TÜRKİYE CUMHURİYETİ
ANAYASA MAHKEMESİ
İKİNCİ BÖLÜM
KARAR
DOĞAN GÜLTEKİN BAŞVURUSU
(Başvuru Numarası: 2021/66092)
Karar Tarihi: 18/7/2024
Başkan
:
Basri BAĞCI
Üyeler
Engin YILDIRIM
Rıdvan GÜLEÇ
Kenan YAŞAR
Ömer ÇINAR
Raportör
Muhammed Nuri ÖZGÜR
Başvurucu
Doğan GÜLTEKİN
Vekili
Av. Bahar ALTINDAĞ
I. BAŞVURUNUN ÖZETİ
1. Başvuru; savunma tanıklarının dinlenmemesi nedeniyle tanık dinletme hakkının ihlal edildiği iddiasına ilişkindir.
2. Başvurucu 1989 doğumlu olup bireysel başvuru konusu olayların geçtiği tarihte İstanbul İl Jandarma Komutanlığında üsteğmen rütbesiyle görev yapmaktadır.
3. H.E. isimli şahıs hakkında Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanmasına (FETÖ/PDY) üye olma suçundan cezalandırılması talebiyle kamu davası açılmıştır. H.E. mahkemedeki savunmasında; üniversite okuduğu dönemde barınabileceği ev bulamadığı için anılan örgüte ait yurtlara başvurduğunu, yurdun çalışanları tarafından yurt kontenjanının dolu olması nedeniyle bu yapılanmayla bağlantılı evlere yönlendirildiğini belirtmiştir. H.E. yurtta görüştüğü kişi olan başvurucu Doğan Gültekin'in kod adı kullandığını ve örgüt hiyerarşisindeki görevinin "Bölge Talebe Mesulü" (BTM) olduğunu söylemiştir. H.E. ayrıca başvurucunun kendisini yerleştirdiği örgüte ait evin "ev abisinin" S.S. olduğunu ifade etmiştir.
4. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı (Başsavcılık) tarafından başvurucu hakkında FETÖ/PDY üyesi olduğu şüphesiyle soruşturma başlatılmıştır. Başsavcılığın talebi üzerine başvurucu 7/2/2020 tarihinde tutuklanmıştır. Soruşturma sonucunda başvurucunun FETÖ/PDY silahlı terör örgütüne üye olma suçundan cezalandırılması talebiyle iddianame düzenlenmiştir. İddianamede H.E. isimli tanığın teşhis ve beyanları ile başvurucunun görev yerleriyle uyumlu olarak örgüt mensupları tarafından sabit/ankesörlü hatlardan aranmasına ilişkin HTS kayıtlarına dayanılmıştır.
5. İstanbul 33. Ağır Ceza Mahkemesi (Mahkeme) iddianameyi kabul ederek yargılamaya başlamıştır. Başvurucunun müdafii iddianamenin kabul edilmesinden sonra 10/3/2020 tarihli dilekçesi ile başvurucunun tahliye edilmesini ve M.A.G., M.Ü., S.A. ile H.A. isimli şahısların tanık olarak dinlenmesini talep etmiştir. Mahkeme Tensip Tutanağı'nda -diğerlerinin yanı sıra- başvurucunun tutukluluk hâlinin devamına ve tanık H.E.nin dinlenmesine karar vermiştir. Bu aşamada Başsavcılık, kolluk tarafından başvurucu hakkında düzenlenen tahkikat evrakını Mahkemeye göndermiştir. Tahkikat evrakının dosyaya girmesi üzerine Mahkeme, tanık S.S.nin ifadesinin Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile alınması için gerekli işlemleri yapmıştır.
6. Yargılama beş celsede bitirilmiştir. Başvurucu yargılamanın birinci celsesine bulunduğu ceza infaz kurumundan SEGBİS aracılığı ile katılmıştır. Duruşmada hazır bulunan başvurucunun müdafii, başvurucunun komutanı olan tanık M.A.G.nin dinlenmesini talep etmiştir. Bu celsede Mahkeme tanık S.S.yi SEGBİS aracılığı ile dinlemiştir. Tanık S.S.; 2010 yılında örgüt evlerinde kalmaya başladığını, ev abiliği yaptığını, kaldığı evlerle ilgilenen kişi olması nedeniyle tanıdığı başvurucunun Hasan kod adını kullandığını ve örgüt içerisinde Bölge Talebe Mesulü (BTM) olarak örgüte bağlı birkaç evden sorumlu olduğunu beyan etmiştir. Bu celsede savunmasını yapan ve hakkındaki suçlamayı inkâr eden başvurucu, tanık S.S.nin anlatımlarını kabul etmediğini beyan etmiştir. Mahkeme sabit/ankesörlü aramaya ilişkin HTS kayıtları üzerinde inceleme yapılarak bilirkişi raporu hazırlanmasına, dosyadaki delil durumunu dikkate alarak başvurucunun müdafiinin "sair taleplerinin" reddine ve duruşmanın ertelenmesine karar vermiştir.
