TÜRKİYE CUMHURİYETİ
ANAYASA MAHKEMESİ
İKİNCİ BÖLÜM
KARAR
OKAN KARAKUŞ BAŞVURUSU
(Başvuru Numarası: 2021/38832)
Karar Tarihi: 10/7/2024
Başkan
:
Basri BAĞCI
Üyeler
Rıdvan GÜLEÇ
Yıldız SEFERİNOĞLU
Kenan YAŞAR
Ömer ÇINAR
Raportör
Muhammed Nuri ÖZGÜR
Başvurucu
Okan KARAKUŞ
I. BAŞVURUNUN ÖZETİ
1. Başvuru, aynı eyleme ilişkin farklı mahkemeler tarafından farklı kararlar verilmesine rağmen yargılamanın yenilenmesi talebinin reddedilmesi nedeniyle adil yargılanma hakkının ihlal edildiği iddiasına ilişkindir.
2. Küçükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığınca (Başsavcılık) F.D. isimli müştekinin aracının çalındığını iddiası hakkında 10/9/2015 tarihinde başlatılan soruşturma kapsamında F.D.ye ait araç bulunmuş ve araç içinde müşteki Ş.T.nin aracına ait plakalar ele geçirilmiştir. Bunun üzerine Başsavcılık, başvurucunun müşteki F.D. ve Ş.T.ye karşı hırsızlık suçunu işlediği iddiasıyla 2/6/2016 tarihinde iddianame düzenlemiştir. Küçükçekmece 11. Asliye Ceza Mahkemesi (Mahkeme) yargılama sonucunda başvurucunun mahkûmiyetine karar vermiştir. Mahkûmiyet kararı istinaf incelemesinden geçerek 16/10/2018 tarihinde kesinleşmiştir.
3. Aynı olaya ilişkin olarak müşteki Ş.T. ilgili kolluk birimine 12/9/2015 tarihinde başvurarak aracına ait plakaları çalan kişilerden şikâyetçi olmuştur. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı konuya ilişkin başlattığı soruşturmada başvurucunun hırsızlık suçundan cezalandırılması amacıyla 27/2/2018 tarihinde iddianame düzenlemiştir. İstanbul 8. Asliye Ceza Mahkemesi yargılama sonucunda başvurucunun beraatine karar vermiştir. Beraat kararı istinaf edilmeksizin 15/10/2019 tarihinde kesinleşmiştir.
4. Başvurucu aynı olaya ilişkin hakkında beraat kararı verilmesi nedeniyle daha önce verilen mahkumiyet kararının kaldırılması talebiyle Mahkemeye başvurmuştur. Mahkeme başvuruyu yargılamanın yenilenmesi talebi olarak değerlendirmiş, 29/7/2020 tarihli ek kararı ile talebi reddetmiştir. Ek kararın ilgili kısmı şöyledir:
"...mahkememizin iş bu dosyası ve İstanbul 8. Asliye Ceza Mahkemesi'nin 2018/171 esas sayılı dosyasında mağdur [Ş.T.ye] karşı işlenen Adet Gereği Açıkta Bırakılmış Eşya Hakkında Hırsızlık suçundan aynı yargılama olduğu anlaşılmış ise de; mahkememiz dosyası iddianamesinin 02/06/2016 tarihinde düzenlendiği, yine mahkememizin 15/03/2018 tarih, 2016/425 esas ve 2018/214 karar sayılı kararı ile sanık Okan Karakuş'un mağdur [Ş.T.ye] karşı yargılanıp mahkumiyet aldığı ve beraat ettiği dosyanın aynı olduğunu Mahkememizce adet veya tahsis veya kullanımları gereği açıkta bırakılmış eşya hakkında hırsızlık suçundan neticeten 3 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği, verilen kararın İstinaf Kararı ile 16/10/2018 tarihinde kesinleştiği, İstanbul 8. Asliye Ceza Mahkemesi'nin 2018/171 esas sayılı dosyasında ise iddianamenin 27/02/2018 tarihinde düzenlendiği, İstanbul 8. Asliye Ceza Mahkemesi'nin 18/09/2019 tarih, 2018/171 esas ve 2019/455 karar sayılı kararı ile sanık Okan Karakuş hakkında verilen beraat kararının İstinaf edilmeksizin 15/10/2019 tarihinde kesinleştiği, yani mahkememiz