logo
Bireysel Başvuru Kararları Kullanıcı Kılavuzu English

(Mustafa Çabuk ve Remziye Çabuk [1. B.], B. No: 2021/53176, 27/5/2025, § …)
Kararlar Bilgi Bankasında yayınlanan karar metni
editöryal düzeltmelere tabi tutulmuş olabilir.
   


 

 

 

 

TÜRKİYE CUMHURİYETİ

ANAYASA MAHKEMESİ

 

 

BİRİNCİ BÖLÜM

 

KARAR

 

MUSTAFA ÇABUK VE REMZİYE ÇABUK BAŞVURUSU

(Başvuru Numarası: 2021/53176)

 

Karar Tarihi: 27/5/2025

 

BİRİNCİ BÖLÜM

 

KARAR

 

 

Başkan

:

Hasan Tahsin GÖKCAN

Üyeler

:

Yusuf Şevki HAKYEMEZ

 

 

Selahaddin MENTEŞ

 

 

İrfan FİDAN

 

 

Muhterem İNCE

Raportör

:

Batuhan Salim YEŞİLKÖY

Başvurucular

:

1. Mustafa ÇABUK

 

 

2. Remziye ÇABUK

Vekili

:

Av. Fırat YILDIZ

 

I. BAŞVURUNUN ÖZETİ

1. Başvuru ceza infaz kurumundaki infaz koruma memurlarının çıplak arama ve darp eylemlerine maruz kalınması, bu olaylarla ilgili etkili bir soruşturma yürütülmemesi nedeniyle kötü muamele yasağının ihlal edildiği iddiasına ilişkindir.

2. Başvurucuların oğulları S.Ç. 16/12/2020 tarihinde hükümlü olarak ceza infaz kurumunda bulunmaktadır.

3. S.Ç. Cumhuriyet Başsavcılığına verdiği 7/1/2021 tarihli dilekçeyle, nakil olarak geldiği ceza infaz kurumuna kabul edilirken infaz koruma memurlarının çıplak arama ve darp eylemlerine maruz kaldığını iddia ederek suç duyurusunda bulunmuştur.

4. Soruşturmayı yürüten Cumhuriyet Başsavcılığı, S.Ç.nin bulunduğu ceza infaz kurumuna 13/1/2021 yazı yazarak suç duyurusu dilekçesinde bahsedilen olaya dair araştırma yapılmasını ve olayın gerçekleştiği yerin kamera kayıtlarını istemiştir. Ceza İnfaz Kurumu bu yazıya 14/1/2021 tarihinde cevap vermiş ve söz konusu olayla ilgili S.Ç. hakkında yürütülen disiplin soruşturması evrakı ile olayın gerçekleştiği yerin kamera kayıtlarını soruşturma dosyasına sunmuştur. Ceza İnfaz Kurumu tarafından soruşturma dosyasına sunulan disiplin soruşturması evrakı arasında bulunan 17/12/2020 tarihli Olay Tutanağı'nda S.Ç.nin üst aramasını kabul etmediği belirtilmiştir. Yine aynı Tutanağa göre S.Ç.nin PKK terör örgütüne üye olduğu için mahkûm edilmesi, disiplin sebebiyle söz konusu ceza infaz kurumuna nakledilmesi ve örgüt içi haberleşmeyi sağlayan bir not taşıyabileceği yönünde şüphe oluşması sebebiyle ceza infaz kurumuna kabul işlemleri kapsamında S.Ç.nin kıyafetlerinin önce üst kısmı çıkarılıp bunların X-RAY cihazından geçişi sağlanmış, daha sonra S.Ç.nin üst kısım kıyafetlerini giydikten sonra alt kısım kıyafetleri çıkarılarak bu kıyafetlerin de X-RAY cihazından geçmesi sağlanıp, kıyafetler S.Ç.ye teslim edilmiş ve aramanın bu şekilde gerçekleştirilmiştir. Ayrıca Tutanakta S.Ç.ye karşı herhangi bir şekilde güç kullanıldığına dair bir ifade yoktur. Yine gönderilen evrak içindeki 30/12/2020 tarihli disiplin cezası verilmesine yer olmadığına dair karar incelendiğinde S.Ç.nin üst aramasını kabul etmemesi sebebiyle disiplin soruşturması başlatıldığı, soruşturma raporunda S.Ç.nin cezalandırılmasının mütalaa edildiği ancak disiplin kurulunun S.Ç.nin yapılmak istenen aramaya direnmediğine kanaat getirdiği görülmüştür.

