logo
Bireysel Başvuru Kararları Kullanıcı Kılavuzu English

(Ali Yıldız [2. B.], B. No: 2021/955, 26/3/2025, § …)
Kararlar Bilgi Bankasında yayınlanan karar metni
editöryal düzeltmelere tabi tutulmuş olabilir.
   


 

 

 

 

TÜRKİYE CUMHURİYETİ

ANAYASA MAHKEMESİ

 

 

İKİNCİ BÖLÜM

 

KARAR

 

ALİ YILDIZ BAŞVURUSU

(Başvuru Numarası: 2021/955)

 

Karar Tarihi: 26/3/2025

 

İKİNCİ BÖLÜM

 

KARAR

 

 

 

Başkan

:

Basri BAĞCI

Üyeler

:

Engin YILDIRIM

 

 

Rıdvan GÜLEÇ

 

 

Kenan YAŞAR

 

 

Ömer ÇINAR

Raportör

:

İsmail ŞAHİN

Başvurucu

:

Ali YILDIZ

Vekili

:

Av. Handan CAN

 

I. BAŞVURUNUN ÖZETİ

1. Başvuru, koronavirüs (COVID-19) salgınına yönelik tedbirler kapsamında ceza infaz kurumundaki görüşlerin kısıtlanması ve diğer bazı kısıtlamalar nedeniyle yapılan itiraz başvurusu ile ilgili ağır ceza mahkemesi tarafından şikâyet hakkını ortadan kaldıracak şekilde karar verilmesi nedeniyle özel hayata ve aile hayatına saygı hakkıyla bağlantılı olarak etkili başvuru hakkının ihlal edildiği iddiasına ilişkindir.

2. Başvurucu, başvuru tarihinde silahlı terör örgütüne üye olma suçundan Keskin T Tipi Yüksek Güvenlikli Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda (İnfaz Kurumu) hükümlü olarak bulunmaktadır.

3. Başvurucu; COVID-19 salgını nedeniyle görüşlerin sınırlandırılması, kapalı görüşlerin kayıt altına alınması, avukatla görüşmelerinin kaydedilmesi, kitap ve çıktı sınırlaması ve spor kısıtlaması uygulamalarının ortadan kaldırılması talebiyle 30/7/2020 tarihinde Kırıkkale İnfaz Hâkimliğine (İnfaz Hâkimliği) başvurmuştur. İnfaz Hâkimliği 10/9/2020 tarihli kararıyla İnfaz Kurumu tarafından yapılan uygulamaların kanun ve yönetmelik hükümlerine aykırı olmadığı gerekçesiyle başvurucunun şikâyetlerini reddetmiştir.

4. Başvurucu vekili, İnfaz Hâkimliğinin kararına karşı 3/10/2020 tarihinde Kırıkkale 1. Ağır Ceza Mahkemesinde (Ağır Ceza Mahkemesi) itirazda bulunmuştur. Ağır Ceza Mahkemesi 19/11/2020 tarihinde itirazın kabulüne, İnfaz Hâkimliği kararının kaldırılmasına ve başvurucunun şikâyetleri hususunda karar verilmesine yer olmadığına kesin olarak karar vermiştir. Karar gerekçesinde; başvurucunun İnfaz Hâkimliğine hitaben yazmış olduğu şikâyet dilekçesinde maddeler hâlinde ileri sürdüğü şikâyet ve taleplerini doğrudan İnfaz Hâkimliğine başvurarak ileri sürdüğünü, söz konusu iddialara ilişkin olarak İnfaz Hâkimliği tarafından incelenebilecek nitelikte somut herhangi bir ceza infaz kurumu kararı olmadığını, ayrıca başvurucunun şikâyetlerine konu hususların hangi tarihlerde ve ne şekilde yapıldığının anlaşılamadığını, bu şekilde kanunda belirtilen süreler yönünden bir değerlendirme yapılamayacağını ve başvurucunun İnfaz Kurumuna söz konusu şikâyetleri ile ilgili yeniden başvuru yapabileceğini belirtmiştir.

