logo
Bireysel Başvuru Kararları Kullanıcı Kılavuzu English

(Arslan Öztürk [2.B.], B. No: 2021/3564, 14/1/2025, § …)
Kararlar Bilgi Bankasında yayınlanan karar metni
editöryal düzeltmelere tabi tutulmuş olabilir.
   


 

 

 

 

TÜRKİYE CUMHURİYETİ

ANAYASA MAHKEMESİ

 

 

İKİNCİ BÖLÜM

 

KARAR

 

ARSLAN ÖZTÜRK BAŞVURUSU

(Başvuru Numarası: 2021/3564)

 

Karar Tarihi: 14/1/2025

 

İKİNCİ BÖLÜM

 

KARAR

 

 

Başkan

:

Basri BAĞCI

Üyeler

:

Engin YILDIRIM

 

 

Kenan YAŞAR

 

 

Ömer ÇINAR

 

 

Metin KIRATLI

Raportör

:

Mustafa ŞENOCAK

Başvurucu

:

Arslan ÖZTÜRK

Vekili

:

Av. Mehmet Çağrı ANILGAN

 

I. BAŞVURUNUN ÖZETİ

1. Başvuru, beyanları belirleyici ölçüde hükme esas alınan tanığın sanık tarafından duruşmada sorgulanmasına imkân verilmemesi nedeniyle tanık sorgulama hakkının ihlal edildiği iddiasına ilişkindir.

2. Alanya Cumhuriyet Başsavcılığı (Başsavcılık) başvurucunun E.K.ya karşı mala zarar verme suçunu işlediği iddiasıyla başvurucu hakkında soruşturma başlatmıştır. Soruşturma neticesinde Başsavcılık, başvurucunun mala zarar verme suçundan cezalandırılması talebiyle 12/7/2017 tarihli iddianame düzenlemiştir. İddianamede özetle başvurucunun Hasar Tespit Tutanağı, olay yeri inceleme raporu ve tanık anlatımları neticesinde atılı suçu işlediğini iddia etmiştir.

3. İddianamenin kabulü ile açılan dava, Alanya 5. Asliye Ceza Mahkemesince (Mahkeme) görülmeye başlanmıştır. Yargılamada 19/7/2017 tarihinde duruşma hazırlığı işlemleri yapılmıştır. Tensip Tutanağı'nda tanıklar S.G., H.A., İ.B.A. ve G.Y.nin dinlenmesine karar verilmiştir.

4. Duruşma dört celsede bitirilmiştir. Birinci celsede duruşma salonunda bizzat hazır olan tanıklar S.G., H.A. ve İ.B.A. dinlenilmiştir. Tanıklar S.G., H.A. ve İ.B.A. alınan beyanlarında arabaya zarar verme olayını görmediklerini ifade etmiştir. Aynı celsede tanık G.Y.nin istinabe yoluyla dinlenilmesine karar verilmiştir. Tanık G.Y.nin bilgi ve görgüsünün tespiti için yazılan talimata ikmalen cevap verilmiştir. Tanık G.Y. istinabe yoluyla alınan beyanında başvurucunun müştekinin aracını çizdiğini gördüğünü ifade etmiştir.

5. Dördüncü celsede Mahkeme, başvurucunun beraatine karar vermiştir. Verilen karara karşı katılan, istinaf kanun yoluna başvurmuştur.

6. Anılan istinaf talebi Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Ceza Dairesi (Daire) tarafından incelenmiş, Antalya Bölge Dairesince duruşma açılmasına karar verilmiştir. Yargılamada 16/7/2019 tarihinde duruşma hazırlığı işlemleri yapılmıştır. Tensip Tutanağı'nda -diğerlerinin yanı sıra- tanık G.Y.nin yerel mahkemece dinlenilmiş olduğundan tekrar dinlenilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.

7. Duruşma iki celsede bitirilmiştir. Birinci celsede dosya içerisindeki bilgi ve belgeler ile tanık G.Y.nin yerel mahkemece istinabe yoluyla alınan beyanı duruşmada okunmuştur.