iddianame düzenlenme tarihi ve Gerekçeli Karar tarihi, Kesinleşme tarihinin İstanbul 8. Asliye Ceza Mahkemesi'nin iddianame düzenlenme tarihi, Gerekçeli Karar tarihi ve Kesinleşme tarihinden önce olduğu, dolayısıyla daha sonra açılan İstanbul 8. Asliye Ceza Mahkemesi'nin 2018/171 esas sayılı dosyasında davanın reddine karar verilmesi gerekirken yargılanıp sanığın beraatine ilişkin karar verildiği anlaşılmakla hükümlünün ileri sürdüğü yargılamanın iadesi talebinin CMK 318 maddesi uyarınca kabule değer olmadığından reddine, ayrıca İstanbul 8. Asliye Ceza Mahkemesi'nin 2018/171 esas sayılı dosyasından İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'na Kanun Yararına Bozma Yoluna gidilmesi için ihbarda bulunulmasına..."
5. Başvurucunun ek karara itirazı kesin olarak reddedilmiştir. İtirazın reddine ilişkin karar 10/9/2020 tarihinde başvurucuya tebliğ edilmiştir.
6. Adalet Bakanlığı (Bakanlık) Ceza İşleri Genel Müdürlüğünün 3/3/2021 tarihli yazısı üzerine Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 31/3/2021 tarihli yazısı ile İstanbul 8. Asliye Ceza Mahkemesinin beraat kararına karşı kanun yararına bozma yoluna gidilmiştir. Yargıtay 2. Ceza Dairesi beraat kararının kanun yararına bozulmasına 15/9/2021 tarihinde karar verilmiştir. Kararın ilgili kısmı şöyledir:
"... Dosya kapsamına göre, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 223/7. maddesinde 'Aynı fiil nedeniyle, aynı sanık için önceden verilmiş bir hüküm veya açılmış bir dava varsa davanın reddine karar verilir.' Hükmünün yer aldığı, sanık hakkında müşteki [Ş.T.ye] yönelik hırsızlık suçundan dolayı Küçükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen 02/06/2016 tarihli ve 2015/43225 soruşturma sayılı iddianame ile açılan davanın yapılan yargılaması sonunda, Küçükçekmece 11. Asliye Ceza Mahkemesinin15/03/2018 tarihli ve 2016/425 esas, 2018/214 sayılı kararı ile sanığın anılan suçtan verilmiş olan mahkûmiyet kararının İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi6. Ceza Dairesinin 16/10/2018 tarihli ve 2018/2231 esas, 2018/2278 sayılı kararı ile istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilerek kararın kesinleşmiş olması karşısında; sanık hakkında aynı eylem sebebiyle İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının 27/02/2018 tarihli ve 2015/123805 soruşturma sayılı iddianamesi ile açılan İstanbul 8. Asliye Ceza Mahkemesinin 2018/171 esas sayılı dosyası ile görülen mükerrer davanın, 5271 sayılı Kanun’un 223/7. maddesi gereğince reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi nedeniyle sanık hakkında (İSTANBUL) 8. Asliye Ceza Mahkemesinden verilip kesinleşen 18.09.2019 tarihli, 2018/171 esas ve2019/455 karar sayılı kararın, 5271 sayılı CMK’nın 309. maddesinin 3. Fıkrası uyarınca BOZULMASINA, aynı maddenin 4. fıkra (d) bendinin verdiği yetkiyle; açılan kamu davasının, CMK'nın 223/7. maddesi uyarınca DAVANIN REDDİNE,... "
7. Kanun yararına bozma kararı üzerine İstanbul 8. Asliye Ceza Mahkemesi dosyayı yeniden ele alarak davanın reddine karar vermiştir. Karar, temyiz edilmeden 21/4/2022 tarihinde kesinleşmiştir.