5. Başvurucu, nihai hükmü 17/12/2020 tarihinde öğrendikten sonra 30/12/2020 tarihinde bireysel başvuruda bulunmuştur.

6. Başvurunun kabul edilebilirlik ve esas incelemesinin Bölüm tarafından yapılmasına karar verilmiştir.

II. DEĞERLENDİRME

7. Başvurucu; COVID-19 salgını nedeniyle görüşlerin kısıtlandığını, kapalı görüşlerin kayıt altına alındığını, avukatla görüşmelerinin kaydedildiğini, kitap ve çıktı sınırlaması ve spor kısıtlaması uygulandığını belirterek özel hayata ve aile hayatına saygı hakkının, adil yargılanma hakkının ve anayasal haklarının ihlal edildiğini ileri sürmüştür. Başvurucu, şikâyetleriyle ilgili olarak Ağır Ceza Mahkemesi tarafından verilen kararın başvuru hakkını ortadan kaldıracak şekilde olması nedeniyle etkili başvuru hakkının ihlal edildiğini ileri sürmüştür.

8. Adalet Bakanlığı görüşünde, hükümlü ve tutukluların sağlıklarının korunması amacıyla mevzuat çerçevesinde önlemler alındığı ve başvurucunun şikâyeti konusunda yapılacak incelemede Anayasa ve ilgili mevzuat hükümleri ile somut olayın kendine özgü koşullarının da dikkate alınması gerektiği belirtilmiştir.

9. Anayasa Mahkemesi, olayların başvurucu tarafından yapılan hukuki nitelendirmesi ile bağlı olmayıp olay ve olguların hukuki tavsifini kendisi takdir eder. Başvurucunun iddiasının özü, İnfaz Kurumu uygulamalarına yönelik şikâyetlerinin esasa girilmeden reddedilmesine ilişkin olduğu anlaşılmıştır. Bu kapsamda başvurucunun iddialarının öncelikle özel hayata ve aile hayatına saygı hakkıyla bağlantılı olarak Anayasa'nın 40. maddesinde güvence altına alınan etkili başvuru hakkı kapsamında değerlendirilmesi gerektiği kanaatine varılmıştır.

10. Açıkça dayanaktan yoksun olmadığı ve kabul edilemezliğine karar verilmesini gerektirecek başka bir neden de bulunmadığı anlaşılan özel hayata ve aile hayatına saygı hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddianın kabul edilebilir olduğuna karar verilmesi gerekir.

11. Anayasa Mahkemesi ceza infaz kurumlarındaki birtakım uygulamaların temel hak ve hürriyetlere müdahale teşkil ettiği ve kaldırılması gerektiği konusunda ileri sürülecek iddiaların esasının incelenmesine imkân sağlayan ve gerektiğinde uygun bir telafi yöntemi sunan etkili hukuk yollarının olmasının ilgililere etkili başvuru hakkının sağlanması bakımından bir gereklilik olduğunu Meral Danış Beştaş (3) kararında kabul etmiştir (Meral Danış Beştaş (3) [2. B.] , B. No: 2017/34087, 13/10/2020, § 40). Dolayısıyla başvurucunun COVID-19 salgını nedeniyle İnfaz Kurumundaki görüşlerin sınırlandırılması, kapalı görüşlerin kayıt altına alınması, kitap, çıktı ve spor kısıtlaması ile avukatla görüşmelerinin kaydedilmesi konusunda ileri sürdüğü iddiaların da bu kapsamda ele alınması ve bir yargı merciince incelenmesi başvurucuya etkili bir başvuru yolunun sağlanması açısından önemlidir (benzer yöndeki değerlendirmeler için bkz. Meral Danış Beştaş (3), § 44).

