logo
Bireysel Başvuru Kararları Kullanıcı Kılavuzu English

(Eylem Güven [1. B.], B. No: 2021/45369, 13/3/2025, § …)
Kararlar Bilgi Bankasında yayınlanan karar metni
editöryal düzeltmelere tabi tutulmuş olabilir.
   


 

 

 

 

TÜRKİYE CUMHURİYETİ

ANAYASA MAHKEMESİ

 

 

BİRİNCİ BÖLÜM

 

KARAR

 

EYLEM GÜVEN BAŞVURUSU

(Başvuru Numarası: 2021/45369)

 

Karar Tarihi: 13/3/2025

 

BİRİNCİ BÖLÜM

 

KARAR

 

 

Başkan

:

Hasan Tahsin GÖKCAN

Üyeler

:

Recai AKYEL

 

 

Yusuf Şevki HAKYEMEZ

 

 

İrfan FİDAN

 

 

Yılmaz AKÇİL

Raportör

:

Ayşenur TUNCER

Başvurucu

:

Eylem GÜVEN

Vekilleri

:

Av. Barış BÜYÜK

 

 

Av. Hakan GELERİ

 

I. BAŞVURUNUN ÖZETİ

1. Başvuru, boşanma davasının uzun sürmesi nedeniyle evlenme hakkının ihlal edildiği iddiasına ilişkindir.

2. Başvurucu 27/12/2010 tarihinde resmî nikâh yaptıklarını, eşinin Almanya'da yaşaması nedeniyle dil şartını sağlamak ve eşinin yanına gidebilmek için tüm yükümlülüklerini yerine getirdiğini, dil sınavını geçtiğini ancak eşinin hiç Türkiye'ye gelmediği gibi kendisinin de Almanya'ya gidebilmesi için hiçbir çaba göstermediğini belirtmiştir. Ayrıca evlilik birliğinin üzerine yüklediği maddi ve manevi yükümlülükleri yerine getirmeyen ve ayrı yaşamaya sebebiyet veren eşinden boşanma davası açmasını istediğini ifade eden başvurucu, sayılan sebeplerle evlilik birliğini devam ettiremeyeceğini ileri sürerek 27/2/2014 tarihinde Kızıltepe 1. Asliye Hukuk Mahkemesinde boşanma davası açmıştır. Hâkimler ve Savcılar Kurulunun 19/9/2018 tarihli kararıyla Kızıltepe Aile Mahkemesinin (Mahkeme) 1/10/2018 tarihi itibarıyla faaliyete geçirilmesine karar verildiğinden yargılamaya yeni esas üzerinden yeni kurulan mahkeme tarafından devam edilmiştir.

3. Yargılama toplamda 31 celse sürmüştür. Mahkemece 8/4/2015 tarihli 3. celsede taraf vekillerine delillerini sunmak üzere iki hafta süre verilmiştir. Takip eden 9/9/2015 tarihli celsede hazır edilen davacı tanıkları dinlenmiş olup taraf vekillerine tüm delillerini bildirmek üzere iki hafta kesin süre verilmesine, kesin süreye uyulmadığı takdirde yeni delil ileri sürmekten vazgeçmiş sayılacakları hususunda ihtarat yapılmasına karar verilmiştir. 9/12/2015tarihli celsede davalı vekiline tanık listesini sunmak üzere gelecek celseye kadar yine kesin süre verilmiştir. 2/3/2016 tarihli celsede davalı vekiline bir önceki celse tanık listesini sunmak üzere kesin süre verildiği belirtilerek tanık dinlenmesi hususundaki talebinin reddine karar verilmiştir.

4. 13/7/2016 tarihli celsede ise davalı vekiline bir sonraki celseye kadar süre verilmesine rağmen 2/11/2016 tarihli celsede davalı vekiline gelen yazı cevabını inceleyip beyanda bulunmak üzere yeniden gelecek celseye kadar süre verilmesine dair ara karar kurulmuştur. 1/2/2017 tarihli celsede hâkim değişikliği nedeniyle dosyanın incelemeye alınmasına karar verilmiş olup 23/2/2017 tarihli celsede ilgili Başkonsolosluk ve yurt dışı temsilciliğine müzekkere yazılmasına karar verilmiştir. Anılan müzekkere cevabının temin edilebilmesi için 17 celse beklenmiştir.

