logo
Bireysel Başvuru Kararları Kullanıcı Kılavuzu English

(Murat Tek [2.B.], B. No: 2021/58931, 22/1/2025, § …)
Kararlar Bilgi Bankasında yayınlanan karar metni
editöryal düzeltmelere tabi tutulmuş olabilir.
   


 

 

 

 

TÜRKİYE CUMHURİYETİ

ANAYASA MAHKEMESİ

 

 

İKİNCİ BÖLÜM

 

KARAR

 

MURAT TEK BAŞVURUSU

(Başvuru Numarası: 2021/58931)

 

Karar Tarihi: 22/1/2025

 

İKİNCİ BÖLÜM

 

KARAR

 

 

Başkan

:

Basri BAĞCI

Üyeler

:

Engin YILDIRIM

 

 

Yıldız SEFERİNOĞLU

 

 

Kenan YAŞAR

 

 

Ömer ÇINAR

Raportör

:

Yusuf Enes KAYA

Başvurucu

:

Murat TEK

Vekili

:

Av. Gözde TOPRAKLAR

 

I. BAŞVURUNUN KONUSU

1. Başvuru, koşullu salıverilme süresini aşan tutukluluğun tazmini amacıyla maddi tazminat yönünden açılan ek davanın reddedilmesi nedeniyle adil yargılanma hakkının ihlal edildiği iddiasına ilişkindir.

II. BAŞVURU SÜRECİ

2. Başvuru 15/11/2021 tarihinde yapılmıştır. Komisyon, başvurunun kabul edilebilirlik incelemesinin Bölüm tarafından yapılmasına karar vermiştir.

3. Başvuru belgelerinin bir örneği bilgi için Adalet Bakanlığına (Bakanlık) gönderilmiştir. Bakanlık görüşünü bildirmiştir.

III. OLAY VE OLGULAR

4. Başvurucu, İstanbul 12. Ağır Ceza Mahkemesinin 30/4/2008 tarihli kararıyla anayasal düzeni zorla değiştirmeye kalkışmak suçundan 16 yıl 8 ay hapis cezasına mahkûm edilmiştir. Başvurucu, yargılanması kapsamında 17/5/1996 ile 30/5/1996 tarihleri arasında gözaltında ve 30/5/1996 ile 28/2/2001 tarihleri arasında tutuklu kalmıştır. Başvurucu, cezasının infazı için 2/1/2013 tarihinde ceza infaz kurumuna girmiştir.

5. Başvurucunun cezasının infazı kapsamında Antalya Cumhuriyet Başsavcılığınca 2/1/2013 tarihinde hazırlanan müddetnamede hak ederek tahliye tarihi 14/11/2024 ve koşullu salıverilme tarihi 15/9/2020 olarak tespit edilmiştir. Başvurucunun başvurusu üzerine Tarsus Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan 5/9/2017 tarihli müddetnamede hak ederek tahliye tarihi 12/11/2024 ve koşullu salıverilme tarihi 26/4/2019 olarak tespit edilmiştir. Başvurucunun itirazı üzerine Tarsus 1. Ağır Ceza Mahkemesi 16/7/2018 tarihinde başvurucunun hak ederek tahliye tarihini 12/11/2024 ve koşullu salıverilme tarihini 19/11/2014 olarak tespit etmiştir. Başvurucu bu kapsamda 16/7/2018 tarihinde tahliye edilmiştir.

6. Başvurucu, Antalya 4. Ağır Ceza Mahkemesi nezdinde 20/9/2018 tarihli dilekçesiyle müddetnamesinin yanlış hesaplanması neticesinde koşullu salıverilme tahliye tarihi geçtikten sonra ceza infaz kurumunda kalmaya devam ettiği gerekçesiyle 2.000 TL maddi ve 100.000 TL manevi tazminat talebinde bulunmuştur.

7. Ağır Ceza Mahkemesince 30/1/2019 tarihli duruşmada maddi tazminat yönünden dosyanın bilirkişiye gönderilmesine karar verilmiştir.