12. 16/5/2001 tarihli ve 4675 sayılı İnfaz Hâkimliği Kanun'un 4. maddesine göre infaz hâkimlikleri; hükümlü ve tutukluların ceza infaz kurumları ve tutukevlerine kabul edilmeleri, yerleştirilmeleri, barındırılmaları, ısıtılmaları ve giydirilmeleri, beslenmeleri, temizliklerinin sağlanması, bedensel ve ruhsal sağlıklarının korunması amacıyla muayene ve tedavilerinin yaptırılması, dışarıyla ilişkileri, çalıştırılmaları gibi işlem veya faaliyetlere ilişkin şikâyetleri inceler ve karara bağlar. Hükümlü ve tutukluların bu konularda infaz hâkimliğine yaptığı şikâyetlerin esasa girilmeden reddedilmesi nedeniyle yapılan başvurularda Anayasa Mahkemesi özel hayata saygı hakkı ile bağlantılı olarak etkili başvuru hakkının ihlal edildiğine karar vermiştir (Meral Danış Beştaş (3) [2. B.] , B. No: 2017/34087, 13/10/2020; Uğur Eldemir (2) [1. B.] , B. No: 2018/26139, 15/3/2022).

13. Başvurucu, 30/7/2020 tarihli dilekçesi ile COVID-19 salgını nedeniyle İnfaz Kurumu tarafından görüşlerin sınırlandırılması ve diğer uygulamalar (bkz. § 3) nedeniyle İnfaz Hâkimliğine şikâyet başvurusunda bulunmuştur. İnfaz Hâkimliği 10/9/2020 tarihinde başvurucunun şikâyetlerini reddetmiştir. İnfaz Hâkimliği kararına itiraz üzerine Ağır Ceza Mahkemesi 19/11/2020 tarihinde itirazın kabulüne, İnfaz Hâkimliği kararının kaldırılmasına ve başvurucunun şikâyetleri hususunda karar verilmesine yer olmadığına kesin olarak karar vermiştir.

14. Sonuç olarak Ağır Ceza Mahkemesi tarafından başvurucunun şikâyetleri hakkında esasa girilmeden karar verilmesine yer olmadığı kararı verilmiştir. Ağır Ceza Mahkemesi kararında başvurucunun İnfaz Hâkimliğine hitaben yazmış olduğu şikâyet dilekçesinde maddeler hâlinde ileri sürdüğü iddialarını İnfaz Kurumu önünde dile getirmeden doğrudan İnfaz Hâkimliğine başvurarak ileri sürdüğü ifade edilmiştir. Bununla birlikte başvurucunun şikâyetine konu hususların hangi tarihlerde ve ne şekilde yapıldığının anlaşılamadığı, bu şekilde bir değerlendirme yapılamayacağı, ayrıca başvurucunun İnfaz Kurumuna söz konusu şikâyetleri ile ilgili yeniden başvuru yapabileceği belirtilmiştir.

15. Ağır Ceza Mahkemesi kararında; şikâyet konusunun 4675 sayılı Kanun'un 4. maddesinin birinci fıkrasında yer alan ve infaz hâkimliklerine mahpusların hak ve hürriyetlerinin korunması adına geniş bir görev alanı tanıyan düzenlemenin kapsamına hangi nedenlerle girmediği, mevzuat bağlamında neden doğrudan şikâyetlerin incelenemeyeceği hususunda ikna edici açıklamalarda bulunulmadığı görülmektedir. Bu bağlamda başvurucunun ileri sürdüğü iddialar ile İnfaz Kurumu uygulamaları bakımından kararın ilgili ve yeterli gerekçeler içermediği ve başvurucuya uygun bir telafi şansı sunmaya elverişli olmadığı anlaşılmaktadır. Başvurucuya özel ve aile hayatına saygı hakkı kapsamında olduğunu ileri sürdüğü müdahalenin ortadan kaldırılması talebiyle başvurabileceği ve asgari güvenceleri içeren, pratikte de işleyen etkili bir hukuk yolunun sunulmadığı sonucuna varılmıştır.