5. Başvurucu, 24/9/2021 tarihinde yargılama devam ederken bireysel başvuruda bulunmuştur.

6. Komisyon, başvurunun kabul edilebilirlik ve esas incelemesinin Bölüm tarafından yapılmasına karar vermiştir.

7. Bireysel başvuru tarihinden sonra Ulusal Yargı Ağı Bilişim Sistemi'ndeki (UYAP) bilgi ve belgelerin incelenmesinde 27/9/2021 tarihli celsede başvurucu boşanma haricindeki taleplerinden feragat ettiğini beyan ettikten sonra Mahkemece yazılan müzekkere dönüşünün beklenmesi ara kararından rücu edilmiştir. Başvurucunun açtığı boşanma davasının kabulüne karar verilmiştir. Kararın gerekçesinde, başvurucunun boşanma dışındaki tüm taleplerinden feragat etmesi nedeniyle maddi ve manevi tazminat ile nafaka taleplerinin feragat nedeniyle reddine karar verildiği ifade edilmiştir. Tarafların istinaf talebinden feragat dilekçesi vermesiyle 12/11/2021 tarihinde boşanma hükmünün kesinleştiği görülmüştür.

II. DEĞERLENDİRME

8. Başvurucu, 27/2/2014 tarihinde açtığı boşanma davasının gereksiz yere uzatıldığını ve ivedilikle sonuçlandırılmayan dava sürecinde yeniden evlilik birliği kuramadığını belirterek evlenme hakkının ihlal edildiğini ileri sürmüştür.

9. Adalet Bakanlığı (Bakanlık) görüşünde, başvurucunun özel hayata saygı hakkı kapsamında kalan evlenme hakkının ihlal edilip edilmediği konusunda yapılacak incelemede Anayasa ve ilgili mevzuat hükümleri ile somut olayın kendine özgü koşullarının dikkate alınması gerektiği belirtilmiştir. Başvurucunun Bakanlık görüşüne karşı beyanında, boşanma davasının uzun sürmesi ve daha da sürecek olması nedeniyle davanın bir an önce bitirilmesi amacıyla başvurucunun tüm taleplerinden vazgeçmek zorunda kaldığı ve Mahkemece böylelikle boşanma kararı verildiği vurgulanmıştır.

10. Başvurucu, boşanma davasına ilişkin sürecin uzaması nedeniyle yeniden evlenme/aile kurma hakkından mahrum bırakıldığını ileri sürmektedir. Evlenme hakkı Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin 12. maddesinde ayrıca ve özel olarak düzenlenmiştir. Anayasa'da ise evlenme hakkı ile ilgili açık bir normatif düzenleme bulunmamakla birlikte bu hakkın Anayasa'da yer verilen bazı hükümlerde mündemiç olduğu Anayasa Mahkemesince kabul edilmiştir (Hüseyin Kesici, B. No: 2013/3440, 20/4/2016, § 44; Ö.Ç., B. No: 2014/8203, 21/9/2016, § 51; D.K., B. No: 2015/11159, 25/9/2019, § 57; S.A., B. No: 2017/40199, 8/9/2020, § 48; Sabire Güngör [GK], B. No: 2019/32487, 29/2/2024, § 40).

11. Anayasa Mahkemesine göre Anayasa'nın 20. ve 41. maddeleri, evlenme ve aile kurma hakkı açısından önemli birer normatif dayanaktır (Hüseyin Kesici, § 44;S.A., § 50, Ö.Ç., § 51; D.K., § 57; Sabire Güngör, § 42).Anayasa'nın 20. maddesinde düzenlenen aile hayatına saygı hakkının güvencelerinden bahsedilebilmesi için öncelikle aile olarak nitelendirilebilen bir birlikteliğin ya da yakın bağın varlığı gerekir (Murat Demir [GK], B. No: 2015/7216, 27/3/2019, § 72). Bununla birlikte aile hayatına saygı hakkı aile kurma hakkını değil daha önce gerçekleşen bir evlilikle ortaya çıkan aile hayatına saygıyı korumaktadır. Aile kurma/evlenme hakkı ise belirli şartları taşıyan bireylerin kanunlara uygun şekilde evlenebilmeleri açısından hakkın amacına uygun şekilde gerekli koşulların ve kolaylığın sağlanmasını güvence altına almaktadır. Anılan madde ve Anayasa'nın 41. maddesinin gerekçesinden hareketle Anayasa Mahkemesi amaçsal bir yorum ile belirtilen hakkın Anayasa'da güvence altına alındığı sonucuna ulaşmıştır (Hüseyin Kesici, §§ 44-51; Ö.Ç., §§ 51-54; D.K., § 57; S.A., §§50, 51; Sabire Güngör, §§ 40-43).