8. 14/2/2019 tarihli duruşmada bilirkişi raporu dava dosyasına sunulmuş ve başvurucuya bilirkişi raporuna karşı beyanları sorulmuştur. Duruşmada ayrıca bilirkişi raporunda belirtilen 9/5/2018-17/7/2018 tarihleri arasında nerede çalıştığına ilişkin bilgi ve belgeleri ibraz etmek üzere başvurucuya 10 günlük kesin süre verilmesine, kesin süre içinde bilgi ve belgeleri ibraz etmediği takdirde vazgeçmiş sayılacağının ve hesaplamanın asgari ücret üzerinden yapılacağının ihtarına, bilgi ve belge sunduğu takdirde bu bilgi ve belgelerle birlikte bilirkişiden ek rapor alınmasına karar verilmiştir. Bilirkişi raporunda başvurucunun maddi zararı 63.034,52 TL olarak belirlenmiştir.

9. Başvurucu 15/2/2019 tarihli dilekçesiyle ara kararında belirtilen döneme ilişkin olarak bilirkişi raporunda yapılan hesaplamanın doğru olduğunu belirtmiştir.

10. Ağır Ceza Mahkemesi 15/3/2019 tarihinde başvurucuya 2.000 TL maddi ve 50.000 TL manevi tazminat ödenmesine hükmetmiştir. Kararda, mahkeme bilirkişi raporundan farklı olarak 19/11/2014-16/07/2018 tarihleri arasında ceza infaz kurumunda geçen 1.639 gün için başvurucunun net ekonomik kaybının, ceza infaz kurumunda kaldığı sürede asgari ücret üzerinden çalıştığı 38 gün (9/5/2018-17/7/2018) için ödenen toplam 2.106,72 TL net ücret indirilmek suretiyle hesaplandığında toplam 63.265,58 TL olduğu belirtilmiştir. Mahkeme, başvurucu ve müdafiinin maddi tazminat miktarı yönünden ıslah talebinde bulunmadığını belirterek taleple bağlılık kuralı uyarınca başvurucuya 2.000 TL ödenmesine hükmetmiştir.

11. Başvurucu, bu karara karşı istinaf kanun yoluna başvurmuştur. Dilekçesinde; belirsiz dava niteliğinde dava açtığını, bu davanın ıslahtan farklı olduğunu, böyle bir dava açtığı için tahkikat sonucunda alacağın miktarı ve değerinin tam ve kesin olarak belirlenmesinin mümkün olduğu anda talebini arttırabileceğini, Mahkemenin bilirkişi raporundan farklı bir tazminat belirlediğini ancak bu durumu tahkikat aşaması bitirildikten, kısa karar verildikten ve gerekçeli karar tebliğ edildikten sonra öğrendiğini, gerçek değer belirlenmediğinden Mahkemece değer arttırımı için kendisine süre verilmediğini, bu nedenle Mahkemenin gerekçesinin hukuka aykırı olduğunu ileri sürmüştür.

12. Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Ceza Dairesi 27/9/2019 tarihinde Ağır Ceza Mahkemesinin kararının ortadan kaldırılmasına ve başvurucunun tazminat taleplerinin reddine temyiz kanun yolu açık olmak üzere karar vermiştir. Kararda, başvurucunun hak ederek tahliye tarihinin 12/11/2024 olduğu, tutuklu kaldığı sürenin mahkûmiyet hükmünün bihakkın tahliye tarihinden fazla olmadığı dikkate alınarak tazminat şartlarının oluşmadığı belirtilmiştir.

13. Kararın temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 12. Ceza Dairesi 18/9/2023 tarihinde temyiz isteminin esastan reddi ile hükmün onanmasına karar vermiştir.

