logo
Bireysel Başvuru Kararları Kullanıcı Kılavuzu English

(Mesut Efe [2.B.], B. No: 2021/30904, 19/12/2023, § …)
Kararlar Bilgi Bankasında yayınlanan karar metni
editöryal düzeltmelere tabi tutulmuş olabilir.
   


 

 

 

 

TÜRKİYE CUMHURİYETİ

ANAYASA MAHKEMESİ

 

 

İKİNCİ BÖLÜM

 

KARAR

 

MESUT EFE BAŞVURUSU

(Başvuru Numarası: 2021/30904)

 

Karar Tarihi: 19/12/2023

 

İKİNCİ BÖLÜM

 

KARAR

 

 

Başkan

:

Kadir ÖZKAYA

Üyeler

:

M. Emin KUZ

 

 

Yıldız SEFERİNOĞLU

 

 

Basri BAĞCI

 

 

Kenan YAŞAR

Raportör

:

Kübra KAYA

Başvurucu

:

Mesut EFE

Vekili

:

Av. Süleyman COŞKUN

 

I. BAŞVURUNUN ÖZETİ

1. Başvuru, müşterek çocukla kişisel ilişkinin belirlenmemesi nedeniyle aile hayatına saygı hakkının ihlal edildiği iddiasına ilişkindir.

2. Başvurucu aleyhine 20/11/2020 tarihinde Kiraz Asliye Hukuk Mahkemesinde (Mahkeme) evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebine dayalı boşanmaya ve ferilerine ilişkin dava açılmıştır. Başvurucu 29/1/2021 ve 24/5/2021 tarihli dilekçeleriyle Mahkemeden müşterek çocukla kişisel ilişki kurulması talebinde bulunmuştur.

3. Başvurucu, Mahkemenin dava açıldıktan sonra tensip zaptı düzenlememesi ve talebi hakkında olumlu ya da olumsuz herhangi bir karar vermemesi üzerine 21/6/2021 tarihinde bireysel başvuruda bulunmuştur.

4. Ulusal Yargı Ağı Bilişim Sistemi (UYAP) üzerinden yapılan inceleme sonucunda 20/11/2020 tarihinde açılan davaya ilişkin tensip zaptının başvuru tarihinden sonra olacak şekilde 6/7/2021 tarihinde, müşterek çocukla kişisel ilişki hususunun ise 12/7/2021 tarihli ara kararıyla düzenlendiği görülmüştür. Mahkemeye 25/11/2021 tarihinde sunulan protokol ile dava, anlaşmalı boşanma davasına çevrilmiş, aynı gün boşanma ve ferileri hususunda karar verilmiş ve anılan karar 29/11/2021 tarihinde karar kesinleşmiştir.

II. DEĞERLENDİRME

5. Başvurucu dava açıldıktan sonra uzun süre tensip zaptının düzenlenmemesi, kendisine dava dilekçesinin tebliğ edilmemesi, kişisel ilişki kurulması taleplerinin değerlendirilmemesi nedeniyle adil yargılanma hakkı kapsamında mahkemeye erişim hakkı ile aile hayatına saygı hakkının ihlal edildiğini ileri sürmüştür.

6. Bakanlık görüşünde kabul edilebilirlik yönünden; boşanma davasının sonuçlandığı ve başvurucuyla çocuk arasında kişisel ilişki günlerinin belirlendiği hususu dikkate alınarak başvurucunun mağdur sıfatının değerlendirilmesi gerektiği ifade edilmiştir. Esas yönünden; pozitif yükümlülükler kapsamında inceleme yapılması gerektiği belirtilmiştir. Başvurucu, Bakanlık görüşüne karşı beyanda bulunmamıştır.

