logo
Bireysel Başvuru Kararları Kullanıcı Kılavuzu English

(Yıldıray Sapan [2.B.], B. No: 2021/25578, 22/5/2024, § …)
Kararlar Bilgi Bankasında yayınlanan karar metni
editöryal düzeltmelere tabi tutulmuş olabilir.
   


 

 

 

 

TÜRKİYE CUMHURİYETİ

ANAYASA MAHKEMESİ

 

 

İKİNCİ BÖLÜM

 

KARAR

 

YILDIRAY SAPAN BAŞVURUSU

(Başvuru Numarası: 2021/25578)

 

Karar Tarihi: 22/5/2024

 

İKİNCİ BÖLÜM

 

KARAR

 

 

Başkan

:

Basri BAĞCI

Üyeler

:

Engin YILDIRIM

 

 

Rıdvan GÜLEÇ

 

 

Kenan YAŞAR

 

 

Ömer ÇINAR

Raportör

:

Ceren Sedef EREN

Başvurucu

:

Yıldıray SAPAN

 

I. BAŞVURUNUN ÖZETİ

1. Başvuru, ikamet ettiği ilçenin belediye başkanı hakkında sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımlar nedeniyle aleyhine manevi tazminata hükmedilen başvurucunun ifade özgürlüğünün ihlal edildiği iddiasına ilişkindir.

2. Başvurucu; Türkiye Büyük Millet Meclisinde 24. Dönem milletvekilliği görevinde bulunduğunu, 2009-2011 yılları arasında Antalya Büyükşehir Belediyesi bünyesindeki bir şirkette genel müdürlük yaptığını, yine Antalya Büyükşehir Belediyesinde sosyal ve sportif faaliyetler koordinatörü olarak çalıştığını, Antalyaspor Yönetim Kurulu üyeliği ve Türkiye Futbol Federasyonu Genel Kurulu üyeliğinde bulunduğunu, 2003-2008 yılları arasında da Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İl Yönetim Kurulu üyeliği ve CHP Antalya Merkez İlçe Teşkilatında başkanlık görevlerini yürüttüğünü belirtmiştir. Ayrıca Antalya'nın Muratpaşa ilçesinde ikamet eden bir vatandaş olduğunu ifade etmiştir.

3. Başvuru konusu olaylar tarihinde Muratpaşa Belediyesi başkanı olan Ü.U. (davacı), sosyal medya hesabından kendisi hakkında yaptığı paylaşımlar nedeniyle başvurucu aleyhine manevi tazminat davası açmıştır. Şikâyet edilen paylaşımlar dava dilekçesinin ekinde şu şekilde yer almıştır:

"Bir yanda 'bu milletin a..a koyacağız' diyenn avukatını il bşknı yapan bldy bşkn Ü., bir yandan Atatürk posterini indiren vekil, chp'ye noluyor"

"Belediye çiftliği olmuş. Sözde resmi araç..plaka kimin ismi..? sen yeni audilere bin 50 trilynu biz öderiz solcu(!) Ü."

"Arkadaşlar soruyorlar, m.paşa solcu(!) Ü. nün belediyesindeki yapı denetim, imar vs ilgili yolsuzluk iddialarına ne zamarı el atacaksın YAKINDA"

"Hizmet için belediyeciliği bilmek şart değildir. Vizyon, bilgi, küttür, estetik bakış varsa çok rahat yaparsnız. Yoksa öncekini taklıt edersiniz!"

" 'Bu milletin a.. koyacağız' dyenin avukatı chp il bşknı ile diktatör belediyebşkn Ü. beni disipline verecekmiş! peh..!"

"Bilgin, becerin vizyonun yoksa taklit edersin. m.paşa bldy bşkn solcu (!) Ü. toplum mrkzi tabelası yerine 'kreş'i astı ve yenilik dedi"

"'Bu milletin a..a koyacağız”' dyenin avukatını il başkanı yapan yapan bldy bşknı Ü. sen örgütle uğraş buraları biz düzenliz!"

"Yani artık Antalya'da chp'yi 'bu milletin a ..na koyacağız' diyen cengiz inşaatın sahibi (vekiliyle) yönetiyor. Dramatik değil mi..?"

"Chp Antalya'da il kongresini 'bu milletia....a koyacağız' diyen adamın avukatı kazandı. Ne tezat ama.. Hayırlı olsun..."