8. Başvurucu yargılamanın yenilenmesi talebinin reddedilmesine ilişkin nihai kararı 10/9/2020 tarihinde öğrendikten sonra 12/8/2021 tarihinde bireysel başvuruda bulunmuştur.
9. Başvurunun kabul edilebilirlik ve esas incelemesinin Bölüm tarafından yapılmasına karar verilmiştir.
II. DEĞERLENDİRME
10. Ödeme gücünden yoksun olduğu anlaşılan başvurucunun adli yardım talebinin kabulüne karar verilmesi gerekir.
11. Başvurucu; aynı eyleme yönelik hakkında hem mahkûmiyet hem beraat kararı verildiğini, mahkûmiyet kararının iptal edilmesi gerektiğini ileri sürmüştür.
12. Bakanlık görüşünde, başvurucunun kanun yararına bozma kararını başvuru dosyasına bildirmemesinin bireysel başvuru hakkının kötüye kullanılması olarak değerlendirilmesi gerektiği belirtilmiştir. Ayrıca şikâyetin temellendirilmediği, süresinde yapılmadığı ve başvuru konusu olayda iki mahkeme kararı arasındaki farklılığın olağan hukuk yolları mekanizması içinde giderildiği ifade edilmiştir. Bakanlık görüşüne karşı başvurucu; Küçükçekmece Asliye Ceza Mahkemesinin somut olayda yetkili olmadığını, mahkûmiyet kararını korumak adına kanun yararına bozma kararının verildiğini, adil yargılanma hakkının ihlal edildiğini savunmuştur.
13. Bireysel başvurunun ön şartlarından biri de başvuru süresidir. Süre, başvurunun her aşamasında dikkate alınması gereken bir usul hükmüdür (Deniz Baykal, B. No: 2013/7521, 4/12/2013, § 32).
14. 30/3/2011 tarihli ve 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun’un 47. maddesinin (5) numaralı fıkrası ile Anayasa Mahkemesi İçtüzüğü'nün 64. maddesinin (1) numaralı fıkrası gereği bireysel başvurunun başvuru yollarının tüketildiği, başvuru yolu öngörülmemiş ise ihlalin öğrenildiği tarihten itibaren otuz gün içinde yapılması gerekir.
15. Somut olayda yargılamanın yenilenmesi talebinin değerlendirildiği ek karara itirazın reddi ile birlikte olağan kanun yolu tamamlanmıştır. İtirazın reddine ilişkin karar başvurucuya 10/9/2020 tarihinde tebliğ edilmiştir. Dolayısıyla otuz günlük bireysel başvuru süresinden sonra 12/8/2021 tarihinde yapılan başvuruda süre aşımı olduğu sonucuna varılmıştır.
16. Açıklanan gerekçelerle başvurunun diğer kabul edilebilirlik koşulları yönünden incelenmeksizin süre aşımı nedeniyle kabul edilemez olduğuna karar verilmesi gerekir.
III. HÜKÜM
Açıklanan gerekçelerle;
A. Adli yardım talebinin KABULÜNE,
B. Başvurunun süre aşımı nedeniyle KABUL EDİLEMEZ OLDUĞUNA,
C. 12/1/2011 tarihli ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 339. maddesinin (2) numaralı fıkrası uyarınca tahsil edilmesi mağduriyetine neden olacağından adli yardım talebi kabul edilen başvurucunun yargılama giderlerini ödemekten TAMAMEN MUAF TUTULMASINA 10/7/2024 tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.