7. Anayasa Mahkemesi, olayların başvurucu tarafından yapılan hukuki nitelendirmesi ile bağlı olmayıp olay ve olguların hukuki tavsifini kendisi takdir eder (Tahir Canan, B. No: 2012/969, 18/9/2013, § 16). Velayet hakkına ve kişisel ilişki kurulmasına ilişkin uyuşmazlıklar adil yargılanma hakkının ihlali iddialarına sıklıkla konu olmakla birlikte sürecin ivedi olarak yürütülmesi de dâhil olmak üzere ilgili prosedürlere ilişkin işlem ve eylemlerin aile hayatına saygı hakkı bağlamında meydana getirdiği sonuçlar dikkate alındığında söz konusu iddiaların aile hayatına saygı hakkı bağlamında ele alınması uygun görülmektedir (Marcus Frank Cerny [GK], B. No: 2013/5126, 2/7/2015, § 82; M.M.E. ve T.E., B. No: 2013/2910, 5/11/2015, § 137). Bu anlamda başvurucunun dava açıldıktan sonra uzun süre tensip zaptının düzenlenmemesi, kendisine dava dilekçesinin tebliğ edilmemesi, kişisel ilişki kurulması taleplerinin değerlendirilmemesi yönündeki iddiaların bir bütün hâlinde Anayasa'nın 20. ve 41. maddelerinde düzenlenen aile hayatına saygı hakkı bağlamında ele alınması gerekir.

8. Açıkça dayanaktan yoksun olmadığı ve kabul edilemezliğine karar verilmesini gerektirecek başka bir neden de bulunmadığı anlaşılan aile hayatına saygı hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddianın kabul edilebilir olduğuna karar verilmesi gerekir.

9. Çocukla kişisel ilişki ve velayete ilişkin kararlarda dikkat edilmesi gereken temel ilke çocuğun üstün yararıdır. Bununla birlikte devletin pozitif yükümlülükleri kapsamında yargısal işlemlerin süratle yerine getirilmesi kadar ilgili kişilerin görüşlerini sunabildikleri adil bir süreç sağlanması da elzemdir (Bahadır Üney ve diğerleri (GK) B. No: 2018/4453, 10/3/2022, § 48).

10. Velayet ve kişisel ilişki tesisine ilişkin davalar -zaman geçmesi çocuğun birlikte yaşamadığı ebeveyn ile arasındaki ilişkiler üzerinde telafisi mümkün olmayan sonuçlar doğurabileceğinden- ivedi şekilde sonuçlandırılmalıdır. Aile hayatına saygı hakkı bağlamındaki uyuşmazlıklarda, pozitif yükümlülüklerin yerine getirilmesi hususunda ilgili idari ve yargısal işlemlerin süratle yerine getirilmesi kadar karar oluşturma sürecinin ilgili kişilerin görüşlerini tam olarak sunabildikleri adil bir süreç olmasının sağlanması da önemlidir. Bu çerçevede Anayasa’nın 20. maddesi kapsamında aile hayatına saygı hakkına ilişkin pozitif yükümlülük değerlendirmesinin içeriğine ilgili yargısal süreçlerin ivedilikle tarafların katılımına açık ve adil yargılanma hakkının usule ilişkin gereklerine riayetle yürütülmesi şeklindeki usule ilişkin yükümlülüğün de eklenmesi gerekmektedir (Marcus Frank Cerny, § 81; Bahadır Üney ve diğerleri, § 53).

11. Somut olayda 20/11/2020 tarihinde açılan boşanma davasına ilişkin tensip zaptının 6/7/2021 tarihinde düzenlendiği, kişisel ilişkiye dair ara kararının 12/7/2021 tarihinde kurulduğu görülmektedir. Başvurucu vekilinin Mahkemeye sunduğu 29/1/2021 ve 24/5/2021 tarihli dilekçeleriyle müvekkilinin eşiyle kişisel ilişki hususunda uzlaşamadıklarını, çocuğunu görebilmek için mahkeme kararını beklediğini ancak tensip zaptının düzenlenmediğini ve kişisel ilişki kurulmasına karar verilmediğini belirttiği görülmektedir. Başvurucunun taleplerine rağmen dava tarihinden itibaren kişisel ilişki kurulmasına karar verilen tarihe kadar yaklaşık sekiz ay boyunca çocuğunu göremediği anlaşılmaktadır. Her ne kadar bireysel başvuruda bulunduktan sonra kişisel ilişkiye dair ara karar kurulmuş ise de çocukla ilgili tedbirlerin mümkün olan en kısa sürede verilmesi gereği hem aile hayatına saygı hakkı kapsamında yerine getirilmesi gereken bir pozitif yükümlülük hem de çocuğun üstün yararı ilkesinin usul güvencelerinden biridir. Çocukla velayet dışı ebeveyn arasında kişisel ilişki tesisinin talebe rağmen Mahkeme tarafından hızlı ve etkili bir şekilde sağlanmadığı, çocuğun üstün yararını gözeten özenli bir yargılama yapılmadığı anlaşılmıştır. Başvurucunun taleplerine rağmen dava tarihinden itibaren çocukla kişisel ilişki kurulmadan geçirilen sekiz aylık sürenin makul kabul edilmesi mümkün değildir.

