logo
Bireysel Başvuru Kararları Kullanıcı Kılavuzu English

(Ç.O.B. [2. B.], B. No: 2021/52636, 4/11/2025, § …)
Kararlar Bilgi Bankasında yayınlanan karar metni
editöryal düzeltmelere tabi tutulmuş olabilir.
   


 

 

 

 

TÜRKİYE CUMHURİYETİ

ANAYASA MAHKEMESİ

 

 

İKİNCİ BÖLÜM

 

KARAR

 

Ç.O.B. BAŞVURUSU

(Başvuru Numarası: 2021/52636)

 

Karar Tarihi: 4/11/2025

 

İKİNCİ BÖLÜM

 

KARAR

 

GİZLİLİK TALEBİ KABUL

 

Başkan

:

Basri BAĞCI

Üyeler

:

Yıldız SEFERİNOĞLU

 

 

Kenan YAŞAR

 

 

Ömer ÇINAR

 

 

Metin KIRATLI

Raportör

:

Ekin ÇANKAL

Başvurucu

:

Ç.O.B.

Vekili

:

Av. Cihan ŞAHİNBAY

 

I. BAŞVURUNUN ÖZETİ

1. Başvuru, yerel bir gazetede yayımlanan köşe yazısına karşı düzeltme ve cevap talebinin mahkemece kabul edilmemesi nedeniyle şeref ve itibarın korunması hakkının ihlal edildiği iddiasına ilişkindir.

2. Kendisini ekonomist, sanayici, siyasetçi olarak tanımlayan başvurucu; Cumhuriyet Halk Partisi 25., 26. ve 27. dönem Antalya milletvekili olarak görev almıştır.

3. Başvurucu hakkında Lider Antalya isimli yerel gazetede İ.O. imzasıyla 2/8/2021 tarihinde "Yüreğimizi Yakan Yalanlar" başlıklı bir yazı yayımlanmıştır. Mezkûr yazının ilgili kısmında kullanılan ifadeler şöyledir:

"[...] BU KADAR YALAN OLMAZ

Buradan CHP Antalya Milletvekili [Ç.O.B.ye] bir çift sözüm olacak. Ben sizi dürüst biri olarak tanımıştım ama Manavgat yangını ile ilgili bir televizyon kanalındaki söylediklerinizden sonra yanıldığımı anladım.

Siz de ben de Manavgat Ulualan Yangın Yönetim Merkezin[d]e idik. CHP İl Başkanı ve diğer milletvekilleri ile kahkahalar atıp gülüşüyordunuz. Bu sırada Ulualan pistine helikopterlerin biri inip diğeri kalkıyor ve yakıt ikmali yapıyordu değil mi?

Ama siz ne yaptınız? Televizyona çıkıp, “3 helikopterle bu yangın söndürülmez” diye verdiniz veriştirdiniz. Sizde biliyordunuz ki orada o gün 33 helikopter vardı. Ama yüreğiniz bunu söylemeye yetmedi.

Çünkü sizin amacınızın üzüm yemek değil bağcıyı dövmek olduğu besbelli ortaya çıktı.

Üzüldüm size inandığıma, üzüldüm sizin siyaset uğruna değerlerinizi hiçe saydığınıza, üzüldüm sizin yalan söylemenize. Umarım gerçekleri görünce sizde kendinize üzülürsünüz."

4. Bunun üzerine başvurucu, söz konusu yazıda hakkında gerçeğe aykırı iddialar ileri sürüldüğünü gerekçe göstererek Antalya Noterliği kanalıyla düzeltme ve cevap metni göndermiştir. İlgili metin aşağıdaki gibidir:

"2 Ağustos 2021 tarihinde, Lider Gazetesi'nde yazar [İ.O.] tarafından kaleme alınan 'Bu Kadar Yalan Olmaz' başlığı ile çıkan yazı[yı], şahsıma yönelik olarak tamamen gerçek dışı yorumlar, hakaretler ve değerlendirmeler içermektedir.

