logo
Bireysel Başvuru Kararları Kullanıcı Kılavuzu English

(Halil Mecitoğlu [2.B.], B. No: 2021/34314, 4/2/2025, § …)
Kararlar Bilgi Bankasında yayınlanan karar metni
editöryal düzeltmelere tabi tutulmuş olabilir.
   


 

 

 

 

TÜRKİYE CUMHURİYETİ

ANAYASA MAHKEMESİ

 

 

İKİNCİ BÖLÜM

 

KARAR

 

HALİL MECİTOĞLU BAŞVURUSU

(Başvuru Numarası: 2021/34314)

 

Karar Tarihi: 4/2/2025

 

İKİNCİ BÖLÜM

 

KARAR

 

 

Başkan

:

Basri BAĞCI

Üyeler

:

Engin YILDIRIM

 

 

Rıdvan GÜLEÇ

 

 

Yıldız SEFERİNOĞLU

 

 

Metin KIRATLI

Raportör

:

Ayşenur TUNCER

Başvurucu

:

Halil MECİTOĞLU

 

I. BAŞVURUNUN ÖZETİ

1. Başvuru, önleyici tedbir kararı verilmemesi nedeniyle maddi ve manevi varlığın korunması ve geliştirilmesi hakkının ve yargılamanın uzun sürmesi nedeniyle makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiği iddialarına ilişkindir.

2. Başvurucu; ticari işten kaynaklı iş ortaklığı bulunan kişilerle arasında yaşanan husumet nedeniyle ölümle tehdit edildiği, kendisinden para istendiği ve kendisine yönelik hakaret içeren sözler söylendiği iddiasıyla 24/12/2020 tarihinde 8/3/2012 tarihli ve 6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun kapsamında tedbir talebinde bulunmuştur. Mahkeme, anılan talebin 6284 sayılı Kanun kapsamındaki şartları taşımadığı ve söz konusu Kanun'un ilgili talep bakımından tedbir uygulanmasına cevaz vermediği kanaatiyle tedbir talebinin reddine karar vermiştir.

3. Başvurucu, karara karşı itiraz yoluna başvurmuştur. İtiraz dilekçesinde; aralarında ticari iş nedeniyle husumet bulunan kişilerin kendisini ve kızını arayarak rahatsız ettiklerini, kendisine yönelik hakaret içeren sözler söyleyerek para istediklerini belirtmiştir. Bunun yanında en son kendisinin aile konutunda olmadığı bir zamanda bahse konu kişilerin konutuna gelerek gıyabında kendisini ölümle tehdit ettiklerine dair sözleri eşine söylediklerini vurgulamıştır. Sonuç olarak başvurucu kendisinin ve ailesinin büyük korku yaşadıklarını, can ve mal güvenliklerinin tehlikede olduğunu belirterek 6284 sayılı Kanun kapsamında tedbir uygulanmasını talep etmiştir. İtiraz mercii kararında; 6284 sayılı Kanun'un kapsamındaki şartlar oluşmadığından tedbir talebinin reddine karar vermek gerektiğini belirtmiştir.

4. Başvurucu, nihai kararı 22/4/2021 tarihinde öğrendikten sonra 27/4/2021 tarihinde bireysel başvuruda bulunmuştur.

5. Komisyonca başvurunun kabul edilebilirlik incelemesinin Bölüm tarafından yapılmasına karar verilmiştir.

II. DEĞERLENDİRME

A. Maddi ve Manevi Varlığın Korunması ve Geliştirilmesi Hakkının İhlal Edildiğine İlişkin İddia

6. Başvurucu; mahkeme kararlarının gerekçesiz olduğunu, itirazlarının değerlendirilmediğini, itiraz makamının kararında aynı gerekçeye yer verildiğini belirterek adil yargılanma hakkı bağlamında gerekçeli karar hakkının, ayrıca maddi ve manevi varlığının korunması için devletin üzerine düşen pozitif yükümlülüklerini yerine getirmediğini ifade ederek maddi ve manevi varlığın korunması ve geliştirilmesi hakkının ihlal edildiğini ileri sürmüştür.

7. Adalet Bakanlığı (Bakanlık) görüşünde, başvurucunun şikâyetlerinin incelenmesinde Anayasa ve ilgili mevzuat hükümlerinin, Anayasa Mahkemesi içtihadı ve somut olayın kendine özgü şartlarının dikkate alınması gerektiği belirtilmiştir. Başvurucu, Bakanlık görüşüne karşı beyanda bulunmamıştır.