14. Başvurucu, ilk davanın kanun yolu incelemesi devam ederken 10/7/2019 tarihinde Antalya 6. Ağır Ceza Mahkemesi nezdinde maddi tazminatın tamamlatılması amacıyla ek dava açmıştır. Başvurucu; bedel artırımına fırsat verilmeden talebiyle bağlı kalınarak 2.000 TL maddi tazminata hükmedildiğini, bedel artırma fırsatı olmadığından ek dava açtığını beyan ederek ilk davada belirlenen maddi tazminattan 2.000 TL düşülmek suretiyle 61.265,58 TL'lik maddi tazminatın haksız fiil tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte kendisine ödenmesini talep etmiştir.

15. Antalya 6. Ağır Ceza Mahkemesi 25/2/2021 tarihli kararıyla davayı süresinde açılmadığı için reddetmiştir. Kararda Mahkeme; davanın mükerrer olduğunu, ilk davanın açıldığı 20/9/2018 tarihi itibarıyla başvurucunun müddetnamenin hatalı düzenlenmesi nedeniyle haksız olarak koruma tedbirlerine maruz kaldığından haberdar olduğunu, sonraki davanın haksız koruma tedbirine maruz kalındığının öğrenilmesi tarihinden itibaren 3 aylık dava zamanaşımı süresi geçtikten sonra açıldığını belirtmiştir.

16. Başvurucunun karara karşı istinaf kanun yoluna başvurması üzerine inceleme yapan Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Ceza Dairesi 8/10/2021 tarihinde başvurucunun tutuklu kaldığı sürenin, mahkûmiyet hükmünün bihakkın tahliye tarihinden fazla olmaması nedeniyle reddine karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle istinaf başvurusunun esastan reddine kesin olarak karar vermiştir.

17. Başvurucu 15/11/2021 tarihinde Anayasa Mahkemesine bireysel başvuruda bulunmuştur.

IV. İNCELEME VE GEREKÇE

A. Başvurucunun İddiaları ve Bakanlık Görüşü

18. Başvurucu; açtığı ek davanın süresinde açılmadığı gerekçesiyle Ağır Ceza Mahkemesince reddedildiğini, İstinaf Mahkemesince bu gerekçenin değiştirildiğini, gerekçeler arasında çelişki olduğunu, 12/1/2011 tarihli ve 6100 sayılı Hukuk Muhakameleri Kanunu uygulandığından bilirkişi raporuyla zarar tespit edildiğinde kalan miktar yönünden ek dava açılabilmesinin mümkün olduğunu, bu nedenle davayı süresinde açtığını, İstinaf Mahkemesinin gerekçesinin hatalı olduğunu, adli makamların hatası nedeniyle 4 yıl fazladan ceza infaz kurumunda kaldığını belirterek adil yargılanma hakkı, kişi hürriyeti ve güvenliği hakkı ile etkili başvuru hakkının ihlal edildiğini ileri sürmüştür.

19. Bakanlık görüşünde, Anayasa Mahkemesinin verdiği bazı kararlara ve davaya bakan mahkemelerin gerekçelerine yer verilmiş; inceleme yapılırken Anayasa'nın ve mevzuatın ilgili hükümlerinin ve somut olayın kendine özgü şartlarının dikkate alınması gerektiği ifade edilmiştir.

B. Değerlendirme

20. Anayasa Mahkemesi, olayların başvurucu tarafından yapılan hukuki nitelendirmesi ile bağlı olmayıp olay ve olguların hukuki tavsifini kendisi takdir eder. Başvurucunun şikâyeti esas itibarıyla maddi tazminat talebine ilişkin açtığı ek davada hukuka aykırı karar verilmesine yöneliktir. Başvurucunun tazminat talebinin hukuka aykırı olarak reddedildiği iddiasının adil yargılanma hakkıyla ilişkili olduğu değerlendirilmiştir. Başvurucu koşullu salıverilme süresinin yanlış hesaplanması nedeniyle ceza infaz kurumunda fazla geçirdiği sürelerin tazmini amacıyla açtığı ilk davayla ilgili bir başvuruda bulunmamıştır. Başvurucunun bireysel başvuruya konu ettiği dava, eksik hükmedildiğini iddia ettiği maddi tazminatın tamamlatılması amacıyla açtığı ek davadır. Bu dava üzerinden başvurucunun kişi hürriyeti ve güvenliği hakkının ihlal edildiğinin incelenmesi mümkün görülmemiştir. Zira kişi hürriyeti ve güvenliği hakkıyla bağlantılı olarak başvurucunun haksız tutma nedeniyle tazminat elde edememiş olması hususu ilk davanın sonucunda ortaya çıkmıştır. Ancak başvurucu, bu davayla ilgili bir şikâyette bulunmamıştır.