5. Soruşturmayı yürüten Cumhuriyet Başsavcılığı, aramayı yapan infaz koruma memurlarının 19/2/2021 tarihinde şüpheli sıfatıyla ifadelerini almıştır. Bu kişiler başvurucunun herhangi bir direniş sergilemediğini, dolayısıyla da hiçbir güç kullanımının söz konusu olmadığını beyan etmiştir. S.Ç., tercüman eşliğinde alınan 27/1/2021 tarihli ifadesinde "Olay günü Ceza İnfaz Kurumuna giriş yapacağım esnada görevliler beni çıplak bir şekilde aramak istedi. Ben bunun hukuka uygun olmadığını söyledim. Ancak yine de aramak istediler ve üzerimdekileri zorla çıkardılar. Beni üstümü çıkardıktan sonra dövdüler ve ardından müşahede odasına aldılar. Adli rapor için hastaneye ya da revire sevk etmediler." şeklinde beyanda bulunmuştur.

6. Soruşturma dosyasına sunulan kamera kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmıştır. Hazırlanan 26/4/2021 tarihli bilirkişi raporunda S.Ç.nin infaz koruma memurlarıyla birlikte hareket ettiği, bir odaya götürüldüğü, S.Ç.ye karşı gerçekleştirilen herhangi bir müdahale olmadığı belirtilmiştir.

7. Soruşturmayı yürüten Cumhuriyet Başsavcılığı 26/5/2021 tarihinde kovuşturmaya yer olmadığına dair karar vermiştir. Söz konusu kararda hazırlanan bilirkişi raporuna ve alınan ifadelere atıf yapılıp arama işleminin 29/3/2020 tarihli ve 31083 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Ceza İnfaz Kurumlarının Yönetimi ile Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Yönetmelik'in 34. maddesine uygun şekilde gerçekleştirildiği, şüphelilerin üzerilerine atılı suçları işlediklerine dair yeterli şüphe bulunmadığına kanaat getirildiği ifade edilmiştir. Başvurucunun bu karara itirazı 13/7/2021 tarihinde reddedilmiştir.

8. S.Ç. nihai kararı 4/8/2021 tarihinde öğrendikten sonra 2/9/2021 tarihinde bireysel başvuruda bulunmuştur.

9. S.Ç. 12/10/2022 tarihinde vefat etmiştir.

10. Komisyon, başvurunun kabul edilebilirlik ve esas incelemesinin Bölüm tarafından yapılmasına karar vermiştir.

11. S.Ç.nin vekili 12/9/2024 tarihli dilekçeyle, başvurucunun mirasçıları olan anne ve babasının bireysel başvuru sürecini takip edeceğini belirtmiş ve usulüne uygun düzenlenmiş vekâletnameyi bireysel başvuru dosyasına sunmuştur. S.Ç.nin anne ve babası bundan sonra başvurucular olarak anılacaktır.

II. DEĞERLENDİRME

12. Ödeme gücünden yoksun olduğu anlaşılan başvurucuların adli yardım talebinin kabulüne karar verilmesi gerekir.

13. S.Ç. ceza infaz kurumunda infaz koruma memurlarının çıplak aramasına ve fiziksel şiddet eylemlerine maruz kaldığını, bu olaylar hakkında etkili bir soruşturma yürütülmediğini iddia etmiştir. Adalet Bakanlığı (Bakanlık) görüşünde, başvurucunun ölmesi sebebiyle düşme kararı verilmesi gerektiği belirtilmiştir. Başvurucular, Bakanlık görüşüne karşı beyanda bulunmamıştır.

14. Bir muamelenin Anayasa’nın 17. maddesinin üçüncü fıkrasının kapsamına girebilmesi için asgari bir ağırlık eşiğine (derecesine) ulaşması gerekir. Asgari ağırlık eşiğine ulaşılıp ulaşılmadığı konusunda yapılacak değerlendirmede muamelenin süresi, mağdurun üzerinde bıraktığı fiziksel ve ruhsal etki ile mağdurun cinsiyeti, yaşı ve sağlık durumu gibi somut olaydaki tüm etkenler dikkate alınmalıdır (Ali Rıza Özer ve diğerleri [GK], B. No: 2013/3924, 6/1/2015, § 75).

15. Mahpusların ceza infaz kurumlarında çıplak olarak aranmaları, ceza infaz kurumu güvenliğinin sağlanması ve suç işlenmesinin ya da düzensizliğin önlenmesi bakımından haklı görülebilir ancak bu nitelikteki aramalar insan onuruna gereken saygı gösterilerek ve meşru bir amaç için uygun şekilde yapılmalıdır. Çıplak aramanın yapılma şekli, arama işleminin neden olduğu kaçınılmaz aşağılamayı önemli ölçüde ağırlaştıran küçük düşürücü unsurlar içeriyorsa veya çıplak arama işlemi ile ceza infaz kurumunun güvenliğinin sağlanması veya suçun ya da düzensizliğin önlenmesi arasında yerleşik bir bağlantı yoksa arama, kötü muamele yasağının ihlali için aranan asgari ağırlık eşiğine ulaşabilir (bazı değişikliklerle birlikte bkz. Mehmet Bayraktar, B. No: 2014/2316, 15/2/2017, §§ 33, 34; Elif Kaya, B. No: 2014/266, 6/4/2017, § 41).

