TÜRKİYE CUMHURİYETİ
|
ANAYASA MAHKEMESİ
|
|
|
İKİNCİ BÖLÜM
|
|
KARAR
|
|
FIRAT BAYRAM BAŞVURUSU
|
(Başvuru Numarası: 2021/40161)
|
|
Karar Tarihi: 30/10/2024
|
R.G. Tarih ve Sayı: 5/5/2025 - 32891
|
|
İKİNCİ BÖLÜM
|
|
KARAR
|
Başkan
|
:
|
Basri BAĞCI
|
Üyeler
|
:
|
Engin YILDIRIM
|
|
|
Rıdvan GÜLEÇ
|
|
|
Kenan YAŞAR
|
|
|
Ömer ÇINAR
|
Raportör
|
:
|
Mustafa ŞENOCAK
|
Başvurucu
|
:
|
Fırat BAYRAM
|
I. BAŞVURUNUN ÖZETİ
1. Başvuru; samimi beyanda bulunulmasına rağmen etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanmaması, yargılamayı yapan mahkeme heyetinin değişmesi, delillerle temas etmeyen heyet tarafından mahkûmiyet kararı verilmesi nedeniyle adil yargılanma hakkının, suç olmayan eylemlerden dolayı cezalandırılma nedeniyle suçta ve cezada kanunilik ilkesinin, benzer durumda olan kişilere etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanması nedeniyle de eşitlik ilkesinin ihlal edildiği iddialarına ilişkindir.
2. Van Cumhuriyet Başsavcılığı (Başsavcılık) örgütten kaçarak teslim olan başvurucu hakkında devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozma, silahlı terör örgütüne üye olma şüphesiyle soruşturma başlatmıştır. Soruşturma neticesinde Başsavcılık, başvurucunun anılan suçlardan cezalandırılması talebiyle 6/7/2018 tarihinde iddianame düzenlemiştir.
3. İddianamenin kabulü ile açılan dava, Van 4. Ağır Ceza Mahkemesince (Mahkeme) görülmeye başlanmıştır. Yargılamada 24/7/2018 tarihinde duruşma hazırlığı işlemleri yapılmıştır. Tensip Tutanağı'nda diğerlerinin yanı sıra tanıklar A.A., M.D., H.K., H.M., H.A., A.O. ve Z.K.nın istinabe yoluyla dinlenmesine karar verilmiştir.
4. Duruşma yedi celsede bitirilmiştir. Birinci celsede duruşma salonunda hazır bulunan tanık A.A. Mahkemece dinlenilmiştir. Tanık A.A. alınan beyanında başvurucuyu tanımadığını ifade etmiştir. Mahkeme, çelişkiden dolayı soruşturma aşamasında alınan beyanını tanığa okumuştur. Tanık A.A. soruşturma aşamasında alınan beyanında örgüt mensuplarının kendisini kadın örgüt mensuplarının kaldığı bir eve götürdüğünü, götürdükleri yerin neresi olduğunu bilmediğini, orada kendisini Serhabun kod adlı, 25 yaşlarında, orta boylu erkek örgüt mensubuna (iddiaya göre başvurucu), bu kişinin de kendisini Mizgin kod adlı kadın örgüt mensubuna teslim ettiğini ifade etmiştir. Yine aynı celsede başvurucu, tanık beyanlarında aleyhe olan hususları ve üzerine atılı suçlamayı kabul etmediğini ifade etmiştir.
5. İkinci celsede tanıklar M.D., H.K., H.M., H.A., A.O. ve Z.K. Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığı ile duruşmada hazır edilmiştir. Tanık M.D. beyanında başvurucuyu tanımadığını belirtmiştir. Mahkeme, çelişki nedeniyle soruşturma aşamasında alınan beyanınıtanığa okumuştur. Tanık M.D. soruşturma aşamasında alınan beyanında olay yerindeki silah ve mühimmatları alıp havaya sıkarak gittiklerini, daha sonrasında silahları ve mühimmatı Serhabun (iddiaya göre başvurucu) ve Gelhat kod adlı örgüt mensuplarına verdiklerini açıklamıştır.
