TÜRKİYE CUMHURİYETİ
ANAYASA MAHKEMESİ
BİRİNCİ BÖLÜM
KARAR
ERKAN ALGI BAŞVURUSU (2)
(Başvuru Numarası: 2021/32197)
Karar Tarihi: 2/10/2025
Başkan
:
Hasan Tahsin GÖKCAN
Üyeler
Yusuf Şevki HAKYEMEZ
Selahaddin MENTEŞ
İrfan FİDAN
Yılmaz AKÇİL
Raportör
Tuğba YILDIZ
Başvurucu
Erkan ALGI
I. BAŞVURUNUN ÖZETİ
1. Başvuru, adli yardım talebinin reddedilmesi nedeniyle mahkemeye erişim hakkının ihlal edildiği iddiasına ilişkindir.
2. Başvurucunun kira bedelini ödemediği gerekçesiyle başvurucu aleyhine haciz ve tahliye talepli icra takibi başlatılmış; başvurucu, icra takibine itiraz etmiştir. Başvurucunun itirazı üzerine başvurucu aleyhine Akşehir Sulh Hukuk Mahkemesinde (Mahkeme) itirazın iptali ve taşınmazın tahliyesi talepli dava açılmıştır.
3. Mahkeme 18/12/2015 tarihli kararla, başvurucunun yaptığı itirazın kaldırılmasına, takibin devamına ve taşınmazın tahliyesine karar vermiştir. Başvurucunun 12/2/2016 tarihinde temyiz harcını ödemek suretiyle yaptığı temyiz istemi üzerine Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 20/9/2018 tarihli kararla mahkeme kararını bozmuş, karar gerekçesinde kısa karar ile gerekçeli karar arasında çelişki olduğunu belirtmiştir.
4. Bozma kararı üzerine Mahkeme 3/4/2019 tarihli kararla tahliye davası yönünden taşınmaz tahliye edildiğinden karar verilmesine yer olmadığına, başvurucunun yaptığı itirazın kaldırılması ile takibin devamına temyiz kanun yolu açık olmak üzere karar vermiştir.
5. Başvurucu, adli yardım istemiyle temyiz kanun yoluna başvurmuştur. Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 3/10/2019 tarihli kararla temyiz incelemesine geçmeden adli yardım talebinin reddine karar vermiş; karar gerekçesinde, başvurucunun adli yardım talebini haklı gösterecek yeterli bilgi ve belge sunmadığını, bu durumda başvurucunun kanun yoluna başvuru giderlerini kısmen veya tamamen ödeme gücünden yoksun olduğu yönünde kanaat oluşmadığını ifade etmiştir. Başvurucu, anılan karara itiraz etmiş; Yargıtay 4. Hukuk Dairesi itirazın reddine karar vermiştir.
6. Başvurucunun temyiz istemi üzerine Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 3/6/2020 tarihli kararla; adli yardım talebinin reddine karar verildiğinden (§ 5) harçların tamamlanması için dosyanın Mahkemesine geri çevrilmesine karar vermiştir. Mahkemece toplam 452,20 TL olan temyiz masraflarının yatırılması için başvurucuya muhtıra gönderilmiş, bir haftalık kesin süre içinde harçları ödemediği takdirde temyiz isteminden vazgeçmiş sayılacağı ifade edilmiştir.
7. Mahkeme 6/2/2021 tarihli kararla başvurucunun eksik harç ve masrafları yatırmadığından temyiz isteminden vazgeçmiş sayılmasına dair ek karar vermiştir. Anılan kararın temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 19/4/2021 tarihli kararla ek kararın onanmasına karar vermiştir.
8. Başvurucu, nihai hükmü 22/6/2021 tarihinde öğrendikten sonra 12/7/2021 tarihinde bireysel başvuruda bulunmuştur.
9. Başvurunun kabul edilebilirlik ve esas incelemesinin Bölüm tarafından yapılmasına karar verilmiştir.
II. DEĞERLENDİRME
10. Başvurucu, bireysel başvuru harç ve masraflarını karşılama imkânı olmadığını belirterek adli yardım talebinde bulunmuştur. Başvurucunun adli yardım talebinin aynı zamanda başvurunun esasını da oluşturduğu gözetilerek 12/1/2011 tarihli ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 339. maddesinin (1) numaralı fıkrası uyarınca geçici olarak kabulüne karar verilmesi gerekir.
11. Başvurucu, adli yardım talebinin reddedilmesi nedeniyle mahkemeye erişim hakkının ihlal edildiğini ileri sürmüştür.
12. Adalet Bakanlığı görüşünde; mahkemeye erişim hakkının ihlal edilip edilmediği konusunda inceleme yapılırken Anayasa ve ilgili mevzuat hükümlerinin, Anayasa Mahkemesi içtihadı ve somut olayın kendine özgü koşullarının dikkate alınmasının faydalı olacağı belirtilmiştir.