8. Başvurucunun bahse konu ihlal iddialarını münhasıran mahkemeler tarafından 6284 sayılı Kanun kapsamında tedbir kararı verilmemesine dayandırdığı anlaşılmıştır. Anayasa Mahkemesinin benzer konulardaki daha önceki kararları da dikkate alınarak başvurucunun tüm şikâyetleri Anayasa'nın 17. maddesinin birinci fıkrasında düzenlenen maddi ve manevi varlığın korunması ve geliştirilmesi hakkı kapsamında incelenmiştir (Eylem Çetin Demir, B. No: 2014/2302, 9/11/2017, § 28; A.Z.Ö., B. No: 2014/546, 19/12/2017, § 60; Ö.T., B. No: 2015/16029, 19/2/2019, § 25; K.Ş., B. No: 2016/14613, 17/7/2019, § 32). Somut olayda tedbir talebinin reddi nedeniyle başvurucunun maddi ve manevi varlığının korunması hakkı bağlamında kamu makamlarının pozitif yükümlülükleri yönünden inceleme yapılması gerekmektedir.

9. Anayasa Mahkemesi kararlarında 6284 sayılı Kanun kapsamında şiddete uğrayan veya şiddete uğrama tehlikesi bulunan kadınların, çocukların, aile bireylerinin korunması ve bu kişilere yönelik şiddetin önlenmesi amacıyla alınacak tedbirlere ilişkin usul ve esaslar ile yaptırımların düzenlendiği, gerekli yasal altyapının oluşturulduğu ve şiddete uğrayanların veya şiddete uğrama tehlikesi bulunanların korunması yönünden kurulan hukuk sisteminin yetersiz olmadığı vurgulanmıştır (K.Ş., B. No: 2016/14613, 17/7/2019, § 39; A.Z.Ö., B. No: 2014/546, 19/12/2017, § 76; Ö.T., B. No: 2015/16029, 19/2/2019, §§ 25, 32).

10. Bunun yanında gerekçeli karar hakkının yargılamada ileri sürülen tüm iddialara ayrıntılı şekilde yanıt verilmesi gerektiği şeklinde anlaşılamayacağını belirtmek gerekmektedir. Bu nedenle gerekçe gösterme zorunluluğunun kapsamı, kararın niteliğine göre değişebilir (Mehmet Yavuz, B. No: 2013/2995, 20/2/2014, § 51). Ancak ileri sürülen iddialardan biri kabul edildiğinde davanın sonucuna etkili olması hâlinde mahkeme bu hususa belirli ve açık bir yanıt vermek zorunda olabilir (Yasemin Ekşi, B. No: 2013/5486, 4/12/2013, § 56).

11. Somut olayda başvurucu ticari işten kaynaklı iş ortaklığı bulunan kişilerle arasında yaşanan husumet nedeniyle ölümle tehdit edildiğini, kendisinden para istendiğini, kendisinin ve ailesinin rahatsız edildiğini ve kendisine yönelik hakaret içeren sözler söylendiğini iddia ederek mahkemelerden 6284 sayılı Kanun kapsamında tedbir uygulanmasını talep etmiştir. Yargılama makamları ise başvurucunun talebinin 6284 sayılı Kanun kapsamında olmadığı sonucuna ulaşarak kanunda aranan şartlar sağlanmadığından talebin reddine karar vermiştir.

12. Yargılama süreci bir bütün hâlinde incelendiğinde; mahkemelerce tedbir talebinin esasının incelenebilmesi için öncelikle talebin 6284 sayılı Kanun kapsamında olup olmadığının değerlendirilmesi gerektiğini söylemek mümkündür. Somut olayda da başvurucunun ileri sürdüğü iddiaların öncelikle ilgili kanun kapsamında bulunup bulunmadığı hususunun mahkemelerce incelendiği ve buna göre bir sonuca ulaşıldığı anlaşılmaktadır. 6284 sayılı Kanun'un 1. maddesinde kanunun amacı, kapsamı ve ortaya koyduğu temel ilkeler açıkça belirlenmiştir. Buna göre mahkemelerce yapılan değerlendirmelerde somut olayda ileri sürülen iddialar ve belirtilen vakalar bağlamında başvurucunun talebinin 6284 sayılı Kanun kapsamındaki şartları sağlamadığı kanaatine varıldığı görülmektedir. Sonuçta 6284 sayılı Kanun'un 1. maddesinde düzenlenen kanunun amacı, kapsamı ve ortaya koyduğu temel ilkeler dikkate alındığında bu bağlamda kararlarda ilgili ve yeterli gerekçeye yer verilmediği söylenemez.