6. Tanık H.K. alınan beyanında başvurucuyu tanımadığını ifade etmiştir. Mahkeme, çelişkiden dolayı soruşturma aşamasında alınan beyanını tanığa okumuştur. Tanık H.K. soruşturma aşamasında alınan beyanında olay yerinde nöbet tuttuğunu, bir ara Serhabun kod adlı kişiyle (iddiaya göre başvurucu) nöbet tuttuğu Berhudan noktasında görüştüğünü, bu kişinin Aras telsiz kodunu kullandığını, Karşıyaka Mahallesi'nden sorumlu olduğunu ifade etmiştir.
7. Tanık H.M. alınan beyanında başvurucuyu tanımadığını ifade etmiştir. Mahkeme, çelişkiden dolayı soruşturma aşamasında alınan beyanını tanığa okumuştur. Tanık H.M. soruşturma aşamasında alınan beyanında Serhabun kod adlı kişinin (iddiaya göre başvurucu) kısa boylu, kumral, hafif iri yapılı olduğunu, Kalaşnikof marka silah taşıdığını, Karşıyaka Mahallesi'nden sorumlu olduğunu belirtmiştir.
8. Tanık H.A. alınan beyanında başvurucuyu tanımadığını ifade etmiştir. Mahkeme, tanığa çelişkiden dolayı soruşturma aşamasında alınan beyanını tanığa okumuştur. Tanık H.A. soruşturma aşamasında alınan beyanında olay yerinde barikatın önündeki yola patlayıcıyı Serhabun kod adlı kişi (iddiaya göre başvurucu) ile İ.T.nin döşediğini, Serhabun kod adlı kişinin kırsalcı PKK terör örgütü mensubu olduğunu ve Aras telsiz kodunu kullandığını, Karşıyaka Mahallesi'nden sorumlu olduğunu ifade etmiştir.
9. Tanık A.O. alınan beyanında başvurucuyu tanımadığını söylemiştir. Mahkeme, çelişkiden dolayı soruşturma aşamasında alınan beyanını tanığa okumuştur. Tanık A.O. soruşturma aşamasında alınan beyanında olay yerinde bulunan Docka marka silahlardan birinin Karşıyaka Mahallesi'ndeki su deposu yakınında kurulu olduğunu, oradaki Docka marka silahın sorumlusunun Serhabun kod adlı ve dağ kadrosundan olan örgüt mensubu (başvurucu) (mavi gözlü, kısa boylu, kel, beyaz tenli) olduğunu ifade etmiştir.
10. Tanık Z.K. alınan beyanında başvurucuyu tanımadığını ifade etmiştir. Mahkeme çelişkiden dolayı soruşturma aşamasında alınan beyanını tanığa okumuştur. Tanık Z.K. soruşturma aşamasında alınan beyanında olay yerinde Serhabun kod adlı kişinin (iddiaya göre başvurucu) örgüt mensubu olduğunu, M-16 silah ve iki el bombası taşıdığını, Şehit Harun Boy Mahallesi sorumlusu olduğunu ifade etmiştir. Mahkeme, bir sonraki celsede tanık N.B.nin duruşma salonunda hazır edilmesi için ceza infaz kurumuna müzekkere yazılmasına karar vermiştir.