Bahse konu 02.08.2021 tarihli yazıda Manavgat Ulualan Yangın Yönetim Merkezi'nde yaşandığı iddia edilen olayların tümü maddi gerçekten uzak ve hayal ürünüdür. O gün Yangın Yönetim Merkezi'nde yaşanan felaket karşısında üzüntü ve yangından etkilenenlere yardımcı olma isteği dışında hiçbir duygu yaşanmamıştır. Yangının başladığı günden beri başta Antalya Büyükşehir Belediye Başkanımız ve Manavgat Belediye Başkanımız olmak üzere, gerek şahsım gerekse il başkanımız ve diğer milletvekili arkadaşlarım canlarımızı dişlerimize takarak halkımıza yardımcı olmaya çalışıyor ve bunun için tüm imkanlarımızı seferber ediyoruz. Halkımızın yaşadığı bu büyük ve yıkıcı felaket karşısında çok derin bir üzüntü yaşıyoruz. Yaşadığımız üzüntüyü de en iyi yanlarında olduğumuz ve dayanışma içinde bulunduğumuz Antalya halkı bilmektedir.

02.08.2021 tarihli gerçek dışı ve hayal ürünü yazıda, bir televizyon programında kullandığım '3helikopter ile bu yangın söndürülemez' ifademin yalan olduğu, Ulualan'da o gün 33 helikopterin faaliyet gösterdiği iddia edilmektedir. Bakan [P.] Türkiye genelinde 126 yangının çıktığını söylemektedir. Türkiye tüm bu yangınlara sadece 48 helikopterle müdahale etmek zorunda kalmıştır. Türkiye'de 126 bölgede yangının olduğu bir zaman diliminde yazarın 33 adet helikopterin sadece Ulualan'da faaliyet gösterdiğini söylemesi inandırıcılıktan uzak bir yalandır. Üzülerek belirtmek istiyorum ki; yaşanan acılar iddialarımızın ne kadar doğru olduğunu kanıtlamış, Manavgat'taki yangın 6 gündür söndürülememiştir. Neyse ki söz konusu merkezde sadece gerçekleri çarpıtarak ve hayal ürünü yazılar yazan gazeteciler yoktur. Tüm Manavgatlı hemşerilerimiz yaşananlara şahittir. Beyanatın verildiği gün orada sadece ve sadece 3 helikopter yangına müdahale etmeye çalışmış ve maalesef yangınlar eldeki imkanların yetersizliği nedeniyle bugüne kadar devam etmiştir. Bu cümleden olmak üzere; gerçekle, gazetecilik ilke ve değerleri ile bağdaşmayan, içinde suç içeren ifadeler bulunan yazı ve yazarı hakkında gerekli yasal yollara başvuracağımızı kamuoyunun bilgisi ve takdirine sunarım. 03.08.2021"

5. Gazete tarafından başvurucuya yöneltilen cevap ihtarnamesinde ise haber yazısının hakaret içermediği, yazarın bizzat şahit olduğu olaylardan yola çıkılarak yazıldığı, bu sebeple düzeltme ve cevap metninin yayımlanmayacağı bildirilmiştir. Bunun üzerine başvurucu, sulh ceza hâkimliğine başvurarak düzeltme ve cevap talebinde bulunmuştur. Antalya 3. Sulh Ceza Hâkimliği talebin reddine karar vermiştir. Buna ilişkin gerekçenin ilgili kısmı şu şekildedir:

"Dosyanın incelenmesinde[n]; 5187 sayılı Basın Kanunu'nun 14. maddesi uyarınca kullanılan düzeltme ve cevap hakkının, kişilik haklarına saldırı ve gerçeğe aykırı yayın yapılmasına karşı düzenlenmiş bir hak olduğu, ancak bunun haber verme hakkının sınırlanmasına yol açacak yaygınlıkta kullanılamayacağı, ilgilinin gerçeğe aykırılık iddiasının objektif ölçülere dayanılarak değerlendirilmesi gerektiği, somut olaydaki yazının haber verme hakkının sınırları içerisinde kaldığı anlaşılmakla talebin REDDİNE"

6. Başvurucunun 3. Sulh Ceza Hâkimliğinin kararına itirazı üzerine, Antalya 4. Sulh Ceza Hâkimliği itirazın kesin olarak reddine karar vermiştir. Kararın gerekçesi şöyledir:

"Soruşturma dosyasının incelenmesinde;

Antalya 3. Sulh Ceza Hakimliğinin 26/08/2021 tarih 2021/3684değişik iş sayılı kararında belirtilen gerekçe, dosya içeriği dikkate alındığında [Ç.O.B.] vekilinin itirazının reddine karar verilmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur."

