logo
Bireysel Başvuru Kararları Kullanıcı Kılavuzu English

(Ahmet Baran [2. B.], B. No: 2021/29398, 2/7/2025, § …)
Kararlar Bilgi Bankasında yayınlanan karar metni
editöryal düzeltmelere tabi tutulmuş olabilir.
   


 

 

 

 

TÜRKİYE CUMHURİYETİ

ANAYASA MAHKEMESİ

 

 

İKİNCİ BÖLÜM

 

KARAR

 

AHMET BARAN BAŞVURUSU

(Başvuru Numarası: 2021/29398)

 

Karar Tarihi: 2/7/2025

 

İKİNCİ BÖLÜM

 

KARAR

 

 

 

Başkan

:

Basri BAĞCI

Üyeler

:

Yıldız SEFERİNOĞLU

 

 

Kenan YAŞAR

 

 

Ömer ÇINAR

 

 

Metin KIRATLI

Raportör

:

Ali Erdem ŞAHİN

Başvurucu

:

Ahmet BARAN

Vekili

:

Av. Hayrettin YILDIZ

 

I. BAŞVURUNUN ÖZETİ

1. Başvuru, savcılığa yapılan şikâyet hakkında etkili bir ceza soruşturması yapılmaması nedeniyle adil yargılanma hakkının ihlal edildiği iddiasına ilişkindir.

2. Somut olay 18/6/2018 tarihinde Ankara İl Emniyet Müdürlüğü 155 ihbar hattına isimsiz olarak yapılan ve kayıtlara "kripto kendini gizlemiş fetö terör örgütü üyeleri" başlığıyla geçen bir ihbar üzerinden şekillenmiştir. Söz konusu ihbar üzerine Karaman Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından başvurucu hakkında soruşturma başlatılmıştır. Nihayetinde 10/3/2021 tarihinde başvurucunun Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması (FETÖ/PDY) silahlı terör örgütü ile gönüllü, kendi iradesi ve isteğiyle organik bağ kurarak örgüt hiyerarşisinde yer aldığını, örgütten aldığı emir ve talimatları yerine getirmeye hazır olduğunu, buna göre faaliyette bulunduğunu ispatlayan kamu davası açılması için yeterli şüphe oluşturacak delil ve emarenin tespit edilemediği gerekçesiyle kovuşturma yapılmasına yer olmadığına karar verilmiştir.

3. Başvurucu anılan karar üzerine belirli bir IP adresinden bahsederek kendisine iftira atıldığı iddiasıyla Ermenek Cumhuriyet Başsavcılığına (Başsavcılık) başvurmuştur. Başsavcılık 26/4/2021 tarihinde suçun yasal unsurlarının oluşmadığından kovuşturma yapılmasına yer olmadığına karar vermiştir. Anılan kararda, başvurucu hakkında verilen takipsizlik kararının delil yetersizliği gerekçesiyle verildiğini, iddiaya konu IP adresinin "kişiler arasındaki konuşma içerikleri olan bir konuşma olarak" herhangi bir resmî kuruma müracaat kapsamında değerlendirilemeyeceğini ve bu hâliyle yetkili mercilere bizzat ihbarda bulunma durumunun olayda bulunmadığını belirtmiştir. Söz konusu karar Ermenek Sulh Ceza Hâkimliğinin 24/5/2021 tarihli kararıyla itiraz kanun yolunda kesinleşmiştir.

4. Başvurucu, nihai kararı 25/5/2021 tarihinde öğrenmesinin ardından 23/6/2021 tarihinde bireysel başvuruda bulunmuştur.

5. Başvurunun kabul edilebilirlik incelemesinin Bölüm tarafından yapılmasına karar verilmiştir.

II. DEĞERLENDİRME

6. Başvurucu; savcılığa yaptığı şikâyetin gerekçesiz olarak reddedildiğini ve manen zarar gördüğünü belirterek mahkemeye erişim hakkı, hukuki dinlenilme hakkı ve manevi haklarının ihlal edildiğini ileri sürmüştür. Adalet Bakanlığı (Bakanlık) görüşünde; başvurucunun temel hak ve özgürlüklerinin ihlal edildiğine yönelik şikâyetleri hakkında yapılacak incelemede Anayasa ve ilgili mevzuat hükümleri, Anayasa Mahkemesi içtihadı ve somut olayın kendine özgü şartlarının dikkate alınması gerektiği ifade edilmiştir. Başvurucu, Bakanlık görüşüne cevabında başvuru formunda belirttiği açıklamalarını yinelemiştir.