"Sevgili noel baba, bir şeyi unuttum clk'nin avukatını chp il bşknı yapan Ü.'ye işletme bilgisi de ver, belediyeyi 50 trlyn borca soktu! tşkrlr"

"Sevgili noel baba, bu yıl clk'nın avukatını chp il bşkanı yapan Ü.'ye biraz estetik bakış, renk uyumu becerisi ver Diktatörlüğü unuttur lütfen"

"Eskiden muratpaşa'da demokrat, saygın bir başkan vardı! şimdi ne idüğü belirsiz adamları ile tehditler yollayan Ü. Var! diktatör mü dediniz.!"

"Günaydın herkese 'bu milletina. a... Koyacağız' diyen kişinin avukatı, antalya chp'nin yeni il başkanı beni disipline verecekmiş! Hodri meydan!"

"Dün akşam muratpaşa'nın, diktatöre yakın çalışanlardan biri, benim arkadaşıma 'seni arıyolar' demiş. Artık adam salmalar da başlandı desene..!"

"Türkiye'nin diktatörü var da Muratpaşa'nın yok mu? Hem chpli hem diktatör, nasıl ama..? Mutluyuz gururluyuz(!)"

" 100 bin oyu 23 bine düşür, +4 trilyonluk bütçeyi - 50 trilyona çıkar muratpaşa'dan gn başkanlığa kadar gidersin. Biz başarısız severiz"

" Akp'li iş adamlarının avukatları arasından yönetici seçen, hayatında 50 tl yönetememişlere belediye teslim eden partilim; kimle savaşacaksın."

" 1 senedir bir havuz tadilatını yapamayacak kadar çözümsüz ol, muratpaşa belediye başkanısın. Gerçekten elini taşın altına koy kovulursun."

" Hayatı boyunca kapalı yaşamış, insan görünce kaçan, bldye bşknlığnı hizmet etmek yerine güç olarak görenlere bldy teslim edilirse 1 cm büyümeyiz"

" 2014 M.paşa'sında bu zamanlar sokaklar temiz, ağaçlar süslenmiş her yer cıvıl cıvıldi. Osmanlıcı, alaturka, primitif anlayış geldi, her yer rezil"

" Belediyeler esnafla rekabet etmeyecek dersen gn başkanlığın tartışılır ulaşım esnafına karşı şirket kur muratpaşa belediye başkanısın.."

"Herkes kendi meşrebine göre aday seçti dün.. Baykal da, Ü. de "

"Kendi işçisini, seçtirtmek istediği il başkanı adayına oy verdirtmek için işi, ekmeği ile tehdit eden chp'linin Akp'ye söz etme hakkı var mı?"

"İddia ediyorum 2019'da Türkiye'nin çankayası M.paşa'yı kaybedersek; Ü. milletvekili olacak. Biz, başarısızları ödüllendiririz."

"Belediye başkanlarını örgütle ilişiği olmayan japon robotlardan seçmedikçe bize iktidar gözükmüyor. Her gelen gn başkan olma hevesinde.."

"Kendine solcu, sosyal demokrat (!) de, sonra asgari ücrete mahkum zavallıları benim adayıma imza, oy ver yaksa işten atarım de, M. Paşa bld başknısn."

"1 ön seçim 3 örgüt seçimi oldu. Her seferinde bu kadar işçi alıcaz şu kadar çıkarıcaz de mobing yap, örgütü ele geçir, muratpaşa bld başkanısın"

"Delege diyor ki; ne olur imza isteme beni işten atarlar! Devletin sağladığı olanakları delege devşirmeye kullan muratpaşa bldy başkanı olursun"

"7 restoranın olduğu yerde çöpü yer altına alacak kadar kör olup, her sabah sızan artıkları yıkatmak için 3 kişi tutarsan muratpaşa başkanısın"

"Artıda aldığın bütçeyi -50 trilyonlara taşıyacak kadar bilgisiz. Vizyonsuz, beceriksizsen, kalıcı olmak için örgütü ele geçirmeye çalışırsın!"

"Büyükşehiri alır partine hediye edersen cezalandırılırsın; kaybettirir aradaki farkı +30 binden -119 bina düşürürsen vekil-başkan olursun."

"Akp'yi Antalya'da yerle bir edip 30 bin fark atarsan il başkanı olamazsın; 'bu milletin a.na koyacağız' diyenin avukatıysan direk il başkanısın"

"Başkanlığın daim mi olsun? belediyene muhtaçları topla, işle tehdit et. oy topla örgütü ele geçir, süresiz başkansın; ancak, çimen kadar büyürsün"

"Hırsızlar hakkında araştırma önergesi verirsen milletvekilliğini kaybedersin. O önergeye imza atmazsan 2 değil 3 dönem vekilsin"

"Siyasete batılı, avrupalı penceresinden bakma, şansın yok. Alaturka ol primitif ol muratpaşa belediye başkanısın Sonra da biz niye kaybettik..?"