8. İkinci celsede başvurucu müdafii tanık G.Y.nin beyanı dışında müvekkili aleyhine delil olmadığından savunma hakkının kısıtlanmaması amacıyla tanık G.Y.nin Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla tekrar dinlenilmesini talep etmiştir. Daire, herhangi bir gerekçe göstermeksizin talebin reddine karar vermiştir. Yine aynı celsede başvurucunun 2.500 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına kesin olarak karar verilmiştir. Gerekçeli kararın ilgili kısmı şöyledir:

"...[i]ddia, sanık savunması, katılan ve tanık beyanları, 07/09/2016 tarihli Kamera Tespit Tutanağı, 15/09/2016 tarihli Hasar Tespit Tutanağı, 02/09/2016 tarihli Olay Yeri İnceleme Raporu, disiplin dosyası, nüfus-sabıka kayıtları ile tüm dosya kapsamından; [s]anık Arslan Öztürk ile katılan [E.K.nin] aynı jandarma karakolunda görev yaptıkları, sanık Arslan Öztürk'ün katılan [E.K.ye] ait 33[...]46 plaka sayılı otomobilin sağ kapı, ön kaput, ön tampon, sol arka kapı ve arka tampon kısımlarını çizerek zarar verdiğinin görgüye dayalı anlatımda bulunan tanık [G.Y.nin] beyanları ile sabit olmasına rağmen mahkemesince atılı suçun sanık Arslan Öztürk tarafındanişlediğine dair her türlü şüpheden uzak, kesin, somut ve inandırıcı delil elde edilemediği gerekçesiyle beraatine karar verilmesi kanuna aykırı bulunduğundan; katılan [E.K.nın] istinaf başvurusunun yerinde görülerek, [s]anık Arslan Öztürk hakkında katılan [E.K.ya] ait araca mala zarar vermek suçundan [hüküm kurulmasına]..."

9. Dosya kapsamına göre başvurucu gerekçeli kararı 7/1/2021 tarihinde öğrenmiş,18/1/2021 tarihinde bireysel başvuruda bulunmuştur.

10. Komisyon başvurunun kabul edilebilirlik incelemesinin Bölüm tarafından yapılmasına karar vermiştir.

II. DEĞERLENDİRME

11. Başvurucu; gerekçeli kararda beyanlarına yer verilen tanığın huzurda dinlenilmesi için Dairenin herhangi bir girişimde bulunmadığını, kendisine tanığa soru sorma imkânı tanınmadığını, bu nedenle adil yargılanma hakkının ihlal edildiğini ileri sürmüştür. Adalet Bakanlığı görüşünde; tanığın istinabe yoluyla alınan beyanının duruşmada okunduğu, başvurucunun bunlara karşı iddia ve itirazlarını dile getirdiği ifade edilmiştir.

12. Başvurucunun iddiaları adil yargılanma hakkı kapsamındaki tanık sorgulama hakkı yönünden incelenmiştir.

13. Açıkça dayanaktan yoksun olmadığı ve kabul edilemezliğine karar verilmesini gerektirecek başka bir neden de bulunmadığı anlaşılan başvurunun kabul edilebilir olduğuna karar verilmesi gerekir.