12. Açıklanan gerekçelerle aile hayatına saygı hakkının ihlal edildiğine karar verilmesi gerekir.

III. GİDERİM

13. Başvurucu; ihlalin tespiti, yeniden yargılama ve 50.000 TL manevi tazminat talebinde bulunmuştur.

14. Bireysel başvuru yapıldıktan sonra 12/7/2021 tarihindeki ara kararıyla kişisel ilişkinin tedbiren düzenlendiği 29/11/2021 tarihinde ise boşanma ve kişisel ilişkinin de dâhil olduğu feri hususlara ilişkin kararın kesinleştiği görülmekle yeniden yargılama yapılmasında hukuki yarar bulunmadığı değerlendirilmiştir.

15. Öte yandan tazminat talep ettiği ve ihlalin niteliği dikkate alınarak başvurucuya 30.000 TL manevi tazminat ödenmesi gerektiği sonucuna ulaşılmıştır.

IV. HÜKÜM

Açıklanan gerekçelerle;

A. Aile hayatına saygı hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddianın KABUL EDİLEBİLİR OLDUĞUNA,

B. Anayasa’nın 20. maddesinde güvence altına alınan aile hayatına saygı hakkının İHLAL EDİLDİĞİNE,

C. Başvurucuya net30.000 TL manevi tazminat ÖDENMESİNE, tazminata ilişkin diğer taleplerin REDDİNE,

D. 487,60 TL harç ve 18.800 TL vekâlet ücretinden oluşan toplam 19.287,60 TL yargılama giderinin başvurucuya ÖDENMESİNE,

E. Ödemenin kararın tebliğini takiben başvurucunun Hazine ve Maliye Bakanlığına başvuru tarihinden itibaren dört ay içinde yapılmasına, ödemede gecikme olması hâlinde bu sürenin sona erdiği tarihten ödeme tarihine kadar geçen süre için yasal FAİZ UYGULANMASINA,

F. Kararın bir örneğinin bilgi içinKiraz Asliye Hukuk Mahkemesine (E.2020/217, K.2021/296) GÖNDERİLMESİNE,

G. Kararın bir örneğinin Adalet Bakanlığına GÖNDERİLMESİNE 19/12/2023 tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.

I. KARAR KİMLİK BİLGİLERİ

Kararı Veren Birim İkinci Bölüm
Karar Türü (Başvuru Sonucu) Esas (İhlal)
Künye
(Mesut Efe [2.B.], B. No: 2021/30904, 19/12/2023, § …)
   
Başvuru Adı MESUT EFE
Başvuru No 2021/30904
Başvuru Tarihi 21/6/2021
Karar Tarihi 19/12/2023

II. BAŞVURU KONUSU


Başvuru, müşterek çocukla kişisel ilişkinin belirlenmemesi nedeniyle aile hayatına saygı hakkının ihlal edildiği iddiasına ilişkindir.

III. İNCELEME SONUÇLARI


Hak Müdahale İddiası Sonuç Giderim
Özel hayatın ve aile hayatının korunması hakkı Çocuk (velayet, kişisel ilişki, Lahey Sözleşmesi, koruma kararları) İhlal Manevi tazminat
  • pdf
  • udf
  • word
  • whatsapp
  • yazdir
T.C. Anayasa Mahkemesi