"Siyasette estetik bakma, şansın yok. Koşu yolu boyayacağım derken kaldırım taşlarını boya artığı yap muratpaşa belediye başkanısın."

"Siyasette çevreci olma, şansın yok. Denize sıfır, yeşil alanı parke taşı deposu yap, Muratpaşa belediye Başkanısın."

"Siyasette vizyon sahibi olma, şansın yok. İlk ve en önemli projen nedir sorusuna paslı demirleri boyamak dersen, muratpaşa belediye başkanısın!

"Kendi partnde bile, Akp ile uğraştığın için senden kurtulmaya çalışırlarsa, akp ile dirsek teması olanları yönetime getirirlerse, nereye gdelim"

"Siyasette çalmayanların şansı yok. İmar tadilatıyla trilyor indir onu bunu haraca hağla belediye başkanlığın garanti.."

"Siyasette dürüst namuslu olanların şansı yok tacizci olacaksın, yurt bulma vaadiyle küçük kızlara sarkacaksın 2 değil 3 dönem milletvekilisin"

" 'Bu milletin a..a koyacağız' dyenin avukatını il bşknı yapan bldy bşknı Ü.,sen örgütle uğraş. Halkn aracı önml değl!

"Burası 'Bu milletin a..a koyacağız' dyenin avukatını il bşknı yapan bldy bşknı Ü.'ye75m brisi3mail attm uğrşma dedi (altında fotoğraf)"

" 'Bu milletin a..akoyacağız' dyenin avukatını il bşknı yapan bldy bşknı Ü. sen örgütle uğraş bnları biz temizleriz! (altında fotoğraf)"

" 'En önemli projem pasli direkleri boyamak' diyen vizyon fukarası Ü.'nün falezleri parke taşı deposu yapması normal!"

" 'Bu milletin a.. a koyacağız' diyenin avukatını il başkanı yapanÜ. sen örgütle uğraş bnlar 1 yil daha beklr. (altında fotoğraf)"

" 'Bu milletin a..akoyacağız' dyenin avukatını il bşknı yapan bldy bşknı Ü., bari kendine ait yeri temiz tut. ! (altında fotoğraf)"

" 'Bu milletin a..a koyacağız' dyenin avukatını il bşknı yapan bldy bşknı Ü. sen örgütle uğraş kaldrmları biz yaparz!(altında fotoğraf)"

" 'Bu milletin a..a koyacağz' dyenin avukatını il bşknı yapan bldy bşknı Ü. ile okul alanı gitmiş çöp, sazlık alan glmş. (altında fotoğraf)"

"Bilgin, becerin, vizyonun yoksa taklit edersin m.paşa bldy bşkn solcu(!) Ü. 40 yıllık çözüm masasımı turunç masa yaptı ve yenilik dedi"

"25 cm çukur 1 yıldır böyle 'Bu milletin a..a koyacağız' dyenin avukatını chp il bşknı yapan bldy bşknı Ü. sen gzmye dvm(altında fotoğraf)"

4. Dava dilekçesinde; 26/12/2015 tarihinde gerçekleşen CHP Antalya İl Kongresi sürecinde başvurucunun da aralarında bulunduğu adayların yarıştığı, seçimi avukat S.E.nin kazanarak il başkanı olduğu, başvurucunun ise olağan demokratik seçim sürecini kabullenemediği ve sosyal medya hesabından davacıya yönelik hakaretlerde bulunduğu, bu hakaretlerin silsile hâlinde devam ettiği belirtilmiştir. Dilekçede; başvurucunun davacının seçilen il başkanıyla anlaşmalı olduğu, delege üstünde baskı kurarak seçimi söz konusu kişiye kazandırdığı, bu konuda il başkanının daha önce vekilliğini yaptığı iddia edilen elektrik şirketinin yönlendirmeleriyle hareket edildiği şeklinde gerçek olmayan ithamlarda bulunduğu ifade edilmiştir. Dava dilekçesinde ayrıca başvurucunun "avukatlık mesleğini icra eden il başkanı hakkında -gerçek olmadığı halde- bir elektrik şirketinin vekilliğini yürüttüğü, muhalefet partisi il başkanlığı yaparken iktidara yakın bir şirketin emrinde hareket ettiğini beyan ettiği" şeklinde bir ifade de yer almıştır.