11. Üçüncü celsede tanık N.B. duruşmada hazır edilmiştir. Tanık N.B. alınan beyanında başvurucuyu tanımadığını ifade etmiştir. Mahkeme çelişki nedeniyle soruşturma aşamasında alınan beyanını tanığa okumuştur. Tanık N.B. soruşturma aşamasında alınan beyanında; Serhabun kod adlı kişiyi (iddiaya göre başvurucu) tanıdığını, bu kişinin 2012 yılında Irak'taki Hakurk bölgesinde Şehit Beritan Taburunda gördüğünü, Hakurk cephe komutanı olan Köylü Ömer kod adlı üst düzey örgüt mensubunun koruması olduğunu, Hakurk alanından ayrıldıktan sonra kendisini 2016 yılına kadarbir daha görmediğini, Şırnak'ın Silopi ilçesindeki birinci hendek barikat olaylarında olduğunu bildiğini, 2016 yılının Nisan ayında Silopi çatışmalarına geldiğinde grubunu karşılayan örgüt mensubu olduğunu, kendilerini karşıladıktan sonra Şırnak'ın Silopi ilçesi Karşıyaka Mahallesi'ne götürdüğünü, orada bir sığınağa yerleştirdiğini, burada yaklaşık altı yedi gün kaldığını, 7. günde Murat kod adlı örgüt mensubunun Serhabun Başkale kod adlı kişinin kaçtığını söylediğini, başvurucunun 2017 yılında tekrar örgüte katıldığını, Faraşin ve Katojirka arasında PKK/HPG içinde kuryelik yaptığını duyduğunu, örgüte tekrar katıldığına dair Faraşin kırsalında çekilmiş fotoğraflarını Gever Zafer kod adlı, A.B. isimli üst düzey yöneticinin tabletinde gördüğünü, sonrasında örgütten kaçarak teslim olduğunu duyduğunu ifade etmiştir. Yine aynı celsede başvurucu, tanık beyanlarında aleyhe olan hususları kabul etmediğini belirtmiştir.
12. Dördüncü celsede iddia makamı, esas hakkında mütalaa sunmuştur. Aynı celsede başvurucu ve müdafii esas hakkındaki mütalaaya karşı beyanda bulunmuştur.Başvurucu, önceki savunmalarını tekrarlayarak isnat edilen suçu inkâr etmiştir. Başvurucu müdafii ise müvekkiline isnat edilen suçun gerçekleşmediğini belirterek önceki savunmaları doğrultusunda müvekkilinin beraatine karar verilmesini talep etmiştir.
13. Yedinci ve son celsede başvurucu ve müdafii duruşmada hazır bulunmuş, önceki savunmalarını tekrar etmiştir. Mahkeme, başvurucunun devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozma suçundan müebbet hapis cezası ile cezalandırılmasına karar vermiş; mahkûmiyet kararında başvurucunun soruşturma aşamasındaki samimi ikrarına, tanık beyanlarına, Teşhis, Araştırma ve Olay Tutanaklarına, başvurucunun PKK silahlı terör örgütü içinde Serhabun kod adını kullanmasına, güvenlik güçlerinin başlattığı operasyonlar sırasında hendek ve barikatlarda nöbet tuttuğu sırada sol elinden ateşli silahla yaralandığı olgusuna dayanmıştır.
14. Başvurucu, istinaf ve temyiz dilekçelerinde diğerlerinin yanı sıra şartları oluşmasına rağmen etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanmadığını belirtmiştir. Hüküm, kanun yolu denetiminden geçerek 3/3/2021 tarihinde kesinleşmiştir.
15. Başvurucu, nihai hükmü 18/8/2021 tarihinde öğrendikten sonra 27/8/2021 tarihinde bireysel başvuruda bulunmuştur.
16. Komisyonca başvurunun kabul edilebilirlik incelemesinin Bölüm tarafından yapılmasına karar verilmiştir.
II. DEĞERLENDİRME
17. Ödeme gücünden yoksun olduğu anlaşılan başvurucunun adli yardım talebinin kabulüne karar verilmesi gerekir.
A. Adil Yargılanma Hakkının İhlal Edildiğine İlişkin İddia
18. Başvurucu, samimi beyanda bulunmasına rağmen hakkında etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanmadığını belirterek adil yargılanma hakkının ihlal edildiğini ileri sürmüştür. Adalet Bakanlığı (Bakanlık) görüşünde; başvurucunun yargılama aşamasında lehine olan hususları ileri sürebildiği, aleyhine olan delillere karşı çıkabildiği ve yargılamaya konu olaya ilişkin kendi anlatımını mahkemeye sunabildiği ifade edilmiştir. Başvurucu, Bakanlık görüşüne ilişkin beyanında genel olarak bireysel başvuru formundaki iddialarını yinelemiştir.