21. Bireysel başvuru yolunun ikincil niteliği gereği, Anayasa Mahkemesine başvuruda bulunulabilmesi için öncelikle olağan kanun yollarının tüketilmesi zorunludur. Başvurucunun bireysel başvuru konusu şikâyetini öncelikle ve süresinde yetkili idari ve yargısal mercilere usulüne uygun olarak iletmesi, bu konuda sahip olduğu bilgi ve delilleri zamanında bu makamlara sunması, bu süreçte dava ve başvurusunu takip etmek için gerekli özeni göstermiş olması gerekir (İsmail Buğra İşlek, B. No: 2013/1177, 26/3/2013, § 17).

22. Somut olayda başvurucunun bireysel başvuruya konu ettiği davada Antalya 6. Ağır Ceza Mahkemesi 25/2/2021 tarihli kararıyla davayı süresinde açılmadığı için reddetmiştir. Kararda Mahkeme; davanın mükerrer olduğunu, ilk davanın açıldığı 20/9/2018 tarihi itibarıyla başvurucunun müddetnamenin hatalı düzenlenmesi nedeniyle haksız olarak koruma tedbirlerine maruz kaldığından haberdar olduğunu, sonraki davanın haksız koruma tedbirine maruz kalındığının öğrenilmesi tarihinden itibaren 3 aylık dava süresi geçtikten sonra açıldığını belirtmiştir. Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Ceza Dairesi de 8/10/2021 tarihinde istinaf başvurusunun esastan reddine kesin olarak karar vermiştir. Başvurucunun bireysel başvuruya konu ettiği davayı süresinde açmadığından olağan kanun yolunu usulüne uygun tüketmediği sonucuna ulaşılmıştır.

23. Açıklanan gerekçelerle başvurunun diğer kabul edilebilirlik koşulları yönünden incelenmeksizin başvuru yollarının tüketilmemesi nedeniyle kabul edilemez olduğuna karar verilmesi gerekir.

V. HÜKÜM

Açıklanan gerekçelerle;

A. Başvurunun başvuru yollarının tüketilmemesi nedeniyle KABUL EDİLEMEZ OLDUĞUNA,

B. Yargılama giderlerinin başvurucu üzerinde BIRAKILMASINA 22/1/2025 tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.

I. KARAR KİMLİK BİLGİLERİ

Kararı Veren Birim İkinci Bölüm
Karar Türü (Başvuru Sonucu) Kabul Edilemezlik vd.
Künye
(Murat Tek [2.B.], B. No: 2021/58931, 22/1/2025, § …)
   
Başvuru Adı MURAT TEK
Başvuru No 2021/58931
Başvuru Tarihi 15/11/2021
Karar Tarihi 22/1/2025

II. BAŞVURU KONUSU


Başvuru, koşullu salıverilme süresini aşan tutukluluğun tazmini amacıyla maddi tazminat yönünden açılan ek davanın reddedilmesi nedeniyle adil yargılanma hakkının ihlal edildiği iddiasına ilişkindir.

III. İNCELEME SONUÇLARI


Hak Müdahale İddiası Sonuç Giderim
Adil yargılanma hakkı (Suç İsnadı) Kanun yolu şikâyeti Başvuru Yollarının Tüketilmemesi
  • pdf
  • udf
  • word
  • whatsapp
  • yazdir
T.C. Anayasa Mahkemesi