7. Başvurucu, nihai hükmü 20/9/2021 tarihinde öğrendikten sonra 11/10/2021 tarihinde bireysel başvuruda bulunmuştur.

8. Başvurunun kabul edilebilirlik ve esas incelemesinin Bölüm tarafından yapılmasına karar verilmiştir.

II. DEĞERLENDİRME

9. Başvurucu; kendisi hakkında asılsız iddialar ileri sürüldüğünü ve verilen yargı kararlarıyla kendisini izah etme imkânının elinden alındığını, yıllar sonra bile basit bir internet aramasıyla hakkındaki asılsız iddialara kolayca erişilebileceğini, şeref ve itibarının korunması hakkı ile adil yargılanma hakkının ihlal edildiğini ileri sürmüştür.

10. Adalet Bakanlığı (Bakanlık) görüşünde; basın özgürlüğü ile şeref ve itibarın korunması hakkı arasında adil bir denge kurulup kurulmadığının değerlendirilmesi gerektiği ifade edilmiştir. Başvurucu, Bakanlık görüşüne karşı cevabında başvuru formundaki ifadelerini tekrarlamıştır.

11. Başvurucunun iddialarının bir bütün olarak Anayasa'nın 17. maddesinde güvence altına alınan şeref ve itibarın korunması hakkı kapsamında incelenmesi gerektiği değerlendirilmiştir.

12. Açıkça dayanaktan yoksun olmadığı ve kabul edilemezliğine karar verilmesini gerektirecek başka bir neden de bulunmadığı anlaşılan başvurunun kabul edilebilir olduğuna karar verilmesi gerekir.

13. Anayasa Mahkemesi, basın özgürlüğüne cevap ve düzeltme hakkının kullanımıyla yapılan müdahalelerin anayasaya uygunluk denetiminin nasıl yapılacağına ilişkin inceleme usulünü ve temel ilkelerini Aydın Gelleci ([GK], B. No: 2018/18910, 5/9/2024) kararında ortaya koymuştur. Buna göre basın özgürlüğü ile şeref ve itibarın korunması hakkı arasında dengeleme yapılırken incelemede sırasıyla şu üç aşamalı teste göre bir değerlendirme yapılması gerekmektedir (Aydın Gelleci, § 54):

i. Anayasa koyucu, düzeltme ve cevap hakkının kullanımını; kişilerin haysiyet ve şereflerine dokunulması veya kişilerle ilgili gerçeğe aykırı yayınlar yapılması şartlarından en az birinin gerçekleşmesine özgülemiştir (Aydın Gelleci, §§ 47, 54). Buna göre düzeltme ve cevap hakkının kullanılması konusunda karar verecek sulh ceza hâkimlikleri, ilk olarak bu iki şarttan en az birinin gerçekleşip gerçekleşmediğini ilgili ve yeterli bir gerekçe ile ortaya koymalıdır. Bu yapılırken düzeltme ve cevap talebinin kabulü için şeref ve itibara yönelik müdahalenin her somut olayın koşullarına göre belli bir ağırlık düzeyine ulaştığı yargısal kararda, objektif bir gözlemciyi ikna edecek şekilde ilgili ve yeterli bir gerekçe gösterilmelidir.

ii. Talebin Anayasa'nın 32. maddesi uyarınca zaruri olan şartlardan en az birini taşıdığına karar verildiği takdirde ikinci aşamada, yayımlanması talep edilen metnin teknik olarak bir düzeltme ve cevaba tekabül edip etmediği belirlenmelidir. Buna göre;

- Düzeltme ve cevap metni haberin karşılığı olmalıdır. Diğer bir ifadeyle düzeltme ve cevap metninin süreli yayında yer alan haber veya makalenin kapsamını aşmaması, metnin konusu ile kullanılan ifadeler arasında düşünsel bağlılık bulunması gerekir.