5. Bunun yanında davacı; başvurucunun kendisini görgüsüzlükle, narsistlikle, imar tadilatıyla trilyon indirmekle, Belediye personelini işle tehdit etmek ve dizayn etmekle, bilgisizlikle, vizyonsuzlukla, beceriksizlikle, adam göndererek tehdit ettirmekle, ne idüğü belirsiz olmakla ve Belediyeyi çiftliğine çevirmekle suçladığını, her ne kadar gerçekleşen seçimin akabinde yapılmış olsa da bu ifadelerin eleştiri boyutundan çıkarak hakaret boyutuna vardığını iddia etmiştir. Şikâyet edilen paylaşımların 25/12/2015-8/1/2016 tarihleri arasına yayılan bir süreçte yapıldığı görülmektedir.

6. Yapılan duruşmalarda dinlenen iki davacı tanığı, davacı Belediye Başkanı'nın makam arabası hakkında bilgi vermiş; eski Mercedes marka makam aracı yanında davacının başvurucunun bahsettiği Audi marka aracı kiraladığını, davacının belediyeyi zarara sokmadığını ve bir yolsuzluğunun olmadığını beyan etmişlerdir. Davacının tanıklarından biri, davacının koruması ve uzaktan akrabası olduğunu da belirtmiştir. Davalı tanığı olarak dinlenen başvurucunun tanığı ise davacı Belediye Başkanı'nın il başkanı seçimi konusunda Belediye imkânlarını kullanarak S.E.ye destek verdiğini, bu durumu herkesin bildiğini, başvurucunun Belediyenin icraatlarıyla ilgili eleştirilerinin de yine genel olarak herkes tarafından bilinen ve yapılan eleştiriler olduğunu ifade etmiştir.

7. İlk derece mahkemesi; davacının Muratpaşa Belediye başkanı olması sebebiyle siyasi kişiliği olduğunu, toplumda her türlü eleştiriye açık olması gerektiğini, başvurucunun eyleminin siyasi eleştiri kapsamında kaldığını, yöneticilerin bu tür eleştirilere tahammül göstermesi gerektiği hususunda emsal Yargıtay kararlarının da dikkate alındığını belirterek davanın reddine karar vermiştir.

8. Davacı, ret kararına karşı istinaf talebinde bulunmuştur. İstinaf mercii, talebi reddetmiştir. İstinaf mercii, ilgili paylaşımların geçmişte ülkenin ve basının gündemine yansıyan bir konunun gündeme getirilmesi suretiyle aynı zamanda belediye başkanı olan davacının il başkanı seçimi sırasındaki davranışlarına yönelik eleştiri niteliğinde olduğunu belirtmiştir. Ayrıca söz konusu paylaşımlarda davacı Belediye Başkanı'nın sorumluluğundaki ilçe halkının gündemine yansımış bazı sorunların gündeme getirilerek eleştirel biçimde paylaşıldığı, başvurucunun paylaşımlarının davacının bizzat kişiliğiyle ilgili olmadığını ve yazıların içeriği itibarıyla doğrudan hakaret ve iftira kastı ile yazılmadığını ifade etmiştir. Davaya konu yazılarda öne çıkan baskın unsurun davacının kişilik özellikleri değil yerel yönetici ve siyasetçi kimliği olduğunu vurgulayan istinaf mercii, haberin içeriğinin davacı için rahatsızlık verici olduğu görülse de açıklanan ilkelere göre sert eleştiri olarak ve ifade özgürlüğü kapsamında değerlendirilmesi gerektiğini kabul etmiştir.

9. Davacı, istinaf merciinin ret kararına karşı temyiz talebinde bulunmuştur. Yargıtay; başvurucunun sosyal medya hesabı üzerinden davacıya yönelik olarak sert, rahatsız edici ve aşağılayıcı ifadeler içeren çok sayıda paylaşım yaptığını, eylemin ısrarla ve taciz edici boyuta varacak şekilde işlenmesi nedeniyle eleştiri sınırlarının aşıldığı ve kişilik haklarına saldırı oluştuğunun kabulü gerektiğini belirtmiştir. Bu nedenle davacı yararına uygun bir manevi tazminata karar verilmesi gerekirken açıklanan hususlar gözetilmeksizin ilk derece mahkemesince yazılı şekilde davanın, Bölge Adliye Mahkemesince ise davacının istinaf başvurusunun esastan reddine hükmedilmesinin usul ve yasaya uygun düşmediğini ifade eden Yargıtay, Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve ilk derece mahkemesi kararının bozulmasına hükmetmiştir.

