumet beslediğini belirtmiştir. Bu husumetin açığa çıkarılması için başvurucu, tanıklarının dinlenmesini talep etmiş, Mahkeme dinlenmesi istenen kişilerin olaya ilişkin bizzat tanıklıklarının bulunmaması ve dinlenmelerinin yargılamaya bir yenilik katmayacağı gerekçesiyle talebi reddetmiştir. Mahkeme, kararının gerekçesinde müştekinin başvurucuya iftira atmasının hayatın olağan akışına uygun olmadığını belirtmiş, mağdur ile aralarında başvurucunun iddia ettiği gibi bir husumet olduğu kabul edilse dahi bu husumetin başvurucuya böyle bir iftira atılmasını gerektirecek boyutta olmadığını özellikle vurgulamıştır. Ayrıca Mahkeme kararında, müştekinin yaşadığı duruma çözüm bulmak amacıyla öncelikle olayı hastane yönetimine bildirip staj yerinin değiştirilmesini istediği olgusuna dayanmıştır.

14. Tüm bu gerekçeleri dikkate alındığında Mahkemenin, başvurucunun tanıklara soru sorabilmesi veya onlarla yüzleşebilmelerini makul olmayan gerekçelerle kısıtladığı söylenemez. Diğer bir ifadeyle Mahkemenin, mağdur beyanlarına karşı başvurucuya kendisini savunma araçlarını kullanma imkânı sağlamadığı ve tanıkları dinletme talebi hakkında yeterli bir değerlendirme yapmadığı kabul edilemez. Bu nedenle başvurucunun tanıklarını dinletme talebinin reddedilmesinin yargılamayı bütünü itibarıyla adil olmaktan çıkarmadığı sonucuna ulaşılmıştır.

15. Açıklanan gerekçelerle tanık dinletme hakkına yönelik bir ihlalin olmadığı açık olduğundan başvurunun açıkça dayanaktan yoksun olması nedeniyle kabul edilemez olduğuna karar verilmesi gerekir.

III. HÜKÜM

Açıklanan gerekçelerle;

A. Adil yargılanma hakkı kapsamındaki tanık dinletme hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddianın açıkça dayanaktan yoksun olması nedeniyle KABUL EDİLEMEZ OLDUĞUNA,

B. Yargılama giderlerinin başvurucu üzerinde BIRAKILMASINA 18/4/2024 tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.

I. KARAR KİMLİK BİLGİLERİ

Kararı Veren Birim Birinci Bölüm
Karar Türü (Başvuru Sonucu) Kabul Edilemezlik vd.
Künye
(Gazi Mut [1.B.], B. No: 2021/25319, 18/4/2024, § …)
   
Başvuru Adı GAZİ MUT
Başvuru No 2021/25319
Başvuru Tarihi 22/4/2021
Karar Tarihi 18/4/2024

II. BAŞVURU KONUSU


Başvuru, savunma tanıklarının dinlenmemesi nedeniyle tanık dinletme hakkının ihlal edildiği iddiasına ilişkindir.

III. İNCELEME SONUÇLARI


Hak Müdahale İddiası Sonuç Giderim
Adil yargılanma hakkı (Suç İsnadı) Tanık dinletme ve sorgulama hakkı (ceza) Açıkça Dayanaktan Yoksunluk
  • pdf
  • udf
  • word
  • whatsapp
  • yazdir
T.C. Anayasa Mahkemesi