14. Anayasa Mahkemesi, birçok kararında tanık kavramını sanığa isnat edilen fiil hakkında bilgi veren herhangi bir kişi şeklinde özerk olarak yorumlamış ve tanık sorgulama hakkı ile ilgili ilkeleri belirlemiştir (Atila Oğuz Boyalı, B. No: 2013/99, 20/3/2014; Selçuk Demir, B. No: 2014/9783, 22/1/2015; AZ. M., B. No: 2013/560, 16/4/2015; Baran Karadağ, B. No: 2014/12906, 7/5/2015; Orhan Güleryüz, B. No: 2019/30221, 28/12/2021). Buna göre bir ceza yargılamasında sanığın aleyhine olan tanıkları sorgulama veya sorgulatma hakkı vardır. Hakkında gerçekleştirilen ceza yargılaması sürecinde sanığın tanıklara soru yöneltebilmesi, onlarla yüzleşebilmesi ve tanıkların beyanlarının doğruluğunu sınama imkânına sahip olması adil bir yargılamanın yapılabilmesi bakımından gereklidir (AZ. M., § 55). Diğer yandan bir mahkûmiyet -tek veya belirleyici ölçüde- sanığın soruşturma veya yargılama aşamasında sorgulama veya sorgulatma imkânı bulamadığı bir kimse tarafından verilen ifadelere dayandırılmış ve dengeleyici güvenceler sağlayan bir usul öngörülmemiş ise sanığın hakları Anayasa'nın 36. maddesindeki güvencelerle bağdaşmayacak ölçüde kısıtlanmış olur (Orhan Güleryüz, § 35).

15. Anayasa Mahkemesi, tanık sorgulama hakkıyla ilgili olarak verdiği kararlarında somut bir yargılama öncesinde veya haricinde elde edilen tanık beyanlarının delil olarak kabulünün yargılamanın adilliğine zarar verip vermediğini değerlendirmek için üç aşamalı bir test uygulanması gerektiğini ifade etmektedir. Buna göre ilk olarak tanığın mahkemede hazır edilmemesinde geçerli bir nedenin varlığı şartı aranmalıdır. İkinci olarak sanığın sorgulama veya sorgulatma imkânı bulamadığı tanık tarafından verilen beyanın mahkûmiyetin dayandığı tek veya belirleyici delil olup olmadığı değerlendirilmelidir. Sorgulama veya sorgulatma imkânı tanınmayan tanığın beyanının tek veya belirleyici delil olduğunun tespit edilmesi durumunda ise üçüncü aşama olarak savunma tarafının maruz kaldığı bu olumsuzluğun telafi edilmesi amacıyla yeterli düzeyde karşı dengeleyici güvenceler sağlayan bir usulün yürütülüp yürütülmediği ortaya konulmalıdır (bazı değişikliklerle birlikte bkz. Abdurrahim Balur, B. No: 2013/5467, 7/1/2016, § 80; Onur Urbay, B. No: 2014/6222, 6/3/2019, §§ 36, 40; Zekeriya Sevim, B. No: 2018/18989, 16/6/2021, §§ 44, 51). Bu kapsamda hükme ulaşılırken sorgulanmamış tanığın beyanını destekleyen başka doğrulayıcı delillere dayanılması telafi edici güvencelerden biri olarak kabul edilebilir (Orhan Güleryüz, § 39). Mahkemenin yargı çevresi dışındaki tanıkların -sanığın da onlara soru sormasına imkân sağlayacak ve sorulan sorulara verdikleri cevaplar hakkında kişisel izlenim edinme fırsatı elde edecek şekilde- SEGBİS gibi vasıtalarla dinlenmesi telafi edici bir güvence olabilir (bazı değişikliklerle birlikte bkz. Uğur Özcan, B. No: 2021/12137, 26/7/2022, § 40). Sorgulanmayan tanığın beyanının güvenilirliğinin ve doğruluğunun saptanması amacıyla savunma tarafına sağlanabilecek bir diğer telafi edici güvence ise sanığa olayı kendi açısından anlatma ve delillerini sunma imkânı tanınmasıdır (Orhan Güleryüz, § 40).

16. Somut olayda Daire tanık G.Y.nin huzurda dinlenmesine ilişkin herhangi bir çaba göstermemiştir. Duruşma Tutanağı ve gerekçeli kararda da tanığın Dairece duruşmada hazır edilememesinin veya aynı anda görüntülü ve sesli iletişim tekniğinin kullanılması suretiyle dinlenilmemesinin hangi geçerli nedene dayandığına ilişkin bir açıklamaya yer verilmemiştir. Ancak buna ilişkin geçerli bir nedenin ortaya konulmaması tanık sorgulama hakkının ihlal edildiğinin kabul edilmesi için yeterli değildir. İkinci olarak hükmün tek başına veya belirleyici ölçüde başvurucunun sorgulama ya da sorgulatma imkânına sahip olmadığı bir tanık tarafından verilen ifadeye dayalı olup olmadığı ortaya çıkarılmalıdır.