- Düzeltme ve cevap metni suç unsuru içermemeli, üçüncü kişilerin hukuken korunan menfaatlerine aykırı olmamalıdır.

iii. Talebin teknik olarak bir düzeltme ve cevaba denk geldiği de tespit edilmişse Hâkimlik tarafından son olarak orantılılık değerlendirmesi yapılması gerekir. Bu çerçevede özellikle düzeltme ve cevap metninin uzunluğunun yapılan yayımın uzunluğunu bariz bir şekilde aşmasının orantılılık sorununa yol açacağının altı çizilmelidir.

14. Somut olaya gelince, başvurucu uyuşmazlık konusu haberde hakkında yanlış intiba uyandırmaya elverişli bir üslup kullanıldığı, Ulualan Yangın Yönetim Merkezi'nde yaşandığı ileri sürülen olayların maddi gerçekten uzak olduğu iddiasındadır. Bu noktada haberin yazarının, başvurucunun alanda sadece üç helikopterin yangın söndürmek için çalışmakta olduğuna ilişkin söyleminin asılsız olduğuna yönelik iddiası olgusal bir meseleye ilişkin olup değer yargısı niteliğinde değildir. Şüphesiz ki Türkiye Cumhuriyeti'nin toplam kaç adet yangın söndürme helikopterine sahip olduğu belli kaynaklardan ulaşılabilir bir veridir. Başvurucu da hakkındaki habere cevaben, aynı anda 126 bölgede yangının olduğu ve 48 helikopterin aktif olarak yangın söndürmede kullanıldığı bir zaman diliminde, bunlardan 33'ünün salt Ulualan'da kullanıldığı bilgisinin doğru olmadığını belirtmektedir. Bu durumda başvurucunun düzeltme ve cevap hakkını kullanmak istemesinin nedeninin kişilerle ilgili gerçeğe aykırı yayınlar yapılması nedenine dayandığını söylemek mümkündür.

15. Diğer yandan 3. Sulh Ceza Hâkimliğinin gerekçeli kararı yukarıda detaylıca açıklanan üç aşamalı test ışığında incelendiğinde, ilgilinin gerçeğe aykırılık iddiasının objektif ölçülere dayanılarak değerlendirilmesi gerektiği belirtilmekle birlikte mezkûr objektif ölçünün ne olduğu, neden başvurucunun olguya ilişkin iddiasının bu objektif ölçüyle bağdaşmadığı konusunda bir değerlendirme yapılmadığı görülmektedir. Oysa Sulh Ceza Hâkimlikleri üç aşamalı testin birinci basamağında her somut olay özelinde, kişilerin haysiyet ve şereflerine dokunulması veya kişilerle ilgili gerçeğe aykırı yayınlar yapılması şartlarından en az birinin gerçekleşip gerçekleşmediğini değerlendirirken yukarıda belirtilen ölçüt kapsamında şeref ve itibara yönelik müdahalenin belli bir ağırlık düzeyine neden ulaşmadığını objektif bir gözlemciyi ikna edecek şekilde ortaya koymalıdır.

16. Şu hâlde, ihtilafa konu haberle ilgili olarak üç aşamalı testin birinci basamağı yönünden 3. Sulh Ceza Hâkimliğinin ilgili ve yeterli bir gerekçe ortaya koyamadığı anlaşıldığından, bu aşamada testin ikinci ve üçüncü basamağı yönünden bir değerlendirme yapılmasının gerekli olmadığı sonucuna varılmıştır.

17. Açıklanan gerekçelerle Anayasa'nın 17. maddesinde güvence altına alınan şeref ve itibarın korunması hakkının ihlal edildiğine karar verilmesi gerekir.