10. Yeniden yargılama yapan ilk derece mahkemesi, Yargıtayın bozma ilamına uyulması gerektiğine karar vermiştir. Olayın gelişim şekli, olay tarihi, tarafların durumu, davalının davacıya söylediği sözler ve tarafların siyasi kişilikler olması hususları gözönünde bulundurularak davacının 8.000 TL manevi tazminat alacağının kabulüne, fazlaya ilişkin talebinin reddine dair hüküm kurmuştur.

11. Başvurucu söz konusu karara karşı temyiz talebinde bulunmuştur. Yargıtay yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün onanmasına karar vermiştir. Nihai nitelikteki bu karar başvurucuya 12/4/2021 tarihinde tebliğ edilmiştir.

12. Başvurucu 22/4/2021 tarihinde bireysel başvuruda bulunmuştur.

13. Başvurunun kabul edilebilirlik ve esas incelemesinin Bölüm tarafından yapılmasına karar verilmiştir. Başvuru belgelerinin bir örneği bilgi için Adalet Bakanlığına (Bakanlık) gönderilmiştir. Bakanlık görüşünü bildirmiştir. Başvurucu, Bakanlığın görüşüne karşı beyanda bulunmamıştır.

II. DEĞERLENDİRME

14. Başvurucu; kendisinin hem bir siyasetçi hem de vatandaş olarak ikamet ettiği ilçenin Belediye Başkanı'nın icraatlarını eleştirdiğini, siyasi kimliği bulunan Belediye Başkanı'nın göreviyle ilgili konularda eleştirilere tahammül eşiğinin yüksek olması gerektiğini belirtmiştir. Başvurucu; davacıyla ilgili kullandığı değer yargılarının da yeterli olgusal temele sahip olduğunu, Belediyenin görev alanındaki yerlerle ilgili fotoğraf paylaşarak eleştiri yaptığını, bunun yanında diğer eleştirilerinin de davacının kişiliğine değil göreviyle ilgili faaliyetlerine ilişkin olduğunu, ayrıca davacının başvuru konusu yargılamada dinlenen tanığının davacının akrabası ve koruması olduğunu beyan ettiğini, Belediyeyi çiftliğine çevirdiği yönündeki eleştirisini de bu hususa dayandırdığını ifade etmiştir. Başvurucu, bu nedenle aleyhine manevi tazminata hükmedilmesinin ifade özgürlüğünü ihlal ettiğini iddia etmiştir.

15. Bakanlık görüşünde, somut olayda ifade özgürlüğüne bir müdahalenin bulunup bulunmadığı, hükmedilen manevi tazminat kararı ile yarışan iki değer arasında (ifade özgürlüğü ile şeref ve itibar hakkı) adil bir denge kurulup kurulmadığı, bu anlamda mahkeme kararlarının ilgili ve yeterli gerekçe içerip içermediği hususlarının, Anayasa ve ilgili mevzuat hükümleri, Anayasa Mahkemesi içtihadı ile somut olayın kendine özgü şartları da dikkate alınarak değerlendirilmesi gerektiği ifade edilmiştir.

16. Başvuru ifade özgürlüğü kapsamında incelenmiştir.

17. Açıkça dayanaktan yoksun olmadığı ve kabul edilemezliğine karar verilmesini gerektirecek başka bir nedeni de bulunmadığı anlaşılan başvurunun kabul edilebilir olduğuna karar verilmesi gerekir.

18. İfade özgürlüğüne yapılan müdahalenin dayanağı olan 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 58. maddesinin kanunla sınırlama ölçütünü karşıladığı sonucuna varılmıştır. Müdahalenin Anayasa'nın 26. maddesinin (2) numaralı fıkrasında öngörülen başkalarının şöhret veya haklarının korunmasına yönelik önlemlerin bir parçası olduğu ve meşru bir amaç taşıdığı sonucuna varılmıştır. Bu belirlemenin ardından demokratik toplum düzeninin gereklerine uygunluk yönünden inceleme yapılacaktır (ifade özgürlüğüne yapılan müdahalelerin demokratik toplum düzeninde gerekliliğine ilişkin detaylı açıklama için bkz. Bekir Coşkun [GK], B. No: 2014/12151, 4/6/2015, §§ 53-55; Mehmet Ali Aydın [GK], B. No: 2013/9343, 4/6/2015, §§ 70-72).