12. Bununla birlikte Anayasa Mahkemesi, anılan hakkı salt belirli bir kişiyle evlenme talebiyle sınırlamamış olup değerlendirmede geniş anlamda aile kurma iradesini esas almaktadır. Ayrıca hukuk sistemimizde mevcut evliliğin sona ermesiyle yeniden evlenmenin mümkün olduğunu, sadakat yükümlülüğünün boşanma davası süresince de devam ettiğini gözeterek kişinin özel ve aile hayatını düzenleyebilmesi, aile kurma bağlamında özel hayatına dair kararlar alabilmesi için devletin boşanma davalarını makul bir sürede sonlandırma yükümlülüğü olduğunu kabul etmiştir (Sabire Güngör, § 44). Dolayısıyla boşanma davasına ilişkin sürecin ve akabinde gerçekleştirilecek işlemlerin hakkın özünü zedelemeyecek şekilde uygun bir zaman aralığında ve etkili hukuki çarelere başvurularak tamamlanması evlenme hakkının gerekliliklerinden biri olarak ortaya çıkmaktadır (D.K., § 61; S.A., § 56). Bu kapsamda boşanma davasının evlenme hakkının özünü zedeler bir duruma gelmemesi noktasında devlete yüklenen pozitif yükümlülük kararın sonucundan ziyade usulüne ilişkindir (S. A., § 58; Ö.Ç., § 7; Sabire Güngör, § 52).

13. Bununla birlikte devletin pozitifyükümlülüklerinin temelinde ailenin kurulması ile evliliğin gerçekleştirilmesine yönelik hukuki şartların düzenlenmesi ve uygulanması olduğu söylenebilir (D.K., § 60; S.A., § 55; Ö.Ç., § 53). Bu bağlamda evlenmeyi aşırı derece zorlaştıran prosedürlere yer verilmemesi ve evlenmeye ilişkin normların ayrımcı bir şekilde uygulanmaması da gerekmektedir (Hüseyin Kesici, § 48). Anılan ilkeler çerçevesinde Anayasa Mahkemesi evliliğe ilişkin sınırlamalara ve boşanma davasının uzun sürmesi nedeniyle yeniden evlenme/aile kurma hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddiaları özel hayata saygı hakkının kapsamı içinde bulunan evlenme hakkı bağlamında incelenmiştir (Bu yönde kararlar için bkz. boşanma davasının uzun sürmesine ilişkin D.K.; S.A.; Muhammet Seme, B. No: 2021/24581, 17/9/2024; Sabire Güngör; sınırlamalar için Hüseyin Kesici; Ö.Ç.).

14. Başvuru konusu olayda başvurucunun boşanma davasının uzun sürmesi nedeniyle yeniden evlenemediğinden ve aile kuramadığından yakındığı gözetildiğinde anılan kararlarda ulaşılan sonuçtan ayrılmayı gerektirir bir durum görülmemiş ve özel hayata saygı hakkının kapsamı içinde bulunan evlenme hakkı bağlamında inceleme yapılmıştır. Ayrıca açıkça dayanaktan yoksun olmadığı ve kabul edilemezliğine karar verilmesini gerektirecek başka bir neden de bulunmadığı anlaşılan evlenme hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddianın kabul edilebilir olduğuna karar verilmesi gerekir.