16. Açıklanan gerekçelerle özel hayata ve aile hayatına saygı hakkıyla bağlantılı olarak etkili başvuru hakkının ihlal edildiğine karar verilmesi gerekir.

III. GİDERİM

17. Başvurucu, ihlalin tespiti ile 500.000 TL maddi ve manevi tazminat talebinde bulunmuştur.

18. Başvurucunun başvuru tarihinden sonra tahliye edilmesi ve inceleme tarihi itibarıyla da COVID-19 salgını dönemindeki kısıtlamalar ortadan kalktığından ihlalin ve sonuçlarının ortadan kaldırılması için yeniden yargılama yapılmasında hukuki yarar bulunmamaktadır.

19. Eski hâle getirme kuralı çerçevesinde ihlalin sonuçlarının bütünüyle ortadan kaldırılabilmesi için başvurucuya manevi zararları karşılığında net 34.000 TL manevi tazminat ödenmesine karar verilmesi gerekir.

IV. HÜKÜM

Açıklanan gerekçelerle;

A. Özel hayata ve aile hayatına saygı hakkıyla bağlantılı olarak etkili başvuru hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddianın KABUL EDİLEBİLİR OLDUĞUNA,

B. Anayasa’nın 20. maddesinde güvence altına alınan özel hayata ve aile hayatına saygı hakkıyla bağlantılı olarak 40. maddesinde güvence altına alınan etkili başvuru hakkının İHLAL EDİLDİĞİNE,

C. Başvurucuya net34.000 TL manevi tazminat ÖDENMESİNE, tazminata ilişkin diğer taleplerin REDDİNE,

D. 446,90 TL başvurucu harcı ve 30.000 TL vekalet ücretinden oluşan toplam 30.446,90 TL yargılama giderinin başvurucuya ÖDENMESİNE,

E. Ödemelerin kararın tebliğini takiben başvurucunun Hazine ve Maliye Bakanlığına başvuru tarihinden itibaren dört ay içinde yapılmasına, ödemede gecikme olması hâlinde bu sürenin sona erdiği tarihten ödeme tarihine kadar geçen süre için yasal FAİZ UYGULANMASINA,

F. Kararın bir örneğinin bilgi için Kırıkkale İnfaz Hâkimliğine (E.2020/1634, K.2020/1765), Kırıkkale 1. Ağır Ceza Mahkemesine (2020/831 D. İş) ve Adalet Bakanlığına GÖNDERİLMESİNE 26/3/2025tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.

I. KARAR KİMLİK BİLGİLERİ

Kararı Veren Birim İkinci Bölüm
Karar Türü (Başvuru Sonucu) Esas (İhlal)
Künye
(Ali Yıldız [2. B.], B. No: 2021/955, 26/3/2025, § …)
   
Başvuru Adı ALİ YILDIZ
Başvuru No 2021/955
Başvuru Tarihi 30/12/2020
Karar Tarihi 26/3/2025

II. BAŞVURU KONUSU


Başvuru, koronavirüs (COVID-19) salgınına yönelik tedbirler kapsamında ceza infaz kurumundaki görüşlerin kısıtlanması ve diğer bazı kısıtlamalar nedeniyle yapılan itiraz başvurusu ile ilgili ağır ceza mahkemesi tarafından şikâyet hakkını ortadan kaldıracak şekilde karar verilmesi nedeniyle özel hayata ve aile hayatına saygı hakkıyla bağlantılı olarak etkili başvuru hakkının ihlal edildiği iddiasına ilişkindir.

III. İNCELEME SONUÇLARI


Hak Müdahale İddiası Sonuç Giderim
Özel hayatın ve aile hayatının korunması hakkı Özel hayatın ve aile hayatının korunması hakkı ile bağlantılı etkili başvuru hakkı İhlal Olmadığı Manevi tazminat
  • pdf
  • udf
  • word
  • whatsapp
  • yazdir
T.C. Anayasa Mahkemesi