19. Somut olayda başvurucunun ifade özgürlüğü ile davacının şeref ve itibarının korunması hakkı arasında adil bir denge kurulmalıdır. Bu kapsamda başvuru konusu ifadelerin bağlamı, konunun kamunun yararına bir tartışmaya katkı sunup sunmadığı, hedef alınan ve ifadeleri sarf eden kişilerin kimlikleri ile gerçekleştirilen müdahalenin orantılılığı ve mahkemelerin bu konuda ilgili ve yeterli bir gerekçe sunup sunmadıkları hususlarında değerlendirme yapılmalıdır (ifade özgürlüğü ile şeref ve itibarın korunması hakkının dengelenmesinde dikkate alınacak kriterlere ilişkin daha detaylı açıklama için bkz. Bilal Uçar, B. No: 2019/10122, 21/9/2022, § 14).

20. Anayasa Mahkemesi; maddi olgular ile değer yargıları arasında dikkatli bir ayrıma gidilmesi, maddi olgular ispatlanabilse de değer yargılarının doğruluğunu ispatlamanın mümkün olmadığının dikkate alınması gerektiğini kabul etmiştir (İlhan Cihaner (2), B. No: 2013/5574, 30/6/2014, § 64). Bunun yanında yeterli bir olgusal temele sahip olması beklenmekle birlikte başvuru konusu ifadelerin bütün olarak ele alındığında kamu yararını ilgilendirmesinin, değer yargısı kavramının geniş yorumlanması gerekliliğini ortaya çıkarabileceğini de belirtmiştir(Yıldız Oto Ağca (3), B. No: 2014/1032, 29/6/2016, § 22).

21. Dava dilekçesinde davacı, başvurucunun bir iddiasının olgusal olarak yalan olduğunu öne sürmüştür. Dava dilekçesindeki ifadeden il başkanı seçilen avukatın daha önce anılan şirketin vekilliğini yaptığı hususunun mu yoksa davacının söz konusu avukatı desteklemesi meselesinin mi ya da her ikisinin birden yalan olduğunun mu iddia edildiği tam olarak anlaşılamamaktadır (bkz. § 4). Davacının bu konuda yargılama süresince başka hiçbir açıklama yapmadığı hatta istinaf ve temyiz incelemesi aşamalarında bu hususu tekrar ileri sürmediği tespit edilmiştir. Öte yandan yargı makamları da söz konusu iddiaların olgusal bir temeli olup olmadığına ya da bu konuda başvurucunun sorumluluğunun sınırlarına ilişkin hiçbir inceleme ve araştırma yapmamış, bu hususu gerekçelerinde hiçbir şekilde tartışmamıştır.

22. Başvurucunun mesajlarının bir kısmının davacıyı hedef alıp almadığı da açık değildir. Örneğin bazı eylemlerin gerçekleştirilmesi halinde milletvekili olmanın garantilendiği şeklindeki ifadesinden neden şikâyet edildiği ve yargı mercilerinin bu hususu dikkate alıp almadıkları anlaşılamamaktadır. Geri kalan paylaşımlarda başvurucunun davacıyı en çok, iktidara yakın olduğu iddia edilen bir şirketin daha önce vekilliğini yapmış bir avukatı kendisinin de girmiş olduğu il başkanlığı seçiminde desteklemesi konusunda eleştirdiği anlaşılmaktadır. Başvurucunun davacıyı anılan konuda eleştirmesinin kamu yararına dair bir tartışmaya katkısı olduğu açıktır. Nitekim bu husus, muhalefet partisinden siyaset yapan ve bu kapsamda ilçe belediye başkanlığı görevini yürüten davacının iktidar partisine yakın olduğu iddia edilen kişilerle ilgisi ya da ilişkisi olduğu iddiası ve eleştirisini barındırır. Böyle bir iddia ve eleştirinin de hem yerel çapta hem de genel olarak kamuyu ilgilendirdiği konusunda şüphe bulunmamaktadır. Bunun yanında başvurucunun söz konusu paylaşımlarında yalnızca davacıyı hedef almadığı, iktidarla ilişkisi olan bir kişinin CHP'den il başkanı seçilmesi nedeniyle üyesi olduğu partinin genel stratejisini de eleştirdiği anlaşılmaktadır. Bu nedenle söz konusu ifadeler geniş çaplı ve çok yönlü bir kamusal tartışmaya ilişkindir.