17. Daire, gerekçeli kararda diğerlerinin yanı sıra tanık G.Y.nin beyanlarına istinaden mahkûmiyet sonucuna ulaşmıştır. Gerekçeli karar içeriği gözönüne alındığında tanık G.Y.nin müştekinin aracını çizdiğine ilişkin beyanının başvurucunun mala zarar verme suçunu işlediği yönündeki kanaatin oluşmasında dikkate alındığı sonucuna ulaşmak mümkündür. Diğer bir ifadeyle sorgulama imkânı elde edilemeyen tanığın anlatımlarının mahkûmiyet kararına götüren tek olmasa da belirleyici nitelikte delil olduğunun kabul edilmesi gerekir.

18. Yargılama sürecinde başvurucuya olayları kendi bakış açısına göre anlatma ve delillerini sunma imkânı tanınmıştır. Dosyada tanık beyanlarını destekleyen başka deliller de bulunmaktadır. Ancak Mahkemenin yargı çevresi dışındaki tanığı başvurucunun da ona soru sormasına imkân sağlayacak şekilde Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) gibi vasıtalarla neden dinlemediğine ilişkin bir bilgi ve belgeye ulaşılamamıştır. Tanık, istinabe yoluyla alınan beyanında başvurucunun müştekinin aracını çizdiğini gördüğünü ifade etmiş ise de başvurucu, tanığın beyanlarının tespiti sırasında hazır bulunmadığı sırada verilen cevaplar hakkında izlenim edinme fırsatı elde edememiştir. Bu yüzden tanığın tepkileri konusunda Mahkemenin dikkatini çekememiş, böylelikle tanığın beyanlarının güvenilirliği test edilememiştir. Mahkeme de tanık beyanda bulunurken gösterdiği tepkilerle ilgili olarak izlenim edinememiştir. Öte yandan hükme ulaşılırken sorgulanmamış tanığın beyanı dışında başka delillere de dayanılmasının beyanları belirleyici ölçüde mahkûmiyete temel alınan tanığı sorgulama imkânı tanınmaması nedeniyle savunma makamının maruz kaldığı sınırlamayı telafi ettiğini söylemek de mümkün gözükmemektedir. Sonuç olarak güvenilirliği ve doğruluğu test edilmemiş tanığın beyanları belirleyici ölçüde hükme esas alındığı hâlde savunmaya karşılaştığı zorlukları telafi edecek karşı dengeleyici güvencelerin sağlanmadığı anlaşılmıştır. Bu bağlamda tanığın duruşmada veya SEGBİS yoluyla dinlenmemesinin bir bütün olarak yargılamanın hakkaniyetini zedelediği sonucuna ulaşılmıştır.

19. Açıklanan gerekçelerle Anayasa'nın 36. maddesinde güvence altına alınan adil yargılanma hakkı kapsamındaki tanık sorgulama hakkının ihlal edildiğine karar verilmesi gerekir.

III. GİDERİM

20. Başvurucu ihlalin tespiti, yargılamanın yenilenmesi ve manevi tazminat talebinde bulunmuştur.

21. Başvuruda tespit edilen hak ihlalinin sonuçlarının ortadan kaldırılması için yeniden yargılama yapılmasında hukuki yarar bulunmaktadır. Bu kapsamda kararın gönderildiği yargı mercilerince yapılması gereken iş, yeniden yargılama işlemlerini başlatmak ve Anayasa Mahkemesini ihlal sonucuna ulaştıran nedenleri gideren, ihlal kararında belirtilen ilkelere uygun yeni bir karar vermektir (Mehmet Doğan [GK], B. No: 2014/8875, 7/6/2018, §§ 54-60; Aligül Alkaya ve diğerleri (2), B. No: 2016/12506, 7/11/2019, §§ 53-60, 66; Kadri Enis Berberoğlu (3) [GK], B. No: 2020/32949, 21/1/2021, §§ 93-100).