7. Somut olayda başvurucu, manevi haklarının ihlal edildiğini ileri sürmüşse de başvuru formunda bu iddianın haricinde bir açıklama yapmadığı gibi yaşadığı manevi çöküntünün boyutlarını veya hakkında yapılan soruşturmanın çevresinde bilinir hâle geldiğini gösterir herhangi bir bilgiyi de başvuru dosyasına sunmamıştır. Bu bağlamda başvurucunun iddiaları bir bütün hâlinde adil yargılanma hakkı kapsamında incelenmiştir.

8. Anayasa Mahkemesine yapılan bir bireysel başvurunun esasının incelenebilmesi için kamu gücü tarafından ihlal edildiği iddia edilen hakkın Anayasa'da güvence altına alınmış olmasının yanı sıra Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi (Sözleşme) ve Türkiye'nin taraf olduğu ek protokollerinin kapsamına da girmesi gerekir. Bir başka ifadeyle Anayasa ve Sözleşme'nin ortak koruma alanı dışında kalan bir hak ihlali iddiasını içeren başvurunun kabul edilebilir olduğuna karar verilmesi mümkün değildir (Onurhan Solmaz [1. B.], B. No: 2012/1049, 26/3/2013, § 18).

9. Sözleşme'nin 6. maddesinde adil yargılanmaya ilişkin hak ve ilkelerin medeni hak ve yükümlülükler ile ilgili uyuşmazlıkların ve bir suç isnadının esasının karara bağlanması esnasında geçerli olduğu belirtilerek hakkın kapsamı bu konularla sınırlandırılmıştır. Dolayısıyla bahsedilen hâller dışında kalan adil yargılanma hakkının ihlali iddiasına dayanan başvurular, Anayasa ve Sözleşme kapsamı dışında kalacağından bireysel başvuruya konu olamaz. Bir ceza davasında üçüncü kişilerin cezalandırılmasını talep eden mağdur, suçtan zarar gören, şikâyetçi veya katılan sıfatını haiz kişiler Sözleşme'nin 6. maddesinin koruma alanı dışında kalmaktadır (Onurhan Solmaz, §§ 23, 24).

10. Buna göre başvurucunun suç isnadı altında bulunmadığı bir uyuşmazlığa ilişkin olan ve üçüncü kişinin cezalandırılmasına yönelik olduğu görülen ihlal iddialarının adil yargılanma hakkının kapsamına girmediği anlaşılmıştır.

11. Açıklanan gerekçelerle başvurunun konu bakımından yetkisizlik nedeniyle kabul edilemez olduğuna karar verilmesi gerekir.

III. HÜKÜM

Açıklanan gerekçelerle;

A. Başvurunun konu bakımından yetkisizlik nedeniyle KABUL EDİLEMEZ OLDUĞUNA,

B. Yargılama giderlerinin başvurucu üzerinde BIRAKILMASINA 2/7/2025 tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.

I. KARAR KİMLİK BİLGİLERİ

Kararı Veren Birim İkinci Bölüm
Karar Türü (Başvuru Sonucu) Kabul Edilemezlik vd.
Künye
(Ahmet Baran [2. B.], B. No: 2021/29398, 2/7/2025, § …)
   
Başvuru Adı AHMET BARAN
Başvuru No 2021/29398
Başvuru Tarihi 23/6/2021
Karar Tarihi 2/7/2025

II. BAŞVURU KONUSU


Başvuru, savcılığa yapılan şikâyet hakkında etkili bir ceza soruşturması yapılmaması nedeniyle adil yargılanma hakkının ihlal edildiği iddiasına ilişkindir.

III. İNCELEME SONUÇLARI


Hak Müdahale İddiası Sonuç Giderim
Adil yargılanma hakkı (Suç İsnadı) Kanun yolu şikâyeti Konu Bakımından Yetkisizlik
  • pdf
  • udf
  • word
  • whatsapp
  • yazdir
T.C. Anayasa Mahkemesi