23. Başvurucu, ikamet ettiği ilçenin belediye başkanlığı görevini yürüten davacının, görevini yerine getirme biçimiyle ilgili de birçok eleştiride bulunmuştur. Başvurucunun davacının imar tadilatlarına ilişkin politikalarına, yolsuzluk iddialarına, falezlerdeki kirlilik yahut tahribata neden olan eylemlere, şehirdeki temizlik işlerinin düzgün yapılmamasına, belediye tarafından açılan çukurların kapatılmamasına itiraz ve eleştirilerde bulunduğu anlaşılmaktadır. Bu kapsamda başvurucunun davacının belediye başkanlığı görevini yerine getirmesini beğenmediğini belli edecek, "bilgisiz, vizyonsuz, beceriksiz" şeklinde rahatsız edici ifadeler kullandığı görülmektedir. Bunların sırf keyfî saldırı teşkil eden değer yargıları olduğu ortaya konabilmiş değildir. Başvurucu; bu değer yargılarını hangi bağlamda kullandığına ilişkin olarak ilgili paylaşımlarında bazen fotoğrafla, bazen eleştirilen icraatın belirtilmesiyle yeterli bir olgusal temel de sunmuş görünmektedir. Başvurucunun davacının görevini ifasıyla ilgili bu değer yargılarını hem bir ilçe sakini ve vatandaş hem de bir siyasetçi olarak ifade etmesinin kamu yararını ilgilendirdiği konusunda da şüphe bulunmamaktadır. Yine davacının Belediyeyi çiftliğine çevirdiği şeklindeki eleştirisini de davacının tanığı tarafından doğrulandığı üzere kendi akrabalarını işe almasını eleştirmek amacıyla sarf ettiğini iddia etmiştir.

24. Başvurucu aleyhine manevi tazminata hükmedilmesinin tek gerekçesi; başvurucunun soyut bir biçimde davacıya yönelik olarak sert, rahatsız edici ve aşağılayıcı ifadeler içeren çok sayıda paylaşım yaptığı, eylemini ısrarla ve taciz edici boyuta varacak şekilde gerçekleştirmesi nedeniyle eleştiri sınırlarını aştığı ve bu durumun da kişilik haklarına saldırı oluşturduğu şeklinde belirlenmiştir. Oysa bir siyasetçi olan ve belediye başkanlığı görevini yürüten davacının da göreviyle ilgili eleştirilere daha fazla tahammül etmesi beklenir. Başvurucunun eleştirilerini il başkanlığı seçimini kaybetmesi nedeniyle yahut ısrarla yapması ifade özgürlüğünü sınırlandırma gerekçesi olamaz. Başvurucu daha önce CHP milletvekilliği yapmış, Antalya Belediyesinde çeşitli görevlerde bulunmuş ve başvuruya konu olaylar tarihinde aynı Partiden il başkanı olmak için seçime girmiş aktif bir siyasetçidir. Başvuru konusu ifadelerin hedefi olan davacının da aynı Partiden, başvurucunun ikamet ettiği ilçe belediye başkanlığı görevini yürüten bir siyasetçi olduğu görülmektedir. Bir siyasetçi olarak başvurucunun -özellikle kamuyu ilgilendiren konularda- ifade özgürlüğü çok yüksek bir korumadan yararlanır (Mehmet Ali Aydın,§ 74).Bunun yanında bir siyasetçi olan davacının eleştiriye tahammül eşiği de çok geniş olmalıdır (İlhan Cihaner (2), B. No: 2013/5574, 30/6/2014, § 68). Dolayısıyla mevcut başvuru konusu olaylar halka mal olmuş kişiler olarak hareket eden siyasetçiler arasında geçtiği için kabul edilebilir eleştiri sınırları, sıradan bir kimse ile karşılaştırıldığında daha geniş kabul edilmelidir (Kemal Kılıçdaroğlu, B. No: 2014/1577, 25/10/2017, § 61).

25. Öte yandan başvurucu, ona nasıl cevap verileceğini bilen bir siyasetçiyi hedef almaktadır ve davacının bir siyasetçi olarak kendisine yöneltilen sözlere karşı cevap verme konusunda oldukça geniş imkânları vardır. Başka bir deyişle davacının siyasi konumu gereği yazılı ve görsel basına ulaşması, bu konumda bulunmayan insanlara nazaran çok daha kolaydır ve itibarını zedelediğini düşündüğü ifadelere karşı kendisini savunma imkânı bulunmaktadır (Nihat Zeybekçi, B. No: 2015/5633, 8/5/2019, § 39).