7. Duruşmanın ikinci celsesinde SEGBİS aracılığıyla duruşmaya katılan tanık H.E.nin konuya ilişkin bilgi ve görgüsü tespit edilmiştir. Tanık H.E.; Kütahya'da üniversiteye kayıt yaptırdığı 2010 yılında tanıştığı başvurucu ile ev arkadaşı olduklarını, o tarihte adını Hasan Doğan olarak bildiği başvurucunun BTM olarak örgüte bağlı 6-7 tane evin "semtçisi, abisi" olduğunu söylediğini ifade etmiştir. Duruşmaya SEGBİS aracılığı ile katılan başvurucu, tanık H.E.nin anlatımlarını kabul etmemiştir. Tutukluluk durumunun değerlendirildiği duruşmanın üçüncü celsesine başvurucu bizzat katılmış, bu celsede yargılamaya ilişkin esaslı bir işlem yapılmamıştır. Duruşmanın dördüncü celsesinde HTS kayıtlarına ilişkin hazırlanan bilirkişi analiz raporu okunmuş, iddia makamı esas hakkındaki mütalaasını açıklamıştır. SEGBİS aracılığıyla duruşmada hazır bulunan başvurucu anılan rapora karşı beyanlarını sunmuş, esas hakkındaki mütalaaya karşı savunmalarını hazırlamak üzere süre talebinde bulunmuştur. Mahkeme başvurucunun savunmasını hazırlaması için süre vererek duruşmayı ertelemiştir.
8. Duruşmanın son celsesinde başvurucu, esas hakkındaki mütalaaya karşı savunmasını yapmıştır. Duruşma sonunda Mahkeme başvurucunun silahlı terör örgütüne üye olma suçundan 8 yıl 1 ay 15 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına karar vermiştir. Mahkeme gerekçeli kararında; tanıklar S.S. ve H.E.nin anlatımlarına ve başvurucunun örgüt mensuplarıyla sabit hatlar üzerinden irtibat kurduğunu gösteren HTS analiz raporuna dayanarak başvurucunun örgütün askerî mahrem yapılanması içinde olduğu sonucuna ulaşmıştır.
9. Başvurucu; kanun yoluna başvuru dilekçelerinde -diğer nedenlerle birlikte- tanıkların ifadelerinde geçen evin sahibinin, tanık H.E.nin ifadesinde geçen ve başvurucuyu tanıdığı belirtilen kişilerden bir kısmının, darbe teşebbüsünün gerçekleştirildiği tarihte birlikte görev yaptığı askerî personelin dinlenmesini talep etmesine rağmen bu taleplerinin kabul edilmediğini, tanıklar S.S. ve H.E.nin çelişkili beyanlarına istinaden mahkûmiyet kararı verildiğini belirtmiştir. Karar, kanun yolu denetiminden geçerek 4/11/2021 tarihinde kesinleşmiştir.
10. Nihai kararı 3/12/2021 tarihinde öğrenen başvurucu, 31/12/2021 tarihinde bireysel başvuruda bulunmuştur.
11. Komisyon; tanık dinletme ve sorgulama hakkı dışındaki şikâyetlerin kabul edilemez olduğuna, anılan haklara ilişkin şikâyetin kabul edilebilirlik incelemesinin Bölüm tarafından yapılmasına karar vermiştir.
II. DEĞERLENDİRME
A. Tanık Dinletme Hakkının İhlal Edildiğine İlişkin İddia
12. Başvurucu; 10/3/2020 tarihli dilekçesinde ve 5/5/2020 tarihli duruşmada bildirdiği tanıklar ile HTS analiz raporunda ardışık olarak arandığı belirtilen kişinin yargılama sürecinde dinlenmediğini, bu nedenle tanık dinletme hakkının ihlal edildiğini ileri sürmüştür.
13. Adalet Bakanlığı (Bakanlık); Mahkemenin ilgili ve yeterli gerekçe ile karar verdiğini, kararın kanun yolu incelemesinden geçerek kesinleştiğini belirtmiştir. Bakanlık ayrıca, anlatımları hükme esas alınan tanıkların SEGBİS yoluyla dinlendiğini, kararda açık bir keyfîlik olmadığını vurgulamıştır. Bakanlık görüşüne karşı başvurucu, başvuru formunda belirttiği iddialarını yinelemiştir.
14. Başvurucunun bu kısımdaki şikâyeti adil yargılanma hakkı güvencelerinden biri olan tanık dinletme hakkı kapsamında incelenmiştir.