22. Belirli bir davaya ilişkin olarak delilleri değerlendirme ve gösterilen delilin davayla ilgili olup olmadığına karar verme yetkisi kural olarak yargılamayı yürüten yargı mercilerine aittir (Orhan Kılıç [GK], B. No: 2014/4704, 1/2/2018, § 44). Bu bağlamda somut olayda başvurucunun mala zarar verme suçunu işleyip işlemediği yönünde karar vermek Anayasa Mahkemesinin görevi değildir. İhlalin sonuçlarını gidermek üzere gereken işlemler yerine getirildikten sonra yapılacak değerlendirmede delillerin takdir biçimine göre mahkemenin benzer veya farklı bir sonuca varması mümkündür.

23. İhlalin ve sonuçlarının ortadan kaldırılması için yeniden yargılama yapılmasının yeterli giderim sağlayacağı anlaşıldığından manevi tazminat talebinin reddine karar verilmesi gerekir.

IV. HÜKÜM

Açıklanan gerekçelerle;

A. Tanık sorgulama hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddianın KABUL EDİLEBİLİR OLDUĞUNA,

B. Anayasa’nın 36. maddesinde güvence altına alınan adil yargılanma hakkı kapsamındaki tanık sorgulama hakkının İHLAL EDİLDİĞİNE,

C. Kararın bir örneğinin tanık sorgulama hakkının ihlalinin sonuçlarının ortadan kaldırılması için yeniden yargılama yapılmak amacıyla Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Ceza Dairesine (E.2019/1835, K.2020/3979) iletilmek üzere Alanya 5. Asliye Ceza Mahkemesine (E.2017/365, K.2018/1083) GÖNDERİLMESİNE,

D. Başvurucunun manevi tazminat talebinin REDDİNE,

E. 487,60 TL harç ve 30.000 TL vekâlet ücretinden oluşan toplam 30.487,60 TL yargılama giderinin başvurucuya ÖDENMESİNE,

F. Ödemelerin kararın tebliğini takiben başvurucunun Hazine ve Maliye Bakanlığına başvuru tarihinden itibaren dört ay içinde yapılmasına, ödemede gecikme olması hâlinde bu sürenin sona erdiği tarihten ödeme tarihine kadar geçen süre için yasal FAİZ UYGULANMASINA,

G. Kararın bir örneğinin Adalet Bakanlığına GÖNDERİLMESİNE 14/1/2025tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.

I. KARAR KİMLİK BİLGİLERİ

Kararı Veren Birim İkinci Bölüm
Karar Türü (Başvuru Sonucu) Esas (İhlal)
Künye
(Arslan Öztürk [2.B.], B. No: 2021/3564, 14/1/2025, § …)
   
Başvuru Adı ARSLAN ÖZTÜRK
Başvuru No 2021/3564
Başvuru Tarihi 26/1/2021
Karar Tarihi 14/1/2025

II. BAŞVURU KONUSU


Başvuru, beyanları belirleyici ölçüde hükme esas alınan tanığın sanık tarafından duruşmada sorgulanmasına imkân verilmemesi nedeniyle tanık sorgulama hakkının ihlal edildiği iddiasına ilişkindir.

III. İNCELEME SONUÇLARI


Hak Müdahale İddiası Sonuç Giderim
Adil yargılanma hakkı (Suç İsnadı) Tanık dinletme ve sorgulama hakkı (ceza) İhlal Yeniden yargılama
  • pdf
  • udf
  • word
  • whatsapp
  • yazdir
T.C. Anayasa Mahkemesi