26. Son olarak yargı mercilerince başvurucunun hangi ifadelerinin hangi sebeplerle davacının kişilik haklarını zedelediği konusunda somut hiçbir gerekçe sunulamamış, şikâyet edilen ifadelerin hakaret boyutuna vardığı konusunda yeterli bağlantı kurulamamıştır. Bu durumda yargı mercilerinin başvuru konusu ifadelerle eleştiri sınırlarının aşıldığı, bu nedenle başvurucu aleyhine manevi tazminata hükmedilmesi gerektiği konusunda ilgili ve yeterli bir gerekçe ortaya koyduklarından bahsedilemez.

27. Açıklanan gerekçelerle başvurucunun ifade özgürlüğünün ihlal edildiğine karar verilmesi gerekir.

III. GİDERİM

28. Başvurucu, yargılamanın yenilenmesi ile birlikte 50.000 TL maddi ve 50.000 TL manevi tazminat taleplerinde bulunmuştur.

29. Başvuruda tespit edilen hak ihlalinin sonuçlarının ortadan kaldırılması için yeniden yargılama yapılmasında hukuki yarar bulunmaktadır. Bu kapsamda kararın gönderildiği yargı mercilerince yapılması gereken iş, yeniden yargılama işlemlerini başlatmak ve Anayasa Mahkemesini ihlal sonucuna ulaştıran nedenleri gideren, ihlal kararında belirtilen ilkelere uygun yeni bir karar vermektir (30/3/2011 tarihli ve 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun'un 50. maddesinin (2) numaralı fıkrasında düzenlenen bireysel başvuruya özgü yeniden yargılama kurumunun özelliklerine ilişkin kapsamlı açıklamalar için bkz. Mehmet Doğan [GK], B. No: 2014/8875, 7/6/2018, §§ 54-60; Aligül Alkaya ve diğerleri (2), B. No: 2016/12506, 7/11/2019, §§ 53-60, 66; Kadri Enis Berberoğlu (3) [GK], B. No: 2020/32949, 21/1/2021, §§ 93-100).

30. İhlalin niteliği dikkate alınarak başvurucuya net 30.000 TL manevi tazminat ödenmesi gerektiği sonucuna ulaşılmıştır. Öte yandan başvurucunun uğradığını iddia ettiği zararla ilgili bilgi ve belge sunulmadığından maddi tazminat talebi reddedilmiştir.

IV. HÜKÜM

Açıklanan gerekçelerle;

A. İfade özgürlüğünün ihlal edildiğine ilişkin iddianın KABUL EDİLEBİLİR OLDUĞUNA,

B. Anayasa’nın 26. maddesinde güvence altına alınan ifade özgürlüğünün İHLAL EDİLDİĞİNE,

C. Kararın bir örneğinin ifade özgürlüğünün ihlalinin sonuçlarının ortadan kaldırılması için yeniden yargılama yapılmak üzere Antalya 7. Asliye Hukuk Mahkemesine (E.2020/162, K.2020/112) GÖNDERİLMESİNE,

D. Başvurucuya net 30.000 TL manevi tazminat ÖDENMESİNE, tazminata ilişkin diğer taleplerin REDDİNE,

E. 487,60 TL başvuru harcından oluşan yargılama giderinin başvurucuya ÖDENMESİNE,

F. Ödemelerin kararın tebliğini takiben başvurucunun Hazine ve Maliye Bakanlığına başvuru tarihinden itibaren dört ay içinde yapılmasına, ödemede gecikme olması hâlinde bu sürenin sona erdiği tarihten ödeme tarihine kadar geçen süre için yasal FAİZ UYGULANMASINA,

G. Kararın bir örneğinin Adalet Bakanlığına GÖNDERİLMESİNE22/5/2024 tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.

I. KARAR KİMLİK BİLGİLERİ

Kararı Veren Birim İkinci Bölüm
Karar Türü (Başvuru Sonucu) Esas (İhlal)
Künye
(Yıldıray Sapan [2.B.], B. No: 2021/25578, 22/5/2024, § …)
   
Başvuru Adı YILDIRAY SAPAN
Başvuru No 2021/25578
Başvuru Tarihi 22/4/2021
Karar Tarihi 22/5/2024

II. BAŞVURU KONUSU


Başvuru, ikamet ettiği ilçenin belediye başkanı hakkında sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımlar nedeniyle aleyhine manevi tazminata hükmedilen başvurucunun ifade özgürlüğünün ihlal edildiği iddiasına ilişkindir.

III. İNCELEME SONUÇLARI


Hak Müdahale İddiası Sonuç Giderim
İfade özgürlüğü İfade özgürlüğü - şeref ve itibar dengesi İhlal Manevi tazminat, Yeniden yargılama
  • pdf
  • udf
  • word
  • whatsapp
  • yazdir
T.C. Anayasa Mahkemesi