16. İspat külfetinin devlete geçtiği durumların söz konusu olmadığı hâllerde kötü muameleye uğramaları nedeniyle mağdur olduklarını ileri süren kişiler, kötü muamele yasağı kapsamına giren ağırlıkta bir muamele görmüş olabileceklerini gösteren emare ve delilleri -haklı bir gerekçeleri olmadığı sürece- zamanında yetkili makamlara sunma konusunda özenli davranmakla yükümlüdür. Olgulara dayanmayan yetersiz açıklamalar, iddiaların deliller ile desteklenmemesi hatta kimi zaman delillerin uyumsuzluğu veya kötü muamelenin yapıldığı yer, zaman ve diğer konulardaki çelişkili ifadeler gibi hususlar kötü muamelenin gerçekliğini şüpheye düşürür. Bu durumda iddianın savunabilir olduğundan, dolayısıyla bu iddialara ilişkin derhâl resmî bir soruşturma başlatılması gerekliliğinden söz edilemez. Kaldı ki iddialarını güçlü bir dayanakla birlikte yetkili merciler nezdinde dile getirmemeleri hâlinde mağdur olduğunu ileri süren kişilerin etkili bir soruşturma yürütülmesine ilişkin meşru (haklı) bir beklentiye girebileceklerinin söylenebilmesi mümkün değildir (Beyza Metin, B. No: 2014/19426, 12/12/2018, § § 45-47).

17. Somut olayda S.Ç 7/1/2021 tarihli şikâyet dilekçesinde, Cumhuriyet savcısı tarafından tercüman eşliğinde alınan 27/1/2021 tarihli ifadesinde ve bireysel başvuru dilekçesinde, aramanın şeklinden söz etmediği gibi aramanın kötü muamele için aranan asgari ağırlık eşiğine ulaştığı sonucuna varılmasına imkân veren bir husus da belirtmemiştir. Dolayısıyla başvurucunun yakındığı çıplak aramanın kötü muamele yasağının ihlali için aranan asgari ağırlık eşiğine ulaşmadığı kanaatine varılmıştır. Ayrıca S.Ç. ne tür bir fiziksel şiddete uğradığı konusunda herhangi bir detay belirtmediği gibi yaralanmasının boyutları ve niteliği hakkında da somut bir açıklama yapmadığı için bu iddialarının savunulabilir olmadığı sonucuna varılmıştır.

18. Açıklanan gerekçelerle başvurunun açıkça dayanaktan yoksun olması nedeniyle kabul edilemez olduğuna karar verilmesi gerekir.

III. HÜKÜM

Açıklanan gerekçelerle;

A. Adli yardım talebinin KABULÜNE,

B. Başvurunun açıkça dayanaktan yoksun olması nedeniyle KABUL EDİLEMEZ OLDUĞUNA,

C. 12/1/2011 tarihli ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 339. maddesinin (2) numaralı fıkrası uyarınca adli yardım talebi kabul edilen başvurucuların yargılama giderlerini ödemekten TAMAMEN MUAF TUTULMASINA 27/5/2025 tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.

I. KARAR KİMLİK BİLGİLERİ

Kararı Veren Birim Birinci Bölüm
Karar Türü (Başvuru Sonucu) Kabul Edilemezlik vd.
Künye
(Mustafa Çabuk ve Remziye Çabuk [1. B.], B. No: 2021/53176, 27/5/2025, § …)
   
Başvuru Adı MUSTAFA ÇABUK VE REMZİYE ÇABUK
Başvuru No 2021/53176
Başvuru Tarihi 2/9/2021
Karar Tarihi 27/5/2025

II. BAŞVURU KONUSU


Başvuru ceza infaz kurumundaki infaz koruma memurlarının çıplak arama ve darp eylemlerine maruz kalınması, bu olaylarla ilgili etkili bir soruşturma yürütülmemesi nedeniyle kötü muamele yasağının ihlal edildiği iddiasına ilişkindir.

III. İNCELEME SONUÇLARI


Hak Müdahale İddiası Sonuç Giderim
Kötü muamele yasağı Çıplak/detaylı arama Açıkça Dayanaktan Yoksunluk
  • pdf
  • udf
  • word
  • whatsapp
  • yazdir
T.C. Anayasa Mahkemesi