13. Bunun yanında somut olayın koşullarında başvurucunun iş ilişkisindeki sorunlardan kaynaklandığını ileri sürdüğü iddiaların talebe dayanak yapıldığı gözönüne alındığında maddi ve manevi varlığın korunması ve geliştirilmesi hakkı yönünden yargısal makamlarca kullanılan takdir yetkisinin sınırının aşılmadığı değerlendirilmiştir. Ayrıca kararlarda bariz takdir hatası veya açık keyfîlik oluşturan bir bulguya rastlanmadığı vurgulanmalıdır. Dolayısıyla maddi ve manevi varlığın korunması ve geliştirilmesi hakkı bakımından kamu makamlarının pozitif yükümlülüklerini yerine getirmediği veyahut 6284 sayılı Kanun'un amacına aykırı şekilde hareket edildiği sonucuna ulaşılamaz. Böylelikle anılan hak yönünden açık ve görünür bir ihlalin bulunmadığı değerlendirilmiştir.

14. Açıklanan gerekçelerle maddi ve manevi varlığın korunması ve geliştirilmesi hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddianın açıkça dayanaktan yoksun olması nedeniyle kabul edilemez olduğuna karar verilmesi gerekir.

B. Makul Sürede Yargılanma Hakkının İhlal Edildiğine İlişkin İddia

15. Başvurucu, yargılamanın uzun sürmesi nedeniyle makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiğini ileri sürmüştür.

16. Anayasa Mahkemesi, olay ve olguları somut başvuru ile benzer nitelikte olan Veysi Ado ([GK] B. No: 2022/100837, 27/4/2023) kararında uygulanacak anayasal ilkeleri belirlemiştir. Bu çerçevede Anayasa Mahkemesi 9/1/2013 tarihli ve 6384 sayılı Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine Yapılmış Bazı Başvuruların Tazminat Ödenmek Suretiyle Çözümüne Dair Kanun'un geçici 2. maddesinde 28/3/2023 tarihli ve 7445 sayılı Kanun'un 40. maddesi ile yapılan değişiklikle 9/3/2023 tarihi itibarıyla derdest olan yargılamaların makul sürede sonuçlandırılmadığı iddialarıyla yapılan başvuruların Tazminat Komisyonuna başvuru yolu tüketilmeden incelenmesinin bireysel başvurunun ikincil niteliği ile bağdaşmayacağına karar vermiştir. Somut başvuruda, anılan kararda açıklanan ilkelerden ve ulaşılan sonuçtan ayrılmayı gerektiren bir durum bulunmamaktadır.

17. Açıklanan gerekçelerle başvurunun bu kısmının diğer kabul edilebilirlik koşulları yönünden incelenmeksizin başvuru yollarının tüketilmemesi nedeniyle kabul edilemez olduğuna karar verilmesi gerekir.

III. HÜKÜM

Açıklanan gerekçelerle;

A. 1. Maddi ve manevi varlığın korunması ve geliştirilmesi hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddianın açıkça dayanaktan yoksun olması nedeniyle KABUL EDİLEMEZ OLDUĞUNA,

2. Makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddianın başvuru yollarının tüketilmemesi nedeniyle KABUL EDİLEMEZ OLDUĞUNA,

B. Yargılama giderlerinin başvurucu üzerinde BIRAKILMASINA 4/2/2025 tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.

I. KARAR KİMLİK BİLGİLERİ

Kararı Veren Birim İkinci Bölüm
Karar Türü (Başvuru Sonucu) Kabul Edilemezlik vd.
Künye
(Halil Mecitoğlu [2.B.], B. No: 2021/34314, 4/2/2025, § …)
   
Başvuru Adı HALİL MECİTOĞLU
Başvuru No 2021/34314
Başvuru Tarihi 27/4/2021
Karar Tarihi 4/2/2025

II. BAŞVURU KONUSU


Başvuru, önleyici tedbir kararı verilmemesi nedeniyle maddi ve manevi varlığın korunması ve geliştirilmesi hakkının ve yargılamanın uzun sürmesi nedeniyle makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiği iddialarına ilişkindir.

III. İNCELEME SONUÇLARI


Hak Müdahale İddiası Sonuç Giderim
Maddi ve manevi varlığın korunması hakkı Kadına karşı şiddet (6284 dahil) Açıkça Dayanaktan Yoksunluk
Adil yargılanma hakkı (Medeni Hak ve Yükümlülükler) Makul sürede yargılanma hakkı (hukuk) Başvuru Yollarının Tüketilmemesi
  • pdf
  • udf
  • word
  • whatsapp
  • yazdir
T.C. Anayasa Mahkemesi