13. Anayasa Mahkemesi, somut başvuruya benzer nitelikteki iddiaları Mehmet Yaşar Sarcan ([1. B.], B. No: 2020/10269, 7/6/2023) kararında incelemiştir. Kararda; dava açılırken veya yargılama sırasında taraflardan birine yükletilen harç ve diğer yargılama masraflarının miktarı, ilgilinin ödeme kabiliyeti ve kısıtlamanın getirildiği dava aşamasının mahkemeye erişim hakkı yönünden dikkate alınması gereken hususlar olduğunu vurgulamıştır. Bu açıdan somut olay koşullarında ölçülülük incelemesi yapılırken mahkeme tarafından ödenmesi istenen harç ve yargılama giderlerinin başvurucuya aşırı bir külfet oluşturup oluşturmadığı, bu yükümlülüğün kaldırılmasının yolu olan adli yardımla ilgili verilen ret kararının gerekçesinin yeterliliğinin de değerlendirilmesi gerektiğini ifade etmiştir (Mehmet Yaşar Sarcan, § 45).
14. Anılan kararda Anayasa Mahkemesi, ilk derece mahkemesi başvurucunun üzerine kayıtlı taşınmazların varlığını adli yardımdan faydalandırma için engel görmüş ve sunulan fakirlik belgesinin adli yardımdan faydalandırma için yeterli olmadığını tespit ederek ödenmesi gereken tutarın düşüklüğü karşısında başvurucunun önemli ölçüde maddi sıkıntıya düşmeyeceğine karar vermiştir. Başvurucunun dava dilekçesinde üzerine kayıtlı olup ikisi bağımsız bölüm (mesken) olmak üzere toplam altı taşınmazın varlığından söz etmediğini, taşınmazların varlığı hakkında adli yardımı kabul etmeye değer özellikleri ve taşınmazların değeri konusunda itiraz dilekçesinde itirazı kabul etmeye yetecek bir açıklama yapmadığını da gözeterek mahkemeye erişim hakkına yapılan müdahalenin gözetilen meşru amaç ile korunmak istenen hak yönünden gerekli ve orantılı olduğuna ve bir ihlalin olmadığına karar vermiştir (Mehmet Yaşar Sarcan, §§ 46-48).
15. Somut olayda başvurucunun Mahkeme tarafından verilen ilk kararı temyiz ederken 288,70 TL olan temyiz masraflarını 12/02/2016 tarihinde yatırdığı görülmüştür. Yargıtay tarafından anılan kararın bozulması üzerine ikinci karar (bkz. § 4) verilmiştir. Başvurucu, bozma üzerine verilen ikinci karara ilişkin olarak adli yardım talepli temyiz başvurusunda bulunmuştur. Adli yardım talebine ilişkin ise maddi durumunun iyi olmadığına dair herhangi bir bilgi veya belge sunmamıştır. Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 3/10/2019 tarihli kararla, başvurucunun bilgi ve belge sunmadığı, başvuru giderlerini kısmen veya tamamen ödeme gücünden yoksun olduğu yönünde kanaat oluşmadığını belirterek adli yardım talebinin reddine karar vermiştir. İtiraz talebi Yargıtay 4. Hukuk Dairesi tarafından reddedilmiştir.
16. Adli yardım talebinin reddedilmesi üzerine başvurucuya Mahkeme tarafından toplam 452,20 TL olan temyiz masraflarını yatırması için muhtıra gönderilmiş; başvurucunun temyiz masraflarını ödemediği için nihai olarak temyiz talebinden vazgeçmiş sayılmasına karar verilmiş, bu karar da Yargıtay tarafından onanmıştır.
17. Somut olay yukarıda yer verilen ilkeler bakımından değerlendirildiğinde yargılamanın taraflarca hazırlama ilkesi gereği adli yardım talebinde bulunan kişinin mali durumuna ilişkin belgeleri mahkemeye sunma zorunluluğuna rağmen başvurucunun bu konuda Mahkemeye herhangi bir bilgi veya belge sunmaması ile ödemesi gereken tutarın düşüklüğü birlikte değerlendirildiğinde Mahkemenin yorumunun başvurucu üzerinde aşırı bir yük oluşturmadığı ve yapılan müdahalenin ölçüsüz olmadığı sonucuna ulaşılmıştır.
18. Bu itibarla Mahkeme tarafından adli yardımın reddine ilişkin verilen kararla mahkemeye erişim hakkına yönelik bir ihlalin olmadığının açık olduğu sonucuna varılmıştır.
19. Açıklanan gerekçelerle başvurunun açıkça dayanaktan yoksun olması gerekçesiyle kabul edilemez olduğuna karar verilmesi gerekir.
III. HÜKÜM
Açıklanan gerekçelerle;
A. Adli yardım talebinin GEÇİCİ OLARAK KABULÜNE,
B. Mahkemeye erişim hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddianın açıkça dayanaktan yoksun olması nedeniyle KABUL EDİLEMEZ OLDUĞUNA,
C. Adli yardım talebinin kabulü ile geçici olarak muaf tutulan 487,60 TL harçtan ibaret yargılama giderinin 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 339. maddesinin (1) numaralı fıkrası uyarınca başvurucudan TAHSİLİNE,
D. Kararın bir örneğinin Adalet Bakanlığına GÖNDERİLMESİNE, 2/10/2025 tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.