15. Somut olayda 27/2/2014 tarihinde açılan çekişmeli boşanma davasının 12/11/2021 tarihinde kesinleştiği görülmektedir. Anılan dosyanın ilk derece mahkemesindeki yargılamasının 7 yıldan fazla sürdüğü, başvurucunun maddi ve manevi tazminat ile nafaka taleplerinden vazgeçmesi sonucunda boşanma kararı verildiği anlaşılmaktadır. Yargılama bir bütün hâlinde değerlendirildiğinde başvurucunun yargılama sürecinde takip ve özen yükümlülüğünü yerine getirmediğinden söz edilemez. Bunun yanında yargılamanın uzamasında başvurucunun bir dahlinin bulunduğunun söylenemeyeceği dikkate alındığında somut olayın koşullarında evlenme hakkını zedelemeyecek şekilde gerekli özen yükümlülüğünün gösterilmediği ve yargılamanın sonuç itibarıyla makul bir sürede tamamlanmadığı sonucuna ulaşmak mümkündür. Böylece devletin boşanma davalarını makul bir sürede sonlandırma yükümlülüğünü yerine getirmediği ve bu suretle kişinin özel ve aile hayatını düzenleyebilmesi, aile kurma bağlamında özel hayatına dair kararlar alabilmesi yönünden başvurucuya evlenme hakkını zedeleyecek şekilde külfet yüklendiği değerlendirilmektedir.

16. Açıklanan gerekçelerle Anayasa'nın 20. ve 41. maddelerinde güvence altına alınanevlenme hakkının ihlal edildiğine karar verilmesi gerekir.

III. GİDERİM

17. Başvurucu, ihlalin tespiti ile 100.000 TL manevi tazminata hükmedilmesi talebinde bulunmuştur.

18. Başvuruya konu boşanma davasında verilen kararın kesinleştiği dikkate alındığında başvuruda tespit edilen hak ihlalinin sonuçlarının ortadan kaldırılması için yeniden yargılama yapılmasında hukuki yarar bulunmamaktadır.

19. Anayasa Mahkemesinin 2020/28559 numaralı dosyasında aynı başvurucunun aynı yargılamaya ilişkin olarak makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiği tespiti yapılarak başvurucu lehine 21.500 TL manevi tazminata hükmedildiği görülmüştür. Eski hâle getirme kuralı çerçevesinde ihlalin sonuçlarının bütünüyle ortadan kaldırılabilmesi için başvurucuya manevi zararları karşılığında net 50.000 TL manevi tazminat ödenmesine karar verilmesi gerekir.

IV. HÜKÜM

Açıklanan gerekçelerle;

A. Adli yardım talebinin KABULÜNE,

B. Özel hayata saygı hakkının kapsamında bulunan evlenme hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddianın KABUL EDİLEBİLİR OLDUĞUNA,

C. Anayasa’nın 20. ve 41. maddeleri kapsamında güvence altına alınan evlenme hakkının İHLAL EDİLDİĞİNE,

D. Başvurucuya net 50.000 TL manevi tazminat ÖDENMESİNE, tazminata ilişkin diğer taleplerin REDDİNE,

E. 30.000 TL vekâlet ücretinden oluşan yargılama giderinin başvurucuya ÖDENMESİNE,

F. Ödemelerin, kararın tebliğini takiben başvurucunun Hazine ve Maliye Bakanlığına başvuru tarihinden itibaren dört ay içinde yapılmasına, ödemede gecikme olması hâlinde bu sürenin sona erdiği tarihten ödeme tarihine kadar geçen süre için yasal FAİZ UYGULANMASINA,

G. Kararın bir örneğinin Adalet Bakanlığına GÖNDERİLMESİNE 13/3/2025 tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.

I. KARAR KİMLİK BİLGİLERİ

Kararı Veren Birim Birinci Bölüm
Karar Türü (Başvuru Sonucu) Esas (İhlal)
Künye
(Eylem Güven [1. B.], B. No: 2021/45369, 13/3/2025, § …)
   
Başvuru Adı EYLEM GÜVEN
Başvuru No 2021/45369
Başvuru Tarihi 24/9/2021
Karar Tarihi 13/3/2025

II. BAŞVURU KONUSU


Başvuru, boşanma davasının uzun sürmesi nedeniyle evlenme hakkının ihlal edildiği iddiasına ilişkindir.

III. İNCELEME SONUÇLARI


Hak Müdahale İddiası Sonuç Giderim
Özel hayatın ve aile hayatının korunması hakkı Evlenme-Aile kurma İhlal Manevi tazminat
  • pdf
  • udf
  • word
  • whatsapp
  • yazdir
T.C. Anayasa Mahkemesi