19. Başvurucunun iddiaları adil yargılanma hakkı çerçevesinde incelenmiştir.
20. Kural olarak mahkemeler önünde dava konusu yapılmış maddi olay ve olguların kanıtlanması, delillerin değerlendirilmesi, hukuk kurallarının yorumlanması ve uygulanması ile uyuşmazlıkla ilgili varılan sonucun adil olup olmaması bireysel başvuru konusu olamaz. Ancak bireysel başvuru kapsamındaki hak ve özgürlüklere müdahale teşkil eden, bariz takdir hatası veya açık bir keyfîlik içeren yorum, uygulama ve sonuçlar Anayasa Mahkemesinin denetim yetkisi kapsamındadır (Ahmet Sağlam, B. No: 2013/3351, 18/9/2013, § 42).
21. Gerekçeli karar içeriği gözönüne alındığında başvurucunun PKK silahlı terör örgütü içinde Serhabun kod adını kullanması, güvenlik güçlerinin başlattığı operasyonlar sırasında hendek ve barikatlarda nöbet tuttuğu sırada sol elinden ateşli silahla yaralandığı hususlarına dayanılarak devletin birliğini ve ülke bütünlüğü bozma suçundan başvurucu hakkında mahkûmiyet hükmü kurulmuştur.
22. Buna göre başvurucunun ihlal iddialarının kanun yolu şikâyeti niteliğinde olduğu, somut olayda bariz takdir hatası veya açık bir keyfîlik oluşturan hususun bulunmadığı anlaşılmıştır. Hukuka aykırılık iddiası ise soyut ve genel ifadelerle dile getirilmiştir.
23. Açıklanan gerekçelerle başvurunun diğer kabul edilebilirlik koşulları yönünden incelenmeksizin açıkça dayanaktan yoksun olması nedeniyle kabul edilemez olduğuna karar verilmesi gerekir.
B. Diğer İhlal İddiaları
24. Başvurucu; suç olmayan eylemler sebebiyle cezalandırıldığını, kendisi ile benzer durumda olan kişilere etkin pişmanlık hükümlerinin uygulandığını, yargılama aşamasında mahkeme heyetinin değiştiğini ve delillerle temas etmeyen heyet tarafından mahkûmiyet kararı verildiğini ileri sürmüştür.
25. Başvurucunun suçta ve cezada kanunilik ilkesinin ihlal edildiği iddiasının kanun koyucunun yasak olarak belirlediği fiilin kapsamının suçların ve cezaların kanuniliği ilkesine aykırı olacak şekilde genişletilmemesi, yapılan yorumun suça ilişkin kuralın özüyle çelişmemesi ve öngörülebilir olması gerekçeleriyle Mehmet Emin Karamehmet ve diğerleri (B. No: 2017/4902, 28/1/2020, §§ 46-50) kararı doğrultusunda açıkça dayanaktan yoksun olması nedeniyle, eşitlik ilkesinin ihlal edildiği iddiasının Cemal Günsel ([GK], B. No: 2016/12900, 21/1/2021) kararı doğrultusunda açıkça dayanaktan yoksun olması nedeniyle, adil yargılanma hakkı kapsamında doğrudan doğruyalık (vasıtasızlık) ilkesinin ihlal edildiği şikâyetinin yargılamada yerine getirilen işlemlerin değişen heyet tarafından tekrar edilmemesine değil lehe olan delilleri değişen heyetin dikkate almamasına dayandırıldığı gözetilerek Ahmet Sağlam (B. No: 2013/3351, 18/9/2013, §§ 43-46) kararı doğrultusunda açıkça dayanaktan yoksun olması nedeniyle kabul edilemez olduğuna karar verilmesi gerekir.
III. HÜKÜM
Açıklanan gerekçelerle;
A. 1. Adil yargılanma hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddianın açıkça dayanaktan yoksun olması nedeniyle KABUL EDİLEMEZ OLDUĞUNA,
2. Diğer ihlal iddialarının kabul edilebilirlik kriterlerini karşılamaması nedeniyle KABUL EDİLEMEZ OLDUĞUNA,
B. 12/1/2011 tarihli ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 339. maddesinin (2) numaralı fıkrası uyarınca tahsil edilmesi mağduriyete neden olacağından adli yardım talebi kabul edilen başvurucunun yargılama giderlerini ödemekten TAMAMEN MUAF TUTULMASINA 30/10/2024 tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.