III. GİDERİM

18. Başvurucu; ihlalin tespiti, yeniden yargılama yapılması ile 10.000 TL manevi tazminat talebinde bulunmuştur.

19. Başvuruda tespit edilen anayasal hak ihlalinin sonuçlarının ortadan kaldırılması için yeniden yargılama yapılmasında hukuki yarar ve zorunluluk bulunmaktadır. Anayasa'nın 148. ve 153. maddeleri ile 30/3/2011 tarihli ve 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun'un 50. ve 66. maddeleri uyarınca ihlal kararının gönderildiği yargı mercilerince yapılması gereken iş, yeniden yargılama işlemlerini başlatıp Anayasa Mahkemesinin ihlal kararında belirtilen ilkelere ve gerekçelere uygun biçimde yürütülecek yargılama sonunda hak ihlalinin nedenlerini gidererek yeni bir karar vermektir (yeniden yargılama konusunda bkz. Mehmet Doğan [GK], B. No: 2014/8875, 7/6/2018, §§ 54-60; Aligül Alkaya ve diğerleri (2) [1. B.], B. No: 2016/12506, 7/11/2019, §§ 53-60, 66; Kadri Enis Berberoğlu (3) [GK], B. No: 2020/32949, 21/1/2021, §§ 93-100).

20. Eski hâle getirme kuralı çerçevesinde ihlalin sonuçlarının bütünüyle ortadan kaldırılabilmesi için başvurucuya manevi zararları karşılığında taleple bağlı kalınarak net 10.000 TL manevi tazminat ödenmesine karar verilmesi gerekir.

IV. HÜKÜM

Açıklanan gerekçelerle;

A. Kamuya açık belgelerde başvurucunun kimliğinin gizli tutulması talebinin KABULÜNE,

B. Şeref ve itibarın korunması hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddianın KABUL EDİLEBİLİR OLDUĞUNA,

C. Anayasa'nın 17. maddesinde güvence altına alınan şeref ve itibarın korunması hakkının İHLAL EDİLDİĞİNE,

D. Kararın bir örneğinin şeref ve itibarın korunması hakkının ihlalinin sonuçlarının ortadan kaldırılması için yeniden yargılama yapılmak üzere Antalya 3. Sulh Ceza Hâkimliğine (2021/3684 D.İş) GÖNDERİLMESİNE,

E. Başvurucuya net 10.000 TL manevi tazminat ÖDENMESİNE,

F. 487,60 TL harç ve 40.000 TL vekâlet ücretinden oluşan toplam 40.487,60 TL yargılama giderinin başvurucuya ÖDENMESİNE,

G. Ödemelerin kararın tebliğini takiben başvurucunun Hazine ve Maliye Bakanlığına başvuru tarihinden itibaren dört ay içinde yapılmasına, ödemede gecikme olması hâlinde bu sürenin sona erdiği tarihten ödeme tarihine kadar geçen süre için yasal FAİZ UYGULANMASINA,

H. Kararın bir örneğinin Adalet Bakanlığına GÖNDERİLMESİNE 4/11/2025 tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.

I. KARAR KİMLİK BİLGİLERİ

Kararı Veren Birim İkinci Bölüm
Karar Türü (Başvuru Sonucu) Esas (İhlal)
Künye
(Ç.O.B. [2. B.], B. No: 2021/52636, 4/11/2025, § …)
   
Başvuru Adı Ç.O.B.
Başvuru No 2021/52636
Başvuru Tarihi 11/10/2021
Karar Tarihi 4/11/2025

II. BAŞVURU KONUSU


Başvuru, yerel bir gazetede yayımlanan köşe yazısına karşı düzeltme ve cevap talebinin mahkemece kabul edilmemesi nedeniyle şeref ve itibarın korunması hakkının ihlal edildiği iddiasına ilişkindir.

III. İNCELEME SONUÇLARI


Hak Müdahale İddiası Sonuç Giderim
İfade özgürlüğü İfade özgürlüğü - şeref ve itibar dengesi İhlal Yeniden yargılama
İhlal Manevi tazminat
  • pdf
  • udf
  • word
  • whatsapp
  • yazdir
T.C. Anayasa Mahkemesi