15. Savunma tanıklarının iddia tanıklarıyla aynı şartlar altında davet edilmelerinin ve dinlenmelerinin sağlanmasını isteme hakkı, silahların eşitliği ilkesinin bir gereğidir. Tanıkların dinlenmek üzere çağırılmasının uygun olup olmadığının değerlendirmesi, kural olarak mahkemelerin takdir yetkisi dâhilindedir. Ancak bu hak, sanığın lehine olan bütün tanıkların çağrılmasını ve dinlenmesini gerektirmez. Bu düzenlemenin esas amacı, sanığın aynı şartlar altında ve silahların eşitliği ilkesine uygun olarak tanık dinletme talebinde bulunabilmesinin sağlanmasıdır. Dolayısıyla bir sanığın bazı tanıkları dinletemediğinden şikâyet etmesi yeterli olmayıp ayrıca bu tanıkların dinlenmesinin hangi nedenlerle önemli olduğunu ve gerçeğin ortaya çıkması için neden gerekli olduğunu açıklamak suretiyle tanık dinletme talebini desteklemesi gerekmektedir (Atila Oğuz Boyalı, § 47; Ahmet Zeki Üçok, B. No: 2013/1966, 25/3/2015, § 70).
16. Somut başvuruya konu yargılamada başvurucu; yargılama sürecinde dinlenen tanık H.E.nin ifadesinde adı geçen kişilerden bir kısmının, darbe teşebbüsünün gerçekleştirildiği tarihte birlikte görev yaptığı askerî personel ile sicil amirlerinin, tanıkların anlatımlarında geçen kiralık evin sahibinin dinlenmesini talep etmiştir. Mahkeme dosyada bulunan delilleri gözönünde bulundurarak başvurucunun bu tanıkları dinletme talebini kabul etmemiştir (bkz. § 6). Yargılama sonucunda Mahkeme; başvurucunun SEGBİS ile hazır olduğu duruşmada dinlenen tanıkların anlatımları, görev yerleriyle uyumlu olarak örgüt mensupları tarafından sabit/ankesörlü hatlardan tek taraflı aranmasına ilişkin HTS kayıtları ile FETÖ/PDY silahlı terör örgütünün askerî personeli takip ve idare ile görevlendirdiği mahrem imamlar ile irtibat hâlinde olması delillerine dayanarak başvurucunun silahlı terör örgütüne üye olma suçunu işlediği sonucuna ulaşmıştır.
17. Başvurucu, yargılama sürecinde isimlerini bildirdiği tanıkların herhangi bir gerekçe gösterilmeksizin dinlenmediğini ifade etmiş, tanık dinletme hakkının ihlal edildiğini ileri sürmüştür. HTS analiz raporunda ardışık aranıldığı belirtilen kişinin dinlenmesi ise yargılama sürecinde talep edilmemiştir. Kaldı ki Mahkeme de ardışık aramaya ilişkin kaydı hükme esas almamıştır. Başvurucu, başvuru formunda isimlerini belirtmediği tanıkların dinlenmesinin hangi nedenlerle önemli olduğu ve gerçeğin ortaya çıkması için neden gerekli olduğunu açıklamak suretiyle tanık dinletme talebini desteklememiştir. Başvurucunun bu konuda bir açıklama yapmadığı gözetildiğinde tanık dinletme hakkına yönelik bir ihlalin olmadığının açık olduğu anlaşılmıştır.
18. Açıklanan gerekçelerle başvurunun bu kısmının açıkça dayanaktan yoksun olması nedeniyle kabul edilemez olduğuna karar verilmesi gerekir.
B. Diğer İhlal İddiaları
19. Başvurucunun SEGBİS aracılığıyla hazır olduğu duruşmada, yine SEGBİS aracılığıyla duruşmaya katılan tanıkları sorgulama imkânı bulamadığına ve bu suretle tanık sorgulama hakkının ihlal edildiğine ilişkin şikâyetinin, kanun yoluna başvuru dilekçelerinde öne sürülmemesi nedeniyle İsmail Buğra İşlek (B. No: 2013/1177, 26/3/2013, § 17), Onur Kara (B. No: 2017/29853, 8/7/2020, § 32) kararları doğrultusunda başvuru yollarının tüketilmemesi nedeniyle kabul edilemez olduğuna karar verilmesi gerekir.
III. HÜKÜM
Açıklanan gerekçelerle;
A. 1. Adil yargılanma hakkı kapsamındaki tanık dinletme hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddianın açıkça dayanaktan yoksun olması nedeniyle KABUL EDİLEMEZ OLDUĞUNA,
2. Diğer ihlal iddialarının başvuru yollarının tüketilmemesi nedeniyle KABUL EDİLEMEZ OLDUĞUNA,
B. Yargılama giderlerinin başvurucu üzerinde BIRAKILMASINA 18/7/2024 tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.